Kılıçdaroğlu Açıklaması 'Asgari Ücretin 2 Bin Lira Olması Gerek'

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Eskişehir İl Kongresine katılan Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu, “2019’da geleceğiz. 18 adayı da alacağız. Nasıl diyorsan, rahmetli Ecevit Kıbrıs’a nasıl gitti ise aynı şekilde gelip alacağız” dedi.

Kılıçdaroğlu Açıklaması 'Asgari Ücretin 2 Bin Lira Olması Gerek'
Eskişehir İl Kongresinde konuşan Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu, çıkarılan Kanun Hükmünde Kararnameye değindi. Parlamentonun devre dışı bırakıldığını iddia eden Kılıçdaroğlu, “Meclis çalışıyor, neden oraya getirmiyorsunuz. Oturalım tartışalım. Kanunsa kanun çıkarıyoruz. Bu sabah yayınlanan kararname ile Danıştaya 16, Yargıtaya 100 hakim tayin ediyorlar. Bütün hakimlere ve savcılara sesleniyorum, yürekli, namuslu gerçek anlamda yargıç kimliği olan hakim ve savcılar, geçmişte FETÖ uygulamasının yargıya nasıl darbe vurduğunun tanığıyız. Namuslu hakimlere sesleniyorum, Yargıtaya seçilecekse yargıç kimliği önce olan tayine asla ses çıkarmayız. Ama falan partiden, falan cemaatten deyip Yargıtaya ve Danıştaya militan hakim tayin ederseniz, karşısına biz çıkacağız. Bütün hakimler, yargıç kimliğini korumalı. Eğer bu ülkede adalet de bozulursa, tuz kokmuştur. Tuzun koktuğu yerde hayat yoktur. Hiç kimsenin can ve mal güvenliği yoktur. Yargı bağımsız olduğunda can ve mal güvenliği vardır. Ben hakkımı aramak için nereye gideceğim. Mahkemeye gideceğiz. E mahkeme saraydan talimat alırsa, sizin vatandaş can ve mal güvenliği ne olacak. O nedenle yargının bağımsızlığını, itibarını koruyacak olan hakimlerdir. Buna herkesin özen göstermesi lazım. Gösterilmediği takdirde faturayı Türkiye ödeyecektir. Buna kesinlikle izin vermemek gerekiyor. Bir dönem denirdi ki, ‘CHP hep eleştirir, hiç öneri getirmez’ derlerdi. Türkiye’de nerede bir sorun varsa, çözüm adresi CHP’dir. Düne kadar akıllarına gelmeyen dünya kadar sorunu önlerine koyduk” diye konuştu.



“Taşeronların sesi biz olduk”

Taşeronların haklarının verilmesi hakkında konuşmasını sürdüren Kılıçdaroğlu, konuyla ilgili şunları söyledi:

“Akıllarına taşeron işçileri de gelmezdi. Taşeron işçilerin haklarına kim sahip çıktı? Biz çıktık. Neyi, nasıl yapacağımızı da söyledik. Onlara her türlü hakkı vereceğimizi söyledik. Normal bir işçiden ayrı tutulamayacaklarını söyledik. İlk dillendiren partiyiz. Bugün o noktaya geldiler. Bugün taşeron işçilere hak veren kanun hükmünde kararnameyi çıkardılar. İktidar partisinin bizim bulunduğumuz noktaya gelmesi bizi memnun eder. Buradan bütün taşeron işçi kardeşlerimize sesleniyorum, sen yıllardır konuşamıyordun. Hak, hukuk diyemiyordun. Senin sesin biz olduk. Eksiklikler var, tamamlanması için mücadele vereceğiz. İşimiz bitmedi. Muhtarların sorunlarını da çözeceğiz. Orman köylülerin sorunları var. Bunu çözeceğiz. Emeklilerin sorunları var. İki maaş ikramiyemiz hala gönlümüzde duruyor. Emekliler iki maaş ikramiye bizim namus borcumuz. Asgari ücret, akıllarına bile gelmezdi. Asgari ücret net bin 500 lira olacak dedik. ‘Nereden bulacaksın bu parayı’ dediler. Türkiye’de para var da başka yere harcıyorsunuz. Cebinizi dolduruyorsunuz, işçiye vermiyorsunuz. Oturdular onlar da seçim bildirgesine ‘Bizde asgari ücreti arttıracağız’ dediler. Buradan söylüyorum, 2018 yılında asgari ücret net 2 bin lira olmalı. Büyük ihtimal ‘Parayı nereden bulacağız’ diyecekler. Para var kardeşim para var. CHP’li belediyeler asgari ücreti net bin 500 lira olarak uyguluyorsa, sen koskoca devletsin sen nasıl yapamıyorsun. Ödemeyeceksen, bir geçinin bakalım aylık 2 bin lira. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da geçinsin, Başbakan Binali Yıldırım ve bakanlar da geçinsin. 2 bin lira geçinsin derken, uçak ve makam araçlarından vazgeçmesinler. 2 bin lira bir mutfak nasıl geçinir ona baksınlar.”

“Termik santral için elimizden geleni yapacağız”

Eskişehir’de yapılacak olan termik santral hakkında da konuşan Kılıçdaroğlu, konuşmasının devamında şunları söyledi:

“Termik santral istemiyoruz diyorlar. Ankara’yı perişan ettiler, İstanbul’a ihanet ettiler. Şimdi aynı ihaneti İzmir’e, Eskişehir’e, Aydın’a nasıl yaparız diye arayış içindeler. Bizim belediye başkanlarımız da mücadele ediyorlar. Eskişehir pırıl pırıl bir şehir. Hiçbir çevre kirliliği yok. Şimdi kömürlü santral. Alpu Ovası’na en verimli tarım arazilerine kuracaklar. Bunlar rant için her şeyi yaparlar. Bunlar yapacaklar biz de mücadelemizi yapacağız. Bu Eskişehir’in milli davasıdır. CHP’liler karşı. Eskişehir’i sevenler karşı. Neden bunu yapıyorsunuz. Birilerin cebine para aktarmak için, birilerine bir şeyler yedirmek için. Eskişehirli kardeşlerimize söylüyorum, bu bir Türkiye olayıdır. Eskişehir’in tek vücut olup karşı çıkması gerek. Eskişehir’in bir su meselesi var. Belediye başkanımız da diyor ki, Eskişehir’in su sorununu geleceğe dair çözelim. Uzun mücadelelerden sonra bir baraj yapıldı. Düşünün su sorununu çözecek barajı yaptı. Yılmaz hocam diyor ki, ‘Siz yapmayacaksanız ben yapacağım.’ O barajdan suyun Eskişehir’e gelmesi lazım. Ne yaptılar biliyor musunuz? AK Parti’li meclis üyeleri o suyun Eskişehir’e gelmemesi için yatırım planından o borular çıkardı. Ben Binali Yıldırım’a seslenmek istiyorum. Sizin meclis üyeleriniz Eskişehirlilerin neden temiz su içmesini engelliyor? Neden Yılmaz Büyükerşen ise o yerinde kaya gibi duruyor, senin kaldırmaya gücün yetmez. Eskişehir’i susuzluğa mahkum ederek, CHP hizmet vermiyor diyecekler. Ne yapacağız, ne edeceğiz o suyu Eskişehir’e getireceğiz. Eğer hizmetse, 80 milyon vatandaşıma sesleniyorum. Bir büyükşehir belediyesi su getirmek istiyor. İktidar yanlıları engelliyor. Kim hizmet getirmek istiyor. Akıl tutulması var. Yapamıyorlar, beceremiyorlar.”

Man Adası’nda kurulduğunu iddia ettiği şirketler hakkında konuşmasını sürdüren Genel Başkan Kılıçdaroğlu, “Gideceksin Man Adası’nda şirketler kurup, Türkiye’de vergi ödememek için her türlü katakulliyi çevireceksin, ben bunu dile getirdiğim zaman beni tehdit ediyorlar. Korku ile beni susturacaklar. Sen kim oluyorsun da beni susturuyorsun. Senin gücün beni susturmaya yetmez. Eğer susacaksam, bedeli bellidir. O da ölümdür. Ölünce susarız. Biz yetimin hakkını sonuna kadar savunacağız. Bizim yaptığımız savunma politik bir savunma değildir. Bizim yaptığımız savunma 80 milyonun hakkını savunmaktır. Sen dünyanın en kötü şeylerini yapıyorsun. Kul hakkı yiyorsun. Önce sahte dediler. Sonra sahte değildir dediler. Tamamı doğrudur dediler sonra yalandır dediler. Sonra bir adam çıktı, ‘Bunlar şirket satmış’ dedi.

Soru sordum, bu şirket hangi şirket, bu şirketi kime sattınız? 80 milyon vatandaşa sesleniyorum. O şirket kime satıldı. O şirket Türkiye’de ne kadar vergi ödüyordu. Sen yabancısın, Man’cısın. Biz siyasette gerginlik istemiyoruz. Siyasette oturup kavga edelim diye bir anlayışımız da yok. Yanlışa yanlış dememiz lazım. Ben soru soruyorum, cevap veriyorum. Yüreğiniz varsa çıkıp televizyona konuşalım. Cesaretleri yok. Yürekleri yok. Ben sessiz bir adamım, kimseye hakaret etmem. Ben 80 milyonun hakkını savunuyorum” dedi.

"18 adamız Yunanistan tarafından işgal edilmiş durumda" iddiasında bulunan Kılıçdaroğlu, "Yunan bayrağı var. Hiçbir sözleşmede oranın Yunanistan’a ait bir belge yok. Beyefendi de biz milliyetçiyiz diye geziyor. 18 ada ile tık yok. Bugün bekledim. Gene tık yok. Yunanistan Savunma Bakanı bana cevap veriyor gel de al diye. Hükümetten gene tık yok. 2019’da geleceğiz. 18 adayı da alacağız. Nasıl diyorsan, rahmetli Ecevit Kıbrıs’a nasıl gitti ise aynı şekilde gelip alacağız. Milliyetçi, milliyetçiyim diye gezenlerin alakası yok. Bu ülkede gerçek milliyetçi arıyorsan, bize bakacaksın” ifadelerini kullandı.
Kaynak: İHA