Adil Öksüz'ün Aranması Normal Prosedürmüş !
ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson, Adil Öksüz’ün ABD’nin İstanbul Başkonsolosluğu tarafından telefonla aranmasının ’normal prosedür’ olduğunu savundu.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, bakanlıkta ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson ile bir araya geldi. İki bakan görüşmelerinin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Bir gazetecinin Obama döneminde PKK’nın bir kolu olan YPG’ye verilen desteğin sahada Donald Trump döneminde de devam ettiğini belirterek, YPG’ye destek politikasının bu dönemde de sürüp sürmeyeceği ve Amerika’nın PYD’ye tüm bu sürecin sonunda ne vaat ettiğini sorması üzerine Tillerson, “Bugün zaten gerçekleşen görüşmenin odak noktalarıydı bu sorular. Suriye içerisinde istikrarı nasıl sağlayabiliriz, bu bölgeye insanların güvenli bir şekilde dönmesini nasıl sağlayabiliriz ve uzun dönemli nasıl bir sonuç bulabiliriz zaten bunları tartıştık. Çok faydalı bir görüş alışverişi gerçekleştiğini düşünüyorum. Bu konuda ileride de beraber çalışmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
Rakka operasyonunun YPG ile mi yapılacağı ve bu durumda Türkiye ile Amerika ilişkilerinin sağlıklı bir zeminde yürüyeceğini öngörüp öngörmediği sorusuna Tillerson, “Rakka’nın geleceği hususunda bunun kontrolünün buradaki yerel yurttaşlara geri verilmesini, buranın yerel yönetimlerine geri verilmesini istiyoruz ki buradan kaçmak zorunda kalan tüm Suriyeliler geri dönebilsinler” yanıtını verdi.
Bakan Tillerson, “Türk hükümetini nasıl ikna etmeyi düşünüyorsunuz YPG ile beraber çalışma konusunda?” sorusu üzerine ise, “Daha önce bahsettim. Çok güzel konuşma gerçekleştirdik. Çok güzel bir görüşme oldu. Hem cumhurbaşkanı düzeyinde hem de şimdi. Nasıl Suriye’de ilerleyebiliriz ve güvenliği sağlayabiliriz konusunda. Bunu yaparken birçok farklı alternatif söz konusu ve bunlarla alakalı tartışmalarımız devam edecek. İki tarafın da görüşleri mevcut. Bunların üzerinden ilerlemeye devam edeceğiz” dedi.
“ESKİ SAVCI BHARARA’NIN FETÖ İLE ÇOK YAKINDAN BAĞLARI VAR"
Çavuşoğlu ise, Halk Bank Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla’nın ABD’de tutuklanmasına ilişkin, “Maalesef Halk Bankası Genel Müdür Yardımcısı Amerika seyahatinin dönüşünde havaalanında gözaltına alınmıştır, sonra tutuklanmıştır. Dün itibariyle konsolosluk erişimi sağlanmıştır. Burada süreci yakından takip ediyoruz. Fakat bu işin geçmişine gitmek lazım. Bu süreci başlatan şuanda görevden alınan eski savcı Bharara. Bu sürecin Zarrab dahil, siyasi bir süreç olduğunu düşünüyoruz ve görüyoruz. Çünkü eski savcı Bharara’nın FETÖ ile çok yakından bağları var. Hatta hakim de dahil onlarla daha önce Türkiye’ye gelmişlerdir. Türkiye’de siyasi etkinliklere de katılmışlardır. Türkiye aleyhine de konuşmaları var. Şu anda baktığınız zaman Bharara Türkiye aleyhine ne kadar yorum varsa sosyal medyada hepsini retweet ediyor veya beğeniyor. Onun başlattığı, açtığı bir dosya üzerinden bu işlemler yapıldı. Elbette biz bu konudaki endişelerimizi, düşüncelerimizi olayın başladığı ilk günden bu yana ABD’li dostlarımızla paylaşıyoruz. Bugün Dışişleri Bakanı Rex Tillerson ile her düzeyde Cumhurbaşkanımız da, Başbakanımız da, ben de bu konudaki düşüncelerimizi paylaştık. Bu süreci de yakından takip edeceğiz. Elimizdeki bilgi belgeleri paylaşma konusunda da hem fikir olduk” şeklinde konuştu.
"BRUNSON HAKKINDA TERCÜMANIN KENDİSİYLE İLGİLİ ŞİKAYETİNDEN DOLAYI YASAL BİR İŞLEM YAPILDI"
İzmir Diriliş Kilisesi Pastörü Andrew Craig Brunson’un tutuklanmasıyla ilgili soru üzerine ise Çavuşoğlu, şunları kaydetti:
“Brunson, yaptığı işten dolayı değil kendi tercümanının kendisiyle ilgili şikayetinden dolayı hakkında yasal bir işlem yapıldı. Bu süreçte konsolosluk erişimi, ailesinin kendisiyle görüşmesi, eşiyle özel görüşmeler dahil, istediği kitapların, İncil dahil kendisine ulaştırılması konusunda hep yardımcı olduk, olmaya da devam ediyoruz. Savcılık iddianameyi tamamlamak üzere. İddianame tamamlandıktan sonra mahkeme kendisiyle ilgili kararı verecek. Burada Türk yargısının ya da polisinin kendiliğinden başlattığı bir süreç değil, kendi tercümanının şikayeti üzerine başlatılan bir süreçtir. Bir an önce yargının da bu konuda karar vermesini biz de bekliyoruz. Bu herhangi bir siyasi süreç değil, ABD’ye yönelik bir adım da olmadığı apaçık ortadadır. Ama biz konsolosluk erişimi dahil elimizden gelen her türlü idari kararlarla desteği de veriyoruz.”
“NORMAL BİR PROSEDÜRDÜR HABER VERİLMESİ”
Tillerson, Adil Öksüz’ün Türkiye’deki darbe girişiminin ardından Amerika’nın İstanbul Başkonsolosluğu tarafından telefonla arandığı hatırlatılarak, bunun ABD’nin rutin bir uygulaması mı olduğu sorusuna, “Buradaki konsolosluğun amacı herhangi bir durumda, vize durumunda değişik olduğu zaman statüsünde normal bir prosedürdür haber verilmesi. Bunu söyleyebilirim” yanıtını verdi.
“BU KONUNUN DETAYLARINI DA SOMUT OLARAK GÖRMEK İSTERİZ"
Çavuşoğlu ise Adil Öksüz’e ulaşılıp ulaşılmadığını bilmediğini ama arandığının tespit edildiğini ifade ederek, şöyle konuştu:
“O süreçte özellikle mahkemede geçici kararla kaçtıktan sonra bizim tüm yetkililerimiz kendisini o günden beri arıyor. Henüz ulaşamadılar. Bir ulaşım oldu mu, bu anlamda da özellikle ABD’nin bir açıklaması oldu. Biz böyle bir açıklamaya inanmak isteriz. Bunun arkasında da bir şey aramak istemeyiz ama neticede bu konunun detaylarını da somut olarak görmek isteriz.”
"SONUÇ OLARAK BURADA ABD VE TÜRKİYE BU KOALİSYONUN BİR PARÇASI OLARAK ORTAKLIĞA DEVAM EDECEKTİR”
Bakan Çavuşoğlu’nun ABD’nin PKK ve YPG arasında ayrım yapmadığı yönündeki açıklaması hatırlatılarak, böyle bir görüş ayrılığı olursa tekrar Rakka konusunda fikir birliğine varıp varamayacakları sorusuna Bakan Tillerson, “IŞİD ile mücadelede konusunda Suriye’de şunun tekrar altını çizmek istiyorum; hiçbir şekilde Türkiye ve ABD’nin bu konuda IŞİD’i yenme konusunda bu mücadele konusundaki taahhüdünden herkes emin olmaya devam etsin. Koalisyonun ilk amacı budur. Süreç nerede yüzünü gösteriyorsa, nerede ortaya çıkıyorsa dünya üzerinde mutlaka bu koalisyonla karşı karşıya gelecektir. Bundan kimse şüphe etmesin. Savaş ortamında olsun ya da başka alanlarda olsun sosyal medyada olsun, sanal alanda olsun, burada kullanılan taktikler ise sonuca ulaşmak için işte orada bir araya gelmemiz gerekiyor bu önemli ortaklarımızla. O noktada bir takım kararlar almamız gerekiyor. Koalisyon üyeleri bir araya geliyorlar askeri faaliyetler konusunda, Irak’ta ne yapılacağı konusunda tartışmalar bu sebeple devam ediyor. Tartışmalar olmaya devam edecek nasıl ilerleyeceğimiz konusunda. Bugün de yine tartışmalar devam etti. Ne tarz seçenekler var önümüzde üstünden geçtik. Açıkça söylüyorum zor kararlar bunlar, zor seçimler yapılması gerekenler farkındayım. Ama bu çok açık ve faydalı tartışmalar olmaya devam ediyor. Sayın Başbakan, Sayın Cumhurbaşkanı bütün bu yaptığımız konuşmaları dikkate alacaklar gün içinde. Sonuç olarak burada ABD ve Türkiye bu koalisyonun bir parçası olarak ortaklığa devam edecektir” yanıtını verdi.
Esad konusu çözülmeden Suriye’de ilerlenemeyeceği konusuyla ilgili ise Tillerson, “Uzun vadeli duruma bakacak olursak buna Suriye halkı karar verir, gidip gitmemesi durumuna” dedi.
(Pelin Üzek - İlker Turak / İHA)
Kaynak: İHA
Rakka operasyonunun YPG ile mi yapılacağı ve bu durumda Türkiye ile Amerika ilişkilerinin sağlıklı bir zeminde yürüyeceğini öngörüp öngörmediği sorusuna Tillerson, “Rakka’nın geleceği hususunda bunun kontrolünün buradaki yerel yurttaşlara geri verilmesini, buranın yerel yönetimlerine geri verilmesini istiyoruz ki buradan kaçmak zorunda kalan tüm Suriyeliler geri dönebilsinler” yanıtını verdi.
Bakan Tillerson, “Türk hükümetini nasıl ikna etmeyi düşünüyorsunuz YPG ile beraber çalışma konusunda?” sorusu üzerine ise, “Daha önce bahsettim. Çok güzel konuşma gerçekleştirdik. Çok güzel bir görüşme oldu. Hem cumhurbaşkanı düzeyinde hem de şimdi. Nasıl Suriye’de ilerleyebiliriz ve güvenliği sağlayabiliriz konusunda. Bunu yaparken birçok farklı alternatif söz konusu ve bunlarla alakalı tartışmalarımız devam edecek. İki tarafın da görüşleri mevcut. Bunların üzerinden ilerlemeye devam edeceğiz” dedi.
“ESKİ SAVCI BHARARA’NIN FETÖ İLE ÇOK YAKINDAN BAĞLARI VAR"
Çavuşoğlu ise, Halk Bank Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla’nın ABD’de tutuklanmasına ilişkin, “Maalesef Halk Bankası Genel Müdür Yardımcısı Amerika seyahatinin dönüşünde havaalanında gözaltına alınmıştır, sonra tutuklanmıştır. Dün itibariyle konsolosluk erişimi sağlanmıştır. Burada süreci yakından takip ediyoruz. Fakat bu işin geçmişine gitmek lazım. Bu süreci başlatan şuanda görevden alınan eski savcı Bharara. Bu sürecin Zarrab dahil, siyasi bir süreç olduğunu düşünüyoruz ve görüyoruz. Çünkü eski savcı Bharara’nın FETÖ ile çok yakından bağları var. Hatta hakim de dahil onlarla daha önce Türkiye’ye gelmişlerdir. Türkiye’de siyasi etkinliklere de katılmışlardır. Türkiye aleyhine de konuşmaları var. Şu anda baktığınız zaman Bharara Türkiye aleyhine ne kadar yorum varsa sosyal medyada hepsini retweet ediyor veya beğeniyor. Onun başlattığı, açtığı bir dosya üzerinden bu işlemler yapıldı. Elbette biz bu konudaki endişelerimizi, düşüncelerimizi olayın başladığı ilk günden bu yana ABD’li dostlarımızla paylaşıyoruz. Bugün Dışişleri Bakanı Rex Tillerson ile her düzeyde Cumhurbaşkanımız da, Başbakanımız da, ben de bu konudaki düşüncelerimizi paylaştık. Bu süreci de yakından takip edeceğiz. Elimizdeki bilgi belgeleri paylaşma konusunda da hem fikir olduk” şeklinde konuştu.
"BRUNSON HAKKINDA TERCÜMANIN KENDİSİYLE İLGİLİ ŞİKAYETİNDEN DOLAYI YASAL BİR İŞLEM YAPILDI"
İzmir Diriliş Kilisesi Pastörü Andrew Craig Brunson’un tutuklanmasıyla ilgili soru üzerine ise Çavuşoğlu, şunları kaydetti:
“Brunson, yaptığı işten dolayı değil kendi tercümanının kendisiyle ilgili şikayetinden dolayı hakkında yasal bir işlem yapıldı. Bu süreçte konsolosluk erişimi, ailesinin kendisiyle görüşmesi, eşiyle özel görüşmeler dahil, istediği kitapların, İncil dahil kendisine ulaştırılması konusunda hep yardımcı olduk, olmaya da devam ediyoruz. Savcılık iddianameyi tamamlamak üzere. İddianame tamamlandıktan sonra mahkeme kendisiyle ilgili kararı verecek. Burada Türk yargısının ya da polisinin kendiliğinden başlattığı bir süreç değil, kendi tercümanının şikayeti üzerine başlatılan bir süreçtir. Bir an önce yargının da bu konuda karar vermesini biz de bekliyoruz. Bu herhangi bir siyasi süreç değil, ABD’ye yönelik bir adım da olmadığı apaçık ortadadır. Ama biz konsolosluk erişimi dahil elimizden gelen her türlü idari kararlarla desteği de veriyoruz.”
“NORMAL BİR PROSEDÜRDÜR HABER VERİLMESİ”
Tillerson, Adil Öksüz’ün Türkiye’deki darbe girişiminin ardından Amerika’nın İstanbul Başkonsolosluğu tarafından telefonla arandığı hatırlatılarak, bunun ABD’nin rutin bir uygulaması mı olduğu sorusuna, “Buradaki konsolosluğun amacı herhangi bir durumda, vize durumunda değişik olduğu zaman statüsünde normal bir prosedürdür haber verilmesi. Bunu söyleyebilirim” yanıtını verdi.
“BU KONUNUN DETAYLARINI DA SOMUT OLARAK GÖRMEK İSTERİZ"
Çavuşoğlu ise Adil Öksüz’e ulaşılıp ulaşılmadığını bilmediğini ama arandığının tespit edildiğini ifade ederek, şöyle konuştu:
“O süreçte özellikle mahkemede geçici kararla kaçtıktan sonra bizim tüm yetkililerimiz kendisini o günden beri arıyor. Henüz ulaşamadılar. Bir ulaşım oldu mu, bu anlamda da özellikle ABD’nin bir açıklaması oldu. Biz böyle bir açıklamaya inanmak isteriz. Bunun arkasında da bir şey aramak istemeyiz ama neticede bu konunun detaylarını da somut olarak görmek isteriz.”
"SONUÇ OLARAK BURADA ABD VE TÜRKİYE BU KOALİSYONUN BİR PARÇASI OLARAK ORTAKLIĞA DEVAM EDECEKTİR”
Bakan Çavuşoğlu’nun ABD’nin PKK ve YPG arasında ayrım yapmadığı yönündeki açıklaması hatırlatılarak, böyle bir görüş ayrılığı olursa tekrar Rakka konusunda fikir birliğine varıp varamayacakları sorusuna Bakan Tillerson, “IŞİD ile mücadelede konusunda Suriye’de şunun tekrar altını çizmek istiyorum; hiçbir şekilde Türkiye ve ABD’nin bu konuda IŞİD’i yenme konusunda bu mücadele konusundaki taahhüdünden herkes emin olmaya devam etsin. Koalisyonun ilk amacı budur. Süreç nerede yüzünü gösteriyorsa, nerede ortaya çıkıyorsa dünya üzerinde mutlaka bu koalisyonla karşı karşıya gelecektir. Bundan kimse şüphe etmesin. Savaş ortamında olsun ya da başka alanlarda olsun sosyal medyada olsun, sanal alanda olsun, burada kullanılan taktikler ise sonuca ulaşmak için işte orada bir araya gelmemiz gerekiyor bu önemli ortaklarımızla. O noktada bir takım kararlar almamız gerekiyor. Koalisyon üyeleri bir araya geliyorlar askeri faaliyetler konusunda, Irak’ta ne yapılacağı konusunda tartışmalar bu sebeple devam ediyor. Tartışmalar olmaya devam edecek nasıl ilerleyeceğimiz konusunda. Bugün de yine tartışmalar devam etti. Ne tarz seçenekler var önümüzde üstünden geçtik. Açıkça söylüyorum zor kararlar bunlar, zor seçimler yapılması gerekenler farkındayım. Ama bu çok açık ve faydalı tartışmalar olmaya devam ediyor. Sayın Başbakan, Sayın Cumhurbaşkanı bütün bu yaptığımız konuşmaları dikkate alacaklar gün içinde. Sonuç olarak burada ABD ve Türkiye bu koalisyonun bir parçası olarak ortaklığa devam edecektir” yanıtını verdi.
Esad konusu çözülmeden Suriye’de ilerlenemeyeceği konusuyla ilgili ise Tillerson, “Uzun vadeli duruma bakacak olursak buna Suriye halkı karar verir, gidip gitmemesi durumuna” dedi.
(Pelin Üzek - İlker Turak / İHA)