'Bilimsel Araştırmalarda En Büyük Problem Veri Bulunmayışı'
KTÜ Fizik Bölümü Atom ve Molekül Fiziği Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Çevik: 'Akademisyenler olarak bilimsel araştırma yaparken karşılaştığımız en büyük problem veri bulunmayışı. Türkiye'de 30 yıl öncesinde bu tür verilerin maalesef fazla tutulmadığını görüyoruz' 'Bilimsel verilerin sağlıklı şekilde tutulması noktasında geçmiş yıllara göre ilerleme kaydedildi ancak yine de bu yeterli değil'
Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Fen Fakültesi Fizik Bölümü Atom ve Molekül Fiziği Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Uğur Çevik, akademisyenler olarak bilimsel araştırma yaparken karşılaştıkları en büyük problemin veri bulunmayışı olduğunu belirterek, 'Türkiye'de 30 yıl öncesinde bu tür verilerin maalesef fazla tutulmadığını görüyoruz. Bilimsel verilerin sağlıklı şekilde tutulması noktasında geçmiş yıllara göre ilerleme kaydedildi ancak yine de bu yeterli değil.' dedi.
Prof. Dr. Çevik, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yıllardır Karadeniz'deki radyoaktif kirliliğe ilişkin durumun ne olduğunu tespit etmek amacıyla çalışmalar yürüttüklerini söyledi.
Bilimsel çalışmalardaki ilk hedefin insan sağlığını en üst seviyede tutmak olduğunu ifade eden Çevik, bu tür çalışmalardan elde edilen verilerin insanoğlunun daha iyi yaşaması için kullanıldığını vurguladı.
Çevik, 1986 yılında Çernobil'deki büyük radyoaktif kirliliğin atmosfere yayıldığı kazanın karada ve denizde verdiği zararın tespiti için hayata geçirilen projelerin önemine değinerek, 'Bu tür bilimsel çalışmalar ileride meydana gelebilecek başka felaketlerden daha az etkilenmemiz veya daha iyi sonuç alabilmemiz için önem taşıyor.' diye konuştu.
Denizdeki radyoaktif kirliliğe ilişkin projelerin sonuçlarını akademik çevrelerle paylaştıklarını, vatandaşları doğrudan ilgilendiren konulara ilişkin de kamuoyunu bilgilendirdiklerini anlatan Çevik, şunları kaydetti:
'Akademisyenler olarak bilimsel araştırma yaparken karşılaştığımız en büyük problem veri bulunmayışı. Türkiye'de 30 yıl öncesinde bu tür verilerin maalesef fazla tutulmadığını görüyoruz. Bilimsel verilerin sağlıklı şekilde tutulması noktasında geçmiş yıllara göre ilerleme kaydedildi ancak yine de bu yeterli değil. Özellikle devlet adamlarımızdan bu konuda daha detaylı çalışma yapılabilmesinin önünün açılması için destek istiyoruz.'
Çevik, TÜBİTAK ve YÖK'ün bu konuda önemli çalışmaları bulunduğunu sözlerine ekledi.
Kaynak: AA
Prof. Dr. Çevik, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yıllardır Karadeniz'deki radyoaktif kirliliğe ilişkin durumun ne olduğunu tespit etmek amacıyla çalışmalar yürüttüklerini söyledi.
Bilimsel çalışmalardaki ilk hedefin insan sağlığını en üst seviyede tutmak olduğunu ifade eden Çevik, bu tür çalışmalardan elde edilen verilerin insanoğlunun daha iyi yaşaması için kullanıldığını vurguladı.
Çevik, 1986 yılında Çernobil'deki büyük radyoaktif kirliliğin atmosfere yayıldığı kazanın karada ve denizde verdiği zararın tespiti için hayata geçirilen projelerin önemine değinerek, 'Bu tür bilimsel çalışmalar ileride meydana gelebilecek başka felaketlerden daha az etkilenmemiz veya daha iyi sonuç alabilmemiz için önem taşıyor.' diye konuştu.
Denizdeki radyoaktif kirliliğe ilişkin projelerin sonuçlarını akademik çevrelerle paylaştıklarını, vatandaşları doğrudan ilgilendiren konulara ilişkin de kamuoyunu bilgilendirdiklerini anlatan Çevik, şunları kaydetti:
'Akademisyenler olarak bilimsel araştırma yaparken karşılaştığımız en büyük problem veri bulunmayışı. Türkiye'de 30 yıl öncesinde bu tür verilerin maalesef fazla tutulmadığını görüyoruz. Bilimsel verilerin sağlıklı şekilde tutulması noktasında geçmiş yıllara göre ilerleme kaydedildi ancak yine de bu yeterli değil. Özellikle devlet adamlarımızdan bu konuda daha detaylı çalışma yapılabilmesinin önünün açılması için destek istiyoruz.'
Çevik, TÜBİTAK ve YÖK'ün bu konuda önemli çalışmaları bulunduğunu sözlerine ekledi.