Deniz Baykal: Geçerse büyük sıkıntı olacak
TBMM Genel Kurulu'ndaki anayasa değişikliği paketi görüşmelerinde CHP grubu adına Antalya Milletvekili Deniz Baykal, kürsüde bir konuşma yaptı. Baykal, "Anayasa değişikliği reddedilirse Türkiye'nin önünde büyük ufuk açılacaktır. Geçerse büyük sıkıntı olacak" dedi.
Deniz Baykal'ın konuşmasından satır başları:
Tarihi bir toplantı yapıyoruz. Günlük siyaset yapmak için burada değilim. Türkiye'ye sahip çıkmak için geldim. Buna ihtiyaç mı var derseniz, evet var. Bu sana mı düşer derseniz, evet hepimize düşer. Seçilerek gelmiş milletvekilleri gibi bütün siyasi ömrümü bu kutsal çatı altında geçirmiş biri olarak milletime karşı konuşmak zorunda hissediyorum. İstiklal Madalyası'yla onurlandırılmış, İstiklal Gazisi babamın helalliğini kazanmak için konuşmak zorundayım. Belki böyle bir şans bir daha hiçbirimizin olmayacaktır.
Türkyie'nin tarihiyle hesaplaşacağı bir görev ve sorumluluk anının içindeyiz. Böyle bir tarihi karar anına bizi taşıyan, boş kağıt imzalatılarak önümüze getirilen bir projedir. Bu sipariş bir projedir. Bir asıllık geleneğimizi tahrip edecek, millet egemenliği yerine şahıs hegomonyasını getirecek tasarı önümüzde duruyor.
Bu tasarıyı ele almadan önce dikkatinizi çekmek istediğim bir nokta var. Bu tasarıdan halkın haberi yok. Anayasamızın en temel dayanaklarıyla oynayan tasarıdan halkın haberi yok. Bu tasarıdan, hukuk fakültelerinin, baroların, sendikaların, milletin haberi yoktur. Milleti uyarmadan, işi olup bittiye getirme çabası vardır. Hatırlarsanız iktidar çözüm süreci diye PKK'yla anlaşmak için çabalıyordu. Şimdi söyler misiniz, anayasa değişikliğini millete anlatmak için en küçük bir çaba gösteriyor musunuz?
Meclis TV kapatılmış, bunun izahı var mı? Kendisine güvenen, projesine inanan insanlar Meclis TV'yi neden kapatırlar. İşi olup bittiye getirme çabası var. Bu doğru değildir. Bunu böyle yapmak zorunda hissediyorsanız, bu işin içinde bir Çapanoğlu var. Önce millete bu işi anlatmak lazım. Bunu söylemenizi beklerdim. Milletin arkasından talimatla iş çevirmek kimseye yakışmaz. Bu anayasa paketini bir olağanüstü hal içinde konuşuyoruz. OHAL, olağanüstü hal kapsamı dışında gerekçelerle sürdürülüyor…
Hala her KHK'yla yüzlerce insan işinden oluyor. Cumhuriyet tarihinin en kanlı saldırılarını yaşıyoruz. 516 kişi hayatını kaybetti. Sadece son altı ayda 17 saldırıda 210 kişi hayatını kaybetti, Suriyede 47 askerimiz düştü. Güvenlik krizi sizi muhalefet liderlerine zırhlı araba verme noktasına kadar getirmiş. Allahaşkına, bu hal altında referandumla anayasa değişikliğini nasıl düşünüyorsunuz? Millet can derdinde, birileri et derdinde. OHAL'in altıncı ayındayız. Şehit haberleri, bombalamalar, millet her yerde yas içinde. Matem tutan insanlara hadi koş oyunu ver diyeceksiniz. Bu bana ayıplı malını satmaya çalışan tüccarları andırıyor.
Söz konusu olan dünyanın en şerefli milli mücadelesiyle kurulmuş cumhuriyet rejiminin kaderidir. Uzlaşma olmadan anayasa değişikliği hayata geçirilmeye çalışılıyor. Bir yanda dış kaynaklı komplolar, bir yanda iç politikadan kaynaklı tehdit ortamı. Her ikisiyle karşı karşıyayız. Böyle bir ortamda rejim değişimi girişimini akılla, sağduyuyla açıklanabilir mi? Bu anayasa değişikliği, sıradan bir paket değildir.
Bu anayasanın temellerini, egemenlik anlayışını, dünyanın hiçbir demokratik ortamında olmayacak şekilde allak bullak edecek bir değişikliktir. Anayasanın temelinde milli egemenlik anlayışı var. Bu tasarı milletin üstünlüğünü ortadan kaldıracaktır, Meclis eşit bile olamayacaktır. Milli egemenlik ortadan kaldırılacaktır. Bu meclisin arkasında millet var. Tümüyle Türkiye, yüzde yüzüyle her siyasi partiden, her kimlikten, her inançtan, mezhepten insanız. Onun için bütün organların üzerinde olmak zorunda. Ama ilk kez bir seçim yapacağız, yüzde 51'le cumhurbaşkanı seçeceğiz, bu cumhurbaşkanı yüzde yüz olan Meclis'in temel yetkilerini elden alacak. Herhangi bir ülkede bunun bir benzeri var mı?
Anayasa değişikliği reddedilirse Türkiye'nin önünde büyük ufuk açılacaktır. Geçerse büyük sıkıntı olacak.
Tarihi bir toplantı yapıyoruz. Günlük siyaset yapmak için burada değilim. Türkiye'ye sahip çıkmak için geldim. Buna ihtiyaç mı var derseniz, evet var. Bu sana mı düşer derseniz, evet hepimize düşer. Seçilerek gelmiş milletvekilleri gibi bütün siyasi ömrümü bu kutsal çatı altında geçirmiş biri olarak milletime karşı konuşmak zorunda hissediyorum. İstiklal Madalyası'yla onurlandırılmış, İstiklal Gazisi babamın helalliğini kazanmak için konuşmak zorundayım. Belki böyle bir şans bir daha hiçbirimizin olmayacaktır.
Türkyie'nin tarihiyle hesaplaşacağı bir görev ve sorumluluk anının içindeyiz. Böyle bir tarihi karar anına bizi taşıyan, boş kağıt imzalatılarak önümüze getirilen bir projedir. Bu sipariş bir projedir. Bir asıllık geleneğimizi tahrip edecek, millet egemenliği yerine şahıs hegomonyasını getirecek tasarı önümüzde duruyor.
Bu tasarıyı ele almadan önce dikkatinizi çekmek istediğim bir nokta var. Bu tasarıdan halkın haberi yok. Anayasamızın en temel dayanaklarıyla oynayan tasarıdan halkın haberi yok. Bu tasarıdan, hukuk fakültelerinin, baroların, sendikaların, milletin haberi yoktur. Milleti uyarmadan, işi olup bittiye getirme çabası vardır. Hatırlarsanız iktidar çözüm süreci diye PKK'yla anlaşmak için çabalıyordu. Şimdi söyler misiniz, anayasa değişikliğini millete anlatmak için en küçük bir çaba gösteriyor musunuz?
Meclis TV kapatılmış, bunun izahı var mı? Kendisine güvenen, projesine inanan insanlar Meclis TV'yi neden kapatırlar. İşi olup bittiye getirme çabası var. Bu doğru değildir. Bunu böyle yapmak zorunda hissediyorsanız, bu işin içinde bir Çapanoğlu var. Önce millete bu işi anlatmak lazım. Bunu söylemenizi beklerdim. Milletin arkasından talimatla iş çevirmek kimseye yakışmaz. Bu anayasa paketini bir olağanüstü hal içinde konuşuyoruz. OHAL, olağanüstü hal kapsamı dışında gerekçelerle sürdürülüyor…
Hala her KHK'yla yüzlerce insan işinden oluyor. Cumhuriyet tarihinin en kanlı saldırılarını yaşıyoruz. 516 kişi hayatını kaybetti. Sadece son altı ayda 17 saldırıda 210 kişi hayatını kaybetti, Suriyede 47 askerimiz düştü. Güvenlik krizi sizi muhalefet liderlerine zırhlı araba verme noktasına kadar getirmiş. Allahaşkına, bu hal altında referandumla anayasa değişikliğini nasıl düşünüyorsunuz? Millet can derdinde, birileri et derdinde. OHAL'in altıncı ayındayız. Şehit haberleri, bombalamalar, millet her yerde yas içinde. Matem tutan insanlara hadi koş oyunu ver diyeceksiniz. Bu bana ayıplı malını satmaya çalışan tüccarları andırıyor.
Söz konusu olan dünyanın en şerefli milli mücadelesiyle kurulmuş cumhuriyet rejiminin kaderidir. Uzlaşma olmadan anayasa değişikliği hayata geçirilmeye çalışılıyor. Bir yanda dış kaynaklı komplolar, bir yanda iç politikadan kaynaklı tehdit ortamı. Her ikisiyle karşı karşıyayız. Böyle bir ortamda rejim değişimi girişimini akılla, sağduyuyla açıklanabilir mi? Bu anayasa değişikliği, sıradan bir paket değildir.
Bu anayasanın temellerini, egemenlik anlayışını, dünyanın hiçbir demokratik ortamında olmayacak şekilde allak bullak edecek bir değişikliktir. Anayasanın temelinde milli egemenlik anlayışı var. Bu tasarı milletin üstünlüğünü ortadan kaldıracaktır, Meclis eşit bile olamayacaktır. Milli egemenlik ortadan kaldırılacaktır. Bu meclisin arkasında millet var. Tümüyle Türkiye, yüzde yüzüyle her siyasi partiden, her kimlikten, her inançtan, mezhepten insanız. Onun için bütün organların üzerinde olmak zorunda. Ama ilk kez bir seçim yapacağız, yüzde 51'le cumhurbaşkanı seçeceğiz, bu cumhurbaşkanı yüzde yüz olan Meclis'in temel yetkilerini elden alacak. Herhangi bir ülkede bunun bir benzeri var mı?
Anayasa değişikliği reddedilirse Türkiye'nin önünde büyük ufuk açılacaktır. Geçerse büyük sıkıntı olacak.