Beylerbeyi Sarayı'ndaki 136 Metrekarelik Halı Restore Edildi
TBMM Milli Saraylar Halı Koleksiyonu Sorumlusu Fazlıoğlu: 'Halının saçakları, kenarları, kilimleri eksikti. Tüm zemininde bin 578 noktada yırtık restore edildi. 33 bölgesel alanda da güve yeniğinden yani böcek yenmesinden kaynaklanan hav kayıpları vardı' 'Biz özellikle halının dokunduğu dönemdeki yani 19. yüzyıla ait eski kilimlerden sökülen iplikleri kullanmayı tercih ettik ki daha sonraki görüntüsünde büyük bir farklılık olmasın' 'Halı, 27'ye 26 düğüm kalitesinde. Bu, düğüm sıklığı anlamına geliyor. Açık, koyu kırmızı, bordonun tonları, sarı, mor ve siyah, toplam 18 renk kullanıldı'
HİLAL UŞTUK - Beylerbeyi Sarayı'ndaki 136 metrekarelik halı, gece gündüz çalışılarak 6 ayda restore edildi.
TBMM Milli Saraylar Halı Koleksiyonu Sorumlusu Ayşe Fazlıoğlu, Hatay, penç, rumi, iri helezonik kıvrımlar ve dallarla bezeli 136 metrekarelik halının restorasyonunun çok emek istediğini ve hasar oranının da yüksek olduğunu dile getirerek, 'Halının saçakları, kenarları, kilimleri eksikti. Tüm zemininde bin 578 noktada yırtık restore edildi. 33 bölgesel alanda da güve yeniğinden yani böcek yenmesinden kaynaklanan hav kayıpları vardı. 16 kişi çalıştı restorasyonda sürekli olarak. Son iki ay da 25 kişi çok özverili bir şekilde çalıştı.' dedi.
Restorasyonun normalde 1,5 yılda bitirilmesi gerektiğini aktaran Fazlıoğlu, gece gündüz mesai harcanarak 6 ayda tamamlandığını söyledi.
Fazlıoğlu, restore ederken orjinaline uygun ipliklerin kullanıldığının altını çizerek, 'Biz özellikle halının dokunduğu dönemdeki yani 19. yüzyıla ait eski kilimlerden sökülen iplikleri kullanmayı tercih ettik ki daha sonraki görüntüsünde büyük bir farklılık olmasın.' ifadelerini kullandı.
Hereke Fabrikası'nda dokunan halıda Türk düğümü kullanıldığını vurgulayan Fazlıoğlu, şu bilgileri verdi:
'Halı, 27'ye 26 düğüm kalitesinde. Bu, düğüm sıklığı anlamına geliyor. Açık, koyu kırmızı, bordonun tonları, sarı, mor ve siyah, toplam 18 renk kullanıldı. Bu halı Hereke fabrikasında dokunmuş. Hereke Fabrikası Sultan Abdülmecid döneminde kurulmuştu ancak Abdülhamid döneminde halı üretimine başlanıyor. Sultan Abdülhamid özellikle kendisi ilgileniyor halı üretimiyle. Desenleri takip ediyor. Bu halı da Abdülhamid döneminde kullanıldı. Sultanın zamanında çok büyük ebatlı halılar kullanıldı.'
- 'Nadide örneklerden biri'
Ayşe Fazlıoğlu, halının tamamen saray halısı geleneğinde dokunduğuna dikkati çekerek, nadide örneklerden biri olduğunu vurguladı.
Restorasyonun Aksaray'da Sultanhanı'nda yapıldığını sözlerine ekleyen Fazlıoğlu, 'Sultanhanı, halı restorasyonunda artık Türkiye'yi geçti, dünyada da bilinen bir yer. Dünyanın çeşitli müzelerinden restorasyon için oraya halılar yollanıyor. Biz de araştırdık. İyi de netice aldık. Başarılı restorasyonlar yapıldı ve bunlar saraylarımızda tekrar sağlıklı bir şekilde teşhir edilir hale geldi.' diye konuştu.
Fazlıoğlu, halı restorasyonunda tamamlama yöntemini tercih ettiklerini belirterek, 'Eğer elimizde 15. yüzyıldan kalma bir halı olsaydı ve bunu vitrinde sergiliyor olsaydık tamamlamayı tercih etmezdik ama açık teşhir düzeninde olduğu ve o dönem kullanıldığı şekliyle sergilemeyi tercih ettiğimiz için restorasyonlarda tamamlama yapıyoruz. Biz bu konuda ilktik. Diğer müzeler de restorasyonlarda tamamlamaya yani bütünlemeye başladılar.' dedi.
Milli Saraylar'daki halı restorasyonlarının 2004'te başladığının altını çizen Fazlıoğlu, şöyle devam etti:
'İlk etapta kendi bünyemizde halı restorasyon atölyesi olmadığı için bunları hizmet alımı yoluyla yaptık. 2007'de kendi bünyemizde bir restorasyon atölyesi kurduk fakat halı adedimizin çok fazla olması ve daha önce hiç restorasyon yapılmamış olması nedeniyle, yine hizmet alımına devam ettik. Kendi atölyemizde 50 adet halı restorasyonunu tamamladık. Hizmet alımıyla da 398 halının restorasyonu tamamlandı. İpek halıların tamamı bitti. İlk etapta küçük ebattaki halı seccade dediğimiz halıları bitirdik. Son 3 yıldır da daha büyük halıların restorasyonunu yaptık.'
- 'Restorasyon sonrası halıya 30 yıl müdahale edilmeyecek'
Halı Koleksiyonu Sorumlusu Fazlıoğlu, ısı, nem, havanın kirliliği gibi çevresel koşulların yanı sıra açık teşhir düzeninde olmasının halıları yıprattığını sözlerine ekleyerek, 'Milli Saraylar'da halı restorasyonu hiç yoktu. Mobilya restorasyonu saltanat döneminden beri hep var. Fakat (halılara) hiç restorasyon yapılmadığı için 100 yılı geçen sürede bu eserler kullanılmış. Dolayısıyla bu bozulma süreci yaşanmış. Tabii ki ilaçlama yapılıyor. Beylerbeyi'nde birkaç yıl önce bütünüyle sarayın ilaçlaması yapıldı. Fakat toza ve olumsuz çevre koşullara bağlı olarak, isli oluşu ve böcek yenmesinden dolayı süreç içinde bu yıpranma yaşanmış.' değerlendirmesinde bulundu.
Restorasyondan sonra halıya 30 yıl kadar bir süre müdahale edilmemesi gerektiğini dile getiren Fazlıoğlu, halıların periyodik bakımlarının yapıldığını, saray ziyaretçilerinin yürüdüğü güzergahta yol halıları olduğunu ve tarihi halıların üzerine basılmadığını söyledi.
Fazlıoğlu ayrıca tarihi halıları süpürmek üzere uygun teknik özelliklere sahip vakum ayarlı süpürgelerin kullanıldığını kaydetti.
Kaynak: AA
TBMM Milli Saraylar Halı Koleksiyonu Sorumlusu Ayşe Fazlıoğlu, Hatay, penç, rumi, iri helezonik kıvrımlar ve dallarla bezeli 136 metrekarelik halının restorasyonunun çok emek istediğini ve hasar oranının da yüksek olduğunu dile getirerek, 'Halının saçakları, kenarları, kilimleri eksikti. Tüm zemininde bin 578 noktada yırtık restore edildi. 33 bölgesel alanda da güve yeniğinden yani böcek yenmesinden kaynaklanan hav kayıpları vardı. 16 kişi çalıştı restorasyonda sürekli olarak. Son iki ay da 25 kişi çok özverili bir şekilde çalıştı.' dedi.
Restorasyonun normalde 1,5 yılda bitirilmesi gerektiğini aktaran Fazlıoğlu, gece gündüz mesai harcanarak 6 ayda tamamlandığını söyledi.
Fazlıoğlu, restore ederken orjinaline uygun ipliklerin kullanıldığının altını çizerek, 'Biz özellikle halının dokunduğu dönemdeki yani 19. yüzyıla ait eski kilimlerden sökülen iplikleri kullanmayı tercih ettik ki daha sonraki görüntüsünde büyük bir farklılık olmasın.' ifadelerini kullandı.
Hereke Fabrikası'nda dokunan halıda Türk düğümü kullanıldığını vurgulayan Fazlıoğlu, şu bilgileri verdi:
'Halı, 27'ye 26 düğüm kalitesinde. Bu, düğüm sıklığı anlamına geliyor. Açık, koyu kırmızı, bordonun tonları, sarı, mor ve siyah, toplam 18 renk kullanıldı. Bu halı Hereke fabrikasında dokunmuş. Hereke Fabrikası Sultan Abdülmecid döneminde kurulmuştu ancak Abdülhamid döneminde halı üretimine başlanıyor. Sultan Abdülhamid özellikle kendisi ilgileniyor halı üretimiyle. Desenleri takip ediyor. Bu halı da Abdülhamid döneminde kullanıldı. Sultanın zamanında çok büyük ebatlı halılar kullanıldı.'
- 'Nadide örneklerden biri'
Ayşe Fazlıoğlu, halının tamamen saray halısı geleneğinde dokunduğuna dikkati çekerek, nadide örneklerden biri olduğunu vurguladı.
Restorasyonun Aksaray'da Sultanhanı'nda yapıldığını sözlerine ekleyen Fazlıoğlu, 'Sultanhanı, halı restorasyonunda artık Türkiye'yi geçti, dünyada da bilinen bir yer. Dünyanın çeşitli müzelerinden restorasyon için oraya halılar yollanıyor. Biz de araştırdık. İyi de netice aldık. Başarılı restorasyonlar yapıldı ve bunlar saraylarımızda tekrar sağlıklı bir şekilde teşhir edilir hale geldi.' diye konuştu.
Fazlıoğlu, halı restorasyonunda tamamlama yöntemini tercih ettiklerini belirterek, 'Eğer elimizde 15. yüzyıldan kalma bir halı olsaydı ve bunu vitrinde sergiliyor olsaydık tamamlamayı tercih etmezdik ama açık teşhir düzeninde olduğu ve o dönem kullanıldığı şekliyle sergilemeyi tercih ettiğimiz için restorasyonlarda tamamlama yapıyoruz. Biz bu konuda ilktik. Diğer müzeler de restorasyonlarda tamamlamaya yani bütünlemeye başladılar.' dedi.
Milli Saraylar'daki halı restorasyonlarının 2004'te başladığının altını çizen Fazlıoğlu, şöyle devam etti:
'İlk etapta kendi bünyemizde halı restorasyon atölyesi olmadığı için bunları hizmet alımı yoluyla yaptık. 2007'de kendi bünyemizde bir restorasyon atölyesi kurduk fakat halı adedimizin çok fazla olması ve daha önce hiç restorasyon yapılmamış olması nedeniyle, yine hizmet alımına devam ettik. Kendi atölyemizde 50 adet halı restorasyonunu tamamladık. Hizmet alımıyla da 398 halının restorasyonu tamamlandı. İpek halıların tamamı bitti. İlk etapta küçük ebattaki halı seccade dediğimiz halıları bitirdik. Son 3 yıldır da daha büyük halıların restorasyonunu yaptık.'
- 'Restorasyon sonrası halıya 30 yıl müdahale edilmeyecek'
Halı Koleksiyonu Sorumlusu Fazlıoğlu, ısı, nem, havanın kirliliği gibi çevresel koşulların yanı sıra açık teşhir düzeninde olmasının halıları yıprattığını sözlerine ekleyerek, 'Milli Saraylar'da halı restorasyonu hiç yoktu. Mobilya restorasyonu saltanat döneminden beri hep var. Fakat (halılara) hiç restorasyon yapılmadığı için 100 yılı geçen sürede bu eserler kullanılmış. Dolayısıyla bu bozulma süreci yaşanmış. Tabii ki ilaçlama yapılıyor. Beylerbeyi'nde birkaç yıl önce bütünüyle sarayın ilaçlaması yapıldı. Fakat toza ve olumsuz çevre koşullara bağlı olarak, isli oluşu ve böcek yenmesinden dolayı süreç içinde bu yıpranma yaşanmış.' değerlendirmesinde bulundu.
Restorasyondan sonra halıya 30 yıl kadar bir süre müdahale edilmemesi gerektiğini dile getiren Fazlıoğlu, halıların periyodik bakımlarının yapıldığını, saray ziyaretçilerinin yürüdüğü güzergahta yol halıları olduğunu ve tarihi halıların üzerine basılmadığını söyledi.
Fazlıoğlu ayrıca tarihi halıları süpürmek üzere uygun teknik özelliklere sahip vakum ayarlı süpürgelerin kullanıldığını kaydetti.