'Pedagoga' Yalan Beyandan Suç Duyurusu
Diyarbakır’da çocuklarının velayeti için dava açan Şaban Yoldaş, çocuğunun kullanmadığı ifadeleri kullanmış gibi rapor hazırladığını öne sürdüğü Pedagog E.Ö. ve Sosyal Çalışmacı S.A. hakkında, yanlış rapor tutarak “görevini kötüye kullandığı” iddiasıyla suç duyurusunda bulundu.
Diyarbakırlı Şaban Yoldaş, 7 yıl önce eşi A.B. ile mahkeme kararıyla boşandı. Bu evlilikten doğan iki çocuğun velayeti mahkeme kararıyla anne A.B.’ye verildi.
Ancak anne A.B., çocuklara bakamadığını söyleyerek, çocukları babaları Şaban Yoldaş’a gönderdi. Baba Şaban Yoldaş ise çocuklarının velayetini almak için dava açtı. Eşi A.B.’nin onayı ile mahkeme çocukların velayetini baba Şaban Yoldaş’a verdi. Yıllar sonra ise, anne A.B., çocuklarını yeniden alabilmek için velayet davası açtı. Diyarbakır 1. Aile Mahkemesi, görülen duruşmada, çocukların geçici velayeti anneye verildi.
Çocukların velayetinin kimde kalacağına dair dava süreci devam ederken, mahkemenin çocukların velayeti için nihaiyi kararını vermesi için çocuklar pedagoga sevk edildi.
Çocuklar sevk edildikleri pedagogda ifade verdi. Hazırlanan rapora göre, çocuklardan E.Ş.Y. (12) annesinin yanında kalmak istediğini beyan etti. Çocuklardan A.Y.’nin (10) raporunda ise, şu ifadelere yer verildi:
“A.Y. ile yapılan görüşmede, 10 yaşında olduğunu, Ali Kuşçu İlkokulu 3. sınıf öğrencisi olduğunu, anne ve babasının ayrı yaşadıklarını, kendisinin ve kardeşinin annesiyle birlikte yaşadıklarını, anneannesinin ayrı bir evde yaşadığını ancak bazen kendilerine geldiğini, daha önce kardeşiyle birlikte annesinde yaşadıklarını, şu anda babasını görebildiğini, hem annesini hem de babasını çok sevdiğini, onların da kendisini çok sevdiğini, babasının Bağlar’da oturduğunu, babasının evinin fazla güzel olmadığını, annesinin evinin güzel olduğunu ve burada mutlu olduğunu ifade etmiştir.”
Ancak baba Şaban Yoldaş, pedagog raporunda yer alan ifadelerin çocuğu A.Y.’ye ait olmadığını iddia ederek, Pedagog E.Ö. ve sosyal çalışmacı S.A. hakkında Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulundu. Yoldaş suç duyurusu dilekçesinde, “Kızımın beyanına diyeceğim yoktur. Ancak oğluma ‘Hangi okula gidiyorsun, yaşın kaç, kaçıncı sınıfa gidiyorsun’ gibi sorular sormuş. Rapora art niyetli olarak ‘annesinin yanında kalmak istediği’ yazılmıştır. Sosyal çalışmacı ev ziyaretinde A.Y.’nin kimin yanında kalacağına ilişkin soru sormayacaklarını beyan ettiler. Oğlum A. yanındaydı. Eski eşim A.B. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’na bağlı Diyarbakır Çocuk Destek Merkezi’nde çalışmaktadır. Eşim, pedagog ve sosyal çalışmacı aynı kurumda çalışmaktadır. A.B.’nin avukatı ise avukat olmadan önce adliyede katip olarak çalışmaktaydı. Bu şüpheliler eski eşimden ve avukatından etkilenmişlerdir” ifadelerinde bulundu.
Verdiği dilekçenin ardından ifadesine başvurulan Yoldaş, “Raporda A.Y.’nin ‘Ben annemle beraber yaşıyorum. Babamın evi kötü, annemin evi güzeldir, ben anemin yanında mutluyum’ şeklinde sözler yazıldığını gördüm. Ancak, oğlum kesinlikle bunları söylemediğini ve benimle kalmak istediğini belirtmiştir. Bu şekilde yanlış rapor tutarak görevlerini kötüye kullanan Diyarbakır Aile Mahkemesinde görevli pedagog, E.Ö. ve sosyal çalışmacı S.A.’dan şikayetçiyim” dedi.
Kaynak: İHA
Ancak anne A.B., çocuklara bakamadığını söyleyerek, çocukları babaları Şaban Yoldaş’a gönderdi. Baba Şaban Yoldaş ise çocuklarının velayetini almak için dava açtı. Eşi A.B.’nin onayı ile mahkeme çocukların velayetini baba Şaban Yoldaş’a verdi. Yıllar sonra ise, anne A.B., çocuklarını yeniden alabilmek için velayet davası açtı. Diyarbakır 1. Aile Mahkemesi, görülen duruşmada, çocukların geçici velayeti anneye verildi.
Çocukların velayetinin kimde kalacağına dair dava süreci devam ederken, mahkemenin çocukların velayeti için nihaiyi kararını vermesi için çocuklar pedagoga sevk edildi.
Çocuklar sevk edildikleri pedagogda ifade verdi. Hazırlanan rapora göre, çocuklardan E.Ş.Y. (12) annesinin yanında kalmak istediğini beyan etti. Çocuklardan A.Y.’nin (10) raporunda ise, şu ifadelere yer verildi:
“A.Y. ile yapılan görüşmede, 10 yaşında olduğunu, Ali Kuşçu İlkokulu 3. sınıf öğrencisi olduğunu, anne ve babasının ayrı yaşadıklarını, kendisinin ve kardeşinin annesiyle birlikte yaşadıklarını, anneannesinin ayrı bir evde yaşadığını ancak bazen kendilerine geldiğini, daha önce kardeşiyle birlikte annesinde yaşadıklarını, şu anda babasını görebildiğini, hem annesini hem de babasını çok sevdiğini, onların da kendisini çok sevdiğini, babasının Bağlar’da oturduğunu, babasının evinin fazla güzel olmadığını, annesinin evinin güzel olduğunu ve burada mutlu olduğunu ifade etmiştir.”
Ancak baba Şaban Yoldaş, pedagog raporunda yer alan ifadelerin çocuğu A.Y.’ye ait olmadığını iddia ederek, Pedagog E.Ö. ve sosyal çalışmacı S.A. hakkında Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulundu. Yoldaş suç duyurusu dilekçesinde, “Kızımın beyanına diyeceğim yoktur. Ancak oğluma ‘Hangi okula gidiyorsun, yaşın kaç, kaçıncı sınıfa gidiyorsun’ gibi sorular sormuş. Rapora art niyetli olarak ‘annesinin yanında kalmak istediği’ yazılmıştır. Sosyal çalışmacı ev ziyaretinde A.Y.’nin kimin yanında kalacağına ilişkin soru sormayacaklarını beyan ettiler. Oğlum A. yanındaydı. Eski eşim A.B. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’na bağlı Diyarbakır Çocuk Destek Merkezi’nde çalışmaktadır. Eşim, pedagog ve sosyal çalışmacı aynı kurumda çalışmaktadır. A.B.’nin avukatı ise avukat olmadan önce adliyede katip olarak çalışmaktaydı. Bu şüpheliler eski eşimden ve avukatından etkilenmişlerdir” ifadelerinde bulundu.
Verdiği dilekçenin ardından ifadesine başvurulan Yoldaş, “Raporda A.Y.’nin ‘Ben annemle beraber yaşıyorum. Babamın evi kötü, annemin evi güzeldir, ben anemin yanında mutluyum’ şeklinde sözler yazıldığını gördüm. Ancak, oğlum kesinlikle bunları söylemediğini ve benimle kalmak istediğini belirtmiştir. Bu şekilde yanlış rapor tutarak görevlerini kötüye kullanan Diyarbakır Aile Mahkemesinde görevli pedagog, E.Ö. ve sosyal çalışmacı S.A.’dan şikayetçiyim” dedi.