Diş Macunu Seçimi Ve Etkin Diş Fırçalamanın Önemi
Protez Uzmanı Dr. Melike Kan, diş macunu seçimi ve etkin diş fırçalama tekniklerini anlatarak, “Özellikle bizim genel olarak diş macunlarından istediğimiz şey; içerisinde florürün olması” dedi.
Acıbadem Ankara Hastanesi Protez Uzmanı Melike Kan, diş fırçalama teknikleri ve doğru diş macunu seçiminin önemini anlattı. Dr. Kan, doğru diş macunundan önce diş fırçalamanın önemli olduğuna vurgu yaparak, “Macunu yardımcı olarak kullanmamız gerekiyor. En önemlisi doğru ve etkin bir şekilde fırçalamak. Macunlara baktığımız zaman ulaşabileceğimiz, alabileceğimiz macunların çeşitliliği çok fazla. Diş eti hastalıklarına özel diş macunları, hassasiyet giderici özel diş macunları, beyazlatıcı diş macunları ve diğer tüm diş macunları olarak istediğimiz diş macununu alabiliriz ama bunu seçerken dişlerimize uygun diş macunu almamız gerekiyor. Bunun için de öncelikle hekiminizin yönlendirdiği diş macunları, çünkü dişin minesi, diş etlerinizin yapısı, ağzınızda çürük insidansınızın yüksek veya düşük olması bunların hepsi macun seçiminde önemli” ifadelerini kullandı.
“Diş macunlarının içerisinde florür kullanılmasını istiyoruz”
“Özellikle bizim genel olarak diş macunlarından istediğimiz şey; içerisinde florürün olması” diyen Dr. Kan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Florür şu an çok tartışmalı gibi gözükse de Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) bize önerdiği doğrultuda florür çok güvenli bir şekilde macunlarda kullanılabiliyor. Çünkü florür, mine yüzeyindeki çürüklere, deminerize olan alanları reminize edebiliyor. Ondan dolayı da içerisinde florür kullanılmasını istiyoruz. Sadece bunun istisnaisi 3 yaşından küçük çocuklara önermiyoruz onun haricinde de florürlü diş macunları istiyoruz. Beyazlatıcı diş macunları çok direk önerebileceğimiz macunlar değiller çünkü bunlar hastamızın dişini fırçalamasıyla beraber ciddi aşındırmalara ve hassasiyetlere sebep olabiliyor. Kontrolsüz şekilde dişler beyazlayabiliyor onun için hastalarımıza ancak hekim doğrultusunda önerebildiğimiz diş macunları. Hassasiyet giderici diş macunları da diş etlerinde problemi olan, hassasiyeti olan, diş eti çekilmesi olan hastalarımıza önerdiğimiz diş macunları. Sadece diş macunlarının içeriğine baktığınız zaman triclosan ve sodyum sülfat dediğimiz iki madde var. Bunlar şu anda zararı, etkisi kanıtlanmış değil ama soru işaretli malzemeler. Özellikle bu malzemeleri kesin sonuca Dünya Sağlık Örgütü veya ADA’nın (American Dental Association) önerileri doğrultusunda muhtemelen araştırmalar yapıldıktan sonra bize bu gösterilecek. Bu triclosan ve sodyum sülfat içeren diş macunlarını şu aşamada kullanmama faydalı. Diş fırçalarken de özellikle yatay olarak fırçalamayı kesinlikle önermiyoruz. Çünkü bu diş etlerinin çekilmesine, mine yüzeylerinde diş etine yakın yerlerde aşınmalara ve daha sonra da çok ciddi hassasiyetlere sebep olabiliyor.”
“Diş etinden dişe doğru 45 derecelik açıyla süpürme hareketiyle süpürülüp ve yuvarlak, dairesel hareketlerle diş fırçalamayı öneriyoruz”
Dişleri yatay bir şekilde değil, diş etinden dişe doğru 45 derecelik açıyla süpürme hareketiyle süpürülüp ve yuvarlak, dairesel hareketlerle diş fırçalamayı önerdiklerini kaydeden Dr. Kan, “Bunun haricinde de mutlaka diş ipi yapmamız gerekiyor. İstediğiniz fırçayı kullanabilirsiniz ama hiçbir diş fırçası ara yüzlere girme yetisine sahip değil. Bundan dolayı mutlaka diş ipi de yapmamız gerekiyor. Ağız kokusunun çok farklı sebepleri olabiliyor. Öncelikle eğer midede, sindirim sisteminizde herhangi bir sıkıntı varsa ağız kokusuna sebep olabilir. Ağızda çürük varsa, restorasyon varsa ve bunların uyumları bozulmuşsa ağız kokusuna sebep olabilir. Öncelikle bu ihtimalleri elemek gerekiyor. Daha sonrasında da asıl ağız kokusu çok yüksek ihtimalde dilden kaynaklanıyor. Dişlerle beraber dili de fırçalamamız gerekiyor. Hastalarımız isterse özel dil fırçaları var bunları da kullanabilir” şeklinde konuştu.
Kaynak: İHA
“Diş macunlarının içerisinde florür kullanılmasını istiyoruz”
“Özellikle bizim genel olarak diş macunlarından istediğimiz şey; içerisinde florürün olması” diyen Dr. Kan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Florür şu an çok tartışmalı gibi gözükse de Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) bize önerdiği doğrultuda florür çok güvenli bir şekilde macunlarda kullanılabiliyor. Çünkü florür, mine yüzeyindeki çürüklere, deminerize olan alanları reminize edebiliyor. Ondan dolayı da içerisinde florür kullanılmasını istiyoruz. Sadece bunun istisnaisi 3 yaşından küçük çocuklara önermiyoruz onun haricinde de florürlü diş macunları istiyoruz. Beyazlatıcı diş macunları çok direk önerebileceğimiz macunlar değiller çünkü bunlar hastamızın dişini fırçalamasıyla beraber ciddi aşındırmalara ve hassasiyetlere sebep olabiliyor. Kontrolsüz şekilde dişler beyazlayabiliyor onun için hastalarımıza ancak hekim doğrultusunda önerebildiğimiz diş macunları. Hassasiyet giderici diş macunları da diş etlerinde problemi olan, hassasiyeti olan, diş eti çekilmesi olan hastalarımıza önerdiğimiz diş macunları. Sadece diş macunlarının içeriğine baktığınız zaman triclosan ve sodyum sülfat dediğimiz iki madde var. Bunlar şu anda zararı, etkisi kanıtlanmış değil ama soru işaretli malzemeler. Özellikle bu malzemeleri kesin sonuca Dünya Sağlık Örgütü veya ADA’nın (American Dental Association) önerileri doğrultusunda muhtemelen araştırmalar yapıldıktan sonra bize bu gösterilecek. Bu triclosan ve sodyum sülfat içeren diş macunlarını şu aşamada kullanmama faydalı. Diş fırçalarken de özellikle yatay olarak fırçalamayı kesinlikle önermiyoruz. Çünkü bu diş etlerinin çekilmesine, mine yüzeylerinde diş etine yakın yerlerde aşınmalara ve daha sonra da çok ciddi hassasiyetlere sebep olabiliyor.”
“Diş etinden dişe doğru 45 derecelik açıyla süpürme hareketiyle süpürülüp ve yuvarlak, dairesel hareketlerle diş fırçalamayı öneriyoruz”
Dişleri yatay bir şekilde değil, diş etinden dişe doğru 45 derecelik açıyla süpürme hareketiyle süpürülüp ve yuvarlak, dairesel hareketlerle diş fırçalamayı önerdiklerini kaydeden Dr. Kan, “Bunun haricinde de mutlaka diş ipi yapmamız gerekiyor. İstediğiniz fırçayı kullanabilirsiniz ama hiçbir diş fırçası ara yüzlere girme yetisine sahip değil. Bundan dolayı mutlaka diş ipi de yapmamız gerekiyor. Ağız kokusunun çok farklı sebepleri olabiliyor. Öncelikle eğer midede, sindirim sisteminizde herhangi bir sıkıntı varsa ağız kokusuna sebep olabilir. Ağızda çürük varsa, restorasyon varsa ve bunların uyumları bozulmuşsa ağız kokusuna sebep olabilir. Öncelikle bu ihtimalleri elemek gerekiyor. Daha sonrasında da asıl ağız kokusu çok yüksek ihtimalde dilden kaynaklanıyor. Dişlerle beraber dili de fırçalamamız gerekiyor. Hastalarımız isterse özel dil fırçaları var bunları da kullanabilir” şeklinde konuştu.