Ayakkabı Ustasının 57 Yıllık Meslek Aşkı
Diyarbakır'ın Sur ilçesinde 8 metrekarelik dükkanında ayakkabı ustalığı yapan 66 yaşındaki Mehmet Emin İpek, 57 yıldır mesleğini aynı şevkle sürdürüyor İpek: 'Mesleğim bana insanlığı, görgüyü, sevgiyi ve saygıyı öğretti'.
FİKRET KAVĞALI - Diyarbakırlı ayakkabı ustası 66 yaşındaki Mehmet Emin İpek, mesleğini 8 metrekarelik dükkanda 57 yıldır ilk günkü heyecanla sürdürüyor.
Sur ilçesindeki ayakkabı atölyelerinde 9 yaşında çırak olarak mesleğe başlayan İpek, bir süre sonra kalfalığa adım atarak çeşitli iş yerlerinde ayakkabı üretimi ve tamiri yaptı.
Genç yaşta tasarladığı ayakkabılarla ustalıkta mesafe kateden İpek, 40 yıl önce İskender Paşa Mahallesi'nde kendi dükkanını açtı.
Mahallenin dar bir sokağında 8 metrekarelik dükkanı ayakkabı üretim ve tamir atölyesine dönüştüren İpek, hünerli ellerinden ortaya çıkan ayakkabıları satarak ailesinin geçimini sağlıyor.
Sıcakkanlılığı ve hoşsohbet kişiliğiyle müşterilerine 40 yıldır 8 metrekarelik iş yerinde hizmet veren İpek, ayakkabı yapımı sırasında deriyi elinden, Diyarbakır türkülerini dilinden düşürmüyor.
İlerleyen yaşına rağmen mesleğini ilk günkü heyecan ve aşkla yapan İpek, AA muhabirine yaptığı açıklamada, çocukken atılgan ve çalışkan olduğundan ustalarının kendisini sevdiğini, sabah namazını Ulu Cami'de kılıp dükkanı açtığını anlattı.
Babasının vefatından sonra kendisini tamamıyla mesleğine verdiğini dile getiren İpek, "Biz o zaman ayakkabılara el dikişi yapardık. Ben o konuda bazı çırak ve kalfalardan çok daha hünerliydim. Kunduracı komşumuz beni ustamdan almak istedi. Ustam da 'Veririm ama bak babası yok, babalık yapabiliyorsan vereyim. Haftada 50 lira veriyorum eğer 50 lira verebiliyorsan veririm' dedi. Komşumuz da kabul etti, bir müddet de kunduracıda çalıştıktan sonra kendi dükkanımı açmaya karar verdim." ifadelerini kullandı.
İpek, 40 yıl önce bugünkü iş yerini açtığını ve yanında onlarca usta yetiştirdiğini belirterek, büyük emek verdiği mesleğinde kademe kademe yükseldiğini söyledi.
Müşterileri ile çok güzel iletişim kurduğunu anlatan İpek, "Dar ve ara bir sokakta olmama rağmen insanlar uzak yerlerden yanıma gelip ayakkabı yaptırıyor. Hem sanatım hem de ahlakım güzel. Kadın, erkek, yaşlı, genç ve çocuk her kesimden müşterim var." dedi.
Sur ilçesinde mesleğini sürdürmekten duyduğu mutluluğu dile getiren İpek, şunları kaydetti:
"Muhabbet, birbirine yakınlık, sevgi ve saygı Sur'da yaşanıyor. Sur'un bereketi bambaşka. Sur'da güzel zatlar, peygamberler, evliyalar ve sahabeler var. Sur'da bereket bitmiyor, huzurluyuz ve mutluyuz. Gün oluyor para kazanmadan eve gidiyorum ama yine de güleryüzlüyüm. Ömrüm yettiğince mesleğime devam edeceğim. Mesleğim bana insanlığı, görgüyü, sevgiyi ve saygıyı öğretti."
İpek'in 30 yıllık müşterisi Sezai Satıcı da "Emin Usta gibi elle sayılacak usta sayısı azdır. Diyarbakır'da yetişen ustaların büyük çoğunluğu Emin Usta gibi güleryüzlüdür. Emin Usta mesleğini severek yapıyor. Bu nedenle ondan vazgeçemiyoruz." ifadelerini kullandı.
Kaynak: AA
Sur ilçesindeki ayakkabı atölyelerinde 9 yaşında çırak olarak mesleğe başlayan İpek, bir süre sonra kalfalığa adım atarak çeşitli iş yerlerinde ayakkabı üretimi ve tamiri yaptı.
Genç yaşta tasarladığı ayakkabılarla ustalıkta mesafe kateden İpek, 40 yıl önce İskender Paşa Mahallesi'nde kendi dükkanını açtı.
Mahallenin dar bir sokağında 8 metrekarelik dükkanı ayakkabı üretim ve tamir atölyesine dönüştüren İpek, hünerli ellerinden ortaya çıkan ayakkabıları satarak ailesinin geçimini sağlıyor.
Sıcakkanlılığı ve hoşsohbet kişiliğiyle müşterilerine 40 yıldır 8 metrekarelik iş yerinde hizmet veren İpek, ayakkabı yapımı sırasında deriyi elinden, Diyarbakır türkülerini dilinden düşürmüyor.
İlerleyen yaşına rağmen mesleğini ilk günkü heyecan ve aşkla yapan İpek, AA muhabirine yaptığı açıklamada, çocukken atılgan ve çalışkan olduğundan ustalarının kendisini sevdiğini, sabah namazını Ulu Cami'de kılıp dükkanı açtığını anlattı.
Babasının vefatından sonra kendisini tamamıyla mesleğine verdiğini dile getiren İpek, "Biz o zaman ayakkabılara el dikişi yapardık. Ben o konuda bazı çırak ve kalfalardan çok daha hünerliydim. Kunduracı komşumuz beni ustamdan almak istedi. Ustam da 'Veririm ama bak babası yok, babalık yapabiliyorsan vereyim. Haftada 50 lira veriyorum eğer 50 lira verebiliyorsan veririm' dedi. Komşumuz da kabul etti, bir müddet de kunduracıda çalıştıktan sonra kendi dükkanımı açmaya karar verdim." ifadelerini kullandı.
İpek, 40 yıl önce bugünkü iş yerini açtığını ve yanında onlarca usta yetiştirdiğini belirterek, büyük emek verdiği mesleğinde kademe kademe yükseldiğini söyledi.
Müşterileri ile çok güzel iletişim kurduğunu anlatan İpek, "Dar ve ara bir sokakta olmama rağmen insanlar uzak yerlerden yanıma gelip ayakkabı yaptırıyor. Hem sanatım hem de ahlakım güzel. Kadın, erkek, yaşlı, genç ve çocuk her kesimden müşterim var." dedi.
Sur ilçesinde mesleğini sürdürmekten duyduğu mutluluğu dile getiren İpek, şunları kaydetti:
"Muhabbet, birbirine yakınlık, sevgi ve saygı Sur'da yaşanıyor. Sur'un bereketi bambaşka. Sur'da güzel zatlar, peygamberler, evliyalar ve sahabeler var. Sur'da bereket bitmiyor, huzurluyuz ve mutluyuz. Gün oluyor para kazanmadan eve gidiyorum ama yine de güleryüzlüyüm. Ömrüm yettiğince mesleğime devam edeceğim. Mesleğim bana insanlığı, görgüyü, sevgiyi ve saygıyı öğretti."
İpek'in 30 yıllık müşterisi Sezai Satıcı da "Emin Usta gibi elle sayılacak usta sayısı azdır. Diyarbakır'da yetişen ustaların büyük çoğunluğu Emin Usta gibi güleryüzlüdür. Emin Usta mesleğini severek yapıyor. Bu nedenle ondan vazgeçemiyoruz." ifadelerini kullandı.