AB Bakanı Avrupa'daki Faşizmi Eleştirdi
Avrupa Birliği (AB) Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik, "Avrupa’da siyasi gündemin ortaya koyduğu bir gerçek var. Ne zaman kıtada refahı sağlama konusunda bir sıkıntıya düşülürse, Avrupa maalesef faşizme ve aşırı sağa teslim olmuştur" dedi.
![AB Bakanı Avrupa'daki Faşizmi Eleştirdi](https://images.beyazgazete.com/haber/2017/3/13/20170313_ab-bakani-avrupa-daki-fasizmi-elestirdi.jpg)
"GÖZ YUMULURSA AB AÇISINDAN HERHANGİ BİR SİYASİ BİRLİK OLMAKTAN BAHSEDİLEMEZ”
3-4 yıldır "Eğer aşırı sağ ile mücadele etmek için aşırı sağın söylemini kullanırsanız, sonuç olarak aşırı sağ yükselir" uyarısını yaptıklarını vurgulayan Çelik, bunu muhataplarına izah ettiğini söyledi.
Bakan Çelik, “Aşırı sağ ile mücadele etmek için aşırı sağın dilini kullanmayın. Temel değerlerde sabit kalın. Ama Hollanda’daki seçim çerçevesinde aşırı sağcı, ırkçı liderin oy almasını güya engellemek için yapılan bu uygulamalar, neticede onun iktidara gelmesine yol açıyor. Şuanda hiç seçime gerek yok, o aşırı sağcı, göçmen düşmanı lider iktidara sayısal olarak gelse de gelmese de siyasal olarak gelmiştir. Dolayısıyla şimdiki Başbakan kendi ülkesini aşırı sağa teslim etmiştir, AB değerlerine düşman bir yaklaşıma teslim etmiştir. Tabi bunun bütün Avrupa çapında bir dalga olarak da geldiğini görüyoruz. Yakın zamanda Fransa’daki, Hollanda’daki, Almanya’daki ve Avrupa’nın pek çok yerindeki aşırı sağ liderler özel bir toplantı yaptılar, bu toplantı çerçevesinde ortak bir eylem planı ortaya koydular. Burada Avrupa’nın bütün demokratlarına, ilericilerine ve özgürlükçülere büyük bir görev düşüyor. Özellikle Hollanda’daki bu neo-faşist uygulama karşısında seslerini yükseltmelidirler, kınamalıdırlar ve buna karşı ortak bir mücadele oluşturmalıdırlar. Yükselen bu İslamofobi esasında Avrupa Birliğinin temel değerlerini tehdit etmektedir. Bakın Berlin duvarının yıkılması Avrupa tarihi için pozitif anlamda bir dönüm noktasıdır ama bugün ideolojik anlamda en son Hollanda’nın yaptığı gibi Avrupa içerisinde Berlin duvarları oluşturulmaktadır. Yakın zamanda ABD’den İslam ülkelerinden bazılarına giriş yasağı konulması konusundaki yaklaşımı Avrupalılar da eleştirdi.
Ve ’bizim görevimiz duvarlar inşa etmek değil, köprüler kurmak’ gibi bir yaklaşım ürettiler. Fakat bu zemin ortadan kalkıyor, köprüler yıkılıyor ve insanlarla arasında duvarlar örüyor. Küreselleşme sadece mal ve hizmetlerin serbest dolaşımı değildir, demokratik hakların serbest dolaşımıdır ve insanların serbest dolaşımıdır. Bu noktada temel demokratik hakların kullanımı Hollanda tarafından engellenmektedir. Demokrasi, hukuk devleti Hollanda’da ihlal edilmiştir. Bu değerlere bağlı olan birliğin bu değerleri koruması için son derece hassas ve etkili bir politika yürütmesi gerekmektedir. Eğer bu geçiştirilirse veya göz yumulursa AB açısından herhangi bir siyasi birlik olmaktan bahsedilemez. Avrupa’da siyasi gündemin ortaya koyduğu bir gerçek var. Ne zaman kıtada refahı sağlama konusunda bir sıkıntıya düşülürse, Avrupa maalesef faşizme ve aşırı sağa teslim olmuştur" ifadelerini kullandı.
(Yağmur Yıldız / İHA)