Turistlere 40 Yıllık Hatıra Sahip Türk Kahvesi İkramı
Merkezi Aydın’da bulunan ve Türkiye genelinde yaklaşık 65 mağazası bulunan Tuğba Kuruyemiş kültür hizmeti de vermeye başladı. Firma mağazalarında tarihten bu yana, dostluğun zarafetin ve keyfin bir sembolü olan ve adına Atasözü bile bulunan Türk Kahvesi ikram ediyor. Özellikle turistler bu enfes tada hayran kalırken, kahve içimi sırasında yabancı misafirlere Türk misafirperverliği de sergileniyor.
Türkiye’de yetişmemesine rağmen Türk adı ile anılan kahvenin aynı zamanda bir kültür olduğunu belirten Tuğba Kuruyemiş Halkla İlişkiler Müdürü Meryem Yağmur Uzun, “Firma olarak mağazamıza gelenlere kahve ikram ediyoruz. Bu ikramımız özellikle turizm beldelerinde ve mağazamıza alışverişe gelen turistler tarafından yoğun ilgi görüyor” dedi.
TÜRK KAHVESİNİN TARİHÇESİ
Katip Çelebi’nin Mizanül Hak Adlı eserinde belirttiğine göre: Kahve, Moka Yarımadası’na sürgün edilen bir Şazeli Dervişi tarafından 1555 yıllarında İstanbul’a getirildi.
İlk kahvehane de 1556 yılında İstanbul Tahtakale’de açıldı. Aradan geçen 450 yıllık süreçte şu anda sudan sonra en fazla tüketilen içecekler arasında yerini alan kahve Avrupa’ya da Türk kahvesi olarak yayıldı.
İlk yıllarda haram-helal olduğu konusu bile tartışılan kahveye dönemin ulamalarından Balıkesirli Çelebi Mehmet Efendi verdiği fetva ile “Sindirimi kolaylaştırdığı, zekayı açtığı ve bunun yanında insan sağlığına bir çok faydası bulunduğundan dolayı” helal olduğunu belirtmiştir.
Mükemmel damak tadı, zor bulunması ve eskiden çok meşakkatli bir işlem olması nedeniyle sadece özel ve çok değerli insanlara ikram edilen Türk kahvesi kıymetinden dolayı “Bir fincanı 40 yıl dostluğun vesilesi” olarak görülerek “Bir fincan kahvenin 40 yıl hatırı vardır” atasözüne neden olmuştur.
Değerli dostlarla içilen ve özellikle kıymet vermenin de bir göstergesi olan Türk Kahvesi’ni içen turistlerin hem çok beğendiğini belirten Tuğba Kuruyemiş Halkla İlişkiler Müdürü Meryem Yağmur Uzun, kahvenin sadece bir içecek değil aynı zamanda bir kültür olduğunu da belirtti.
Kaynak: İHA
TÜRK KAHVESİNİN TARİHÇESİ
Katip Çelebi’nin Mizanül Hak Adlı eserinde belirttiğine göre: Kahve, Moka Yarımadası’na sürgün edilen bir Şazeli Dervişi tarafından 1555 yıllarında İstanbul’a getirildi.
İlk kahvehane de 1556 yılında İstanbul Tahtakale’de açıldı. Aradan geçen 450 yıllık süreçte şu anda sudan sonra en fazla tüketilen içecekler arasında yerini alan kahve Avrupa’ya da Türk kahvesi olarak yayıldı.
İlk yıllarda haram-helal olduğu konusu bile tartışılan kahveye dönemin ulamalarından Balıkesirli Çelebi Mehmet Efendi verdiği fetva ile “Sindirimi kolaylaştırdığı, zekayı açtığı ve bunun yanında insan sağlığına bir çok faydası bulunduğundan dolayı” helal olduğunu belirtmiştir.
Mükemmel damak tadı, zor bulunması ve eskiden çok meşakkatli bir işlem olması nedeniyle sadece özel ve çok değerli insanlara ikram edilen Türk kahvesi kıymetinden dolayı “Bir fincanı 40 yıl dostluğun vesilesi” olarak görülerek “Bir fincan kahvenin 40 yıl hatırı vardır” atasözüne neden olmuştur.
Değerli dostlarla içilen ve özellikle kıymet vermenin de bir göstergesi olan Türk Kahvesi’ni içen turistlerin hem çok beğendiğini belirten Tuğba Kuruyemiş Halkla İlişkiler Müdürü Meryem Yağmur Uzun, kahvenin sadece bir içecek değil aynı zamanda bir kültür olduğunu da belirtti.