TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu

Komisyon Başkanı Yeneroğlu:'(Zırhlı polis aracının çarptığı evde iki çocuğun hayatını kaybetmesi) 2425 Mayıs tarihlerinde Silopi'de heyet olarak inceleme yapılacak' Alt Komisyon Başkanı Metiner:'Cezaevlerimizde sistematik bir işkence olduğu iddiası asla doğru değildir' Adalet Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Bağcı:'Kalabalık bizim en büyük baş belamız. Maalesef bugünden yarına kapasiteyi artırma imkanımız yok. O konudaki eleştiriler yerden göğe kadar haklı'

TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili Mustafa Yeneroğlu, Şırnak'ın Silopi İlçesinde zırhlı polis aracının çarptığı evde iki çocuğun hayatını kaybetmesiyle ilgili olarak, komisyon bünyesinde kurulan bir heyetin 24-25 Mayıs tarihlerinde olay yerine giderek incelemelerde bulunacağını bildirdi.

Komisyon, Hükümlü ve Tutuklu Hakları Alt Komisyonunca hazırlanan Kırıkkale F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu, Eskişehir H ve T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumları, İstanbul Çocuk Eğitimevi ile Ümraniye E ve T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumları, Balıkesir L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu ve Bursa H Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu inceleme raporlarını görüşmek üzere Yeneroğlu başkanlığında toplandı.

Yeneroğlu, toplantının başında yaptığı konuşmada, komisyonlarına gerçekleştirilen bireysel başvurular hakkında genel bilgi verdi. Komisyona dün itibarıyla ulaşan toplam başvuru sayısının 8 bin 227 olduğunu aktaran Yeneroğlu, başvurulardan 2 bin 894'ü hakkında işlem yapıldığını, kalanların ise yasal süresi içinde cevaplanacağını belirtti.

Başvurular içinde memuriyete ilişkin göreve iade talebi, mobbing ve benzer konulardaki başvuruların sayısının 3 bin 999, cezaevlerine ilişkin başvuruların sayısının ise 2 bin 525 olduğunu söyleyen Yeneroğlu, bin 841 başvurunun yargıyla, 331 başvurunun ise yasal düzenlemelerle ilgili olduğunu, diğer dilekçelerin çeşitli konularda olduğunu, bazı dilekçelerin ise şartları sağlamadığı için işleme alınmadığını dile getirdi.

Yeneroğlu, komisyonlarına yapılan başvurulardan hareketle, kötü muamele ve işkence iddialarıyla ilgili komisyon tarafından cumhuriyet başsavcılıklarına yapılan suç duyurusunun sayısının ise dün itibarıyla 55 olarak gerçekleştiğini bildirdi.

Şırnak'ın Silopi ilçesinde zırhlı polis aracının çarptığı evde iki çocuğun hayatını kaybetmesine değinen Yeneroğlu, 'Bu acı olayla ilgili de önümüzdeki hafta yerinde incelemenin gerçekleştirilmesi noktasında heyet kurduk. Tüm partilerin katılması konusunda hassasiyet gösterdik. 24-25 Mayıs tarihlerinde Silopi'de heyet olarak inceleme yapılacak.' diye konuştu.

Daha sonra AK Parti İstanbul Milletvekili Mehmet Metiner'in başkanlığını yaptığı alt komisyonun hazırladığı raporlar hakkında milletvekilleri görüşlerini dile getirdi, eleştiri ve önerilerde bulundu.

CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal, raporların yüzeysel hazırlandığını savundu. Tanal, daha ayrıntılı incelemeler yapılması ve cezaevlerindeki hak ihlallerine yönelik daha etkin tedbirler alınması gerektiğini vurguladı.

HDP Batman Milletvekili Ayşe Acar Başaran da komisyonda partisine mensup iki üyenin tutuklu olduğuna işaret ederek, 'Bu komisyonun iki üyesi tutuklu. Komisyonun öncelikle kendi üyelerine sahip çıkması adına bu arkadaşlarla ilgili birkaç cümle söylenebilirdi. Ama bunun eksik kaldığını düşünüyorum.' ifadelerini kullandı.

-'Hasta tutuklularla ilgili alt komisyon kurulsun'

Başaran, cezaevlerindeki arkadaşlarına yazılan mektupların ulaştırılmadığını, hatta kendileriyle ilgili bu mektuplar temel alınarak fezlekeler hazırlandığını öne sürdü. Cezaevlerinde görüşe ilişkin de sıkıntılar yaşadıklarını anlatan Başaran, HDP'li milletvekilleri olarak cezaevlerine ziyaretlerinin önünün açılmasını istedi.

Başaran, hasta tutuklularla ilgili alt komisyon kurulmasını da talep etti.

Yeneroğlu da Başaran'ın ortaya koyduğu konularla ilgili kendilerine somut belgeler sunması halinde eksik ve yanlış varsa komisyonun görev alanı içinde takipçisi olacağını söyledi.

Alt Komisyon Başkanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili Metiner ise söz alarak, şu değerlendirmelerde bulundu:

'Ziyarette bulunduğum cezaevleriyle ilgili bir tek darp, cebir, işkence iddiasına rastlamadım. Bunu ifade eden bir tek tutuklu ve hükümlüye de... Buna PKK'lı tutuklu ve hükümlüler de başka suçlardan yatanlar da dahil. Ben komisyon başkanı olarak herhangi bir şeyin üzerinin örtülmesine izin vermem. Orada işkence varsa bunun karşısında sessiz kalırsak dünyanın en lanetli insanı olsun. Ama kim ki incelediğimiz bu cezaevlerinde işkence olduğunu söylüyorsa bence çok büyük bir yalan ve iftiradır. Cezaevlerimizde sistematik bir işkence olduğu iddiası asla doğru değildir.

-'Tutuklu üyelerin toplantıda bulunamayışı büyük sorun'

CHP Ankara Milletvekili Şenal Sarıhan da cezaevlerine yaptıkları ziyaretlerde sık disiplin cezası verildiği yönünde şikayetlerde karşılaştıklarını belirterek, bu cezaya gerekçe olan konular bakımından doğru değerlendirme yapılmasının önemine işaret etti.

Sarıhan, kelepçeli muayene uygulamasına değinerek, sağlık hakkının önemi dikkate alındığında, bunun bir temeli bulunup bulunmadığının, inisiyatifi doktora bırakmanın doğru olup olmadığının irdelenmesini istedi.

Komisyonun HDP'li iki üyesinin tutuklu olduğunu da hatırlatan Sarıhan, 'İki üyemizin bu toplantıda hazır olamayışlarının hem komisyonumuz hem de TBMM açısından çok büyük bir sorun olduğunu belirtmek isterim.' dedi.

-'Uluslararası standart ve kararlar dikkate alınır'

Daha sonra Adalet Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Basri Bağcı söz alarak komisyona bilgi verdi ve milletvekillerinin sorularını yanıtladı.

Bazı milletvekillerinin cezaevlerinde çıplak aramaya ilişkin soru ve eleştirileri üzerine Bağcı, aramalarda uluslararası standartlar ve kararların dikkate alındığını ancak buna aykırı kişi hakını ihlal eden ve onuru zedeleyen uygulamalar olduğu yönünde somut bir bilgi verilecek olursa bunu da mutlaka araştıracaklarını ve gerekenin yapılacağını söyledi.

Milletvekillerinin cezaevlerinin kalabalık olduğu yönündeki sözlerine de yanıt veren Bağcı, şunları kaydetti:

'Kalabalık bizim en büyük baş belamız. Maalesef bugünden yarına kapasiteyi artırma imkanımız yok. O konudaki eleştiriler yerden göğe kadar haklı. Kalabalık nedeniyle bazı infaz kurumlarında vardiyalı yatmalar da söz konusu oluyordu. Yeterli alan tahsis edilemiyordu. Bunlar azalmakla birlikte hala olduğunu değerlendiriyoruz. Bu sorun Türkiye'nin her yerinde aynı standartta yüzde yüz çözüldü demek zor. Çünkü bir anda bir hadise meydana geliyor. 2 bin kişi birden cezaevine geliyor. 2 bin kişiyi bir otel zincirine bile yerleştirseniz orada da sorunlar yaşanır. Son soruşturmalar nedeniyle atılan personel, personel sayımızı da olumsuz etkiledi. Bu süreç de biraz daha devam edecek gibi görünüyor.'

Bağcı'nın hasta tutuklularla ilgili konuşması sırasında HDP Van Milletvekili Bedia Özgökçe Ertan, hükümlü Engin Aktaş'ın iki elinin olmadığını ve tek başına tutulduğunu, ailesinin kendisine başvurarak mağduriyetlerini dile getirdiklerini anlatarak, bu kişinin durumunu sordu.

Komisyon Başkanı Yeneroğlu ise bu kişinin canlı bomba eylemi sırasında kollarını kaybettiği bilgisinin bulunduğunu ifade etti.

Adalet Bakanlığı yetkilileri ise Aktaş'ın protezi bulunduğunu ve günlük ihtiyaçlarını karşılayabildiğini söyledi.

Bu sırada bazı AK Parti milletvekilleri, Aktaş'ın işlediği suça işaret ederek, cezaevi yetkililerince yaşam koşulları dikkate alınarak durumu iyileştirilen bu kişinin serbest bırakılması talebinin komisyon gündemine getirilmesini eleştirdi.

-HDP'li milletvekilleri toplantıyı terk etti

Ankara Milletvekili Şenal Sarıhan, kişilerin ikamet ettikleri şehirlerden uzakta cezaevlerine yerleştirilmelerinin, özellikle aileleriyle görüşmeleri noktasında sıkıntı doğurduğunu ve bunun bir insan hakkı ihlali olduğunu ifade etti. Sarıhan, HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın durumunu buna örnek gösterdi.

AK Parti Konya Milletvekili Leyla Şahin Usta söz alarak, 'Mahkumun kim olduğu, ne olduğu, mesleğinin ne olduğu gibi bir ayrıcalık tanınıyor mu? Böyle bir şey var mı?' diye sordu. Sarıhan da 'İnsan hakları eşitliği emreder. Ben burada altını çizerek sadece örnek olarak veriyorum.' ifadesini kullandı. Usta ise 'İnsanı insan olarak görüyorsak burada kişinin kim olduğunun önemi olmaması gerekir. Bir siyasi parti lideri olması nedeniyle ayrıcalık beklenemez. Kişinin suçu esastır.' karşılığını verdi.

HDP'li Başaran 'suç' kelimesine tepki göstererek, henüz ispatlanmış bir suç bulunmadığını söyledi.

HDP Diyarbakır Milletvekili Başaran, Van Milletvekili Ertan ve Şırnak Milletvekili Leyla Birlik ile bazı AK Partili milletvekilleri arasında tartışma yaşandı. Demirtaş'a yönelik insan haklarını ve masumiyet karinesini ihlal eder nitelikte konuşmalar yapıldığını ileri süren HDP'li milletvekilleri, Komisyon Başkanı Yeneroğlu'na da bu yaklaşımları engellemediği iddiasıyla tepki gösterdi.

Gerginlik ve karşılıklı tartışma bir süre daha devam etti, ardından HDP'li milletvekilleri toplantıyı terk etti.

-'İnsan hakları komisyonu kollektif vicdanın sesi olmalıdır'

AK Parti Ardahan Milletvekili Orhan Atalay, insan hakları komisyonunun önemine dikkati çekerek, bu komisyonun üyelerinin farklı siyaset anlayışlarını temsil edebileceklerini ancak ortak noktalarının insan hakkı, hukuku ve onuru olduğunun altını çizdi. Atalay, 'İnsan hakları komisyonu kollektif vicdanın sesi olmalıdır. Kimsesizlerin kimsesi, sessiz çığlıkların sesi olmalıdır.' diye konuştu.

İktidar partisine mensup olanların, varsa yanlış ve eksiklere karşı daha duyarlı olması gerektiğini, sorumluluklarının daha ağır olduğunu ifade eden Atalay, ülkenin içinde bulunduğu olağanüstü hal koşullarında komisyonun da daha fazla çalışmasının beklendiğini kaydetti.

AK Parti'li Metiner, Adalet Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Bağcı'nın içinde özeleştiri de bulunan gerçekçi ve güzel bir konuşma yaptığını, alkışlanması gerektiğini dile getirdi.

Bazı kişilerin her şeyi eleştirdiğini, yapılan iyi şeyleri ise görmezden geldiğini belirten Metiner, 'Devlet herkesi korusun kollasın, hatta kendini yok etmek isteyenleri de korusun ama bir tek kendini korumasın yani, öyle mi? Canlı bomba eyleminde yakalanmış, iki kolu kopmuş, 'aman bir an önce salıverelim'... Böyle bir şey olmaz. Devlet eleştirisi yaparken de biraz daha özenli olalım. Bu devlet hepimizin. 'Ülke yarı açık cezaevine dönüştürülmüş'. Hadi oradan. Evet, yarı açık cezaevlerine dönüştürüldü ama terör örgütleri ve onların yandaşları açısından. Bu böyle olmaya da devam edecek.' değerlendirmesinde bulundu.

FETÖ ile mücadeleye de değinen Metiner, bu örgütün kökünün kazınacağını vurguladı.

Metiner, 'FETÖ ile mücadele ediyorsun, kulağından tutup içeri atıyorsun, 'Cezaevini niye onlar için cennete dönüştürmüyorsun. Bu insan hakları ihlali'. Bizim hakkımız ne olacak? Devletimizin, milletimizin hakkı ne olacak? Her ülke terörle hukuk içinde mücadele eder, bu devletin de yaptığı budur.' diye konuştu.

Görüşmelerin tamalanmasının ardından alt komisyon tarafından hazırlanan 5 farklı cezaevine ilişkin raporlar, ayrı ayrı oylanarak kabul edildi.

Kaynak: AA