'15 Temmuz'da Meriç Nehri Doğal Set Oldu'
Edirne Valisi Özdemir: '15 Temmuz akşamı Edirne'de bizim avantajımız iki köprüyü kapattığımız zaman tankların yolunun da kapanmış olmasıydı'.
Edirne Valisi Günay Özdemir, '15 Temmuz akşamı Edirne'de bizim avantajımız iki köprüyü kapattığımız zaman tankların yolunun da kapanmış olmasıydı.' dedi.
Özdemir, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz'daki darbe girişimi sırasında yaralanan gaziler Abdullah İrgin ile Yavuz Kurban'ı ziyaretinde, darbe gecesi Edirne'de yaşananları anlattı.
Nehir ve köprülerin kendileri için büyük avantaj olduğunu belirten Özdemir, 'Avantajımız iki köprüyü kapattığımız zaman tankların yolunun kapanmış olmasıydı. Bizim için gerçekten büyük bir avantajdı. Doğal set olarak güzeldi. Biz erken davrandık. Zaten Devlet Su İşlerinin kamyonları da o bölgedeydi. Hemen onlarla köprülerin önüne çektik. İlk etapta köprüyü kapatmamız onları engelledi.' diye konuştu.
- 'Yunanistan'dan mı dolaşıp gelelim?'
Darbecilerin mühimmat deposunun anahtarına ulaşmalarının da geciktiğini anlatan Vali Özdemir, şunları kaydetti:
'Saat 22.30-23.00'e doğru tankın mühimmatını almak için mühimmat deposunun anahtarını hastanede yatan bir astsubaydan almaya hastaneye gittiler. O bizim için bir avantaj oldu. Yarım veya bir saatlik gecikmeyle zırhlı araçların oradan çıkmasını engelledik. Yani köprüden geçselerdi Edirne'de de artık ne olurdu bilemiyorum. Allah'a şükür öyle bir şeyimiz olmadı. Baştan köprüyü kesmek güzel oldu gerçekten. Öbür türlü Allah korusun. Hiç kimsenin burnunun kanamasını istemeyiz.
Edirne'de de halkımız tepkiyi anında gösterdi. Zaten biz tertibatımızı almıştık. Polis arkadaşlarımız özellikle ilk etapta köprüde tertibat aldı, kapıların çıkış noktasında da tertibat aldık. Hemen her noktayı gözetlemeye başladık. Öyle olunca nerede hareket olursa haberimiz oluyordu. Saat 5.00'e doğru tekrar bir çıkıldı biliyorsunuz yine aynı şekilde. Hatta Yunanistan'dan dolaşıp geleceklerdi ama nehirden geçmeye cesaret edemediler. Öyle bir şey de söylemişlerdi yani 'Yunanistan'dan mı dolaşıp gelelim' falan...'
O gece emniyet teşkilatıyla hep irtibat halinde olduklarını ancak 54. Mekanize Piyade Tugayı ile aynı durumun söz konusu olmadığını ifade eden Özdemir, şöyle devam etti:
'Allah insanların içindeki korkuyu almıştı. Eğer siz bir ilin valisi olarak cesaretinizi göstermezseniz yanınızda kimseyi bulamazsınız. Sayın Cumhurbaşkanımızın bir sözü var. Diyor ki, 'Siz bir komutan olarak taşın arkasına saklanırsanız, asker dağın arkasına saklanır', yani gerçekten siz orada en küçük bir korku gösterseniz o anda yanınızda çalışacak insan bulamazsanız. Ben zaten ihtilal girişimi olduğunu ve arkasından da tugay komutanının burada sıkı yönetim komutanı olarak atandığını öğrendim. Kendisini aradım, o beni aramadı, 'Herhangi bir şeyden haberim yok, Genelkurmay'dan haber bekliyorum' dedi. Şimdi bunu söyledikten sonra zaten benim için bitmişti. Çünkü her şeyi biliyorum ama o bana sanki ben hiçbir şeyi bilmiyormuşum gibi atlatmaya çalıştı ve ondan sonra kendisi aradı beni, biz köprüyü kapatmıştık. 'Zırhlı araçlar köprüden geçsin, orada bizim askerler var onları koruyacağız' diye. Ben dedim 'Bir an önce zırhlıları çekin onu, çekmezseniz sizin başınıza ne geleceğini garanti edemem, bu sefer sizin güvenliğiniz de tehlikeye girer. Ondan sonrası beni ilgilendirmez.' Ondan sonra çektiler.'
Özdemir, eski 54. Mekanize Tugay Komutanı, ihraç edilen Tuğgeneral Hidayet Arı'ya, sabah teslim olmazsa tugaya girip kendisini teslim alacaklarını, her türlü tertibatı almış olduklarını söylediğini de sözlerine ekledi.
Kaynak: AA
Özdemir, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz'daki darbe girişimi sırasında yaralanan gaziler Abdullah İrgin ile Yavuz Kurban'ı ziyaretinde, darbe gecesi Edirne'de yaşananları anlattı.
Nehir ve köprülerin kendileri için büyük avantaj olduğunu belirten Özdemir, 'Avantajımız iki köprüyü kapattığımız zaman tankların yolunun kapanmış olmasıydı. Bizim için gerçekten büyük bir avantajdı. Doğal set olarak güzeldi. Biz erken davrandık. Zaten Devlet Su İşlerinin kamyonları da o bölgedeydi. Hemen onlarla köprülerin önüne çektik. İlk etapta köprüyü kapatmamız onları engelledi.' diye konuştu.
- 'Yunanistan'dan mı dolaşıp gelelim?'
Darbecilerin mühimmat deposunun anahtarına ulaşmalarının da geciktiğini anlatan Vali Özdemir, şunları kaydetti:
'Saat 22.30-23.00'e doğru tankın mühimmatını almak için mühimmat deposunun anahtarını hastanede yatan bir astsubaydan almaya hastaneye gittiler. O bizim için bir avantaj oldu. Yarım veya bir saatlik gecikmeyle zırhlı araçların oradan çıkmasını engelledik. Yani köprüden geçselerdi Edirne'de de artık ne olurdu bilemiyorum. Allah'a şükür öyle bir şeyimiz olmadı. Baştan köprüyü kesmek güzel oldu gerçekten. Öbür türlü Allah korusun. Hiç kimsenin burnunun kanamasını istemeyiz.
Edirne'de de halkımız tepkiyi anında gösterdi. Zaten biz tertibatımızı almıştık. Polis arkadaşlarımız özellikle ilk etapta köprüde tertibat aldı, kapıların çıkış noktasında da tertibat aldık. Hemen her noktayı gözetlemeye başladık. Öyle olunca nerede hareket olursa haberimiz oluyordu. Saat 5.00'e doğru tekrar bir çıkıldı biliyorsunuz yine aynı şekilde. Hatta Yunanistan'dan dolaşıp geleceklerdi ama nehirden geçmeye cesaret edemediler. Öyle bir şey de söylemişlerdi yani 'Yunanistan'dan mı dolaşıp gelelim' falan...'
O gece emniyet teşkilatıyla hep irtibat halinde olduklarını ancak 54. Mekanize Piyade Tugayı ile aynı durumun söz konusu olmadığını ifade eden Özdemir, şöyle devam etti:
'Allah insanların içindeki korkuyu almıştı. Eğer siz bir ilin valisi olarak cesaretinizi göstermezseniz yanınızda kimseyi bulamazsınız. Sayın Cumhurbaşkanımızın bir sözü var. Diyor ki, 'Siz bir komutan olarak taşın arkasına saklanırsanız, asker dağın arkasına saklanır', yani gerçekten siz orada en küçük bir korku gösterseniz o anda yanınızda çalışacak insan bulamazsanız. Ben zaten ihtilal girişimi olduğunu ve arkasından da tugay komutanının burada sıkı yönetim komutanı olarak atandığını öğrendim. Kendisini aradım, o beni aramadı, 'Herhangi bir şeyden haberim yok, Genelkurmay'dan haber bekliyorum' dedi. Şimdi bunu söyledikten sonra zaten benim için bitmişti. Çünkü her şeyi biliyorum ama o bana sanki ben hiçbir şeyi bilmiyormuşum gibi atlatmaya çalıştı ve ondan sonra kendisi aradı beni, biz köprüyü kapatmıştık. 'Zırhlı araçlar köprüden geçsin, orada bizim askerler var onları koruyacağız' diye. Ben dedim 'Bir an önce zırhlıları çekin onu, çekmezseniz sizin başınıza ne geleceğini garanti edemem, bu sefer sizin güvenliğiniz de tehlikeye girer. Ondan sonrası beni ilgilendirmez.' Ondan sonra çektiler.'
Özdemir, eski 54. Mekanize Tugay Komutanı, ihraç edilen Tuğgeneral Hidayet Arı'ya, sabah teslim olmazsa tugaya girip kendisini teslim alacaklarını, her türlü tertibatı almış olduklarını söylediğini de sözlerine ekledi.