Tuz Tüketim Uyarısı

İzzet Baysal Eğitim ve Araştırma Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Tekçe: 'Hipertansiyon çok yaygın olarak görülen toplumsal bir problem. Ülkede her 56 erişkinden birinde kan basıncı yüksekliği görülüyor.'

Abant İzzet Baysal Üniversitesi İzzet Baysal Eğitim ve Araştırma Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Hikmet Tekçe, hipertansiyonun genellikle tuz tüketiminin fazla olduğu toplumlarda ortaya çıktığı söyledi.

Tekçe, yaptığı açıklamada, süregen halsizlik, yorgunluk, sersemlik hissi, baş ağrısı, baş dönmesi, kulaklarda çınlama, çarpıntı, göğüste sıkışma, nefes darlığı, görmede bulanıklık, idrarda kan görme, gece sık idrara gitme şikayeti olanların hipertansiyon varlığı yönünden araştırılması gerektiğini belirtti.

'Kendisinde daha önce şeker hastalığı, kolesterol ve trigliserit yüksekliği, gut hastalığı, kalp ve böbrek hastalıkları tespit edilenler, mutlaka kan basıncı yüksekliği açısından takip altında olmalıdır' diyen Tekçe, şöyle konuştu:

'Sigara içenler, şişman insanlar, 60 yaşın üzerindekiler, aşırı stres altındakiler, diyabet ve lipit bozuklukları saptananlar, erkekler ve menopoz sonrası kadınlar, ailesinde diyabet, böbrek hastalıkları, kalp ve beyin-damar hastalığı olanlar hipertansiyon açısından risk altındadırlar. Hipertansiyon genellikle tuz tüketiminin fazla olduğu toplumlarda ve sedanter yaşam tarzı olan insanlarda daha sık ortaya çıktığı unutulmamalıdır.'

Tekçe, hipertansiyonun çok yaygın olarak görülen toplumsal bir problem olduğuna dikkat çekerek, ülkede her 5-6 erişkinden birinde kan basıncı yüksekliği görüldüğünü ifade etti.

Hastaların çok büyük bir kısmının kan basıncı yüksekliğinin farkında olmamasının hipertansiyona bağlı sakatlık ve ölümlerin artışında büyük rol oynadığını belirten Tekçe, 'Yüksek kan basıncı tespit edildiği halde önemsenmemesi diğer bir önemli problemdir. Unutmayın, hipertansiyon ciddi, ama tedavi edilebilir bir hastalıktır.' şeklinde konuştu.

Erken tanı ve tedavi uygulanamadığı zaman ortaya çıkan klinik durumların oldukça ciddi ve ölümcül olduğunu ifade eden Tekçe, şunları kaydetti:

'Bunlardan başlıcaları kalp büyümesi, kalp yetmezliği, kalp krizi, inme (felç), böbrek yetmezliği, ciddi damarsal hastalıklar, kalıcı görme kaybı (körlük) olarak sayılabilir. Hipertansiyon tanısı konulduğu zaman günlük bir takım alışkanlıkların değiştirilmesi klinik olarak çok önem taşır. Tuz tüketimi mutlaka azaltılmalı ve düzenli egzersiz yapılmalıdır. Ağır yağlı gıdalardan mümkün olduğunca kaçınılmalı, bunun yerine meyve-sebze ve lifli gıda tüketimi artırılmalıdır. Sigara ve alkol kullanımı sonlandırılmalıdır. Stres faktörlerinden mümkün olduğunca kaçınılmalı ve bunlarla baş etme yolları denenmelidir. Hekimin uygun görmesi halinde ağızdan alınan ilaçlar da duruma göre tedaviye eklenebilir. İlaç kullanan hastaların hipertansiyon tedavisinin genellikle ömür boyu süreceği ve ilaç kutusu bitince tedavinin sona ermeyeceğini bilmesi gerekir.'
Kaynak: AA