'IV. Murat' Operası 8 Yıl Sonra Ankara İzleyicisiyle Buluşacak
ADOB, 'IV. Murat' operasını yaklaşık 8 yıllık aranın ardından 29 Kasım Çarşamba günü yapılacak prömiyerle yeniden Ankaralı sanatseverlerle buluşturacak Yönetmen Özörten: 'Biz onları şaşalı saraylarda yaşayan, muhteşem, mutlu, başarılı insanlar gibi görüyoruz ama özüne indiğimizde bizim gibi insanlar. Seyirciye biraz da bu yönden 4. Murat'ı anlatmaya çalıştık. Aslında her an anne baskısıyla, ölüm korkusuyla yüz yüze geldiğini, iç dünyasını göstermek istiyoruz' ' 'Operadan hiç hoşlanmıyorum, opera bana göre değil' diyen izleyiciler bile hiç olmazsa bir kere gelip bizim burada ne yaptığımızı görsün. İnanıyorum ki onların da kalbinde bir yere dokunacağız'
BURCU ÇALIK - Ankara Devlet Opera ve Balesi (ADOB), "IV. Murat" operasını yaklaşık 8 yıllık aranın ardından yeniden Ankaralı sanatseverlerle buluşturacak.
Yaşamı, sinema filmleri, dizi film ve tiyatro oyunlarına da konu olan Osmanlı padişahlarından Sultan 4. Murat'ın hayatından kesitlerin yer aldığı "IV. Murat" operası, İzmir Devlet Opera ve Balesi Sanat Yönetmeni ve Müdür Vekili Haldun Özörten'in yönetmenliğinde 29 Kasım Çarşamba günü Ankara prömiyerini yapacak.
Özörten, AA muhabirine, besteci ve orkestra şefi Okan Demiriş'in eseri olan ve librettosunu (eser metni) Turan Oflazoğlu'nun yazdığı "IV. Murat" operasıyla ilgili açıklamalarda bulundu.
"IV. Murat" operasının yaklaşık 8 yıllık aradan sonra yeniden Başkentli sanatseverlerle buluşacağına işaret eden Özörten, "IV. Murat, Türk opera tarihinin mihenk taşlarından olan bir operadır. Uluslararası arenada bizi temsil etmiş, müzikleri evrensel müzik formunda olan, seyircinin çok hoşuna giden, müzik olarak 'bizi' yansıtan bir eserdir." ifadesini kullandı.
- "Çok güzel bir jeneriğimizle başlayacak eser"
Özörten, bu eserle yeniden Ankara seyircisinin karşısına çıkmanın büyük bir keyif olduğunu vurgulayarak, halen birçok televizyon dizisine de konu olan 4. Murat döneminin yansıtılması noktasının kendilerini en çok zorlayan unsurlardan biri olduğunu bildirdi. Bu noktada oyunculuğa çok önem verdiklerine dikkati çeken Özerten, şöyle devam etti:
"Oyuncu arkadaşlarımız canlarını dişlerine takıp, bir aylık sürede büyük bir özveriyle çalıştılar. Bir de bir ilk olarak operada bir jenerik kullanacağız, uvertürde. Daha önceleri uvertür çalarken seyircinin yalnızca müziği dinlemesini beklerdik. Fakat bu sefer bir jenerik hazırlıyoruz. Göze hitap etmeye uvertürden başlayacağız. Çok güzel jeneriğimizle başlayacak eser. Harika dekorlar, gerçekten insanı içine alacak, o dönemi yansıtacak dekor ve kostümlerle Ankara seyircisinin karşısına çıkıyoruz."
Özerten, sahne, orkestra ve teknik ekip olmak üzere yaklaşık 300 kişinin bu eserde emeğinin olduğunu aktardı.
- "İç dünyalarına yakınlaşmak ve yansıtmak istedim"
İzmir Devlet Opera ve Balesi Sanat Yönetmeni ve Müdür Vekili Özerten, sahnelenen eserlerde toplumun kendinden bir şeyler bulabilmesini çok önemsediğini belirterek, operada 7 yaşında padişah olan, 29 yaşına kadar yaşayan ve bu süreçte Kösem Sultan gibi bir anne figürünün baskısı altında kalan 4. Murat'ın iç dünyasını yansıtmaya çalıştıklarını ifade etti.
Özörten, şöyle dedi:
"Biz onları şaşalı saraylarda yaşayan, muhteşem, mutlu, başarılı insanlar gibi görüyoruz ama özüne indiğimizde bizim gibi insanlar. Seyirciye biraz da bu yönden 4.Murat'ı anlatmaya çalıştık. Aslında her an anne baskısıyla, ölüm korkusuyla yüz yüze geldiğini, iç dünyasını göstermek istiyoruz. Niye bu kadar hırçınlaştı, sokağa çıkma yasağında elinde fener yok diye 9 yaşındaki bir çocuğu neden öldürdü, neler yaşadı, iç dünyası neydi?
Biz tamamen boyalı bir dünya görüyoruz. Bugün Osmanlı tarihini okuduğumuz zaman padişahlar haremde yüzlerce kadınla yaşıyor, aman ne kadar güzel. Aslında bu değil. Gerçek 4. Murat, gerçek padişahlar bu değil. O yüzden iç dünyalarına yakınlaşmak ve bunu da seyirciye yansıtmak istedim. Aslında o da etiyle, kemiğiyle bir insan, acıları, mutlulukları var. Biraz bunları gösterip, bunun üstünden çalışmayı tercih ettim."
- Opera sevmeyen seyircilere çağrı
Özörten, "IV. Murat" operasının daha önce İzmir'de oynandığını anımsatarak, şimdi yepyeni bir prodüksiyonla Ankara seyircisiyle bir araya geleceklerini bildirdi.
Ankaralı tüm sanatseverleri "IV. Murat" operasına davet eden Özörten, şunları kaydetti:
"300 kişi seyircinin karşısına en iyiyi sunabilmek için çıkıyor. Dünyada bunun maddi değeri çok yüksek. Bugün Avrupa'da böyle bir eseri seyretmek istediğinizde 100-200 avro gibi paralar ödüyorsunuz. Burada bilet fiyatları 30-40 lira arasında değişiyor. 'Operadan hiç hoşlanmıyorum, opera bana göre değil' diyen izleyiciler bile hiç olmazsa bir kere gelip bizim burada ne yaptığımızı görsün. İnanıyorum ki onların da kalbinde bir yere dokunacağız."
Kaynak: AA
Yaşamı, sinema filmleri, dizi film ve tiyatro oyunlarına da konu olan Osmanlı padişahlarından Sultan 4. Murat'ın hayatından kesitlerin yer aldığı "IV. Murat" operası, İzmir Devlet Opera ve Balesi Sanat Yönetmeni ve Müdür Vekili Haldun Özörten'in yönetmenliğinde 29 Kasım Çarşamba günü Ankara prömiyerini yapacak.
Özörten, AA muhabirine, besteci ve orkestra şefi Okan Demiriş'in eseri olan ve librettosunu (eser metni) Turan Oflazoğlu'nun yazdığı "IV. Murat" operasıyla ilgili açıklamalarda bulundu.
"IV. Murat" operasının yaklaşık 8 yıllık aradan sonra yeniden Başkentli sanatseverlerle buluşacağına işaret eden Özörten, "IV. Murat, Türk opera tarihinin mihenk taşlarından olan bir operadır. Uluslararası arenada bizi temsil etmiş, müzikleri evrensel müzik formunda olan, seyircinin çok hoşuna giden, müzik olarak 'bizi' yansıtan bir eserdir." ifadesini kullandı.
- "Çok güzel bir jeneriğimizle başlayacak eser"
Özörten, bu eserle yeniden Ankara seyircisinin karşısına çıkmanın büyük bir keyif olduğunu vurgulayarak, halen birçok televizyon dizisine de konu olan 4. Murat döneminin yansıtılması noktasının kendilerini en çok zorlayan unsurlardan biri olduğunu bildirdi. Bu noktada oyunculuğa çok önem verdiklerine dikkati çeken Özerten, şöyle devam etti:
"Oyuncu arkadaşlarımız canlarını dişlerine takıp, bir aylık sürede büyük bir özveriyle çalıştılar. Bir de bir ilk olarak operada bir jenerik kullanacağız, uvertürde. Daha önceleri uvertür çalarken seyircinin yalnızca müziği dinlemesini beklerdik. Fakat bu sefer bir jenerik hazırlıyoruz. Göze hitap etmeye uvertürden başlayacağız. Çok güzel jeneriğimizle başlayacak eser. Harika dekorlar, gerçekten insanı içine alacak, o dönemi yansıtacak dekor ve kostümlerle Ankara seyircisinin karşısına çıkıyoruz."
Özerten, sahne, orkestra ve teknik ekip olmak üzere yaklaşık 300 kişinin bu eserde emeğinin olduğunu aktardı.
- "İç dünyalarına yakınlaşmak ve yansıtmak istedim"
İzmir Devlet Opera ve Balesi Sanat Yönetmeni ve Müdür Vekili Özerten, sahnelenen eserlerde toplumun kendinden bir şeyler bulabilmesini çok önemsediğini belirterek, operada 7 yaşında padişah olan, 29 yaşına kadar yaşayan ve bu süreçte Kösem Sultan gibi bir anne figürünün baskısı altında kalan 4. Murat'ın iç dünyasını yansıtmaya çalıştıklarını ifade etti.
Özörten, şöyle dedi:
"Biz onları şaşalı saraylarda yaşayan, muhteşem, mutlu, başarılı insanlar gibi görüyoruz ama özüne indiğimizde bizim gibi insanlar. Seyirciye biraz da bu yönden 4.Murat'ı anlatmaya çalıştık. Aslında her an anne baskısıyla, ölüm korkusuyla yüz yüze geldiğini, iç dünyasını göstermek istiyoruz. Niye bu kadar hırçınlaştı, sokağa çıkma yasağında elinde fener yok diye 9 yaşındaki bir çocuğu neden öldürdü, neler yaşadı, iç dünyası neydi?
Biz tamamen boyalı bir dünya görüyoruz. Bugün Osmanlı tarihini okuduğumuz zaman padişahlar haremde yüzlerce kadınla yaşıyor, aman ne kadar güzel. Aslında bu değil. Gerçek 4. Murat, gerçek padişahlar bu değil. O yüzden iç dünyalarına yakınlaşmak ve bunu da seyirciye yansıtmak istedim. Aslında o da etiyle, kemiğiyle bir insan, acıları, mutlulukları var. Biraz bunları gösterip, bunun üstünden çalışmayı tercih ettim."
- Opera sevmeyen seyircilere çağrı
Özörten, "IV. Murat" operasının daha önce İzmir'de oynandığını anımsatarak, şimdi yepyeni bir prodüksiyonla Ankara seyircisiyle bir araya geleceklerini bildirdi.
Ankaralı tüm sanatseverleri "IV. Murat" operasına davet eden Özörten, şunları kaydetti:
"300 kişi seyircinin karşısına en iyiyi sunabilmek için çıkıyor. Dünyada bunun maddi değeri çok yüksek. Bugün Avrupa'da böyle bir eseri seyretmek istediğinizde 100-200 avro gibi paralar ödüyorsunuz. Burada bilet fiyatları 30-40 lira arasında değişiyor. 'Operadan hiç hoşlanmıyorum, opera bana göre değil' diyen izleyiciler bile hiç olmazsa bir kere gelip bizim burada ne yaptığımızı görsün. İnanıyorum ki onların da kalbinde bir yere dokunacağız."