Cumhurbaşkanı Erdoğan Açıklaması 'Daha Güzel Bir Türkiye Olacak'
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, pek çok kişinin “16 Nisan’dan sonra ne olacak?” sorusunu sorduğunu belirterek “16 Nisan’dan sonra daha güzel bir Türkiye olacak” dedi.
Beştepe Millet Kültür ve Kongre Merkezi’nde güzellik uzmanı esnafın katıldığı “Güzel Bir Türkiye İçin Tabii ki Evet” programına katılan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 16 Nisan’dan sonra daha güzel bir Türkiye olacağını söyledi.
14 yılda yapılan çalışmaları özetleyen Erdoğan, 30 büyükşehre yapılacak şehir hastanelerinin daha sonra bazı illerde de açılacağını söyledi.
Referandum çalışmaları kapsamında yaptığı hitaplarda sesi kısılan Erdoğan, “Şimdi benim biraz sesim gittiği için sizler benim sesim olacaksınız” dedi.
Türkiye’de pek çok kişinin ‘16 Nisan’dan sonra ne olacak?’ sorusunu sorduğunu belirten Erdoğan, “Bu soruya en güzel cevabı sizler vermişsiniz. Daha güzel bir Türkiye olacak. Bazı gerçekler var ki gözü olup da görmeyenler olur, kulağı olup duymayanlar, dili olup gerçeği söylemeyenler olur. Örneğin 14 yıl bu ülkede bizler bir sessiz devrim gerçekleştirdik. Bunu ben konuşmuyorum, bunu bize bugün saldıran Batı konuşuyor. Göreve geldik, başbakan oldum, 100 günlük bir program ve 100 günde Türkiye tırmanmaya başladı.
Şu anda kişi başına milli geliri 3 bin 500 dolar olan Türkiye, 11 bin dolara çıkmış vaziyette. Yani adama sormazlar mı, ‘yıllar boyu bu ülkede bizi 3 bin 500 dolarlarda niye süründürdünüz’ diye. Bunu onlara sormak lazım ve onunla kalmadık. Hanım kardeşlerim sizler bunu iyi bilirsiniz. Tabii içimizde şu anda genç kardeşlerim var. Ben önce bir işçiydim. Babam memurdu fakat annemin hastaneye gideceği zaman sırada beklemesin diye sıra numarasını almaya giderdim. Çocuğum ve o kuyruklarda çektiğimiz çileyi bilirim. Doktor reçeteyi yazar, ilacın yarısı var yarısı yok. Bir de SSK’lı olarak hastaneye gittiğin zaman Kasımpaşa’da oturuyordum. Okmeydanı SSK’ya giderdik ve Okmeydanı SSK hijyen şartları olmayan bir hastaneydi. Şu anda ana muhalefetin başındaki zat oralarda genel müdürlük yaptı. Rahmetli Savaş Ay’ın programını eğer izlediyseniz, onun programında orada kolunu kaybeden Lüleburgazlı yavrunun akıbetini gördünüz. Kan revan içinde olan ördekler, hani hastaya getirilen ördekler var ya onu kastediyorum. Odalara girilemez pislikten, çarşaflar rezalet, yastıklar rezalet. Siz hanımların çok hassas olduğu bu konularda bu tür hastanelerde yattık mı, yattık. O günün genel müdürü olan zat aynen şu ifadeyi kullanıyor, ‘10 yıl önce bugünden daha iyiydik’ diyor. Şecaat arz ederken sirkatin söylüyor. Senin görevin ne? Şimdi biz aldığımız Türkiye’yi geri götürmedik, ileri götürdük. 3 bin 500 dolardan aldık 11 bin dolara götürdük. Dört temel direk dedik; eğitim, sağlık, adalet, emniyet. Daha sonra buna ulaşımı, enerjiyi, gıda tarımı ilave ettik. Eğitimde geldiğimizde 75 üniversite vardı. Şimdi 181 üniversitemiz var. Üniversitesi olmayan ilimiz yok. Her ilimizde üniversitemiz var. 270 bin derslik yaptık” diye konuştu.
“Ben 75 kişilik sınıfta okudum. İçinizde bunları yaşayanlar oldu. Güneydoğu’da, Doğu’da 100 kişilik sınıflarda okuyanlar vardı” diyen Erdoğan, eğitimde koydukları hedefleri yakalamak için çalıştıklarını kaydederek, “Dedik ki böyle bir eğitim-öğretim olmaz. Ortalaması 30 veya altı olacak dedik. Şimdi hamdolsun 30 veya altına düştü. Bütçemizin yarısını Milli Eğitime ayırdık. Her şey insan için. Yatırımı insana yapacağız. Vasıflı insan yetiştireceğiz. Bunun adımını attık. Sıraların üzerinde yavrularımızın kitaplarını ücretsiz olarak okullar açılırken koyduk. Şu anda benimle aynı yaşta olanlar veya benden 10 yaş küçük olanlar iyi bilir, yahu kitapevlerinde kitap bulamazdık. Hatırlayın teksir kitap, teksir vardı. Teksir makinalarından gelir mürekkep birbirine karışmış onlarla okuduk veya çalakalem öğretmen anlattı biz yazdık. Bu günlerden geliyoruz. Şimdi böyle bir sorun var mı? Sağlık reformu ile önemli bir adım attık. Şuanda hastanesi olmayan şehir yok. Hatta ilçelerimizde hastanelerimiz var. Şimdi şehir hastanelerine başladık. İşte İçel’de açtık, Yozgat’a açtık, Isparta’ya açtık, şimdi önümüzde sürekli bu açılışlar devam edecek. 30 büyükşehrimizde bu şehir hastaneler olacağı gibi bazı illerimizde de aynen bu şehir hastanelerini açmaya devam edeceğiz” şeklinde konuştu.
Kaynak: İHA
14 yılda yapılan çalışmaları özetleyen Erdoğan, 30 büyükşehre yapılacak şehir hastanelerinin daha sonra bazı illerde de açılacağını söyledi.
Referandum çalışmaları kapsamında yaptığı hitaplarda sesi kısılan Erdoğan, “Şimdi benim biraz sesim gittiği için sizler benim sesim olacaksınız” dedi.
Türkiye’de pek çok kişinin ‘16 Nisan’dan sonra ne olacak?’ sorusunu sorduğunu belirten Erdoğan, “Bu soruya en güzel cevabı sizler vermişsiniz. Daha güzel bir Türkiye olacak. Bazı gerçekler var ki gözü olup da görmeyenler olur, kulağı olup duymayanlar, dili olup gerçeği söylemeyenler olur. Örneğin 14 yıl bu ülkede bizler bir sessiz devrim gerçekleştirdik. Bunu ben konuşmuyorum, bunu bize bugün saldıran Batı konuşuyor. Göreve geldik, başbakan oldum, 100 günlük bir program ve 100 günde Türkiye tırmanmaya başladı.
Şu anda kişi başına milli geliri 3 bin 500 dolar olan Türkiye, 11 bin dolara çıkmış vaziyette. Yani adama sormazlar mı, ‘yıllar boyu bu ülkede bizi 3 bin 500 dolarlarda niye süründürdünüz’ diye. Bunu onlara sormak lazım ve onunla kalmadık. Hanım kardeşlerim sizler bunu iyi bilirsiniz. Tabii içimizde şu anda genç kardeşlerim var. Ben önce bir işçiydim. Babam memurdu fakat annemin hastaneye gideceği zaman sırada beklemesin diye sıra numarasını almaya giderdim. Çocuğum ve o kuyruklarda çektiğimiz çileyi bilirim. Doktor reçeteyi yazar, ilacın yarısı var yarısı yok. Bir de SSK’lı olarak hastaneye gittiğin zaman Kasımpaşa’da oturuyordum. Okmeydanı SSK’ya giderdik ve Okmeydanı SSK hijyen şartları olmayan bir hastaneydi. Şu anda ana muhalefetin başındaki zat oralarda genel müdürlük yaptı. Rahmetli Savaş Ay’ın programını eğer izlediyseniz, onun programında orada kolunu kaybeden Lüleburgazlı yavrunun akıbetini gördünüz. Kan revan içinde olan ördekler, hani hastaya getirilen ördekler var ya onu kastediyorum. Odalara girilemez pislikten, çarşaflar rezalet, yastıklar rezalet. Siz hanımların çok hassas olduğu bu konularda bu tür hastanelerde yattık mı, yattık. O günün genel müdürü olan zat aynen şu ifadeyi kullanıyor, ‘10 yıl önce bugünden daha iyiydik’ diyor. Şecaat arz ederken sirkatin söylüyor. Senin görevin ne? Şimdi biz aldığımız Türkiye’yi geri götürmedik, ileri götürdük. 3 bin 500 dolardan aldık 11 bin dolara götürdük. Dört temel direk dedik; eğitim, sağlık, adalet, emniyet. Daha sonra buna ulaşımı, enerjiyi, gıda tarımı ilave ettik. Eğitimde geldiğimizde 75 üniversite vardı. Şimdi 181 üniversitemiz var. Üniversitesi olmayan ilimiz yok. Her ilimizde üniversitemiz var. 270 bin derslik yaptık” diye konuştu.
“Ben 75 kişilik sınıfta okudum. İçinizde bunları yaşayanlar oldu. Güneydoğu’da, Doğu’da 100 kişilik sınıflarda okuyanlar vardı” diyen Erdoğan, eğitimde koydukları hedefleri yakalamak için çalıştıklarını kaydederek, “Dedik ki böyle bir eğitim-öğretim olmaz. Ortalaması 30 veya altı olacak dedik. Şimdi hamdolsun 30 veya altına düştü. Bütçemizin yarısını Milli Eğitime ayırdık. Her şey insan için. Yatırımı insana yapacağız. Vasıflı insan yetiştireceğiz. Bunun adımını attık. Sıraların üzerinde yavrularımızın kitaplarını ücretsiz olarak okullar açılırken koyduk. Şu anda benimle aynı yaşta olanlar veya benden 10 yaş küçük olanlar iyi bilir, yahu kitapevlerinde kitap bulamazdık. Hatırlayın teksir kitap, teksir vardı. Teksir makinalarından gelir mürekkep birbirine karışmış onlarla okuduk veya çalakalem öğretmen anlattı biz yazdık. Bu günlerden geliyoruz. Şimdi böyle bir sorun var mı? Sağlık reformu ile önemli bir adım attık. Şuanda hastanesi olmayan şehir yok. Hatta ilçelerimizde hastanelerimiz var. Şimdi şehir hastanelerine başladık. İşte İçel’de açtık, Yozgat’a açtık, Isparta’ya açtık, şimdi önümüzde sürekli bu açılışlar devam edecek. 30 büyükşehrimizde bu şehir hastaneler olacağı gibi bazı illerimizde de aynen bu şehir hastanelerini açmaya devam edeceğiz” şeklinde konuştu.