3 Bin 200 Yılık Luvi Tableti Güvenlik Kamerası İle Korunmaya Başlandı
Afyonkarahisar’ın İhsaniye ilçesine bağlı Beyköy köyünde 1878 yılında bulunan ve cami temeline inşaat malzemesi yapılan kireç taşına Luvi dilinde yazılan tableti muhafaza altına alınması için cami güvenlik kameraları ile donatıldı.
Beyköy’de 1878 yılında bulunan taş yazıtın Akdeniz arkeolojisinin en büyük gizemlerinden birine ışık tutması bekleniyor. Tabletteki yazıları Fransız arkeolog George Perrot yazıları bir kağıda kopyaladıktan sonra köylüler yazıtı bir caminin temelinde inşaat malzemesi olarak kullandığı belirtildi.
Yazıtın kopyası İngiliz tarihçisi James Melaart’ın evinde 2012 yılında bulundu. 3 bin 200 yıl önce taş yazıta kazınan hiyelogrif yazılarının çözülmesi başarıldı. Tabletteki yazıların deşifre edilmesiyle Akdeniz arkeolojisinin en büyük gizemlerinden biri böylece çözülmüş oldu.
Geçtiğimiz Ekim ayında tabletin bulunmasının hemen ardından İhsaniye Kaymakamı Alper Taş ve Afyonkarahisar Arkeoloji Müze Müdürü Mevlüt Üyümez bölgeye gelerek keşif yaparken ayrıca bölgede arkeolojik kazı çalışmasının da başlatılacağı kaydedilmişti.
“O günden sonra gelen giden olmadı”
Ekim ayından bu yanan köyde herhangi bir kazı çalışmasının yapılmadığını ifade eden Beyköy Köy Muhtarı Bahattin Devrim, tabletin yerinin tespitinin ardından bölgede yapılan keşif çalışması sonrası her hangi bir hareketliliğinin yaşanmadığını aktardı. Devrim, “O günden sonra gelen giden olmadı. Sadece jandarma emniyetinin alınmasını söyledi.
Jandarma ‘kamera takın herhangi bir saldırı olmasın’ dedi.
Biz de yaptık kamera taktırdık. Şuanda cami kameralar ile kontrol altında. Cami kameralar ile izleniyor” dedi.
Kireç taşının faydaları
Öte yandan, köylüler tarafından cami temeline gömülen Luvi dilindeki kireç taşına yazılı tabletin sağlık gerekçesi ile temele gömülmüş olabileceği düşünülüyor. Kireç taşının bulunduğu ortamdaki negatif enerjiyi temizlediği, koruyucu özelliklerinin bulunduğu ve öğrenme yeteneğinde gelişimler gösterilmesine yardımcı olduğu sanılıyor.
Kaynak: İHA
Yazıtın kopyası İngiliz tarihçisi James Melaart’ın evinde 2012 yılında bulundu. 3 bin 200 yıl önce taş yazıta kazınan hiyelogrif yazılarının çözülmesi başarıldı. Tabletteki yazıların deşifre edilmesiyle Akdeniz arkeolojisinin en büyük gizemlerinden biri böylece çözülmüş oldu.
Geçtiğimiz Ekim ayında tabletin bulunmasının hemen ardından İhsaniye Kaymakamı Alper Taş ve Afyonkarahisar Arkeoloji Müze Müdürü Mevlüt Üyümez bölgeye gelerek keşif yaparken ayrıca bölgede arkeolojik kazı çalışmasının da başlatılacağı kaydedilmişti.
“O günden sonra gelen giden olmadı”
Ekim ayından bu yanan köyde herhangi bir kazı çalışmasının yapılmadığını ifade eden Beyköy Köy Muhtarı Bahattin Devrim, tabletin yerinin tespitinin ardından bölgede yapılan keşif çalışması sonrası her hangi bir hareketliliğinin yaşanmadığını aktardı. Devrim, “O günden sonra gelen giden olmadı. Sadece jandarma emniyetinin alınmasını söyledi.
Jandarma ‘kamera takın herhangi bir saldırı olmasın’ dedi.
Biz de yaptık kamera taktırdık. Şuanda cami kameralar ile kontrol altında. Cami kameralar ile izleniyor” dedi.
Kireç taşının faydaları
Öte yandan, köylüler tarafından cami temeline gömülen Luvi dilindeki kireç taşına yazılı tabletin sağlık gerekçesi ile temele gömülmüş olabileceği düşünülüyor. Kireç taşının bulunduğu ortamdaki negatif enerjiyi temizlediği, koruyucu özelliklerinin bulunduğu ve öğrenme yeteneğinde gelişimler gösterilmesine yardımcı olduğu sanılıyor.