İngiltere'de 'Büyük İptal Yasa Tasarısı'nın İlk Oylaması
AB mevzuatının İngiltere'nin iç hukukuna aktarılmasını sağlayacak tasarı İngiltere Parlamentosunda oylandı 290'a karşı 326 oyla desteklenen tasarı, komisyon görüşmelerinde gelecek hafta yeniden parlamentonun gündemine getirilecek.
İngiltere Parlamentosunda, Avrupa Birliği (AB) mevzuatının İngiltere'nin iç hukukuna aktarılmasını sağlayacak 'Büyük İptal Yasa Tasarısı'nın ilk oylaması yapıldı.
Tasarıya ilişkin geçen hafta parlamentonun alt kanadı Avam Kamarasında başlayan ikinci tur görüşmeleri oylamayla tamamlandı.
Yerel saatle gece yarısına kadar devam eden oturumun ardından yapılan oylamada İngiliz vekiller, 290'a karşı 326 oyla tasarının komisyon görüşmeleri aşamasına taşınmasına onay verdi.
'AB'den Çıkış (Brexit) Yasa Tasarısı' olarak da tanımlanan düzenlemenin yasalaşmasıyla, AB yasalarına iç hukuk karşısında üstünlük sağlayan 'Avrupa Toplulukları Yasası' iptal edilecek. Böylece, Brexit'in ardından AB yasalarının İngiliz yasaları üzerindeki üstünlüğü ortadan kalkacak, birliğin mevzuatı da ülkenin iç hukuku haline gelecek.
AB'ye 44 yıldır üye olan İngiltere'nin söz konusu uygulamayla yaklaşık 20 bin düzenlemeyi iç hukukuna aktarması bekleniyor. İngiliz hükümeti, uygulamayla Brexit sonrası İngiliz hukukunda boşluk oluşmamasını amaçlıyor.
Yasa tasarısı bundan sonraki aşamada komisyona havale edilecek. Gelecek hafta başlayacak komisyon görüşmeleri aşamasında, muhalefet partilerinin yasa metninde çok sayıda değişiklik talep etmesi bekleniyor.
- '8. Henry yetkisi'
Tasarı çerçevesinde bakanlıklar, AB mevzuatında kendi alanlarını ilgilendiren uygulamaları 'kopyala yapıştır' yöntemiyle iç hukuk haline getirme ve gerekli gördükleri düzenlemeleri parlamentonun onayını almadan yapma yetkisine kavuşacak.
Buna karşın başta ana muhalefetteki İşçi Partisi olmak üzere muhalefet partileri, '8. Henry yetkisi' olarak adlandırılan uygulamaya, hükümetin parlamentonun yetkilerini ele geçireceği gerekçesiyle karşı çıkıyor.
Siyasi gözlemciler, iktidardaki Muhafazakar Parti milletvekilleri arasında da hükümetin parlamentoyu devre dışı bırakmasına itiraz edenler olduğuna dikkati çekerek, bunun Başbakan Theresa May'i komisyon görüşmeleri sürecinde zorda bırakabileceğini belirtiyor.
May, 8 Haziran'daki erken seçimde tek başına hükümet kurmak için gerekli 326 milletvekilini çıkaramamıştı. 318 milletvekili çıkarabilen May, azınlık hükümetini Kuzey İrlanda'nın 10 milletvekiline sahip aşırı sağcı partisi Demokratik Birlik Partisinin dışarıdan desteğiyle kurabilmişti.
650 üyeli Avam Kamarasında tasarıların yasalaşabilmesi için 326 milletvekilinin desteği gerekiyor. Tasarı komisyon aşamasının ardından üçüncü kez görüşülerek oylanacak ve parlamentonun üst kanadını teşkil eden Lordlar Kamarasına gönderilecek. Taslağın yasaya dönüşmesi için parlamentonun her iki kanadının da onayı gerekiyor. Lordlar Kamarasında yasada herhangi bir değişiklik istenirse metin yeniden Avam Kamarasına gönderilecek ve görüşülüp oylanarak Lordlara iade edilecek. Lordların değişiklik talepleri devam ettiği sürece tasarı iki kanat arasında gidip gelmeye devam edecek. Lordların onayını alması halinde tasarı son onay ve yürürlük için Kraliçe'ye sunulacak.
Nisan ayında resmen başlayan Brexit sürecinin iki yıl devam etmesi ve ülkenin Mart 2019'da AB'den ayrılması öngörülüyor.
Kaynak: AA
Tasarıya ilişkin geçen hafta parlamentonun alt kanadı Avam Kamarasında başlayan ikinci tur görüşmeleri oylamayla tamamlandı.
Yerel saatle gece yarısına kadar devam eden oturumun ardından yapılan oylamada İngiliz vekiller, 290'a karşı 326 oyla tasarının komisyon görüşmeleri aşamasına taşınmasına onay verdi.
'AB'den Çıkış (Brexit) Yasa Tasarısı' olarak da tanımlanan düzenlemenin yasalaşmasıyla, AB yasalarına iç hukuk karşısında üstünlük sağlayan 'Avrupa Toplulukları Yasası' iptal edilecek. Böylece, Brexit'in ardından AB yasalarının İngiliz yasaları üzerindeki üstünlüğü ortadan kalkacak, birliğin mevzuatı da ülkenin iç hukuku haline gelecek.
AB'ye 44 yıldır üye olan İngiltere'nin söz konusu uygulamayla yaklaşık 20 bin düzenlemeyi iç hukukuna aktarması bekleniyor. İngiliz hükümeti, uygulamayla Brexit sonrası İngiliz hukukunda boşluk oluşmamasını amaçlıyor.
Yasa tasarısı bundan sonraki aşamada komisyona havale edilecek. Gelecek hafta başlayacak komisyon görüşmeleri aşamasında, muhalefet partilerinin yasa metninde çok sayıda değişiklik talep etmesi bekleniyor.
- '8. Henry yetkisi'
Tasarı çerçevesinde bakanlıklar, AB mevzuatında kendi alanlarını ilgilendiren uygulamaları 'kopyala yapıştır' yöntemiyle iç hukuk haline getirme ve gerekli gördükleri düzenlemeleri parlamentonun onayını almadan yapma yetkisine kavuşacak.
Buna karşın başta ana muhalefetteki İşçi Partisi olmak üzere muhalefet partileri, '8. Henry yetkisi' olarak adlandırılan uygulamaya, hükümetin parlamentonun yetkilerini ele geçireceği gerekçesiyle karşı çıkıyor.
Siyasi gözlemciler, iktidardaki Muhafazakar Parti milletvekilleri arasında da hükümetin parlamentoyu devre dışı bırakmasına itiraz edenler olduğuna dikkati çekerek, bunun Başbakan Theresa May'i komisyon görüşmeleri sürecinde zorda bırakabileceğini belirtiyor.
May, 8 Haziran'daki erken seçimde tek başına hükümet kurmak için gerekli 326 milletvekilini çıkaramamıştı. 318 milletvekili çıkarabilen May, azınlık hükümetini Kuzey İrlanda'nın 10 milletvekiline sahip aşırı sağcı partisi Demokratik Birlik Partisinin dışarıdan desteğiyle kurabilmişti.
650 üyeli Avam Kamarasında tasarıların yasalaşabilmesi için 326 milletvekilinin desteği gerekiyor. Tasarı komisyon aşamasının ardından üçüncü kez görüşülerek oylanacak ve parlamentonun üst kanadını teşkil eden Lordlar Kamarasına gönderilecek. Taslağın yasaya dönüşmesi için parlamentonun her iki kanadının da onayı gerekiyor. Lordlar Kamarasında yasada herhangi bir değişiklik istenirse metin yeniden Avam Kamarasına gönderilecek ve görüşülüp oylanarak Lordlara iade edilecek. Lordların değişiklik talepleri devam ettiği sürece tasarı iki kanat arasında gidip gelmeye devam edecek. Lordların onayını alması halinde tasarı son onay ve yürürlük için Kraliçe'ye sunulacak.
Nisan ayında resmen başlayan Brexit sürecinin iki yıl devam etmesi ve ülkenin Mart 2019'da AB'den ayrılması öngörülüyor.