Jeoloji Mühendisleri Odasından 17 Ağustos Açıklaması
Jeoloji Mühendisleri Odası Aydın İl Temsilcisi Hasan Kuru, 17 Ağustos 1999 yılında İzmit’te meydana gelen Marmara depreminin 17. yılı nedeniyle bir açıklama yaptı.
Jeoloji Mühendisleri Odası Aydın İl Temsilcisi Hasan Kuru 17 Ağustos 1999 yılında İzmit’te meydana gelen Marmara depreminin 17. Yılında yaptığı yazılı açıklama yaptı. Kuru açıklamasında Aydın’ın jeolojik durumu ve belediyelerin bu konuda tutumuyla ilgili de detaylı bilgiler vererek şunları kaydetti; “Biz Aydınlılar, dünyanın en güzel coğrafyalarından birinde yaşıyoruz. Bölgemizde yaşamış olan Herodot’ un dediği gibi, ‘’Gökyüzünün altındaki en güzel yeryüzü’’ ya da bizim neslimizden öğüt kalan ‘’dağlarından yağ ovalarından bal akan şehir’’.Gerçekten iklim, coğrafi yapı,yetişen ürün çeşitliliği, bereket ve bolluk tepsisini bize sunar. Bu kadar güzel yerüstü kaynaklarına sahip olan Aydınımızın elbette yer altı kaynakları da bir o kadar zengindir. Madenlerimiz ve jeotermal sularımız bunlara en güzel örneklerdir. Sözünü ettiğimiz bu güzelliklerin ve zenginliklerin oluşumu yerin altından gelmektedir. Depremleri oluşturan fay kırıkları, bahsettiğimiz zenginliklerimizin oluşumunu sağladığı gibi eğer önlem almaz isek biz Aydınlılar için ülkemizde yaşanmış olan 17 Ağustos depreminin sonuçlarının bir benzerini yaşamakla karşı karşıya bırakır. Şöyle ki yapılaşmanın oldukça hızlı olduğu Aydın İlimizin deprem başta olmak üzere doğal afetlere karşı mevcut durumunu belirtmek gerekirse;
*17 ilçe belediyesininbirçoğunda jeoloji mühendisi çalışmaktadır. Fakat sadece üç belediyemizdejeoloji mühendisleri aslı işlerini yapmaktadırlar. Buradan Aydın İli ve ilçelerinde(istisnalar hariç ) hazırlanmakta olan ve statik projelere altlık teşkil eden zemin etütlerinin arazi kontrollerinin ve zemin etüt rapor kontrollerinin yapılamadığı ve/veya farklı sebeplerden dolayı yeterli denetlenemediği sonucuna varılmaktadır. Böyle bir durumda inşa edilen binaların, depremler başta olmak üzere herhangi bir afet durumunda, zemin durumu da dikkate alınarak bu binaların hangi hasarları alıp nelere sebebiyet vereceklerini, geçmiş deprem ve doğal afetleri de dikkate alarak kamuoyunun takdirine bırakmaktayız. Mevcuda dönük konuşmak gerekirse, bütünüyle ilimizde geniş alanlarda zemin iyileştirme çalışmaları yapılması gerekir. Bazı belediyelerimiz zemin iyileştirilmesi yapılmasına dair kararlar almaktadırlar. Bu sevindirici bir gelişmedir. Burada dikkat edilmesi gereken, arazide çalışmaları yapılan zemin etütlerini, belediye denetçi jeoloji mühendisleri uygun bir şekilde, bir fiil arazide bulunarak denetlemediği müddetçe, uygun iyileştirme raporları ilgili kişiler tarafından hazırlanamamaktadır. Belediyelerimiz yasa ve yönetmeliklere uygun bir şekilde zemin etütlerinin hazırlanmasınındenetlemesini yapmadığı ve/ veya nizami bir şekilde yapılamadığı takdirde, zemin etütlerine bağlı olarak belirlenen, zemin durumlarına uygun zemin iyileştirme yöntemleri belirlenemediği müddetçe, maalesef önümüzdeki yıllarda Aydın İlimiz içinde bir 17 Ağustos söz konusudur. Jeoloji Mühendisleri Odası olarak, meslek içi eğitim çalışmaları, ilgili idarelerle görüşmeler yapılarak ve kamuoyu oluşturulmaya çalışılarak Aydın kentimizde olması muhtemel bir afet durumunu teknik olarak önlemeye çalışmaya bugün de yarın da devam edecektir. Teknik uygulamalar ve çalışmalarla, olası afet durumlarında meydana gelebilecek hasarların önlenmesi ve/veya azaltılabilmesi çokta zor değildir. İlgili idarelerin mutlaka rant ve siyasi kaygılardan uzak bir şekilde oluşması muhtemel afet durumlarına karşı önlemler almalıdır. Unutulmamalıdır ki kontrolsüzve / veya yeterince denetlenmemiş zemin etüt çalışmaları sonucu ortaya çıkmış yapılar açık bir şekilde güzel Aydınımızda can ve mal kaybına sebebiyet vererek yarınlarımızı karartacaktır.
Geleceğe dair tek kaygının insanlarımızın refah ve mutlulukları olduğu, çocuklarımıza ve sevdiklerimize yaşanabilir ve güvenli yarınlar bırakabilmek dileğiyle” İfadelerini kullandı.
Kaynak: İHA
*17 ilçe belediyesininbirçoğunda jeoloji mühendisi çalışmaktadır. Fakat sadece üç belediyemizdejeoloji mühendisleri aslı işlerini yapmaktadırlar. Buradan Aydın İli ve ilçelerinde(istisnalar hariç ) hazırlanmakta olan ve statik projelere altlık teşkil eden zemin etütlerinin arazi kontrollerinin ve zemin etüt rapor kontrollerinin yapılamadığı ve/veya farklı sebeplerden dolayı yeterli denetlenemediği sonucuna varılmaktadır. Böyle bir durumda inşa edilen binaların, depremler başta olmak üzere herhangi bir afet durumunda, zemin durumu da dikkate alınarak bu binaların hangi hasarları alıp nelere sebebiyet vereceklerini, geçmiş deprem ve doğal afetleri de dikkate alarak kamuoyunun takdirine bırakmaktayız. Mevcuda dönük konuşmak gerekirse, bütünüyle ilimizde geniş alanlarda zemin iyileştirme çalışmaları yapılması gerekir. Bazı belediyelerimiz zemin iyileştirilmesi yapılmasına dair kararlar almaktadırlar. Bu sevindirici bir gelişmedir. Burada dikkat edilmesi gereken, arazide çalışmaları yapılan zemin etütlerini, belediye denetçi jeoloji mühendisleri uygun bir şekilde, bir fiil arazide bulunarak denetlemediği müddetçe, uygun iyileştirme raporları ilgili kişiler tarafından hazırlanamamaktadır. Belediyelerimiz yasa ve yönetmeliklere uygun bir şekilde zemin etütlerinin hazırlanmasınındenetlemesini yapmadığı ve/ veya nizami bir şekilde yapılamadığı takdirde, zemin etütlerine bağlı olarak belirlenen, zemin durumlarına uygun zemin iyileştirme yöntemleri belirlenemediği müddetçe, maalesef önümüzdeki yıllarda Aydın İlimiz içinde bir 17 Ağustos söz konusudur. Jeoloji Mühendisleri Odası olarak, meslek içi eğitim çalışmaları, ilgili idarelerle görüşmeler yapılarak ve kamuoyu oluşturulmaya çalışılarak Aydın kentimizde olması muhtemel bir afet durumunu teknik olarak önlemeye çalışmaya bugün de yarın da devam edecektir. Teknik uygulamalar ve çalışmalarla, olası afet durumlarında meydana gelebilecek hasarların önlenmesi ve/veya azaltılabilmesi çokta zor değildir. İlgili idarelerin mutlaka rant ve siyasi kaygılardan uzak bir şekilde oluşması muhtemel afet durumlarına karşı önlemler almalıdır. Unutulmamalıdır ki kontrolsüzve / veya yeterince denetlenmemiş zemin etüt çalışmaları sonucu ortaya çıkmış yapılar açık bir şekilde güzel Aydınımızda can ve mal kaybına sebebiyet vererek yarınlarımızı karartacaktır.
Geleceğe dair tek kaygının insanlarımızın refah ve mutlulukları olduğu, çocuklarımıza ve sevdiklerimize yaşanabilir ve güvenli yarınlar bırakabilmek dileğiyle” İfadelerini kullandı.