Kars Belediye Başkanı'nı Almaya Giden Darbecilerin Yargılanmasına Başlandı
Darbe girişimi gecesi belediye hoparlöründen 'Sıkıyönetim ilan edildi' anonsu yaptığı öne sürülen eski Üsteğmen Akar ile görevden el çektirmek amacıyla Belediye Başkanı Karaçanta'nın evine giden darbeci askerlere yardımcı olduğu iddia edilen eski belediye çalışanı Bekdemiroğlu'nun da aralarında bulunduğu 24'ü tutuklu 27 sanığın yargılanmasına başlandı Sanık Akar: 'Kurmay Başkanı Serkan Polat, bana 'Söylediklerimi not et, sonra anons edin.' diyerek, bana 'Türk Silahlı Kuvvetleri, sıkıyönetim ilan etmiştir. Evlerinizdeyseniz sokaklara çıkmayın, sokaklardaysanız evlerinize gidin.' şeklinde anons etme emri verdi. Kurmay başkanının bana anons etmek üzere yazdırmış olduğu metni anons merkezini kullanarak okudum' Eski Şehitlik bekçisi Bekdemiroğlu: 'Zafer, bana dedi ki: 'Bize yardımcı olur musun?' Adresi söyledim, bilen olmayınca ben de yardımcı oldum. Başkanın evine gittik. Araçta 45 kişi vardı. Asker olduğu için inandım, başka bir şey düşünmedim. Başka kötü bir niyetim yoktu'
Kars 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada daha önce meslekten ihraç edilen tutuklu sanıklardan Üsteğmen Zafer Akar, teğmenler Emre Koca, Furkan Şöhret, Şuayip Çıtlak, Yüzbaşı Sedat Kılınç, astsubaylar Kadir Demirkaya, Ömer Bulut, Uğur Koç, uzman çavuşlar Adem Ali Kara, Ahmet Kök, Ali Çelik, Ali Yeşilot, Emre Ayan, Erhan Çoşkun, Ferhat Şahin, İsmail Taşkın, Muhammet Çakmak, Serdal Bağcılar, Tümer Işık, Yunus Şeker, Tanju Bağcı ile eski Kars Belediyesi Şehitlik bekçisi Murat Bekdemiroğlu ile adli kontrol şartıyla serbest bırakılan Uzman Çavuş Galip Moroğlu, Astsubay Erdem Yavuz ile Üsteğmen Seyhan Doğan hazır bulundu.
Diğer sanıklardan eski Üsteğmen Eray Çetin ile Yüzbaşı Samet Çolak, tutuklu bulundukları Van T Tipi Ceza İnfaz Kurumundan Sesli ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla duruşmaya katıldı.
Güvenlik güçleri, adliye ve çevresinde geniş güvenlik önlemleri aldı.
O dönem 14. Mekanize Piyade Tugay Komutanlığı Komuta Destek Taburu MEBS Bölük Komutanlığında görevli, belediye hoparlöründen 'Sıkıyönetim ilan edildi.' anonsu yaptığı öne sürülen eski Üsteğmen Zafer Akar, darbe girişimi gecesi tabur komutanının kendisini aradığını, herkesin kışlada toplandığını söylediğini belirterek, tabura geldiğinde herkesin koşuşturma içinde olduğunu anlattı.
Yüzbaşı Samet Çolak'ın kendisini aradığını ve emrindeki askerleri arayıp toplaması gerektiğini söylediğini aktaran Akar, şunları dile getirdi:
'Acil bir durum vardı. Alarm verilmişti. Terör saldırısı olduğunu düşündük. Kışlaya gittiğimde personel silah alıp içtimaya çıkıyordu. Ben de silahımı alıp içtimaya çıktım. Tabur komutanı, kendi cep telefonuyla Kars Belediye Başkanı'na ulaşmaya çalıştı ancak ulaşamadı ve Binbaşı Ferhat Demircan, bana 'Belediye başkanına ulaşmamız lazım, belediye başkanının evine gidin, bizimle beraber emniyeti için askeri birliğe gelmesini söyleyin.' dedi, ben de evini bilmediğim için bu olayla alakası olmayan şehitlik bekçisini aradım. Şu anda tutuklu. Buna neden olduğum için çok üzüldüm. Belediye başkanına ulaşmamız gerektiğini düşündüm, onun güvenliği için haber de vermemiz gerekiyordu. Bekçiyi aradım. Başkanın adresini sordum.
'Evet, biliyorum.' dedi. Adresi tarif etti. Ben bilmediğim için anlayamadım. Yanımdaki askerler de tarif etti, orayı çıkartamadık. Sonra Murat abiden ricada bulunduk, belediye başkanının evine götürmesi için. Onu da aldık ve evine gittik. Murat abi kapıyı çaldı, bir hanımefendi çıktı, 'Belediye başkanı evde mi?' diye sordu, hanımefendi 'Yok, biz de ulaşamıyoruz.' dedi.'
- 'Metni anons merkezini kullanarak okudum'
Akar, belediye başkanını evde bulamayınca belediye binasına geçtiklerini ve anons yaptıklarını anlattı.
'Hemen Binbaşı Ferhat'ı arayarak belediye başkanının ikametgahında olmadığını, 'Bu nedenle Belediye Başkanlığı binasına gidiyoruz.' diyerek bilgi verdim.' ifadelerini kullanan Akar, sözlerini şöyle sürdürdü:
'Belediye başkanı ikametgahında olmayınca yine belediye çalışanı Murat ve diğer personel ile, aynı aracımızla Kars Belediye Başkanlığı hizmet binası önüne geldik. Ben ve beraberimdeki askerler anons merkezinin yerini bilmediğimiz için Murat burada bize anons merkezinin yerini gösterdi ve binada bulunan sivil giyimli birisini çağırdı, anons merkezinin odasının kapısını açtırdı. Bu durumun ardından ben cep telefonumla Binbaşı Ferhat'ı aradım. 'Biz belediye başkanlığı anons merkezine geldik, ne yapalım komutanım?' diye sordum. Ferhat Binbaşı da bana 'Kurmay başkanını arayın, o size ne yapacağınızı söyleyecek.' emrini verdi. Ben de bu emrin üzerine Kurmay Başkanı Yarbay Serkan Polat'ı cepten aradım ve kendisine 'Komutanım, anons merkezindeyim.' dedim. Kurmay Başkanı Serkan Polat, bana 'Söylediklerimi not et, sonra anons edin.' diyerek, 'Türk Silahlı Kuvvetleri, sıkıyönetim ilan etmiştir. Evlerinizdeyseniz sokaklara çıkmayın, sokaklardaysanız evlerinize gidin.' şeklinde anons etme emri verdi.
Ben de bu emir üzerine belediye çalışanına ses sistemini açtırdım. Açılan ses sistemini kullanarak kurmay başkanının bana anons etmek üzere yazdırmış olduğu metni okudum.'
Vatandaşların belediye önünde toplanmaya başladığını belirten Akar, 'Vatandaşlar bize, 'Asker kışlaya.', 'Sizin burada ne işiniz var?' şeklinde söylemlerde bulundu. Ne olduğunu anlamadık. Daha sonra kışlaya döndük ve burada ne olduğunu anladık.' şeklinde konuştu.
Tutuklu sanıklardan eski Uzman Çavuş Adem Ali Kara da saat 22.30 sıralarında Astsubay Üstçavuş Çağlar Altıntaş'ın kendisini telefonla arayarak, 'Kışlada alarm verildi. Acilen kışlaya çıkmamız gerek. Aracın var mı? Yoksa Eray Üsteğmen'i ara.' dediğini, kendisinin de Eray Çetin'i aradığını ve onunla 23.15 sıralarında kışlaya intikal ettiklerini söyledi.
Kara, Eray Üsteğmen'e 'Komutanım durum nedir, bilginiz var mı, saldırı mı oldu?' diye sorduğunu ifade ederek, şunları anlattı:
'O da bana bilgisinin olmadığını, 'Gidince hep beraber göreceğiz. Bana da acilen kışlaya çıkmamız gerektiği söylendi.' dedi. Biz bölüğe gittiğimizde orada bulunan herkes tam teçhizatlı, silahlı ve hücum yelekli bekliyordu. Zırhlı araçlar da çalışıyordu. Ben Eray Üsteğmen'in emri üzerine üstümü giymeye giderken Teğmen Galip Moroğlu'yla karşılaştım ve 'Komutanım durum nedir?' diye kendisine sordum. O da bana 'Ben de bilmiyorum. Sen hemen üzerini giyin, gel.' dedi. Ben kamuflajımı ve hücum yeleğimi giydim ve bana zimmetli tüfeğimi yanıma alarak bölüğün bulunduğu yere gittim.
Daha sonra yol güvenliğini almak için kışladan ayrıldık. Yolu trafiğe kapatarak yol güvenliğini sağladık. Birkaç araca kibarca yol güvenliğini sağladığımızı ve geri dönmeleri gerektiğini söyledim.'
- 'Asker olduğu için inandım, başka bir şey düşünmedim'
Eski şehitlik bekçisi Murat Bekdemiroğlu ise 15 Temmuz darbe girişiminin yaşandığı gece Akar'ın kendisini aradığını söyledi.
Bekdemiroğlu, şöyle konuştu:
'Zafer Akar beni aradı ve belediye başkanıyla görüşmesi gerektiğini ve belediye başkanının evinin adresini bilip bilmediğimi sordu. Ben de bildiğimi söyledim. Zafer bana dedi ki: 'Bize yardımcı olur musun?' Adresi söyledim. Bilen olmayınca ben de yardımcı oldum. Başkanın evine gittik. Araçta 4-5 kişi vardı, asker olduğu için inandım. Başka bir şey düşünmedim, başka kötü bir niyetim yoktu. Kapıyı çaldık, belediye başkanımızın eşi açtı, ben de yenge, belediye başkanımızın evde olup olmadığını sordum. O da 'Yok.' dedi. Cep telefonuna ulaşamadığını söyledi. Ben hala normal bir durum olduğunu düşünüyordum.'
Savunma yapan sanıklar Akar, Kara, Çetin, Çolak ve Bekdemiroğlu, haklarındaki suçlamaları reddetti.
Duruşma, sanıkların savunmalarıyla devam ediyor.