Bonzai batağındaki kızlar yaşadıklarını anlattı
Bonzai illetinden kurtulmak isteyen 2 genç kızın anlattıkları ağızları açık bıraktı. Kızlardan biri bonzai kullandıktan sonra kendisini arkadaşının babaannesinin evinde bulduğunu itiraf etti.
Sentetik ölüm Bonzai uyuşturucu maddeler arasında en yaygını ve en tehlikelisi olarak biliniyor. Fiyatının ucuzluğu ve kolay ulaşılabilir olması nedeniyle kullanımı da her geçen gün katlanarak büyüyor. İşte Bonzai'nin esiri 2 genç kızın ağzından sentetik ölümün bilinmeyenleri...
BONZAİ İLLETİYLE SAVAŞAN İKİ GENÇ KIZ
22 yaşındaki P.T. sentetik ölümle lise yıllarında tanışmış. 'Kafan dağılır' ısrarıyla başladığı uyuştumcu macerasının tehlikesini ölümün kıyısına geldiğinde fark etmiş. Genç kız 'Önce bedava verip alıştırıyorlar sonra uyuşturucu parası bulmak için her türlü kötü yolu deniyorsun' sözleriyle bu illetin tehlikesine dikkat çekiyor.
Uyuşturucu kurbanı 20 yaşındaki D. Y. de gençlik yıllarında bonzai ile arkadaş ortamında tanışanlardan. 'Anneme aşık bir çocuktum uyuşturucudan sonra onu dövmeye varacak kadar kontrolden çıktım.' diyen genç kız, şimdi bu beladan kurtulmak için Erenköy Amatem'de büyük bir mücadele veriyor
Uyuşturucu kullanmaya kaç yaşında, nasıl başladınız?
P.T: Bana Pollyanna diyebilirsiniz çünkü AMATEM'deki arkadaşlarım hep bu isimle sesleniyor. Ben 15 yaşında direkt eroinle uyuşturucuya başladım. Liseye giderken, çok samimi olduğum bir kız arkadaşım vardı. Farklı sınıflarda ama aynı lisedeydik. Onun annesi ve babası boşanmıştı ve daha çok bizim evde kalıyordu. İki kardeştik, o da evimizin üçüncü çocuğu gibiydi. Okul çıkışlarında yedi sekiz kişilik arkadaş grupları ile buluşuyorduk. İlk o arkadaş grubunda uyuşturucu kullanmaya başladım.
D.Y: Ben de lisede arkadaş çevresiyle başladım.
Uyuşturucuyu nasıl temin ediyordunuz?
P.T: Arkadaş gruplarının arasında 'abiler' vardı. Bizden beş altı yaş büyük oluyorlardı. Onlar getiriyordu uyuşturucuyu.
Uyuşturucuyu ne kadar sıklıkla kullanıyordunuz?
P.T: Başlangıçta haftada bir kez eroinle başladım. İki gram kadar kullanıyorduk. Sonra haftada üç dört gün, altı yedi gram veya ne kadar bulabilirsek kullanmaya başladım. Sonra Bonzai ve diğerlerini de kullandım.
D.Y: Ben Bonzai kullanmadım ama diğerlerini kullandım. Yoksunluk hissettikçe kullanıyordum
'FUHUŞ VE SATICILIK YAPTIRIYORLAR'
Kullanılan uyuşturucunun bir de bedeli var. Sonuçta bir lise öğrencisisiniz, nasıl ödüyordunuz parasını?
D.Y: Benim ailemin maddi durumu iyiydi. Zaten arkadaşlar bir araya geldiğinde hepimiz cebimizde ne varsa birleştiriyor öyle alıp hep birlikte kullanıyorduk.
P.T: Başlangıçta hiç para istenmedi. Uyuşturucuya alıştıktan sonra, yaklaşık bir yıl sonra artık paralı bir şekilde vermeye başladılar.
Paranız olmadığında, sizden verilen uyuşturucu karşılığında bir şey yapmanız istendi mi? Örneğin hırsızlık, fuhuş ya da okullarda öğrencilere uyuşturucu satıcılığı?
D.Y: Evet istendi.
P.T: Ben, uyuşturucu parası olmadığı için hırsızlık yaptırılanları biliyorum. Bursa'dan alınıp, İzmir'deki benzin istasyonlarını ve esnafı silahla soymaya götürülenler vardı.
D.Y: Satıcıların tamamı zaten erkek oluyordu. Parası olmayıp da uyuşturucu almak isteyen kız arkadaşlarımıza fuhuş yaptırıyorlardı, gece kulüplerinde çalıştırıyorlardı. Silahlı mafyatik kişiler ortaya çıkmaya başladı. Bunu kabul etmeyen kızları dövüyorlardı. Zaten uyuşturucu kullanmak isteyip de param olmadığında ben de uyuşturucuyu bırakmaya karar verdim.
Bırakmaya karar verdiğiniz sırada kaç yıllık uyuşturucu kullanıcısıydınız? Nereye, nasıl başvurdunuz?
D.Y: Ben de tamamen kendi irademle geldim. Buradaki tedavimi tamamladıktan sonra, bir daha kullanmayacağım. Zaten, eski işyerim de bir daha kullanmamam şartıyla beni yeniden işe alacağına söz verdi.
P.T: Beş yıl sonra bırakmaya karar verdim. Kendim araştırdım ve Erenköy'deki AMATEM'e geldim. Bana aileden biri gibi çok sıcak davrandılar ve çok destek oldular.
'YILLARCA HİÇ KİMSE FARK ETMEDİ'
Beş yıl çok uzun bir zaman. Bu süre içinde hiç polis denetimine yakalanmadınız mı? Nerelerde kullanıyordunuz uyuşturucuyu?
P.T: Hiç polise yakalanmadık. Öyle gizli saklı da kullanmıyorduk. Bazen okulun bahçesinde, bazen hamburgercinin tuvaletinde bazen sokakta her yerde. Öyle metruk binalara gitme diye bir şey yok haberlerdeki gibi.
Aileniz de mi fark etmedi?
P.T: Başlangıçta hiç fark etmediler. Üçüncü yılda annemin fark ettiğini anladım. Sonra ben onlara anlattım.
D.Y: Ailem iki yıl sonra anladı.
'BABAMIN TEPKİSİYLE YENİDEN BAŞLADIM'
Ailenizin tepkisi ne oldu?
P.T: Ben babamla hep arkadaş gibiydim. Bana sesini bile yükseltmemişti. Ama uyuşturucu kullandığımı öğrenince 'Sen benim kızım değilsin artık' diye mesaj gönderdi ve bu bana çok ağır geldi. O sırada uyuşturucuyu bırakmaya çalışıyordum ve babamın bu tepkisine çok üzülerek yeniden uyuşturucu kullanmak istedim.
Aileler, böyle durumlarda çocuklarını kucaklamalı ki uyuşturucuyu bırakmalarına destek olsunlar. Ama babamın tepkisini de anlayabiliyorum. Beni çok seviyor ve çok üzülmüştü.
Sorunlarınızı unutmak için mi uyuşturucu kullanıyordunuz? Gençler neden uyuşturucuya başlıyor?
P.T: Benim bir sorunum yoktu aslında. Derslerinde başarılı bir öğrenciydim. Ailemde de mutluydum. Tamamen arkadaş çevresinin, girdiğim sosyal çevrinin etkisiyle oldu.
NASIL BIRAKTINIZ PEKİ?
P.T: AMATEM'deki tedavim sonrası bıraktım. 1.5 yıl hiç uyuşturucu kullanmadım. Ancak buradaki sorun sosyal çevre. Uyuşturucuyu bırakıyorsunuz ama sonra yine aynı eve, okula dönüyorsunuz. Orada o arkadaş grubu olunca yine uyuşturucuya başlıyorsunuz.
'İKİ SAATLİK HAZ İÇİN BİR HAFTA İŞKENCE'
Uyuşturucu kullandığınız sırada, ne hissediyorsunuz? Sonrasında neler yaşanıyor?
P.T: Uyuşturucu kullandığınız ilk iki saat, kendinizi mutlu hissediyorsunuz. Bilemediniz üç saat. Ama ondan sonraki bir hafta boyunca bazen 10 gün şiddetli baş ağrısı, kasık ve bel ağrıları, kusma, uykusuzluk sorunu yaşıyorsunuz. Ailenizin güvenini kaybediyorsunuz, akrabalarınız ve arkadaşlarınız sizden uzaklaşıyor. İş bulamıyorsunuz. Bütün hayatınız mahvoluyor. Ben başarılı bir öğrenciydim. Okulum yarım kaldı. Şimdi uyuşturucu tedavisiyle birlikte dışarıdan liseyi bitirmeye çalışıyor ve sonrasında da üniversiteyi bitirip hayata dönmeyi hedefliyorum. Bonzai de hırçınlaşıyorsun ve iradeni tamamen yitiriyorsun. Ne yaptığını hatırlamıyorsun. Ben akradaşımla bir kafede Bonzai kullandım. Sonra sabah arkadaşımın babaannesinine evinde uyandım. Gerçekten de 'Ben buraya nasıl geldim' diye kendime sordum.
'ANNEMİ BİLE DÖVDÜM'
Uyuşturucu kullandığınız sırada, ne hissediyorsunuz? Sonrasında neler yaşanıyor?
D.Y.: Aileler, çocuklarındaki farklılaşmadan uyuşturucu ve Bonzai kullandıklarını anlayabilirler. Kesinlikle farklılaşıyorlar. Eve giriş çıkış saatleri değişir. Kahvaltı ve yeme alışkanlıkları uzun süreli olarak değişir. Bir genç iki gün hiç uyumadan dolaşır mı? Dolaşıyorsun ve ailen fark etmeyebiliyor. Uyuşturucu, sakin bir genci agresif hale getirebiliyor. Uyuşturucunun etkisini gidermek ve ayılmak için çikolata kullanmasından da anlayabilirler. Odasında tek başına uzun süre kalan, ailesiyle zaman geçirmeyen çocuklarını takip etmeliler. Ben annesine aşık bir çocuktum ama ortada hiç bir şey yokken sinirlenip kontrolden çıktığımı ve anneme vurduğumu hatırlıyorum. Sonra çok pişman oluyorsun ama o an öfke patlaması oluyor ve bunu kontrol edemiyorsun.
Gençler nasıl bırakır?
P.T: İstemek, başarmanın ilk adımı. Uyuşturucuyu bırakmayı istesinler, sonrası geliyor zaten. AMATEM benzeri çok sayıda yardım kuruluşu var ve size anne gibi yaklaşan doktorlar var. İnternetten de bunları bulabilir, başvurabilirler. Kimliğinizi de gizli tutuyorlar ve kesinlikle fişlenmiyorsunuz. Aksine, buradan çıktıktan sonra okulunuza ve işinize dönebiliyorsunuz ama uyuşturucu kullanırken çevrenizdekiler size vebalı gibi yaklaşıyor. Ailelerine doğruyu söylesinler ve onların desteklerini alsınlar. Bu maddeleri kullanan arkadaş, okul ve ev çevresinden uzaklaşsınlar. Aynı çevreye dönünce, yeniden başlanıyor.
2012'DEN SONRA ARTIŞ OLDU
SBÜ Erenköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Rabia Bilici, son bir yılda uyuşturucu kullanımının stabil hale gelmesinin ve gençlerin bu tedavi konusunda eskiye göre daha istekli olmasının önemine dikkat çekti. Bilici, şunları söyledi: 'Burada tedavi gören gençlerin söylediklerini aktardığınızda, hem kullanıcıların hem de ailelerin ve yetkililerin çıkarması gereken dersler görülecektir. Aileler, çocuklarına her zaman destek olmalı. Bize gelen vakalar üzerinden gözlemlediğimiz kadarıyla, 2012 yılı sonrasında Bonzai ve uyuşturucu kullanımında hızlı bir artış oldu. Ancak son bir yıldır stabil hale geldi, artış yok. Eskiye oranla, tedavi başvuru oranlarındaki artış önemli. Biz AMATEM olarak 2012'de bir poliklinik ile uyuşturucu tedavisine başladık. Bir günde en fazla 30 hastaya tedavi hizmeti verebiliyorduk. Ancak şimdi birden yediye çıktık her biri Bonzai, eroin veya diğer türlerin her birine farklı uzman doktorlarca tedavi uygulanıyor. Gençlerin yanı sıra, evli çocuklu kadınlar da tedavi görüyor. Biz, buradaki tedaviden sonra da onların sosyal hayata dönmeleri ve bir daha kullanıcı olmaları için de destek oluyoruz.'
BONZAİ İLLETİYLE SAVAŞAN İKİ GENÇ KIZ
22 yaşındaki P.T. sentetik ölümle lise yıllarında tanışmış. 'Kafan dağılır' ısrarıyla başladığı uyuştumcu macerasının tehlikesini ölümün kıyısına geldiğinde fark etmiş. Genç kız 'Önce bedava verip alıştırıyorlar sonra uyuşturucu parası bulmak için her türlü kötü yolu deniyorsun' sözleriyle bu illetin tehlikesine dikkat çekiyor.
Uyuşturucu kurbanı 20 yaşındaki D. Y. de gençlik yıllarında bonzai ile arkadaş ortamında tanışanlardan. 'Anneme aşık bir çocuktum uyuşturucudan sonra onu dövmeye varacak kadar kontrolden çıktım.' diyen genç kız, şimdi bu beladan kurtulmak için Erenköy Amatem'de büyük bir mücadele veriyor
Uyuşturucu kullanmaya kaç yaşında, nasıl başladınız?
P.T: Bana Pollyanna diyebilirsiniz çünkü AMATEM'deki arkadaşlarım hep bu isimle sesleniyor. Ben 15 yaşında direkt eroinle uyuşturucuya başladım. Liseye giderken, çok samimi olduğum bir kız arkadaşım vardı. Farklı sınıflarda ama aynı lisedeydik. Onun annesi ve babası boşanmıştı ve daha çok bizim evde kalıyordu. İki kardeştik, o da evimizin üçüncü çocuğu gibiydi. Okul çıkışlarında yedi sekiz kişilik arkadaş grupları ile buluşuyorduk. İlk o arkadaş grubunda uyuşturucu kullanmaya başladım.
D.Y: Ben de lisede arkadaş çevresiyle başladım.
Uyuşturucuyu nasıl temin ediyordunuz?
P.T: Arkadaş gruplarının arasında 'abiler' vardı. Bizden beş altı yaş büyük oluyorlardı. Onlar getiriyordu uyuşturucuyu.
Uyuşturucuyu ne kadar sıklıkla kullanıyordunuz?
P.T: Başlangıçta haftada bir kez eroinle başladım. İki gram kadar kullanıyorduk. Sonra haftada üç dört gün, altı yedi gram veya ne kadar bulabilirsek kullanmaya başladım. Sonra Bonzai ve diğerlerini de kullandım.
D.Y: Ben Bonzai kullanmadım ama diğerlerini kullandım. Yoksunluk hissettikçe kullanıyordum
'FUHUŞ VE SATICILIK YAPTIRIYORLAR'
Kullanılan uyuşturucunun bir de bedeli var. Sonuçta bir lise öğrencisisiniz, nasıl ödüyordunuz parasını?
D.Y: Benim ailemin maddi durumu iyiydi. Zaten arkadaşlar bir araya geldiğinde hepimiz cebimizde ne varsa birleştiriyor öyle alıp hep birlikte kullanıyorduk.
P.T: Başlangıçta hiç para istenmedi. Uyuşturucuya alıştıktan sonra, yaklaşık bir yıl sonra artık paralı bir şekilde vermeye başladılar.
Paranız olmadığında, sizden verilen uyuşturucu karşılığında bir şey yapmanız istendi mi? Örneğin hırsızlık, fuhuş ya da okullarda öğrencilere uyuşturucu satıcılığı?
D.Y: Evet istendi.
P.T: Ben, uyuşturucu parası olmadığı için hırsızlık yaptırılanları biliyorum. Bursa'dan alınıp, İzmir'deki benzin istasyonlarını ve esnafı silahla soymaya götürülenler vardı.
D.Y: Satıcıların tamamı zaten erkek oluyordu. Parası olmayıp da uyuşturucu almak isteyen kız arkadaşlarımıza fuhuş yaptırıyorlardı, gece kulüplerinde çalıştırıyorlardı. Silahlı mafyatik kişiler ortaya çıkmaya başladı. Bunu kabul etmeyen kızları dövüyorlardı. Zaten uyuşturucu kullanmak isteyip de param olmadığında ben de uyuşturucuyu bırakmaya karar verdim.
Bırakmaya karar verdiğiniz sırada kaç yıllık uyuşturucu kullanıcısıydınız? Nereye, nasıl başvurdunuz?
D.Y: Ben de tamamen kendi irademle geldim. Buradaki tedavimi tamamladıktan sonra, bir daha kullanmayacağım. Zaten, eski işyerim de bir daha kullanmamam şartıyla beni yeniden işe alacağına söz verdi.
P.T: Beş yıl sonra bırakmaya karar verdim. Kendim araştırdım ve Erenköy'deki AMATEM'e geldim. Bana aileden biri gibi çok sıcak davrandılar ve çok destek oldular.
'YILLARCA HİÇ KİMSE FARK ETMEDİ'
Beş yıl çok uzun bir zaman. Bu süre içinde hiç polis denetimine yakalanmadınız mı? Nerelerde kullanıyordunuz uyuşturucuyu?
P.T: Hiç polise yakalanmadık. Öyle gizli saklı da kullanmıyorduk. Bazen okulun bahçesinde, bazen hamburgercinin tuvaletinde bazen sokakta her yerde. Öyle metruk binalara gitme diye bir şey yok haberlerdeki gibi.
Aileniz de mi fark etmedi?
P.T: Başlangıçta hiç fark etmediler. Üçüncü yılda annemin fark ettiğini anladım. Sonra ben onlara anlattım.
D.Y: Ailem iki yıl sonra anladı.
'BABAMIN TEPKİSİYLE YENİDEN BAŞLADIM'
Ailenizin tepkisi ne oldu?
P.T: Ben babamla hep arkadaş gibiydim. Bana sesini bile yükseltmemişti. Ama uyuşturucu kullandığımı öğrenince 'Sen benim kızım değilsin artık' diye mesaj gönderdi ve bu bana çok ağır geldi. O sırada uyuşturucuyu bırakmaya çalışıyordum ve babamın bu tepkisine çok üzülerek yeniden uyuşturucu kullanmak istedim.
Aileler, böyle durumlarda çocuklarını kucaklamalı ki uyuşturucuyu bırakmalarına destek olsunlar. Ama babamın tepkisini de anlayabiliyorum. Beni çok seviyor ve çok üzülmüştü.
Sorunlarınızı unutmak için mi uyuşturucu kullanıyordunuz? Gençler neden uyuşturucuya başlıyor?
P.T: Benim bir sorunum yoktu aslında. Derslerinde başarılı bir öğrenciydim. Ailemde de mutluydum. Tamamen arkadaş çevresinin, girdiğim sosyal çevrinin etkisiyle oldu.
NASIL BIRAKTINIZ PEKİ?
P.T: AMATEM'deki tedavim sonrası bıraktım. 1.5 yıl hiç uyuşturucu kullanmadım. Ancak buradaki sorun sosyal çevre. Uyuşturucuyu bırakıyorsunuz ama sonra yine aynı eve, okula dönüyorsunuz. Orada o arkadaş grubu olunca yine uyuşturucuya başlıyorsunuz.
'İKİ SAATLİK HAZ İÇİN BİR HAFTA İŞKENCE'
Uyuşturucu kullandığınız sırada, ne hissediyorsunuz? Sonrasında neler yaşanıyor?
P.T: Uyuşturucu kullandığınız ilk iki saat, kendinizi mutlu hissediyorsunuz. Bilemediniz üç saat. Ama ondan sonraki bir hafta boyunca bazen 10 gün şiddetli baş ağrısı, kasık ve bel ağrıları, kusma, uykusuzluk sorunu yaşıyorsunuz. Ailenizin güvenini kaybediyorsunuz, akrabalarınız ve arkadaşlarınız sizden uzaklaşıyor. İş bulamıyorsunuz. Bütün hayatınız mahvoluyor. Ben başarılı bir öğrenciydim. Okulum yarım kaldı. Şimdi uyuşturucu tedavisiyle birlikte dışarıdan liseyi bitirmeye çalışıyor ve sonrasında da üniversiteyi bitirip hayata dönmeyi hedefliyorum. Bonzai de hırçınlaşıyorsun ve iradeni tamamen yitiriyorsun. Ne yaptığını hatırlamıyorsun. Ben akradaşımla bir kafede Bonzai kullandım. Sonra sabah arkadaşımın babaannesinine evinde uyandım. Gerçekten de 'Ben buraya nasıl geldim' diye kendime sordum.
'ANNEMİ BİLE DÖVDÜM'
Uyuşturucu kullandığınız sırada, ne hissediyorsunuz? Sonrasında neler yaşanıyor?
D.Y.: Aileler, çocuklarındaki farklılaşmadan uyuşturucu ve Bonzai kullandıklarını anlayabilirler. Kesinlikle farklılaşıyorlar. Eve giriş çıkış saatleri değişir. Kahvaltı ve yeme alışkanlıkları uzun süreli olarak değişir. Bir genç iki gün hiç uyumadan dolaşır mı? Dolaşıyorsun ve ailen fark etmeyebiliyor. Uyuşturucu, sakin bir genci agresif hale getirebiliyor. Uyuşturucunun etkisini gidermek ve ayılmak için çikolata kullanmasından da anlayabilirler. Odasında tek başına uzun süre kalan, ailesiyle zaman geçirmeyen çocuklarını takip etmeliler. Ben annesine aşık bir çocuktum ama ortada hiç bir şey yokken sinirlenip kontrolden çıktığımı ve anneme vurduğumu hatırlıyorum. Sonra çok pişman oluyorsun ama o an öfke patlaması oluyor ve bunu kontrol edemiyorsun.
Gençler nasıl bırakır?
P.T: İstemek, başarmanın ilk adımı. Uyuşturucuyu bırakmayı istesinler, sonrası geliyor zaten. AMATEM benzeri çok sayıda yardım kuruluşu var ve size anne gibi yaklaşan doktorlar var. İnternetten de bunları bulabilir, başvurabilirler. Kimliğinizi de gizli tutuyorlar ve kesinlikle fişlenmiyorsunuz. Aksine, buradan çıktıktan sonra okulunuza ve işinize dönebiliyorsunuz ama uyuşturucu kullanırken çevrenizdekiler size vebalı gibi yaklaşıyor. Ailelerine doğruyu söylesinler ve onların desteklerini alsınlar. Bu maddeleri kullanan arkadaş, okul ve ev çevresinden uzaklaşsınlar. Aynı çevreye dönünce, yeniden başlanıyor.
2012'DEN SONRA ARTIŞ OLDU
SBÜ Erenköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Rabia Bilici, son bir yılda uyuşturucu kullanımının stabil hale gelmesinin ve gençlerin bu tedavi konusunda eskiye göre daha istekli olmasının önemine dikkat çekti. Bilici, şunları söyledi: 'Burada tedavi gören gençlerin söylediklerini aktardığınızda, hem kullanıcıların hem de ailelerin ve yetkililerin çıkarması gereken dersler görülecektir. Aileler, çocuklarına her zaman destek olmalı. Bize gelen vakalar üzerinden gözlemlediğimiz kadarıyla, 2012 yılı sonrasında Bonzai ve uyuşturucu kullanımında hızlı bir artış oldu. Ancak son bir yıldır stabil hale geldi, artış yok. Eskiye oranla, tedavi başvuru oranlarındaki artış önemli. Biz AMATEM olarak 2012'de bir poliklinik ile uyuşturucu tedavisine başladık. Bir günde en fazla 30 hastaya tedavi hizmeti verebiliyorduk. Ancak şimdi birden yediye çıktık her biri Bonzai, eroin veya diğer türlerin her birine farklı uzman doktorlarca tedavi uygulanıyor. Gençlerin yanı sıra, evli çocuklu kadınlar da tedavi görüyor. Biz, buradaki tedaviden sonra da onların sosyal hayata dönmeleri ve bir daha kullanıcı olmaları için de destek oluyoruz.'