FETÖ Şirketlerinin 'Saadet Zinciri' İddianamede
Antalya'da FETÖ/PDY ile bağlantılı olduğu gerekçesiyle kapatılan Antalya Rasanet Gençlik Vakfının yöneticilerinin de aralarında bulunduğu 24'ü tutuklu 97 sanık hakkında hazırlanan iddianamede, ticari işletmelere sahip olan vakfın, ticari faaliyetlerini örgüte ait şirketlere yaptırarak adeta bir 'saadet zinciri' oluşturduğu belirtildi İddianameden: 'FETÖ/PDY silahlı örgütünün farklı sektörlerdeki iş adamlarının ihtiyaç duydukları mal ve hizmetleri birbirinden satın alarak ticari bir iş birliği ve dayanışma içerisinde olduğu, bu vesileyle örgütün en önemli para kaynaklarının başında yer alan kendisine ait şirketlerin kazançlarını yükseltmeyi hedeflediği anlaşılmıştır'.
LEVENT KİŞİ - GÜLSEM ADAM - Antalya'da Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) ile bağlantılı olduğu gerekçesiyle kapatılan Antalya Rasanet Gençlik Vakfının, tüm ticari faaliyetlerini örgüte ait şirketlere yaptırarak adeta bir 'saadet zinciri' oluşturduğu iddianamede yer aldı.
Antalya 2. Ağır Ceza Mahkemesinde 'Silahlı terör örgütü kurma veya yönetme', 'Terör örgütüne üye olma', 'Kamu kurum ve kuruluşları ve tüzel kişiliklerin araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık' ve 'Suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama' gibi suçlardan yargılanan aralarında Antalya Rasanet Vakfı yöneticilerinin de bulunduğu 24'ü tutuklu 97 sanıkla ilgili hazırlanan iddianamede, Antalya'da yaklaşık 40 yıldır faaliyet gösteren vakıf aracılığıyla örgütün finansal kaynak elde ettiği vurgulandı.
İhtiyaç sahibi öğrencilere burs ve Kurban Bayramı zamanı kurban bağışı şeklinde para toplama faaliyetine başlayan vakfın, bunun yanı sıra özelikle yaşı ilerlemiş kişilere ait taşınmaz malları 'bağış' adı altında vakfa devretmesini sağladıkları, bu süreçte para toplayan örgüt üyelerinin, insanların dini duygularını istismarda herhangi bir sınır tanımadığı belirtildi.
Kurban bağışı adı altında toplanan paraların, Kurban Bayramı dışında talep edilmediği, ihtiyaç sahibi öğrencilere burs adı altında toplanan paraların ise yıl içine yayıldığına işaret edilen iddianamede, bu vesileyle örgütün para toplamak için başka bir bahane aramasına gerek kalmadığı ifade edildi.
Vakıf üzerinden para toplamayı sürdüren örgüt üyelerinin, daha sonra eğitim sektöründe şirketler kurduğu, bu şirketleri kuran ve yöneten şüphelilerin, aynı zamanda örgüte ait farklı şirket ve vakıfları kuran veya yöneten kişiler konumunda bulundukları, birçoğunun örgütün iş adamları mütevelli heyeti üyesi oldukları ve terör örgütünü kalkındırmak adına il genelinde aktif faaliyet gösterdikleri vurgulandı.
- 46 kurumun örgütle bağlantısı tespit edildi
İddianamede, Toros AŞ, İrfan AŞ, Süvari AŞ ve Antalya Rasanet Gençlik Vakfı gibi vakıf, dernek ve şirket olmak üzere toplam 46 kurumun örgüte ait olduğu, Antalya merkez ve ilçelerinde faaliyet gösterdiklerinin tespit edildiği bildirildi.
Kurulan bu özel şirketlerin sadece özel okul ve dershane açmadığı, vakıf tarafından yaptırılmasına karar verilen okul ve yurt binaları içinde de birden fazla şirketten teklif alındığına değinilen iddianamede, şunlar kaydedildi:
'Örgüte ait şirketlerin de bu yapım ihalelerine sözde teklif verdiği, vakfın çıkarlarını koruyacak teklifi veren şirkete işin yapımını ihale etmiş izlenimi yarattığı, oysa yapım işlerinin adrese teslim işlemler olduğu, vatandaşların dini duyguları istismar edilerek vakıf tarafından bağış olarak alınan taşınmazların satışından elde edilen gelirlerin örgüte ait özel okulların yapılmasında kullanılmak üzere şirketlere aktarıldığı, finanse edilen şirketlerin de okullara kayıt edilen öğrencilere paralı eğitim verdiği bu şekilde örgüte ayrıca finansman sağlandığı belirlendi.'
- Paranın, yapının dışına çıkışı engellenmiş
İddianamede, Antalya Rasanet Gençlik Vakfına ait el konulan bağış makbuzları üzerinde isimleri bulunan kişilerin ifadelerinde, bağışları dini vecibeleri gereğince yardıma muhtaç öğrencilerin ihtiyaçlarının giderilmesi amacıyla burs olarak verdiklerini, bu paraların amacı dışında kullanılması durumunda kendilerini dolandıranlardan davacı ve şikayetçi olduklarını söyledikleri aktarıldı.
Antalya Rasanet Gençlik Vakfının sahibi olduğu bütün mal varlıklarını aynı örgüte ait özel şirketlere ya kiraya vermesi ya yap işlet devret modeli ile devretmesi ya da kıymetli taşınmazlarını örgüt tarafından kurulan özel şirketlere ait daha az değere sahip mallar ile takas etmesiyle söz konusu terör örgütüne maddi destek sağlamak amacıyla kurulan bir vakıf özelliği taşıdığı öne sürüldü.
Ticari işletmelere de sahip olan vakfın ticari tüm faaliyetlerini ya örgüte ait şirketler ya da şirkete müzahir şahıslara ait şirketlerle yaptırarak vatandaşlardan bağış olarak toplanan veya kendine ait ticari işletmelerden elde edilen paraların örgütün değişik kademelerinin finansmanında kullanılarak paranın yapı dışına çıkışının bu şekilde engellenmiş olduğu iddia edildi.
İddianamede, 'FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün farklı sektördeki iş adamlarının ihtiyaç duydukları mal ve hizmetleri birbirinden satın alarak ticari bir iş birliği ve dayanışma içerisinde olduğu, bu vesileyle örgütün en önemli para kaynaklarının başında yer alan kendisine ait şirketlerin ticaret hacimlerini artırmayı ve sektörlerinde daha güçlü şirketler haline gelerek kazançlarını yükseltmeyi hedefledikleri anlaşılmıştır.' ifadelerine yer verildi.
Kaynak: AA
Antalya 2. Ağır Ceza Mahkemesinde 'Silahlı terör örgütü kurma veya yönetme', 'Terör örgütüne üye olma', 'Kamu kurum ve kuruluşları ve tüzel kişiliklerin araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık' ve 'Suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama' gibi suçlardan yargılanan aralarında Antalya Rasanet Vakfı yöneticilerinin de bulunduğu 24'ü tutuklu 97 sanıkla ilgili hazırlanan iddianamede, Antalya'da yaklaşık 40 yıldır faaliyet gösteren vakıf aracılığıyla örgütün finansal kaynak elde ettiği vurgulandı.
İhtiyaç sahibi öğrencilere burs ve Kurban Bayramı zamanı kurban bağışı şeklinde para toplama faaliyetine başlayan vakfın, bunun yanı sıra özelikle yaşı ilerlemiş kişilere ait taşınmaz malları 'bağış' adı altında vakfa devretmesini sağladıkları, bu süreçte para toplayan örgüt üyelerinin, insanların dini duygularını istismarda herhangi bir sınır tanımadığı belirtildi.
Kurban bağışı adı altında toplanan paraların, Kurban Bayramı dışında talep edilmediği, ihtiyaç sahibi öğrencilere burs adı altında toplanan paraların ise yıl içine yayıldığına işaret edilen iddianamede, bu vesileyle örgütün para toplamak için başka bir bahane aramasına gerek kalmadığı ifade edildi.
Vakıf üzerinden para toplamayı sürdüren örgüt üyelerinin, daha sonra eğitim sektöründe şirketler kurduğu, bu şirketleri kuran ve yöneten şüphelilerin, aynı zamanda örgüte ait farklı şirket ve vakıfları kuran veya yöneten kişiler konumunda bulundukları, birçoğunun örgütün iş adamları mütevelli heyeti üyesi oldukları ve terör örgütünü kalkındırmak adına il genelinde aktif faaliyet gösterdikleri vurgulandı.
- 46 kurumun örgütle bağlantısı tespit edildi
İddianamede, Toros AŞ, İrfan AŞ, Süvari AŞ ve Antalya Rasanet Gençlik Vakfı gibi vakıf, dernek ve şirket olmak üzere toplam 46 kurumun örgüte ait olduğu, Antalya merkez ve ilçelerinde faaliyet gösterdiklerinin tespit edildiği bildirildi.
Kurulan bu özel şirketlerin sadece özel okul ve dershane açmadığı, vakıf tarafından yaptırılmasına karar verilen okul ve yurt binaları içinde de birden fazla şirketten teklif alındığına değinilen iddianamede, şunlar kaydedildi:
'Örgüte ait şirketlerin de bu yapım ihalelerine sözde teklif verdiği, vakfın çıkarlarını koruyacak teklifi veren şirkete işin yapımını ihale etmiş izlenimi yarattığı, oysa yapım işlerinin adrese teslim işlemler olduğu, vatandaşların dini duyguları istismar edilerek vakıf tarafından bağış olarak alınan taşınmazların satışından elde edilen gelirlerin örgüte ait özel okulların yapılmasında kullanılmak üzere şirketlere aktarıldığı, finanse edilen şirketlerin de okullara kayıt edilen öğrencilere paralı eğitim verdiği bu şekilde örgüte ayrıca finansman sağlandığı belirlendi.'
- Paranın, yapının dışına çıkışı engellenmiş
İddianamede, Antalya Rasanet Gençlik Vakfına ait el konulan bağış makbuzları üzerinde isimleri bulunan kişilerin ifadelerinde, bağışları dini vecibeleri gereğince yardıma muhtaç öğrencilerin ihtiyaçlarının giderilmesi amacıyla burs olarak verdiklerini, bu paraların amacı dışında kullanılması durumunda kendilerini dolandıranlardan davacı ve şikayetçi olduklarını söyledikleri aktarıldı.
Antalya Rasanet Gençlik Vakfının sahibi olduğu bütün mal varlıklarını aynı örgüte ait özel şirketlere ya kiraya vermesi ya yap işlet devret modeli ile devretmesi ya da kıymetli taşınmazlarını örgüt tarafından kurulan özel şirketlere ait daha az değere sahip mallar ile takas etmesiyle söz konusu terör örgütüne maddi destek sağlamak amacıyla kurulan bir vakıf özelliği taşıdığı öne sürüldü.
Ticari işletmelere de sahip olan vakfın ticari tüm faaliyetlerini ya örgüte ait şirketler ya da şirkete müzahir şahıslara ait şirketlerle yaptırarak vatandaşlardan bağış olarak toplanan veya kendine ait ticari işletmelerden elde edilen paraların örgütün değişik kademelerinin finansmanında kullanılarak paranın yapı dışına çıkışının bu şekilde engellenmiş olduğu iddia edildi.
İddianamede, 'FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün farklı sektördeki iş adamlarının ihtiyaç duydukları mal ve hizmetleri birbirinden satın alarak ticari bir iş birliği ve dayanışma içerisinde olduğu, bu vesileyle örgütün en önemli para kaynaklarının başında yer alan kendisine ait şirketlerin ticaret hacimlerini artırmayı ve sektörlerinde daha güçlü şirketler haline gelerek kazançlarını yükseltmeyi hedefledikleri anlaşılmıştır.' ifadelerine yer verildi.