MİT’in hazırladığı 20 bin kişilik ‘paralel listesi’ni ele geçirmişler
Twitter jurnalcisi Fuatavni’ye bilgi aktardığı iddiasıyla gözaltına alınan Başbakanlık Veri Uzmanı Mustafa Koçyiğit, “Fuatavni ben değilim. Bu profili kullananlar yurtdışında yaşayan 8-10 kişilik bir gruptan oluşmaktadır" dedi
FETÖ/ PDY'ci darbe girişiminin ardından başlatılan soruşturma kapsamında Twitter jurnalcisi Fuatavni'ye bilgi sızdırdığı iddiasıyla gözaltına alınan Başbakanlık Veri Uzmanı Mustafa Koçyiğit'in ifadesine ulaşıldı. 1997 yılında Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesi Kamu Yönetimi'ni kazandığını ve FETÖ ile üniversitede tanıştığını anlatan Koçyiğit, 2003 yılında Polis Akademisi'nde yüksek lisansa başladığını, 2009'da ise 3 yıllığına ABD'ye gittiğini söyledi.
ABD'de ‘Yasin' isimli örgüt mensubuyla ara ara görüştüğünü anlatan Koçyiğit, bu kişinin Türkiye'ye döneceği zaman “Seni benim selamımla birisi arayacak” dediğini aktardı. Türkiye'ye döndükten sonra 2004'te Başbakanlık Veri Uzmanlığı'nda işe başladığını ifade eden Koçyiğit, ‘Yasin'in selamı ile arayan ‘Selman' isimli örgüt mensubunun kendisine ‘Teknik ve bilgi işlemdeki mühendislerin işlerini takip etme' görevini verdiğini belirtti. Koçyiğit ifadesinde şunları söyledi...
‘YAZIŞMALAR 3 GÜNDE İMHA EDİLİYORDU'
“Selman beni ankesörlü telefondan arıyor, görüşmeleri dışarıda yapıyorduk. Selman abinin talimatıyla İstihbarat Daire Başkanlığı'nda (İDB) çalışan Burak isimli kişiyle irtibat kurup talimatları yerine getirmeye başladık. Mühendislerle ‘Bylock' programı üzerinden yazışıyorduk. ‘Iagle' ve ‘Tango' isimli programları kullandık. 3 programın da özelliği yazışmaları 3 gün içerisinde otomatik olarak imha etmesiydi.
Selman abiyle son görüşmemizde kendisini Selahattin diye tanıtan birisi vardı. Ankara'daki görevinin sona erdiğini ve işleri bu kişi ile yürüteceğimizi söyledi. O kişinin emniyetin Ankara imamı olduğunu biliyordum. Selahattin abi bana Furkan kod isimli arkadaşın ID numarasını verdi. Furkan ile tanıştık ve sonrasında da görüştük. Kullandığımız programlar üzerinden dosya transferi yapıyorduk.
‘ÖRGÜTÜN İSTİHBARATTAN VERİYE İHTİYACI VARDI'
2013'te İDB'de yönetimin değişmesinden sonra bizde bir bocalama oldu, örgütün İDB'den veriye ihtiyacı vardı. Selahattin abinin talimatıyla mühendislerden İDB'de işimize yarayacak verileri istedim. Mühendisler Burak ve Haşim verileri USP, CD ve hard diskte getirmeye başladı. Evlerinde ya da açık alanda teslim ediyorlardı. Ben de bu bilgileri açık alanda Furkan'a veriyordum. MİT'in İDB'ye bildirdiği 20 bin kişilik paralel yapılanmaya ilişkin listeyi mühendisler aracılığıyla temin ettik.”
‘FUATAVNİ DEĞİLİM'
Benim Fuatavni kullanıcı adlı Twitter profili olduğum ifade edilmişse de bu doğru değil. Bu profili kullananlar yurtdışında yaşayan 8-10 kişilik gruptan oluşmaktadır. 15 Temmuz günü Selahattin abiyle mesajlaştık. Bana ‘Mühendisler cuma akşamı ve hafta sonu İDB'de kalacak bir yol bulsunlar' dedi. Bunu mühendislere ilettim. Darbeyi öğrendikten sonra mühendislerle bilgi işlem şubesini korumak gerektiğini yazdım. Harekete geçtiler ve bir kısmı Yıldız'daki İDB'nin yakınlarında yakalandılar. Son kullandığımız haberleşme programı ‘Tango' idi ve bunu 30 bin civarında örgüt elemanı kullanıyordu. Yaptıklarımdan pişmanım, temin ettiğim verilerin devletin gizli bilgi ve belgeleri olduğunu biliyordum.”
ABD'de ‘Yasin' isimli örgüt mensubuyla ara ara görüştüğünü anlatan Koçyiğit, bu kişinin Türkiye'ye döneceği zaman “Seni benim selamımla birisi arayacak” dediğini aktardı. Türkiye'ye döndükten sonra 2004'te Başbakanlık Veri Uzmanlığı'nda işe başladığını ifade eden Koçyiğit, ‘Yasin'in selamı ile arayan ‘Selman' isimli örgüt mensubunun kendisine ‘Teknik ve bilgi işlemdeki mühendislerin işlerini takip etme' görevini verdiğini belirtti. Koçyiğit ifadesinde şunları söyledi...
‘YAZIŞMALAR 3 GÜNDE İMHA EDİLİYORDU'
“Selman beni ankesörlü telefondan arıyor, görüşmeleri dışarıda yapıyorduk. Selman abinin talimatıyla İstihbarat Daire Başkanlığı'nda (İDB) çalışan Burak isimli kişiyle irtibat kurup talimatları yerine getirmeye başladık. Mühendislerle ‘Bylock' programı üzerinden yazışıyorduk. ‘Iagle' ve ‘Tango' isimli programları kullandık. 3 programın da özelliği yazışmaları 3 gün içerisinde otomatik olarak imha etmesiydi.
Selman abiyle son görüşmemizde kendisini Selahattin diye tanıtan birisi vardı. Ankara'daki görevinin sona erdiğini ve işleri bu kişi ile yürüteceğimizi söyledi. O kişinin emniyetin Ankara imamı olduğunu biliyordum. Selahattin abi bana Furkan kod isimli arkadaşın ID numarasını verdi. Furkan ile tanıştık ve sonrasında da görüştük. Kullandığımız programlar üzerinden dosya transferi yapıyorduk.
‘ÖRGÜTÜN İSTİHBARATTAN VERİYE İHTİYACI VARDI'
2013'te İDB'de yönetimin değişmesinden sonra bizde bir bocalama oldu, örgütün İDB'den veriye ihtiyacı vardı. Selahattin abinin talimatıyla mühendislerden İDB'de işimize yarayacak verileri istedim. Mühendisler Burak ve Haşim verileri USP, CD ve hard diskte getirmeye başladı. Evlerinde ya da açık alanda teslim ediyorlardı. Ben de bu bilgileri açık alanda Furkan'a veriyordum. MİT'in İDB'ye bildirdiği 20 bin kişilik paralel yapılanmaya ilişkin listeyi mühendisler aracılığıyla temin ettik.”
‘FUATAVNİ DEĞİLİM'
Benim Fuatavni kullanıcı adlı Twitter profili olduğum ifade edilmişse de bu doğru değil. Bu profili kullananlar yurtdışında yaşayan 8-10 kişilik gruptan oluşmaktadır. 15 Temmuz günü Selahattin abiyle mesajlaştık. Bana ‘Mühendisler cuma akşamı ve hafta sonu İDB'de kalacak bir yol bulsunlar' dedi. Bunu mühendislere ilettim. Darbeyi öğrendikten sonra mühendislerle bilgi işlem şubesini korumak gerektiğini yazdım. Harekete geçtiler ve bir kısmı Yıldız'daki İDB'nin yakınlarında yakalandılar. Son kullandığımız haberleşme programı ‘Tango' idi ve bunu 30 bin civarında örgüt elemanı kullanıyordu. Yaptıklarımdan pişmanım, temin ettiğim verilerin devletin gizli bilgi ve belgeleri olduğunu biliyordum.”