Dünya Müslüman Alimler Birliği 5'İnci Mütevelli Heyeti Toplantısı
İstanbul'da düzenlenen toplantı sonuç bildirgesinin yayınlanmasının ardından tamamlandı Dünya Müslüman Alimler Birliği Başkanı Yusuf elKaradavi: 'İslam, Arap yarımadasından Çin'e, Semerkand'a, Hint yarımadasına, Asya'ya ve Avrupa'ya kadar ulaşıp yayılmıştır. O zamanlar Emeviler, Müslümanlar çok kısa bir sürede dünyanın yöneticileri olmuştur. Öyleyse bu ümmetin yeniden o günlerine döndürmek zorundayız. Bu da bizim ümmete verdiğimiz sözümüz olsun' Sonuç bildirgesinden: 'Heyet, dinin öğretisine, ülkelerin çıkarlarına ve ümmetin kalkınmasına aykırı bu durumlardan kurtulmak için ümmetin tüm bileşenlerini sorumluluk üstlenmeye çağırmaktadır' 'Dünya halkları, devletleri ve teşkilatlarına, Yaratıcı'nın razı olacağı şekilde adalet ve doğruluk ile barış içerisinde bir arada yaşamanın sağlanması, dünyanın kalkınmasında gerçek ortaklık prensiplerinin güçlendirilmesi, tüm mazlum ve mağdur insanların yanında durulması çağrısında bulunmaktadır'
Esenler'deki Ramada Plaza'da düzenlenen Dünya Müslüman Alimler Birliği 5'inci Mütevelli Heyeti Toplantısı'nda konuşan Dünya Müslüman Alimler Birliği Başkanı Yusuf el- Karadavi, İslamın, Arap yarımadasından Çin'e, Semerkand'a, Hint yarımadasına, Asya'ya ve Avrupa'ya kadar ulaşarak yayıldığını belirterek, "O zamanlar Emeviler, Müslümanlar çok kısa bir sürede dünyanın yöneticileri olmuştur. Öyleyse bu ümmetin yeniden o günlerine döndürmek zorundayız. Bu da bizim ümmete verdiğimiz sözümüz olsun." dedi.
Türkiye'yi yeniden dünyanın lideri konumuna yükseltmekte, Türk halkını yeniden ayağa kaldırmak konusunda gece gündüz çalışan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı desteklemek zorunda olduklarını ifade eden Karadavi, kendilerinin ümmetin yeniden güçlü olması, kendi ayakları üzerinde duran, öz gücüyle bunu sağlayan bir ümmet olması için çaba sarf etmek zorunda olduklarını ifade etti.
Karadavi, İslam ümmetinin görevinin, başkalarını da hidayete eriştirmek olduğunu vurgulayarak, "Hazreti Muhammed'in mesajını tek bir kelimeyle özetlememiz gerekirse 'rahmet' kelimesini diyebiliriz. Ancak alemler için rahmet. Öyleyse bu ümmetin bu rolünü üstlenmesi gerekmektedir ve alimlerin de İslam mesajını taşıyan alimlerin sorumluluğu da bu ümmetle birlikte ümmetin yolunu açmak, onlara ışık olmak, onları ileriye doğru taşımak olmalıdır." diye konuştu.
Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Selim Argun da Diyanet İşleri Başkanı'nın değişmesinin siyasetinin de değiştiği anlamına gelmediğini kaydederek, Türkiye Diyanet İşleri Başkanlığı kapısının kendileri için açık bulunduğunu dile getirdi.
Argun, "İslam dini, iki kelime üzerine kurulmuştur, tevhid ve birlik. Bu iki kelime doğrultusunda alimlerin etkin ve önemli bir sorumluluğu bulunmaktadır." dedi.
Eski Kudüs Müftüsü Sabri İkrime ise alimlerin, toplumlarının liderliğini üstlenmek zorunda oldukları bir dönemden geçtiklerini aktararak, "Bizler bugün bu ilmi konferansta bir eğitim günü olarak derinlemesine ilmi tartışmalarda bulunduk. Bu tartışmalar ne kadar derin olursa, hakikate o kadar yaklaşmış oluruz, ne kadar hakikate yaklaşırsak Allah'a da o kadar yaklaşmış oluruz." ifadesini kullandı.
Programda okunan sonuç bildirgesinde, birliğin, heyetin önem önceliğine sahip iç meselelerinin yanı sıra, İslam ümmetinin birçok sorunlarını da masaya yatırdığı bildirildi.
Sonuç bildirgesinde, heyetin birlik planında yer alan hususların hayata geçirilmesinden memnuniyet duyulduğu, özellikle İslam ümmetine yönelik akademik, ilmi, bilinçlendirici ve yenilikçi mesajının sürdürülmesi çağrısında bulunulduğu ifade edildi.
Mütevelli heyetinin birlik genel kurulunda onayladığı, ümmetin her alanda ihyası projesi ile ilgili gösterilen tüm çabaları takdir ettiği, ayrıca kapsamlı kalkınma yolunda ümmetin bilinçlendirilmesi iradesinin harekete geçirilmesi ve kavramların tashih edilmesine yönelik çabaların arttırılması çağrısında bulunulduğu bildirgede, şöyle devam edildi:
"Birlik bu hedefleri gerçekleştirirken ilmi, sosyal ve içtihadi yöntemlerle davet, eğitim ve diyalog yöntemlerini benimser. Stratejik hedeflerini sekteye uğratacak tüm fiillerden kaçınır. Verimliliğini arttırmak amacıyla gidişatını değerlendirerek, faaliyetlerini gözden geçirir. Heyet, İslam ümmetinin karşı karşıya kaldığı iç ve dış sorunlarının sebeplerini şu şekilde sıralamaktadır:Siyasi alanda diktatörlük, sosyal alanda zulüm, mezhep taassubu, kan dökecek derecede parçalanmışlık, grupçu saldırganlık, yozlaşmanın yaygınlaşması, kalkınmada geri kalmışlık ve buna sebep olan tüm amiller, dış güçlerin oyuncağı olmak. Heyet, dinin öğretisine, ülkelerin çıkarlarına ve ümmetin kalkınmasına aykırı bu durumlardan kurtulmak için ümmetin tüm bileşenlerini sorumluluk üstlenmeye çağırmaktadır."
Birçok İslam ülkesinde haksız yere hapishanelerde tutulan alimler, davetçiler, entellektüller, gazeteciler ve diğer mazlumların serbest bırakılması gerektiği vurgulanan sonuç bildirgesinde şunlar kaydedildi:
"Dünya halkları, devletleri ve teşkilatlarına Yaratıcı'nın razı olacağı şekilde adalet ve doğruluk ile barış içerisinde bir arada yaşamanın sağlanması, dünyanın kalkınmasında gerçek ortaklık prensiplerinin güçlendirilmesi, tüm mazlum ve mağdur insanların yanında durulması çağrısında bulunmaktadır. Heyet, ateizm, yozlaşma ve şiddet dalgasına karşı özellikle gençlerin ve Müslüman ailelerin korunması ve İslami eğitimin arttırılması başta olmak üzere, genel kurulun onayladığı önceliklere sahip olunması çağrısında bulunmaktadır. Heyet, Türk halkına, Esenler Belediyesi'ne samimi misafirperverlikleri ve bu toplantının gerçekleşmesine yönelik katkıları sebebiyle şükranlarını sunmaktadır."
Programa Dünya Müslüman Alimler Birliği Genel Sekreteri Prof. Dr. Ali Karadavi, Dünya Müslüman Alimler Birliği Türkiye Şube Başkanı Abdulvahap Ekinci, Esenler Belediye Başkanı M. Tevfik Göksu ile alimler katıldı.