'Tanburi Cemil Bey Hazinesi' Albümü Yayımlandı
Kültür AŞ, bestekar Tanburi Cemil Bey'in vefatının 100. yılında 'Tanburi Cemil Bey Hazinesi' albümünü müzikseverlerle buluşturdu
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Kültür AŞ, 'Türk müziğinin dehası' kabul edilen Tanburi Cemil Bey'in vefatının 100. yılında 'Tanburi Cemil Bey Hazinesi' albümünü yayımladı.
Tanburi Cemil Bey'in orijinal taş plaklarının yer aldığı 10 CD'lik 'Tanburi Cemil Bey Hazinesi' albümü, İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Türk Musikisi Devlet Konservatuarı Öğretim Üyesi, ud ve tambur sanatçısı Mehmet Bitmez'in çalışmalarıyla müzikseverlerin beğenisine sunuldu.
- 35 yıllık birikimin ürünü
Bitmez'in, İstanbul, Şam, Sivas ve Urfa’da yaptığı 35 yıllık arşiv taramaları sırasında Tanburi Cemil Bey'in imzalı ve damgalı orijinal kayıtlarının tamamına ulaşarak hazırladığı albümde, ünlü bestecinin gazel eşlikleri dışında farklı enstrümanlarla icra ettiği taksim, peşrev, saz semai, longo, sirto ve operetler yer alıyor.
Eski kayıtlardaki cızırtıların ve yan seslerin en hassas teknolojilerle giderilip en az seviyeye indirilerek hazırlanan albümde, Tanburi Cemil Bey'in hayatı ve Türk müziğine kazandırdığı zenginliklerle ilgili detayların, Nazım Hikmet, Yahya Kemal Beyatlı gibi şairlerin Tanburi Cemil Bey için yazdığı şiirlerin de yer aldığı 70 sayfalık kitapçık bulunuyor.
Albümde, döneminin kısıtlı imkanlarına, stüdyoların yetersiz fiziki ve çevre şartlarına rağmen gerçekleştirilen kayıtların günümüze ulaşması dolayısıyla müzik dünyası için bir 'milat' olarak kabul edilen Tanburi Cemil Bey'in 1910-1914 yılında kaydettiği plaklarında yer alan 'Orfeon Record Tambouri Djemil Beyefendinin Kemençe ile Çiftetellisi' gibi meşhur anonslar da müzikseverlere sunuluyor.
'Tanburi Cemil Bey Hazinesi' albümü, İBB Kültür AŞ'nin İstanbul'un 12 noktasında bulunan İstanbul Kitapçısı mağazalarından temin edilebilecek.
- Tanburi Cemil Bey
Tanburi Cemil Bey, 1873’te İstanbul’da doğdu. İlk müzik bilgilerini ortaokul sıralarında ağabeyi Ahmet Bey’den alan sanatçı, 10 yaşlarında keman ve kanun çalmaya başladı. Tanburi Ali Efendi’nin de öğrencilerinden olan ünlü bestekar, daha sonra çalmaya başladığı ve ismi ile bütünleşen tambur ile ustalık derecesine ulaştı.
- 12 yaşında 'harika çocuk', 18 yaşında 'emsalsiz sazende'
Aldığı dersler sonrası, 12 yaşından itibaren 'harika çocuk', 18 yaşlarına doğru 'emsali gelmemiş bir sazende' olarak nitelenen Tanburi Cemil Bey, 20 yaşına doğru kemençe, lavta ve viyolonselde müzik dünyasına virtüözlüğünü kabul ettirdi.
Plakların çoğu solo olan Tanburi Cemil Bey'in, bazı plaklarında ise kendisine udi Nevres Bey, udi Şevket Bey, klarnet İbrahim, piyanist Cemal Bey, neyzen Rıza Bey, kanuni Şehzade Dr. Ziyaeddin Efendi, talebesi Kadı Fuat Efendi, kemani Bülbül Salih ve udi Fethi Bey gibi isimler eşlik etti.
Şarkı formunda çok az eser yapan Tanburi Cemil Bey'in bestelediği peşrev, saz semaileri, longa ve sirtoları arasında en meşhur eseri 'Şedd-i Araban Saz Semaisi', 'Türk müziğinin en güzel saz semaisi' olarak nitelendi.
Tanburi Cemil Bey, tamburdan başka klasik kemençe, lavta ve viyolonsel gibi sazları da aynı ustalıkla icra etti.
Yaptığı eserlerle Türk müziği saz icrasına yeni ve modern bir tarz ve değişik bir yorum getiren Tanburi Cemil Bey’in, özellikle taş plaklara yaptığı taksim kayıtları, makam, üslup ve tavır açısından dikkati çekti.
Bestekar 29 Temmuz 1916’da İstanbul’da hayatını kaybetti. Sanatçının kayıp olan mezarı, tanburi Necdet Yaşar'ın çabasıyla Merkezefendi Mezarlığı'nda bulunarak, vefatından 96 yıl sonra Zeytinburnu Belediyesi tarafından 2012 yılında ihya edildi.
Kaynak: AA
Tanburi Cemil Bey'in orijinal taş plaklarının yer aldığı 10 CD'lik 'Tanburi Cemil Bey Hazinesi' albümü, İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Türk Musikisi Devlet Konservatuarı Öğretim Üyesi, ud ve tambur sanatçısı Mehmet Bitmez'in çalışmalarıyla müzikseverlerin beğenisine sunuldu.
- 35 yıllık birikimin ürünü
Bitmez'in, İstanbul, Şam, Sivas ve Urfa’da yaptığı 35 yıllık arşiv taramaları sırasında Tanburi Cemil Bey'in imzalı ve damgalı orijinal kayıtlarının tamamına ulaşarak hazırladığı albümde, ünlü bestecinin gazel eşlikleri dışında farklı enstrümanlarla icra ettiği taksim, peşrev, saz semai, longo, sirto ve operetler yer alıyor.
Eski kayıtlardaki cızırtıların ve yan seslerin en hassas teknolojilerle giderilip en az seviyeye indirilerek hazırlanan albümde, Tanburi Cemil Bey'in hayatı ve Türk müziğine kazandırdığı zenginliklerle ilgili detayların, Nazım Hikmet, Yahya Kemal Beyatlı gibi şairlerin Tanburi Cemil Bey için yazdığı şiirlerin de yer aldığı 70 sayfalık kitapçık bulunuyor.
Albümde, döneminin kısıtlı imkanlarına, stüdyoların yetersiz fiziki ve çevre şartlarına rağmen gerçekleştirilen kayıtların günümüze ulaşması dolayısıyla müzik dünyası için bir 'milat' olarak kabul edilen Tanburi Cemil Bey'in 1910-1914 yılında kaydettiği plaklarında yer alan 'Orfeon Record Tambouri Djemil Beyefendinin Kemençe ile Çiftetellisi' gibi meşhur anonslar da müzikseverlere sunuluyor.
'Tanburi Cemil Bey Hazinesi' albümü, İBB Kültür AŞ'nin İstanbul'un 12 noktasında bulunan İstanbul Kitapçısı mağazalarından temin edilebilecek.
- Tanburi Cemil Bey
Tanburi Cemil Bey, 1873’te İstanbul’da doğdu. İlk müzik bilgilerini ortaokul sıralarında ağabeyi Ahmet Bey’den alan sanatçı, 10 yaşlarında keman ve kanun çalmaya başladı. Tanburi Ali Efendi’nin de öğrencilerinden olan ünlü bestekar, daha sonra çalmaya başladığı ve ismi ile bütünleşen tambur ile ustalık derecesine ulaştı.
- 12 yaşında 'harika çocuk', 18 yaşında 'emsalsiz sazende'
Aldığı dersler sonrası, 12 yaşından itibaren 'harika çocuk', 18 yaşlarına doğru 'emsali gelmemiş bir sazende' olarak nitelenen Tanburi Cemil Bey, 20 yaşına doğru kemençe, lavta ve viyolonselde müzik dünyasına virtüözlüğünü kabul ettirdi.
Plakların çoğu solo olan Tanburi Cemil Bey'in, bazı plaklarında ise kendisine udi Nevres Bey, udi Şevket Bey, klarnet İbrahim, piyanist Cemal Bey, neyzen Rıza Bey, kanuni Şehzade Dr. Ziyaeddin Efendi, talebesi Kadı Fuat Efendi, kemani Bülbül Salih ve udi Fethi Bey gibi isimler eşlik etti.
Şarkı formunda çok az eser yapan Tanburi Cemil Bey'in bestelediği peşrev, saz semaileri, longa ve sirtoları arasında en meşhur eseri 'Şedd-i Araban Saz Semaisi', 'Türk müziğinin en güzel saz semaisi' olarak nitelendi.
Tanburi Cemil Bey, tamburdan başka klasik kemençe, lavta ve viyolonsel gibi sazları da aynı ustalıkla icra etti.
Yaptığı eserlerle Türk müziği saz icrasına yeni ve modern bir tarz ve değişik bir yorum getiren Tanburi Cemil Bey’in, özellikle taş plaklara yaptığı taksim kayıtları, makam, üslup ve tavır açısından dikkati çekti.
Bestekar 29 Temmuz 1916’da İstanbul’da hayatını kaybetti. Sanatçının kayıp olan mezarı, tanburi Necdet Yaşar'ın çabasıyla Merkezefendi Mezarlığı'nda bulunarak, vefatından 96 yıl sonra Zeytinburnu Belediyesi tarafından 2012 yılında ihya edildi.