'Toplumsal Siyasal Ve Ekonomik Yönleriyle Darbeler' Sempozyumu Sona Erdi
Malatya’da düzenlenen Toplumsal, Siyasal ve Ekonomik Yönleriyle Darbeler konulu sempozyum, sona erdi. Sempozyumu değerlendiren Yeşilyurt Belediye Başkanı Hacı Uğur Polat,sempozyumun çok verimli geçtiğini kaydetti.
İnönü Üniversitesi ve Yeşilyurt Medeniyet ve Sanat Araştırmaları Merkeziyle ortaklaşa düzenledikleri Uluslararası ‘Toplumsal, Siyasal ve Ekonomik Yönleriyle Darbeler’ Sempozyumu sona erdi. Dünya ve Türkiye’de yaşanan darbe dönemlerinin en ince detayına kadar ele alındığını, aydınlatıcı ve bilgilendirici sunumların yapıldığı sempozyumda, darbelerden en fazla etkilenen demokrasi, özgürlük ve insan hakları gibi kavramlar, farklı boyutları ile ele alındı. Yurt içi ve yurt dışından 44 akademisyen ve bilim adamının yanı sıra siyasetçi, gazeteci ve yazarın katıldığını sempozyumu değerlendiren Yeşilyurt Belediye Başkanı Hacı Uğur Polat, "Darbelerle karşılaşmamak için yapılması gerekenler, alınması gereken önlemler tüm boyutlarıyla analiz edildi. 12 konu başlığı altında gerçekleşen oturum toplantılarında aydınlatıcı ve bilgilendirici sunumlar yapıldı. Darbelere giden süreçler, darbelerin demokrasi, özgürlük, insan hakları, eğitim, ticaret ve kültürel alanlarda oluşturduğu derin sancıların ele alındığı sempozyumda, darbelerin olmaması için üzerinde durulması gereken konular ve alınması gereken tedbirler detaylarıyla paylaşıldı. Her yönüyle başarılı bir şekilde geçen organizasyona ev sahipliği yaptığımız için gurur duyuyoruz" dedi.
Polat, sempozyumda görev alanlara, katılımcılara ve paydaş kurum yetkililerine teşekkür etti
Sempozyumun ‘Darbelerin Toplumsal ve Siyasal Zemini’ başlıklı kapanış oturumuna katılan Gazeteci-Yazar Abdurrahman Dilipak, darbeler konusunda toplumsal bilincin canlı ve diri tutulmasından yana olduğunu söyledi.
Dilipak, “Darbelerin geçmişinden gerekli dersleri çıkartıp, benzer olayların tekrar yaşanmaması ve yaşanması durumunda neler yapacağımızı çok iyi bilmemiz gerekiyor. Geleceğin inşasında geçmişin birikimi ve tecrübesi bizlere yol gösterici olacaktır" dedi.
Gazeteci- Yazar Ekrem Kızıltaş da ise, sempozyumun 12 Eylül darbesinin yıl dönümünde gerçekleşmesine dikkat çekerek, "12 Eylül’ün yıl dönümünde bütün darbeleri ve darbelerin topluma etkilerini detaylarıyla ele alınmasını sağlayan bir sempozyum düzenlemesini yerinde bir çalışma olarak değerlendiriyorum. Oturum toplantılarına katılanların darbelerin arka planı konusunda yeterince bilgilendiklerine inanıyorum. Sunulan bildiriler ve tebliğlerin kitaplaşması halinde yapılan tespitlerin daha geniş kesimlere aktarılması sağlanacak. Bu ülkede bir daha 15 Temmuz ve önceki 12 Eylül ve benzeri bir takım girişimlerle karşılaşmamak için bu sempozyumun büyük katkılar sunacağına inanıyorum” şeklinde konuştu.
"Pakistan, Türkiye’nin deneyimlerinden yararlanmalı"
Sempozyumun ‘İslam Dünyasında Sivil-Asker İlişkisi’ başlığı altında gerçekleşen oturumuna konuşmacı olarak katılan Pakistan asıllı bilim adamı Prof. Dr. Zamir Ahmed Awan ise, Türkiye’nin darbelerden gerekli dersleri çıkartıp, gerekli önlemleri aldıktan sonra yoluna daha kararlı adımlarla devam ettiğini söyledi.
70 yıllık süre içerisinde dört darbeyle karşılaşan Pakistan’ın Türkiye’nin deneyimlerinden yararlanması gerektiğini savunan Prof. Awan, “Türkiye ile Pakistan arasında geçmişten bugüne kadar devam eden çok sıkı dostlukları, güçlü bağları ve ortak paylaşımları vardır. Pakistan, 1960’lar, 1980’ler ve halen bugüne kadar durağan bir politik duruma sahip değil, Türkiye ise bu süre zarfı içerisinde birçok iniş ve çıkışla gerekli olan tecrübeyi kazandı. Pakistan son 70 yıl içerisinde dört darbeyle karşı karşıya kaldı. Pakistan ile Türkiye aynı askeri darbeler tarihine sahiptir ancak yinede farklılıklar vardır. Türkiye bu darbelerden gerekli dersleri çıkartmış ve partileri ona göre güçlendirmiştir. Tüm bu yaşanılanlardan sonra Türk halkı demokrasinin değerini daha iyi anlamış durumda. Türk liderleri dürüst, samimi ve ülkelerini bir adım daha ileriye götürmek için çalışıyorlar. Bizimde Türklerin bu deneyimlerinden mutlaka faydalanmamız gerekiyor” diye konuştu.
15 Temmuz kalkışması
Pakistanlı bilim adamı Prof. Dr. Awan, FETÖ terör örgütü tarafından gerçekleştirilmek istenen 15 Temmuz kalkışma gecesini de değerlendirerek, süreçte Türk halkının darbeye karşı durmasının takdir edilecek bir gelişme olarak yorumladı. Awan, "Türk halkının 15 Temmuz’da askeri darbeyi durdurması Pakistan başta olmak üzere birçok ülke üzerine olumlu etkiler oluşturdu. Ancak Pakistan’da ki siyasi sistem henüz o olgunluğa ulaşmadı, bugün bile hala bir darbe teşebbüsü veya niyeti olsa Pakistanlı insanlar bunu hoş karşılar. Çünkü politik ve siyasi liderler bunun sağlanmasına katkı vermiyorlar. Umarım bizim Pakistanlı siyasetçiler Türkiye’de yaşanılan bu gelişmelerden ders çıkartırlar. Bizde inşallah gelecekte böyle bir şeyle karşılaştığımızda darbeye karşı durmak istiyoruz. Biz darbelerin hepsine karşıyız. 15 Temmuz darbe kalkışmasının önlenmesine çok sevindim. Pakistanlı entelektüellerimiz demokrasiyi bir adım öteye taşıma gayretiyle Türk halkının yaptığı gibi bir duruş sergilemeye çalışıyorlar. Pakistanlı siyasetçilerimizin Türk siyasetçilerini anlamalarını ve onların yapmaya çalıştıklarını örnek almaları gerekiyor. Türkiye, geçmişte çok büyük bir güçtü, Osmanlı Hilafeti tek bir imparatorluktu, Avrupa ve Asya’nın yarısına hükmediyordu. Türkiye, Müslüman ümmete liderlik edebilecek potansiyele sahiptir. Türkiye’nin bir kez daha İslam Ümmetine önderlik yapacağına inanıyoruz. Türkiye’yi seviyoruz, sizleri destekliyoruz ve sizlerle yaşamak istiyoruz" diye konuştu.
İki günlük sempozyuma katılarak sunumlarını Malatyalılarla paylaşan akademisyen, bilim adamı, siyasetçi ve gazetecilere Yeşilyurt Belediyesi tarafından kayısı paketi, katılım belgesi ve çeşitli hediyeler verildi.
Kaynak: İHA
Polat, sempozyumda görev alanlara, katılımcılara ve paydaş kurum yetkililerine teşekkür etti
Sempozyumun ‘Darbelerin Toplumsal ve Siyasal Zemini’ başlıklı kapanış oturumuna katılan Gazeteci-Yazar Abdurrahman Dilipak, darbeler konusunda toplumsal bilincin canlı ve diri tutulmasından yana olduğunu söyledi.
Dilipak, “Darbelerin geçmişinden gerekli dersleri çıkartıp, benzer olayların tekrar yaşanmaması ve yaşanması durumunda neler yapacağımızı çok iyi bilmemiz gerekiyor. Geleceğin inşasında geçmişin birikimi ve tecrübesi bizlere yol gösterici olacaktır" dedi.
Gazeteci- Yazar Ekrem Kızıltaş da ise, sempozyumun 12 Eylül darbesinin yıl dönümünde gerçekleşmesine dikkat çekerek, "12 Eylül’ün yıl dönümünde bütün darbeleri ve darbelerin topluma etkilerini detaylarıyla ele alınmasını sağlayan bir sempozyum düzenlemesini yerinde bir çalışma olarak değerlendiriyorum. Oturum toplantılarına katılanların darbelerin arka planı konusunda yeterince bilgilendiklerine inanıyorum. Sunulan bildiriler ve tebliğlerin kitaplaşması halinde yapılan tespitlerin daha geniş kesimlere aktarılması sağlanacak. Bu ülkede bir daha 15 Temmuz ve önceki 12 Eylül ve benzeri bir takım girişimlerle karşılaşmamak için bu sempozyumun büyük katkılar sunacağına inanıyorum” şeklinde konuştu.
"Pakistan, Türkiye’nin deneyimlerinden yararlanmalı"
Sempozyumun ‘İslam Dünyasında Sivil-Asker İlişkisi’ başlığı altında gerçekleşen oturumuna konuşmacı olarak katılan Pakistan asıllı bilim adamı Prof. Dr. Zamir Ahmed Awan ise, Türkiye’nin darbelerden gerekli dersleri çıkartıp, gerekli önlemleri aldıktan sonra yoluna daha kararlı adımlarla devam ettiğini söyledi.
70 yıllık süre içerisinde dört darbeyle karşılaşan Pakistan’ın Türkiye’nin deneyimlerinden yararlanması gerektiğini savunan Prof. Awan, “Türkiye ile Pakistan arasında geçmişten bugüne kadar devam eden çok sıkı dostlukları, güçlü bağları ve ortak paylaşımları vardır. Pakistan, 1960’lar, 1980’ler ve halen bugüne kadar durağan bir politik duruma sahip değil, Türkiye ise bu süre zarfı içerisinde birçok iniş ve çıkışla gerekli olan tecrübeyi kazandı. Pakistan son 70 yıl içerisinde dört darbeyle karşı karşıya kaldı. Pakistan ile Türkiye aynı askeri darbeler tarihine sahiptir ancak yinede farklılıklar vardır. Türkiye bu darbelerden gerekli dersleri çıkartmış ve partileri ona göre güçlendirmiştir. Tüm bu yaşanılanlardan sonra Türk halkı demokrasinin değerini daha iyi anlamış durumda. Türk liderleri dürüst, samimi ve ülkelerini bir adım daha ileriye götürmek için çalışıyorlar. Bizimde Türklerin bu deneyimlerinden mutlaka faydalanmamız gerekiyor” diye konuştu.
15 Temmuz kalkışması
Pakistanlı bilim adamı Prof. Dr. Awan, FETÖ terör örgütü tarafından gerçekleştirilmek istenen 15 Temmuz kalkışma gecesini de değerlendirerek, süreçte Türk halkının darbeye karşı durmasının takdir edilecek bir gelişme olarak yorumladı. Awan, "Türk halkının 15 Temmuz’da askeri darbeyi durdurması Pakistan başta olmak üzere birçok ülke üzerine olumlu etkiler oluşturdu. Ancak Pakistan’da ki siyasi sistem henüz o olgunluğa ulaşmadı, bugün bile hala bir darbe teşebbüsü veya niyeti olsa Pakistanlı insanlar bunu hoş karşılar. Çünkü politik ve siyasi liderler bunun sağlanmasına katkı vermiyorlar. Umarım bizim Pakistanlı siyasetçiler Türkiye’de yaşanılan bu gelişmelerden ders çıkartırlar. Bizde inşallah gelecekte böyle bir şeyle karşılaştığımızda darbeye karşı durmak istiyoruz. Biz darbelerin hepsine karşıyız. 15 Temmuz darbe kalkışmasının önlenmesine çok sevindim. Pakistanlı entelektüellerimiz demokrasiyi bir adım öteye taşıma gayretiyle Türk halkının yaptığı gibi bir duruş sergilemeye çalışıyorlar. Pakistanlı siyasetçilerimizin Türk siyasetçilerini anlamalarını ve onların yapmaya çalıştıklarını örnek almaları gerekiyor. Türkiye, geçmişte çok büyük bir güçtü, Osmanlı Hilafeti tek bir imparatorluktu, Avrupa ve Asya’nın yarısına hükmediyordu. Türkiye, Müslüman ümmete liderlik edebilecek potansiyele sahiptir. Türkiye’nin bir kez daha İslam Ümmetine önderlik yapacağına inanıyoruz. Türkiye’yi seviyoruz, sizleri destekliyoruz ve sizlerle yaşamak istiyoruz" diye konuştu.
İki günlük sempozyuma katılarak sunumlarını Malatyalılarla paylaşan akademisyen, bilim adamı, siyasetçi ve gazetecilere Yeşilyurt Belediyesi tarafından kayısı paketi, katılım belgesi ve çeşitli hediyeler verildi.