Edirne'de 'İrfan Medeniyetinde Bir Zirve Açıklaması Hoca Ahmet Yesevi' Paneli Düzenlendi

İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Bayram Ali Çetinkaya, “İrfan Medeniyetinde Bir Zirve: Hoca Ahmet Yesevi” adlı panelde Türk mutasavvıf ve şair Hoca Ahmed Yesevi’nin en önemli hedefinin insanı inşa etmek olduğunu söyledi.

Edirne'de 'İrfan Medeniyetinde Bir Zirve Açıklaması Hoca Ahmet Yesevi' Paneli Düzenlendi
Edirne Valiliği tarafından Devecihan Kültür Merkezi’nde “İrfan Medeniyetinde Bir Zirve: Hoca Ahmet Yesevi” adlı panel düzenlendi.

Panele Edirne Valisi Günay Özdemir, kamu, kurum ve daire müdürleri ile öğrenciler katıldı.

Panelin açılış konuşmasını gerçekleştiren moderatör Dr. Metin Eriş, Hoca Ahmet Yasevi’nin Türk Fikir Hayatının, Türk İslam hayatının önemli isimlerinden biri olduğuna dikkat çekti.

Eriş’in ardından söz alan Prof.Dr. İlyas Topsakal, Yesevi’den günümüze medeniyet tasavvuru çizmenin 15 dakikalık bir iş olmadığını belirterek, “6-7 yaşında öksüz kalan bir genç. Önce babası sonra annesi ölmüş. Sonra kız kardeşi tarafından yetiştirilmiş. Sonra Arslan Baba ile tanışarak irfan geleneğine dahil oldu” diye konuştu.

Yesevi’nin hayatını kısaca özetleyen Topsakal, “Karşında kim olursa olsun, ona insan kıymeti vereceksin. İnsanı yücelteceksin. O insan seni yükselttikçe büyüyeceksin” anlayışı ile Yesevi’nin hareket ettiğini aktardı.

Bir medeniyet tarifi yapmaya çalıştığını açıklayan Topsakal, “Medeniyet, millet içerisinde var olan farklılıkların ahenk ve estetikle birbirini kuşatarak sevgi halesini oluşturmasıdır. Bu sadece insanı bir tanımdır. Ben bizim milletin medeniyeti böyle anladığını düşünüyorum” dedi.

Yesevi’nin kadim geleneğimize bıraktığı en önemli noktanın insanı inşa etmek olduğunu belirten Çetinkaya, “İnsanı inşa etmek. İnsanı inşa ettikten sonra cemiyeti toplumu inşa eder Yesevi Hikmetlerinde. Devlet felsefesi bu yapı üzerine inşa eder. Sabır, sadece yöneticiler için değil yönetilenler için de geçerlidir. Başkalarına tahammül etmek. Bir arada birbirimize tahammüllü olmak diyoruz. Hoca Ahmet Yesevi geleneğinde tahammül diğergamlılık olarak öne çıkıyor. Yani kendini başkasının yerine koymak. Kendisi için istediğini yandaşı, muhalifi için de istemek” diye konuştu.

Kaynak: İHA