'İşten Ayrılmış Annelerin Yüzde 60'I Çalışmayı Özlüyor'
Danone Türkiye Entegrasyonu Genel Müdürü Çuhadaroğlu: 'İşten ayrılmış annelerin yüzde 60'ı işi bıraktıklarında çalışmayı özlüyor, bu süreçte kendilerine ve çocuklarına istedikleri zamanı tam olarak ayıramıyor' 'Çocuk sahibi olduktan sonra işini bırakan ve henüz işe dönmeyen annelerin yüzde 79'u ve eşi işe henüz geri dönmemiş babaların yüzde 77'si ise annenin çalışmasının çocuklarda kadınerkek eşitliği algısının gelişmesi için önemli olduğu düşüncesine katılıyor' KAGİDER Yönetim Kurulu Başkanı Oktar: 'Kreş imkanı sağlansa işe hemen geri dönerdim diyen kadınların oranı ise yüzde 60. Bu sonuçlar gösteriyor ki kadınların istihdama katılması kadar iş gücü içinde tutulması da önemli. Uygun koşulların sağlanması noktasında hepimize önemli sorumluluklar düşüyor'
"İyi ki Annem Çalışıyor" kampanyasının tanıtımı, Çuhadaroğlu ve KAGİDER Başkanı Sanem Oktar’ın katılımıyla düzenlenen toplantı ile yapıldı.
Toplantıda konuşan Danone Türkiye Entegrasyonu Genel Müdürü Çuhadaroğlu, Danone'un dünyada faaliyet gösterdiği tüm ülkelerde cinsiyet çeşitliliğini ve kadının güçlendirilmesini desteklediğini belirterek, "Türkiye'de kadınların istihdam ve iş gücüne katılım oranlarının artırılmasına büyük önem veriyoruz. Yaptığımız araştırmalar, kadınların iş gücüne katılımı kadar iş gücünde tutulmasının da önemini gösteriyor ve yeni projeler oluştururken yolumuza ışık tutuyor. 'Çalışan Annelerin İşe Dönüşü Araştırması'na göre kadınların çoğu hamilelik döneminde veya çocuk doğar doğmaz işten ayrılıyor." diye konuştu.
Çuhadaroğlu, çocuğun ilk anlarına tanıklık etmek gibi duygusal motivasyonların yanı sıra uygun ve güvenilir çocuk bakım alternatiflerinin olmamasının bu tercihi tetikleyen en önemli etken olduğuna işaret ederek, Danone Türkiye ve KAGİDER'in, "İyi ki Annem Çalışıyor" adlı farkındalık kampanyası ile çalışan annelerin iş hayatlarına devam ederek kendileri ve aileleri için yaratacakları değer konusunda toplumsal bilinç oluşturmayı hedeflediklerini söyledi.
İşten ayrılmış annelerin yüzde 60'ının işi bıraktıklarında çalışmayı özlediğini, bu süreçte kendilerine ve çocuklarına istedikleri zamanı tam olarak ayıramadığını dile getiren Çuhadaroğlu, "Anneler işi bıraktıkları ilk dönemde bir rahatlama yaşadıklarını ifade ediyor. En önemlisi hem çocuğa hem de kendilerine ayıracak bolca zamanları olduğunu düşünüyorlar. Fakat belli bir noktadan sonra ev içindeki hayatın kısır döngüsünün yorucu olmaya başladığını düşünüyorlar. Bunun yanı sıra çocuklarıyla birlikte geçirdikleri zaman da hayal ettikleri gibi olmaktan çıkıyor. Yani işten ayrılma motivasyonunun uzun vadede yanıltıcı olduğunu söyleyebiliriz." yorumunu yaptı.
- "Çalışan anne, çocuk için olumlu bir rol model oluşturuyor"
Gamze Çuhadaroğlu, araştırmadan çıkan en önemli sonucun kadının çalışmasının çocuk üzerindeki olumlu etkileri konusunda annelerin ve babaların hemfikir olması olduğunu vurgulayarak, "Araştırmamıza göre işe dönmüş annelerin yüzde 93'ü, eşleri işe dönmüş babaların ise yüzde 87'si; çalışan annenin çocuklarına kişisel ve sosyal gelişimleri için daha fazla imkân sunduğu görüşünü benimsiyor. Çocuk sahibi olduktan sonra işini bırakan ve henüz işe dönmeyen annelerin yüzde 79'u ve eşi işe henüz geri dönmemiş babaların yüzde 77'si ise annenin çalışmasının çocuklarda kadın-erkek eşitliği algısının gelişmesi için önemli olduğu düşüncesine katılıyor. Ayrıca eşi işten ayrılmış babaların yüzde 29'u da eşlerinin işe dönerek iyi bir rol model olmalarını istiyor." şeklinde konuştu.
Diğer taraftan araştırmanın ilk aşamasında niteliksel bir arka plan çalışması da yapıldığını aktaran Çuhadaroğlu, şunları kaydetti:
"Bu çalışma kapsamında anneler, çocuklar ve gençlerle derinlemesine görüşmeler gerçekleştirildi. Bu görüşmeler sonucunda da annesi çalışan çocukların kadın ve erkeklerin eşit olduğu konusunda daha belirgin bir algıya sahip oldukları, annelerinin çalışmasıyla gurur duydukları ve onu kendilerine model olarak aldıkları ortaya çıktı. Ayrıca çalışan kadınların, anne olduklarında çocuklarına daha geniş eğitim ve sosyal imkanlar sunabildiklerini de görüyoruz. Bu açıdan da çocuklarını iş hayatına katılmaya teşvik ediyor. Annenin çalışması, öz güveninin artmasına, eğitimini hayal ettiği bir kariyere dönüştürmesine, kişisel tatminin ve hayat doyumunun artmasına yardımcı olur. Mutlu anne eşittir mutlu çocuk demektir. Çocuğun da annesinin her açıdan sağlıklı ve mutlu olmasına ihtiyacı var. Dolayısıyla çalışan kadınların ekonomiye yaptıkları katkı kadar toplumsal gelişimin hızlandırıcısı konumunda bulunduklarını bir kez daha görmüş olduk."
Çuhadaroğlu, araştırmanın sonuçlarından yola çıkarak KAGİDER iş birliği ile "İyi ki Annem Çalışıyor" adlı farkındalık kampanyasını hayata geçirmeye karar verdiklerini belirterek, "Bu kampanya ile hem çocuk bakım sorumlulukları nedeniyle çalışmayı bırakmış anneleri cesaretlendirmeyi hem de çalışan anneleri ise iş yaşamında kalmaya teşvik etmeyi hedefliyoruz. Çünkü biliyoruz ki mutlu bir çocuk yetiştirmek için annelerin kendinden vazgeçmesine gerek yok. Unutmamalıyız ki anneler; huzurlu, mutlu ve hayattan zevk alan bireyler olduğu sürece çocuklar da iyi olacaktır. Biz de bu kampanya kapsamında KAGİDER ile birlikte anne baba dostu politikaların tüm iş dünyasında uygulanması için çeşitli çalışmalar yürüteceğiz ve örnek uygulamalar ile rehberlik edeceğiz." değerlendirmesinde bulundu.
- “Kadınların potansiyelinden yararlanmadan müreffeh Türkiye olmaz"
KAGİDER Yönetim Kurulu Başkanı Sanem Oktar ise bütün ülkelerde, özellikle de Türkiye gibi büyümekte ve kalkınmakta olan ülkelerde kadınların istihdama katılımının büyük önem taşıdığını kaydederek, "Eğer ülke olarak hedeflerimize varacaksak, çocuklarımız ve onların çocukları kalkınmış ve müreffeh bir Türkiye'de yaşayacaksa; ülke nüfusunun yarısının, yani kadınların potansiyelinden de yararlanmak zorundayız. Ne yazık ki, TÜİK verilerine göre ülkemizde çalışma yaş aralığında bulunan 29,6 milyon kadının ancak 8,3 milyonu çalışıyor. Kadınların istihdama katılımı yüzde 28 düzeyinde kalıyor. Eğer Türkiye’de kadınlar ve erkekler ekonomiye eşit katılsaydı kişi başına düşen Gayri Safi Milli Hasılamız bugün yüzde 30 oranında daha büyük olacaktı." bilgisini verdi.
Oktar, iş hayatına girmiş, istihdam edilen kadınları orada tutmakta da ülke olarak zorlandıklarını vurgulayarak, yapılan araştırmaya göre işten ayrılan kadınların yüzde 49’unun hamileyken işi bıraktıklarının altını çizdi.
Araştırmaya göre çocuk bakım sorumlulukları nedeniyle işten ayrılan kadınların uygun koşulların sağlanması durumunda işe dönme konusunda istekli olduklarına dikkati çeken Oktar, "Kreş imkanı sağlansa işe hemen geri dönerdim' diyen kadınların oranı ise yüzde 60. Bu sonuçlar gösteriyor ki kadınların istihdama katılması kadar iş gücü içinde tutulması da önemli. Uygun koşulların sağlanması noktasında hepimize önemli sorumluluklar düşüyor." diye konuştu.
"Çalışan Annelerin İşe Dönüşü" başlıklı araştırmanın ortaya koyduğu verilerle bu konuda yol haritasını belirlediklerini belirten Oktar, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Uygun çocuk bakım seçeneklerinin bulunmaması, iş yerinde annelerin hayatlarını kolaylaştırıcı önlemler alınmaması gibi nedenler işten ayrılan kadınların bu durumunu maalesef kalıcılaştırıyor. Oysa bizim hamilelik ve doğum sonrası işten ayrılan kadınları tekrar iş hayatına kazandırmamız gerekiyor. Yapılması gerekenler belli; iş yerinde kreşe, esnek zamanlı çalışma imkanına ve en önemlisi anlayışlı ve destekleyen yöneticilere ihtiyacımız var. Gayet net görülüyor ki işverenler bu yönde adımlar atarsa kadınların işe geri dönmeleri yolunda da önemli bir mesafe kat edilmiş olacak. Bu alanda kamuya düşen görevlerin yanı sıra tüm kurumlar ve şirketlere düşen görevler de var. Kadınların iş yaşamına geçişlerini kolaylaştırmak hepimizin ortak sorumluluğudur. İş dünyası da bu alandaki sorumluluklarını yerine getirmelidir."
- "İşe dönen anneler kendilerini daha değerli hissettiklerini söylüyor"
Kadın istihdamının artırılması ve özellikle çalışan annelerin iş hayatındaki sorunlarının çözümü üzerine araştırma ve uygulamalarıyla öncü rol üstlenen Danone Türkiye, KAGİDER iş birliği ile yeni bir farkındalık kampanyasına imza attı.
Buna göre, "İyi ki Annem Çalışıyor" adlı kampanya kapsamında çocuk bakım sorumlulukları ya da farklı çevresel etmenler nedeniyle çalışmayı bırakmış anneleri cesaretlendirecek, çalışan anneleri ise iş yaşamında kalmaya teşvik edecek çalışmaların yürütülmesi hedefleniyor.
Kampanyanın hazırlık aşamasında Ipsos Sosyal Araştırmalar Enstitüsü tarafından hazırlanan "Çalışan Annelerin İşe Dönüşü" araştırması da annesi çalışan çocukların küçük yaştan itibaren kadın-erkek eşitliği algısına sahip olduklarını ve onu kendilerine rol model aldıklarını ortaya koyuyor. Araştırma ayrıca, çalışan kadınların anne olduktan sonra işe dönüşlerine dair temel sorunları saptarken, bu sorunların çözümüne ilişkin de önemli ipuçları veriyor.
Verilen bilgiye göre, araştırma, işin getirdiği sosyal statünün kadınlar için önemini ve ev dışında bir hayatta var olmanın kadınlara iyi geldiğini de ortaya koyuyor. Çocuk nedeniyle işten ayrılan kadınların yüzde 58'i işi bıraktıktan sonra sosyal çevrelerinin ciddi oranda azaldığını belirtirken, işe dönmüş annelerin yüzde 70'i ev dışında da bir hayatları olduğu için kendilerini daha değerli hissettiklerini söylüyor.
Araştırmaya göre işten ayrılan annelerin yüzde 73'ü çocuklarına kendilerinin bakmak istediklerini belirtiyor. Çeşitli faktörlerin yanı sıra uygun ve güvenilir çocuk bakım alternatiflerinin olmaması da bu tercihi tetikliyor. İşe dönmüş annelerin yüzde 54'ü çalışmadıkları dönemde maddi imkanları yeterli olsa kreş veya bakıcı alternatiflerini değerlendirecek olduklarını ifade ediyor. Anne ve babaların kreş hizmetine aylık ayırabilecekleri bütçe ise ortalama 600 lira.