ÖKK Personelinin Yargılandığı FETÖ Davası

FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimine katılmamalarına rağmen örgüt üyesi oldukları iddiasıyla aralarında meslekten ihraç edilenlerin de bulunduğu 14 Özel Kuvvetler Komutanlığı personeli hakkında açılan davaya devam edildi.

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimine katılmamalarına rağmen örgüt üyesi oldukları iddiasıyla haklarında dava açılan, aralarında meslekten ihraç edilenlerin de bulunduğu ikisi tutuklu 14 Özel Kuvvetler Komutanlığı (ÖKK) personelinin yargılandığı davaya devam edildi.

Ankara 14. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, 'silahlı terör örgütüne üye olmak' suçlamasıyla yargılanan 14 sanık ile avukatları katıldı.

Sanık savunmalarıyla devam eden duruşmada, tutuksuz ÖKK personeli sanık Murat Kaya, hakkındaki suçlamaları reddetti, darbe gecesi yaptığı iki telefon görüşmesi nedeniyle yargılandığını ileri sürdü.

TÜRKSAT'a baskın düzenleyen darbecilerden sanık Melih Varol ile darbe gecesi konuştuğu iddia edilen Kaya, o gece kendi gibi üniforma giyen toplam 12 kişiyle telefon görüşmesi yaptığını söyledi. Kaya, Melih Varol ile Kara Harp Okulunda subaylık eğitimi derslerini birlikte aldıklarını belirtti.

Kaya, ÖKK'da görevli olmasına rağmen Kara Harp Okulu'nda subaylık eğitimi aldığını, darbe girişimi öncesinde, kız kardeşinin düğünü için birliğinden izin istediğini, 15 Temmuz'da kına gecesi ertesi gün de düğün yapılacağını anlattı.

15 Temmuz günü kız kardeşinin kına gecesinde, kendisi gibi asker arkadaşlarından gelen telefonlar üzerine darbe girişiminden haberdar olduğunu savunan Kaya, kına gecesinde arkadaşlarından bilgi almaya uğraştığını, ne olduğunu anlamaya çalıştıklarını, kına gecesinde olması nedeniyle televizyondan herhangi bilgi alamadığını ileri sürdü.

Darbe gecesi, herhangi bir çağrı almadığını, kına gecesinin tamamlanmasının ardından annesinin evinde geceyi geçirdiğini, ertesi gün kız kardeşinin düğününü yaptıklarını söyleyen Kaya, 18 Temmuz'da, Kara Harp Okulu'nda kursa devam ettiğini ifade etti. Kaya, gözaltına alındığı 28 Temmuz'a kadar Kara Harp Okulu'nda subaylık eğitimine katıldığını söyledi.

Tutuklanmasının ardından, kına gecesi ve düğün videoları gibi kanıtları sunarak tahliyesine karar verilmesini istediğini anlatan Murat Kaya, savcılığın da tahliyesine karar verdiğini aktardı.

Kendisinin ve ailesinin terör örgütü FETÖ ile bir irtibatının bulunmadığını ileri süren Kaya, ByLock kullanmadığını, himmet adı altında para vermediğini, FETÖ ile herhangi bir bağı bulunmadığını iddia etti.

Sanık Mehmet Aydın da FETÖ üyesi olmadığını ileri sürerek, beraatını istedi.

Sanık Ömer Alibüyük ise 10 aydır tutuklu bulunduğunu, yalnızca ByLock kullandığının iddia edildiğini belirtti. ByLock kullanmadığını, FETÖ ile alakasının bulunmadığını savunan Alibüyük, kullanmış olsa bile yalnızca ByLock kullanmasının silahlı terör örgütüne üye olma suçu için yeterli olmayacağını ileri sürerek, tahliyesini istedi.

Tutuklu sanık ÖKK personeli Okan Benli de ByLock kullanıcısı olduğu iddiasını kabul etmedi. Kendisi tarafından yüklenmeyen bir program nedeniyle 10 aydan fazladır tutuklu bulunduğunu ileri süren Benli, 'Balyoz, Ergenekon davalarında da yargılandım, bu yapının en büyük mağduruyum. Şimdi de FETÖ mensubu olduğum iddiasıyla 10 aydır tutukluyum. Önce ETÖ idi, şimdi FETÖ oldu, yarın bir başka terör örgütü daha çıkarsa ona da dahil edilir miyiz bilemiyorum.' dedi.

- Tanık dinlendi

Duruşmada, Jandarma Astsubay Çavuş olarak ÖKK'da görev yaparken, darbe girişiminin ardından tutuklanan ve ihraç edilen Mustafa Gülan tanık olarak dinlendi.

Sanıklardan Bahadır Gemici ile aynı evde kaldığını belirten Gülan, ÖKK'da aynı yerde çalıştıklarını, 2014 Şubat ayından darbe girişimi gününe kadar da aynı evde kaldıklarını anlattı. Gülan, darbe girişiminin ardından tutuklandığını, hakkındaki soruşturmanın takipsizlikle sonuçlandığını ancak bu süreçte Türk Silahlı Kuvvetleri'nden ihraç edildiğini söyledi.

Mahkeme Başkanı Fahrettin Yıldız'ın darbe girişimi gecesi ne yaptıklarını sorması üzerine Gülan, Ercüment adlı bir ev arkadaşları daha bulunduğunu, kendisi ve Bahadır'ın o gece evde olduklarını kaydetti. Gülan, 'Ama Ercüment, 'Cuma gecesi harp okulunda kalacağız, ertesi gün yola çıkacağız' demişti. O gece evde değildi. Biz de evde normal oturuyorduk. Telefonlara mesajlar gelmeye başladı. Boğaz köprüsünün kapatıldığı yazıyordu. İnternetten olaylara baktık. Bu sırada birlikten 'herkes konumunu bildirsin' yazılı mesajlar da geliyordu. Biz de 'evdeyiz, iyiyiz' dedik. Benim bulunduğum 17 tabur personelinin evde kalması emri geldi. Gece 03.00 gibi Bahadır'ların tabura görev emri geldi, o çıktı. Ben pazar gününe kadar evden çıkmadım.' diye konuştu.

'Bahadır'ın FETÖ ile bağı var mı?' sorusu üzerine tanık Gülan, 'Bahadır'ı 2009'dan beri tanırım, ailesini de tanırım. Böyle bir irtibatı olduğunu düşünmüyorum, inanmıyorum.' dedi.

Sanıkların savunmalarının ardından duruşma savcısı Mustafa Manga, tutuklu sanıklar Ömer Alibüyük ve Okan Benli'nin tahliye taleplerinin reddine, kullandıkları iddia edilen ByLock programının görüşme içeriklerinin beklenilmesine karar verilmesini istedi.

Mahkeme Başkanı Fahrettin Yıldız, sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verildiğini bildirerek, duruşmanın 26 Eylül'e bırakıldığını açıkladı.
Kaynak: AA