Öldürülen Kadın, Öldürüleceğini Yakınlarına Anlatmış

Davaya konu olan olay, geçtiğimiz 15 Haziran günü, Yıldız Mahallesi 206/23 Sokak’ta meydana geldi. Edinilen bilgilere göre, 15 yıldır imam nikahlı olan 57 yaşındaki Mehmet Sabırlı ile 51 yaşındaki Dilek Mamalı arasında kıskançlık krizi nedeniyle tartışma çıktı. Tartışmanın büyümesi üzerine Sabırlı, mutfaktan aldığı ekmek bıçağını Mamalı’nın kalbine sapladı. Mamalı, aldığı bıçak darbesiyle ağır yararlanırken, Sabırlı durumu sağlık ekiplerine bildirdikten sonra olay yerinden kaçtı. Olay yerine gelen sağlık ekipleri tarafından evin içinde hareketsiz yatan Mamalı yapılan müdahaleye rağmen hayatını kaybetti. Olay sonrası çevredeki güvenlik kameralarını incelemeye alan polis ekipleri, Sabırlı’yı kaçarken kısa sürede yakaladı. Buca Gıda, Tarım ve Hayvancılık İlçe Müdürlüğünden emekli olan Mehmet Sabırlı’nın, yine aynı kurumda memur olan ve 15 yıldır imam nikahlı olarak yaşadığı Dilek Mamalı’yı bıçakladıktan sonra kaçtığı an güvenlik kamerasına yansıdı. Gözaltına alınan Sabırlı’nın ilk ifadesinde cinayeti kıskançlık krizi yüzünden işlediğini itiraf ettiği öğrenildi. Olayı soruşturan savcı hazırladığı iddianamesinde, sanık Mehmet Sabırlı hakkında ‘kastan adam öldürmek’ suçundan müebbet hapis istemiyle dava açtı.

Öldürüleceğini söylemiş

İzmir 9. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen 3’üncü duruşmaya, tutuklu sanık Mehmet Sabırlı, öldürülen Dilek Mamalı’nın ağabeyi müşteki Mehmet Tacettin Mamalı, müşteki avukatı Eylem Mahanda, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı avukatı Müjgan Bilgen Özen katılırken, sanık avukatı mazeret bildirdiği için duruşmaya katılmadı. Tanıkların dinlenilmesine geçilmesinin ardından tanıklardan Serpil B., Dilek ile 25 yıldır arkadaş olduklarını belirterek, "Dilek’in uzun süredir sıkıntıları vardı. En son 1 Mayıs’ta geziye gittik. Orada devamlı ağlıyordu. Sanık Mehmet devamlı telefonla Dilek’i arıyordu. Dilek bana, ’Beni yaşatmayacak bu adam’ diyordu" dedi.

Bir diğer tanık Bircan Fatma S. ise maktul Dilek ile çok yakın arkadaş olduklarını belirterek, "Sanıktan gördüğü baskı nedeniyle Dilek benimle ve çevresindeki arkadaşlarla görüşmesi yasaklandı. Dilek sanığa vermek için birçok kez kredi çekti. Dilek’in yaşadığı sorunları Tarım İl Müdürlüğünde çalışan herkes biliyordu. Olaydan 3 ay önce konuştuğumuzda Dilek bana, ’Mehmet beni öldürecek, korkuyorum’ diye söyledi" diye konuştu.

Bir diğer tanık Dilek Mamalı’nın kuzeni Nurettin Mamalı ise "Sanık ile maktulün 10 yıldır birliktelikleri var. Son dönemlerde sıkıntıları vardı. Bir gün Dilek ile görüştüğümüzde gözü morarmıştı, şiddet görmüştü. Ben kendisine Mehmet’ten ayrılmasını söyledim. Dilek de bana, ’Ayrılamam. Ayrılırsam Mehmet beni öldürür’ dedi" ifadelerini kullandı.

Duruşma ileri bir tarihe ertelendi

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı avukatı Müjgan Bilgen Özen, sanığın cinayeti tasarlayarak, yavaş yavaş maktulü öldürdüğünü ve bu yönde cezalandırılmasını talep etti. Duruşma savcısı, tanık beyanlarına bir diyeceklerinin olmadığını, eksikliklerin giderilmesini, sanığın tutukluluk halinin devamını talep etti. Sanık, tanıkların söylediklerinin yarısını kabul etmediğini belirtirken, tahliyesini talep etti. Mahkeme heyeti, İzmir emniyetine ve sağlık müdürlüğüne yazı yazılarak, olayın hangi saatte ihbar edildiğini, olaya ilk müdahale eden sağlık personeli ve polis personelinin tespit edilerek gelecek duruşmaya hazır edilmesine, sanığın tutukluluk halinin devamına karar verip duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.