Danimarkalı Kızılhaç Elçisi Sığınmacıları Ziyaret Etti
Dünyayı gezen Danimarkalı Kızılhaç Elçisi Torbjorn C. Pedersen, Sultanbeyli'deki Kızılay Toplum Merkezi'nde Suriyeli savaş mağduru çocuklar ile kadınlarla bir araya geldi Pedersen: 'Daha az şeye sahip olan insanlar daha yardımseverler. Ancak daha çok şeye sahip olanların daha az yardımcı olduklarını görüyoruz' 'Dünya mükemmel değil. Kızılay'ın ve Kızılhaç'ın olma sebebi de bu. Ama en zorlayıcı koşullarda bile insanlar arkadaş buluyorlar, aşık oluyorlar, futbolla ilgileniyor. Yani çok insani ortaklık var'
Kızılay'ın konuğu olarak İstanbul'a gelen Danimarka Kızılhaç Elçisi Torbjorn C. Pedersen, Suriyeli savaş mağduru çocuklar ile kadınların eğitim aldığı Kızılay Toplum Merkezi'ni ziyaret etti.
"Once upon a Saga" adını verdiği proje kapsamında dünyayı gezen Pedersen, Sultanbeyli'deki toplum merkezinde Suriyeli çocuklar ve kadınlarla bir araya geldi.
Merkezi gezen Pedersen, eğitim gören Suriyeli sığınmacılarla bir süre sohbet etti.
Kızılhaç'ta Acil Müdahale Birimi Lojistik Destek Sorumlusu olarak görev yapan Pedersen, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Kızılay ve Kızılhaç'ın imajını olumlu şekilde yansıtmak amacıyla yola çıktığını söyledi.
Bugüne kadar 141 ülkeyi dolaştığını ve gittiği ülkelerde çeşitli faaliyetlerle savaş mağduru insanlara moral vermeye çalıştığını belirten Pedersen, "Sonuçta dünya mükemmel değil. Kızılay'ın ve Kızılhaç'ın olma sebebi de bu. Ama en zorlayıcı koşullarda bile insanlar arkadaş buluyorlar, aşık oluyorlar, futbolla ilgileniyor. Yani çok insani ortaklık var. Son 4 yılda, 184 bin kilometre boyunca seyahat ettim. Yani 'insanlar sadece insandır'dan başka bir şey görmedim." diye konuştu.
Gezdiği ülkelerde en dramatik olayın Libya'da gerçekleştiğini anlatan Pedersen, "Libya'dayken sahile gittim ve ölü bir beden gördüm. Devam ettiğimde ikinci, üçüncü, dördüncü, beşinciyi gördüm. Ölü bir çocuk görmediğim için kendimi şanslı hissettim. Görseydim bu beni daha kötü etkilerdi ve eve dönerdim. Bunlar Libya'dan Avrupa'ya geçmeye çalışan ama geçemeyen insanlardı. Bu benim için büyük bir trajediydi." ifadelerini kullandı.
- "İnsanlar ihtiyaç sahibi insanlara yardım etmek istiyor"
Pedersen, Avrupa ülkelerinin mültecilere karşı olumsuz tutumunu da değerlendirdi.
Politikada sorun yaşansa da genel olarak halk nezdinde çok pozitif ve huzurlu bir yaklaşım olduğunu ifade eden Pedersen, şöyle devam etti:
"Danimarka'da ülke çapında bir bağış toplandı. 3 milyon avro. Yani 5 milyonluk bir ülkede 3 saat içerisinde toplanan bir miktar bu. Çünkü insanlar ihtiyaç sahibi insanlara yardım etmek istiyor. Diğer ülkelerde bazı karşıtlıklar olabilir. Bunu biliyorum ve kısmen anlıyorum çünkü oradaki insanlar kendi kültürlerini de korumak istiyor. İnsanlar genel olarak değişikliği sevmezler ve genel olarak ne istediklerini de bilmiyorlar."
Birçok Arakanlı Müslümanın Bangladeş'e sığındığını, buna karşılık Danimarka'nın mülteci kabul sayısının düşük olduğunu aktaran Pedersen, "Yani daha az şeye sahip olan insanlar daha yardımseverler. Ancak daha çok şeye sahip olanların daha az yardımcı olduklarını görüyoruz." dedi.
Sultanbeyli Kızılay Toplum Merkezi Yöneticisi Halime Yağcıoğlu ise sığınmacıların sınırdan geçtikleri andan itibaren Kızılay ile sıcak bir bağ kurduklarını söyledi.
Yağcıoğlu, Sultanbeyli'de yaklaşık 30 bin Suriyelinin yaşadığını belirterek, "Burada, geçici koruma altındaki Suriyeli mültecilerin uyum ve adaptasyonlarını sağlamaya çalışıyoruz. Sağlık hizmetlerinin yanı sıra başta Türkçe olmak üzere, İngilizce, bilgisayar, dikiş, kuaförlük gibi alanlarda açtığımız kurslarla eğitimler veriyoruz. Onlar burada kendilerini evlerinde gibi hissediyor. Biz de onlarla birlikte olmaktan dolayı mutluyuz." diye konuştu.
Kaynak: AA
"Once upon a Saga" adını verdiği proje kapsamında dünyayı gezen Pedersen, Sultanbeyli'deki toplum merkezinde Suriyeli çocuklar ve kadınlarla bir araya geldi.
Merkezi gezen Pedersen, eğitim gören Suriyeli sığınmacılarla bir süre sohbet etti.
Kızılhaç'ta Acil Müdahale Birimi Lojistik Destek Sorumlusu olarak görev yapan Pedersen, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Kızılay ve Kızılhaç'ın imajını olumlu şekilde yansıtmak amacıyla yola çıktığını söyledi.
Bugüne kadar 141 ülkeyi dolaştığını ve gittiği ülkelerde çeşitli faaliyetlerle savaş mağduru insanlara moral vermeye çalıştığını belirten Pedersen, "Sonuçta dünya mükemmel değil. Kızılay'ın ve Kızılhaç'ın olma sebebi de bu. Ama en zorlayıcı koşullarda bile insanlar arkadaş buluyorlar, aşık oluyorlar, futbolla ilgileniyor. Yani çok insani ortaklık var. Son 4 yılda, 184 bin kilometre boyunca seyahat ettim. Yani 'insanlar sadece insandır'dan başka bir şey görmedim." diye konuştu.
Gezdiği ülkelerde en dramatik olayın Libya'da gerçekleştiğini anlatan Pedersen, "Libya'dayken sahile gittim ve ölü bir beden gördüm. Devam ettiğimde ikinci, üçüncü, dördüncü, beşinciyi gördüm. Ölü bir çocuk görmediğim için kendimi şanslı hissettim. Görseydim bu beni daha kötü etkilerdi ve eve dönerdim. Bunlar Libya'dan Avrupa'ya geçmeye çalışan ama geçemeyen insanlardı. Bu benim için büyük bir trajediydi." ifadelerini kullandı.
- "İnsanlar ihtiyaç sahibi insanlara yardım etmek istiyor"
Pedersen, Avrupa ülkelerinin mültecilere karşı olumsuz tutumunu da değerlendirdi.
Politikada sorun yaşansa da genel olarak halk nezdinde çok pozitif ve huzurlu bir yaklaşım olduğunu ifade eden Pedersen, şöyle devam etti:
"Danimarka'da ülke çapında bir bağış toplandı. 3 milyon avro. Yani 5 milyonluk bir ülkede 3 saat içerisinde toplanan bir miktar bu. Çünkü insanlar ihtiyaç sahibi insanlara yardım etmek istiyor. Diğer ülkelerde bazı karşıtlıklar olabilir. Bunu biliyorum ve kısmen anlıyorum çünkü oradaki insanlar kendi kültürlerini de korumak istiyor. İnsanlar genel olarak değişikliği sevmezler ve genel olarak ne istediklerini de bilmiyorlar."
Birçok Arakanlı Müslümanın Bangladeş'e sığındığını, buna karşılık Danimarka'nın mülteci kabul sayısının düşük olduğunu aktaran Pedersen, "Yani daha az şeye sahip olan insanlar daha yardımseverler. Ancak daha çok şeye sahip olanların daha az yardımcı olduklarını görüyoruz." dedi.
Sultanbeyli Kızılay Toplum Merkezi Yöneticisi Halime Yağcıoğlu ise sığınmacıların sınırdan geçtikleri andan itibaren Kızılay ile sıcak bir bağ kurduklarını söyledi.
Yağcıoğlu, Sultanbeyli'de yaklaşık 30 bin Suriyelinin yaşadığını belirterek, "Burada, geçici koruma altındaki Suriyeli mültecilerin uyum ve adaptasyonlarını sağlamaya çalışıyoruz. Sağlık hizmetlerinin yanı sıra başta Türkçe olmak üzere, İngilizce, bilgisayar, dikiş, kuaförlük gibi alanlarda açtığımız kurslarla eğitimler veriyoruz. Onlar burada kendilerini evlerinde gibi hissediyor. Biz de onlarla birlikte olmaktan dolayı mutluyuz." diye konuştu.