Ev fiyatına tespih
Adana’da gramı 165 dolara alıcı bulan, en az 1.5 milyon yıllık kehribar taşından üretilen 320 gramlık tespih, 52 bin 800 dolar (205 bin 920 lira) fiyatıyla lüks otomobil ve konut fiyatlarıyla yarışıyor.
Seyhan ilçesinde 15 yıldır tespihçilik işiyle uğraşan Nasır Fidan, kardeşi Yusuf Fidan ve oğlu İzzet Fidan’la birlikte iki nesildir kentteki pek çok tespihçiye toptan ürün tedariği sağlarken, diğer yandan kehribar tespih üretimi yapıyor.
Nadirliği ve pahalılığıyla dikkat çeken kehribar tespihlere ilişkin bilgiler aktaran İzzet Fidan, renk tonu, malzemenin doygunluğu ve taşın eskiliğine göre fiyatların değiştiğini dile getirdi.
Osmanlı döneminde üretilen sıkma kehribar tespihlerin Osmanlı İmparatorluğu yıkıldıktan sonra üretimi durduğu için fiyatının oldukça yüksek olduğunu kaydeden Fidan, Suriyeli bir ortaklarıyla yaptıkları araştırmalar sonucunda günümüz teknolojisiyle yeniden sıkma kehribar üretimi yaptıklarını anlattı.
Tespih çekmenin kalbi rahatlattığını, ritmi düzenlediğini, stresi aldığını aktaran Fidan, kehribar tespih çekmenin ise sara hastalığına iyi geldiğini, kehribar taşının da Osmanlı döneminde tedavi amaçlı kullanıldığını söyledi.
"Bu, zarar ettirmeyecek bir merak"
Fidan, damla kehribara ve tespihlere duyulan ilgiye ilişkin şu bilgileri aktardı:
“Damla kehribar, ağacın reçinesinden oluşuyor. Okyanusun dibine giderek orada fosilleşen taşlar var. En az 1 milyon yaşına gelmeden işlenemiyor, tespih yapılamıyor. İşletmemizi görüp ’bu nasıl tespihçi dükkanı’ diyenler oluyor. Gramı 120-130 dolar olan tespihler var, 150 var. Dükkanımızdaki en pahalı tespihimizin yapıldığı taşın gramı 165 gram ve tespihimiz ise büyükçe, 320 gram bir tespih. Lüks bir otomobil parasına denk geliyor. 52 bin doları yani 200 bin lirayı aşıyor. Bu işe gerçekten gönül veren çok ciddi rakamlar döken dostumuz var. Satışlar iyi. Bu, zarar ettirmeyecek mükemmel bir merak. Çölün ortasına da düşseniz çölde bir çobana satabilirsiniz. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın da tespihe ilgisi var, koleksiyonu var. Koleksiyonunu da bizzat kendimiz kontrol ediyoruz.”
İzzet Fidan, pek çok taşın yanı sıra gergedan ve fil boynuzlarından da tespihler yapıldığını sözlerine ekledi.
Kaynak: İHA
Nadirliği ve pahalılığıyla dikkat çeken kehribar tespihlere ilişkin bilgiler aktaran İzzet Fidan, renk tonu, malzemenin doygunluğu ve taşın eskiliğine göre fiyatların değiştiğini dile getirdi.
Osmanlı döneminde üretilen sıkma kehribar tespihlerin Osmanlı İmparatorluğu yıkıldıktan sonra üretimi durduğu için fiyatının oldukça yüksek olduğunu kaydeden Fidan, Suriyeli bir ortaklarıyla yaptıkları araştırmalar sonucunda günümüz teknolojisiyle yeniden sıkma kehribar üretimi yaptıklarını anlattı.
Tespih çekmenin kalbi rahatlattığını, ritmi düzenlediğini, stresi aldığını aktaran Fidan, kehribar tespih çekmenin ise sara hastalığına iyi geldiğini, kehribar taşının da Osmanlı döneminde tedavi amaçlı kullanıldığını söyledi.
"Bu, zarar ettirmeyecek bir merak"
Fidan, damla kehribara ve tespihlere duyulan ilgiye ilişkin şu bilgileri aktardı:
“Damla kehribar, ağacın reçinesinden oluşuyor. Okyanusun dibine giderek orada fosilleşen taşlar var. En az 1 milyon yaşına gelmeden işlenemiyor, tespih yapılamıyor. İşletmemizi görüp ’bu nasıl tespihçi dükkanı’ diyenler oluyor. Gramı 120-130 dolar olan tespihler var, 150 var. Dükkanımızdaki en pahalı tespihimizin yapıldığı taşın gramı 165 gram ve tespihimiz ise büyükçe, 320 gram bir tespih. Lüks bir otomobil parasına denk geliyor. 52 bin doları yani 200 bin lirayı aşıyor. Bu işe gerçekten gönül veren çok ciddi rakamlar döken dostumuz var. Satışlar iyi. Bu, zarar ettirmeyecek mükemmel bir merak. Çölün ortasına da düşseniz çölde bir çobana satabilirsiniz. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın da tespihe ilgisi var, koleksiyonu var. Koleksiyonunu da bizzat kendimiz kontrol ediyoruz.”
İzzet Fidan, pek çok taşın yanı sıra gergedan ve fil boynuzlarından da tespihler yapıldığını sözlerine ekledi.