Türkmenler Bayrak Krizini Anayasa Mahkemesine Taşıyor
ITC Başkan Yardımcısı ve Milletvekili Turan: ''Kerkük'teki bayrak krizini Anayasa mahkemesine taşıyoruz'' 'Parlamento kararı Kürtler için eksik görünüyorsa o zaman Kerkük il meclisindeki bayrak ve referandum için alınan tek taraflı karar da eksik ve geçersizdir' ''Irak'ta tüm kesimler DEAŞ ile mücadele verdiği bu dönemde Irak ordusunun bıraktığı boşluğu fırsat bilen Peşmerge gücünün Kerkük'e gelmesi olayını suistimal eden Kürt siyasi partilerinin tutumu ve attıkları adımlar kabul edilemez. Kerkük'ün statüsünü değiştirmek için atılan bu adımlar ve oldu bitti politikaları oldukça tehlikelidir'
KERKÜK ( AA ) - Irak Parlamentosundaki Türkmen milletvekilleri, Kerkük İl Meclisi'nin, Türkmen ve Arapların boykot ettiği oturumda, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) bayrağının kentteki kurum ve kuruluş binalarına asılması ve Kerkük'ün bölgesel yönetime ilhak edilmesi için referanduma gidilmesi kararlarını Anayasa mahkemesine şikayet edecekleri belirtildi.
Irak Türkmen Cephesi (ITC) Başkan Yardımcısı Ve Kerkük Milletvekili Hasan Turan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ''Kerkük'teki bayrak krizi ve kentin IKBY'ye bağlanmasına ilişkin referandum kararını, parlamento'deki Türkmen milletvekilleri ve Kerkük il meclisindeki Türkmen grubu üyeleri olarak Anayasa mahkemesine şikayet etmek için işlemlere başladık. Bir yerel hükumetin tek taraflı anayasaya aykırı kararlarıyla karşı karşıya kalan Bağdat hükumetinden de aynı adımı atmasını bekliyoruz.'' ifadesini kullandı.
- ''Kürtler çifte standart politikası uyguluyor''
Bağdat'taki Kürt milletvekilleri, Parlamento kararını boykot ettiklerinden dolayı alınan kararın eksik olduğunu iddia ettiklerini dile getiren Turan, ''Parlamento kararı Kürtler için eksik görünüyorsa o zaman Kerkük il meclisindeki bayrak ve referandum için alınan tek taraflı karar da eksik ve geçersizdir. Kerkük il meclisindeki Türkmen ve Arapların oylamayı erteleme taleplerine rağmen kararın tek taraflı alınması bir çifte standart politikasıdır. Kerkük il meclisinde alınan tek taraflı kararların iptali ve parlamentoda onaylanan yasanın düşme ihtimali var. Bu tür politikalarla hiç kimse başarılı olamaz.'' şeklinde konuştu
- ''Ordunun Kerkük'e gelmesini Kürt partileri engelledi''
Kerkük'te tek silahlı gücün bulunması için ordu birliklerinin kente gelmesini engelleyen Kürt siyasi partileri olduğunu belirten Turan şunları kaydetti:
''Kerkük'e tek bir gücün (Peşmerge) hakim olması için Irak ordusunun gelmesini engelleyen Kürt siyasi partileri olmuştur. Başbakan Haydar el-İbadi'ye Şubat 2015 tarihinde gönderdiğim bir talepte ordunun Kerkük'e gelmesini istedim ama talep cevap bulmadı.'' dedi.
- ''DEAŞ ile mücadeleyi suistimal edip bölgeleri kontrol ediyorlar''
Tüm kesimlerin terör örgütü DEAŞ ile mücadele ettiği ülkede Kerkük'teki Peşmerge gücünün varlığını suistimal ederek kentin kontrolünü ele geçirmenin kabul edilemez olduğunu dile getiren Turan, ''Irak'ta tüm kesimler DEAŞ ile mücadele verdiği bu dönemde Irak ordusunun bıraktığı boşluğu fırsat bilen Peşmerge gücünün Kerkük'e gelmesi olayını suistimal eden Kürt siyasi partilerinin tutumu ve attıkları adımlar kabul edilemez. Bu konuda bizler hiç kimseye fırsat vermedik ve vermeyeceğiz. Kerkük'ün statüsünü değiştirmek için atılan bu adımlar ve oldu bitti politikaları oldukça tehlikelidir. Kerkük'ün geleceği ve statüsüyle ilgili adımlar ancak tüm Kerküklülerin anlaşmasıyla olur. Demografik yapıyı değiştirmek amacıyla Kerkük asıllı olmayan 60 bin Kürt ailesinin yerleştirilmesiyle kirli hedefler gerçekleştirilemez.'' dedi.
- Kerkük'ün statüsü
ABD'nin 2003'te Irak'ı işgali sırasında Kürt güçleri, Kerkük'ü fiilen ele geçirmiş, kente yoğun bir Kürt göçü yaşanmıştı.
2005 yılında yazılan Irak anayasasının 140. maddesine göre, Kerkük'ün statüsü, devrik lider Saddam Hüseyin döneminde Kerkük'ten zorla göç ettirilenlerin geri dönmesi, ardından Kerkük'te nüfus sayımı yapılması ve kentin statüsü hakkında bir referanduma gidilerek nihai durumun belirlenmesi olarak öngörülüyordu. Ancak çeşitli nedenler ve anlaşmazlıklar sebebiyle bu madde henüz uygulanamadı.
Bağdat, Kerkük'ün idari olarak merkezi yönetime bağlı olduğunu belirtirken, Kürtler ve özellikle kentte hakimiyet süren Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB), Kerkük'ün IKBY'ye ilhak edilmesini talep ediyor. Türkmenler ise buna karşı çıkarak, Kerkük'ün özel bir statüye sahip olmasını istiyor. Kent nüfusu, büyük ölçüde Türkmen, Kürt ve Araplardan oluşuyor.
Kaynak: AA
Irak Türkmen Cephesi (ITC) Başkan Yardımcısı Ve Kerkük Milletvekili Hasan Turan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ''Kerkük'teki bayrak krizi ve kentin IKBY'ye bağlanmasına ilişkin referandum kararını, parlamento'deki Türkmen milletvekilleri ve Kerkük il meclisindeki Türkmen grubu üyeleri olarak Anayasa mahkemesine şikayet etmek için işlemlere başladık. Bir yerel hükumetin tek taraflı anayasaya aykırı kararlarıyla karşı karşıya kalan Bağdat hükumetinden de aynı adımı atmasını bekliyoruz.'' ifadesini kullandı.
- ''Kürtler çifte standart politikası uyguluyor''
Bağdat'taki Kürt milletvekilleri, Parlamento kararını boykot ettiklerinden dolayı alınan kararın eksik olduğunu iddia ettiklerini dile getiren Turan, ''Parlamento kararı Kürtler için eksik görünüyorsa o zaman Kerkük il meclisindeki bayrak ve referandum için alınan tek taraflı karar da eksik ve geçersizdir. Kerkük il meclisindeki Türkmen ve Arapların oylamayı erteleme taleplerine rağmen kararın tek taraflı alınması bir çifte standart politikasıdır. Kerkük il meclisinde alınan tek taraflı kararların iptali ve parlamentoda onaylanan yasanın düşme ihtimali var. Bu tür politikalarla hiç kimse başarılı olamaz.'' şeklinde konuştu
- ''Ordunun Kerkük'e gelmesini Kürt partileri engelledi''
Kerkük'te tek silahlı gücün bulunması için ordu birliklerinin kente gelmesini engelleyen Kürt siyasi partileri olduğunu belirten Turan şunları kaydetti:
''Kerkük'e tek bir gücün (Peşmerge) hakim olması için Irak ordusunun gelmesini engelleyen Kürt siyasi partileri olmuştur. Başbakan Haydar el-İbadi'ye Şubat 2015 tarihinde gönderdiğim bir talepte ordunun Kerkük'e gelmesini istedim ama talep cevap bulmadı.'' dedi.
- ''DEAŞ ile mücadeleyi suistimal edip bölgeleri kontrol ediyorlar''
Tüm kesimlerin terör örgütü DEAŞ ile mücadele ettiği ülkede Kerkük'teki Peşmerge gücünün varlığını suistimal ederek kentin kontrolünü ele geçirmenin kabul edilemez olduğunu dile getiren Turan, ''Irak'ta tüm kesimler DEAŞ ile mücadele verdiği bu dönemde Irak ordusunun bıraktığı boşluğu fırsat bilen Peşmerge gücünün Kerkük'e gelmesi olayını suistimal eden Kürt siyasi partilerinin tutumu ve attıkları adımlar kabul edilemez. Bu konuda bizler hiç kimseye fırsat vermedik ve vermeyeceğiz. Kerkük'ün statüsünü değiştirmek için atılan bu adımlar ve oldu bitti politikaları oldukça tehlikelidir. Kerkük'ün geleceği ve statüsüyle ilgili adımlar ancak tüm Kerküklülerin anlaşmasıyla olur. Demografik yapıyı değiştirmek amacıyla Kerkük asıllı olmayan 60 bin Kürt ailesinin yerleştirilmesiyle kirli hedefler gerçekleştirilemez.'' dedi.
- Kerkük'ün statüsü
ABD'nin 2003'te Irak'ı işgali sırasında Kürt güçleri, Kerkük'ü fiilen ele geçirmiş, kente yoğun bir Kürt göçü yaşanmıştı.
2005 yılında yazılan Irak anayasasının 140. maddesine göre, Kerkük'ün statüsü, devrik lider Saddam Hüseyin döneminde Kerkük'ten zorla göç ettirilenlerin geri dönmesi, ardından Kerkük'te nüfus sayımı yapılması ve kentin statüsü hakkında bir referanduma gidilerek nihai durumun belirlenmesi olarak öngörülüyordu. Ancak çeşitli nedenler ve anlaşmazlıklar sebebiyle bu madde henüz uygulanamadı.
Bağdat, Kerkük'ün idari olarak merkezi yönetime bağlı olduğunu belirtirken, Kürtler ve özellikle kentte hakimiyet süren Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB), Kerkük'ün IKBY'ye ilhak edilmesini talep ediyor. Türkmenler ise buna karşı çıkarak, Kerkük'ün özel bir statüye sahip olmasını istiyor. Kent nüfusu, büyük ölçüde Türkmen, Kürt ve Araplardan oluşuyor.