İYİ Parti Genel Sekreteri Çıray Açıklaması
'Hiç kimse AK Parti'nin yanlış iç ve dış politikaları sonucu ortaya çıkan zam ve zulme, 'dış kaynaklı komplo' demek hatasını göstermesin. Bu bir bahanedir'
İYİ Parti Genel Sekreteri ve İzmir Milletvekili Aytun Çıray, "Hiç kimse AK Parti'nin yanlış iç ve dış politikaları sonucu ortaya çıkan zam ve zulme, 'dış kaynaklı komplo' demek hatasını göstermesin. Bu bir bahanedir." dedi.
Çıray, Mecliste düzenlediği basın toplantısında, İyi Parti Başkanlık Divanı'nın, bugün Türkiye'nin ivedilikle tedbir alması gereken konuların başında ekonominin geldiği değerlendirmesinde bulunduğunu aktardı.
Rıza Sarraf sorununun, Türkiye'nin ekonomik sorunlarının üzerine tuz biber ektiğini savunan Çıray, "AK Parti hükümetlerinin yanlış ekonomi politikaları artık vatandaşlarımıza zam ve pahalılık olarak yansımaktadır." ifadesini kullandı.
Türkiye'de vergi toplanamadığı ve ekonomi üretemez hale geldiği için zamlarla, dolaylı vergiler adı altında vatandaşların cebinden, toplam vergilerin yüzde 67'sinin alındığını iddia eden Çıray, bunun, Anayasanın vergi toplamayla ilgili maddelerine de aykırı olduğunu belirtti.
Çıray, "Hiç kimse AK Parti'nin yanlış iç ve dış politikaları sonucu ortaya çıkan zam ve zulme, 'dış kaynaklı komplo' demek hatasını göstermesin. Bu bir bahanedir. Feneriniz, Amerikan Merkez Bankası olmuşsa, o zaman yerli ve milli olmaktan söz edemezsiniz. Her kuruşluk kur artışı, Türkiye'ye 4,3 milyar lira olarak yansıyor." dedi.
Rıza Sarraf davasının, ekonomi ve dış politika açısından önemli bir belirleyici haline gelmesinin, iktidar için siyasi bir fiyasko olduğunu ileri süren Çıray, şöyle devam etti:
"İYİ Parti olarak biz, Rıza Sarraf davasının negatif etkilerinin, özellikle bankacılık sistemimiz üzerinden tüm finans dünyamızı derinlemesine etkileyebileceği konusunda, AK Parti'nin ekonomi yönetimini uyarmayı yapıcı muhalefet anlayışımızın bir gereği olarak görüyoruz."
ABD'nin, YPG'ye verdiği silahlar konusuna da değinen Çıray, şu görüşlere yer verdi:
"İYİ Parti, hem Rıza Sarraf hem de YPG sorununda, Türkiye'nin ve Türk milletinin yüksek çıkarlarını gözetmeye kararlıdır. Bu konuda, hükümete destek anlamında üzerimize ne düşüyorsa içeride ve dışarıda, batılı müttefiklerimiz nezdinde her türlü girişimi yapmaya ve Türkiye'nin, Türk milletinin iyi olması için elimizden gelen azami gayreti sarf etmeye kararlıyız. Bizim, AK Parti dış politikalarını eleştirmemiz, dış dünyanın yanında yer aldığımız anlamına gelmez ve gelemez."
-"Burada itham Sayın Erdoğan'a değil"
Çıray, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun iddialarına ilişkin yöneltilen soruya, şu yanıtı verdi:
"Dün, Sayın Kılıçdaroğlu'nun açıkladığı belgelerin, hukuki değerlendirmesinden daha çok bir tutum ve ahlaki değerlendirmeyle yorumlanması gerektiğine inanıyoruz. Bu iddiaların, dekontlar gösterildiğine göre doğru olduğu anlaşılmaktadır. Dolayısıyla ahlaki olarak siyasetçilerin yakınlarının ne yapmaları gerekiyorsa onları yapmalılar ve diğer yandan bu miktar paraların, kanunlarımızda olmasa dahi kamu vicdanını tatmin etmek açısından nasıl ve nerelerden kazanıldığını da ifade etmeleri gerektiğini düşünüyorum. Bu tartışmaya biz bu açıdan bakıyoruz."
"Bu durumda Sayın Erdoğan'ın ne yapması gerekir?" sorusu üzerine ise Çıray, şunları kaydetti:
"Burada itham Sayın Erdoğan'a değil. İtham, ona yakın olan bazı kişilerle ilgili. Bu konudaki polemiğe biz bir yorum yapmak istemeyiz. Karar kendilerinin. Türkiye'nin ekonomisi, milli güvenliği ve sosyal hayatı için bu kadar önemli olan iddiaların, o seviyede tartışılmasını, bir kayıkçı kavgasına dönüştürülmesini olumlu bulmuyoruz. Biz, gerçekler ve olgular üzerinden siyaset yapmayı tercih ediyoruz."
Kaynak: AA
Çıray, Mecliste düzenlediği basın toplantısında, İyi Parti Başkanlık Divanı'nın, bugün Türkiye'nin ivedilikle tedbir alması gereken konuların başında ekonominin geldiği değerlendirmesinde bulunduğunu aktardı.
Rıza Sarraf sorununun, Türkiye'nin ekonomik sorunlarının üzerine tuz biber ektiğini savunan Çıray, "AK Parti hükümetlerinin yanlış ekonomi politikaları artık vatandaşlarımıza zam ve pahalılık olarak yansımaktadır." ifadesini kullandı.
Türkiye'de vergi toplanamadığı ve ekonomi üretemez hale geldiği için zamlarla, dolaylı vergiler adı altında vatandaşların cebinden, toplam vergilerin yüzde 67'sinin alındığını iddia eden Çıray, bunun, Anayasanın vergi toplamayla ilgili maddelerine de aykırı olduğunu belirtti.
Çıray, "Hiç kimse AK Parti'nin yanlış iç ve dış politikaları sonucu ortaya çıkan zam ve zulme, 'dış kaynaklı komplo' demek hatasını göstermesin. Bu bir bahanedir. Feneriniz, Amerikan Merkez Bankası olmuşsa, o zaman yerli ve milli olmaktan söz edemezsiniz. Her kuruşluk kur artışı, Türkiye'ye 4,3 milyar lira olarak yansıyor." dedi.
Rıza Sarraf davasının, ekonomi ve dış politika açısından önemli bir belirleyici haline gelmesinin, iktidar için siyasi bir fiyasko olduğunu ileri süren Çıray, şöyle devam etti:
"İYİ Parti olarak biz, Rıza Sarraf davasının negatif etkilerinin, özellikle bankacılık sistemimiz üzerinden tüm finans dünyamızı derinlemesine etkileyebileceği konusunda, AK Parti'nin ekonomi yönetimini uyarmayı yapıcı muhalefet anlayışımızın bir gereği olarak görüyoruz."
ABD'nin, YPG'ye verdiği silahlar konusuna da değinen Çıray, şu görüşlere yer verdi:
"İYİ Parti, hem Rıza Sarraf hem de YPG sorununda, Türkiye'nin ve Türk milletinin yüksek çıkarlarını gözetmeye kararlıdır. Bu konuda, hükümete destek anlamında üzerimize ne düşüyorsa içeride ve dışarıda, batılı müttefiklerimiz nezdinde her türlü girişimi yapmaya ve Türkiye'nin, Türk milletinin iyi olması için elimizden gelen azami gayreti sarf etmeye kararlıyız. Bizim, AK Parti dış politikalarını eleştirmemiz, dış dünyanın yanında yer aldığımız anlamına gelmez ve gelemez."
-"Burada itham Sayın Erdoğan'a değil"
Çıray, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun iddialarına ilişkin yöneltilen soruya, şu yanıtı verdi:
"Dün, Sayın Kılıçdaroğlu'nun açıkladığı belgelerin, hukuki değerlendirmesinden daha çok bir tutum ve ahlaki değerlendirmeyle yorumlanması gerektiğine inanıyoruz. Bu iddiaların, dekontlar gösterildiğine göre doğru olduğu anlaşılmaktadır. Dolayısıyla ahlaki olarak siyasetçilerin yakınlarının ne yapmaları gerekiyorsa onları yapmalılar ve diğer yandan bu miktar paraların, kanunlarımızda olmasa dahi kamu vicdanını tatmin etmek açısından nasıl ve nerelerden kazanıldığını da ifade etmeleri gerektiğini düşünüyorum. Bu tartışmaya biz bu açıdan bakıyoruz."
"Bu durumda Sayın Erdoğan'ın ne yapması gerekir?" sorusu üzerine ise Çıray, şunları kaydetti:
"Burada itham Sayın Erdoğan'a değil. İtham, ona yakın olan bazı kişilerle ilgili. Bu konudaki polemiğe biz bir yorum yapmak istemeyiz. Karar kendilerinin. Türkiye'nin ekonomisi, milli güvenliği ve sosyal hayatı için bu kadar önemli olan iddiaların, o seviyede tartışılmasını, bir kayıkçı kavgasına dönüştürülmesini olumlu bulmuyoruz. Biz, gerçekler ve olgular üzerinden siyaset yapmayı tercih ediyoruz."