'Jeotermalde Bilgi Kirliliği Çevre Kirliliğinin Önüne Geçti'
Aydın Efeler Ziraat Odası Başkanı Rıza Posacı, son günlerde ilin gündemini en fazla meşgul eden konuların başında yer alan jeotermal konusu hakkında konuştu. Jeotermalle ilgili bilgi kirliliğinin çevre kirliliği kadar sıkıntı vermeye başladığını da belirten Ziraat Odası Başkanı Rıza Posacı, “Bir zamanlar herkesin ısrarla istediği jeotermal enerji gün yüzüne çıkarıldı. Ancak birden herkes jeotermal enerjiyi günah keçisi ilan etmeye başladı. ‘Vurun Abalıya’ mantığı ile bu sorunun çözümü mümkün değil. Ne olur bilmeyenler jeotermal davulu çalmaya bıraksın” diye konuştu.
Bugün birçok kişi ya da kurum tarafından jeotermal enerjiye yönelik eylem ve açıklamalar yapıldığını ancak bazı konularda net ve kesin bilgi sahibi olmayanların da bu konuda konuştuğunu belirten Ziraat Odası Başkanı Rıza Posacı, “Bu ülkede ve özellikle Aydın’da bir zamanlar herkes jeotermal enerji isterdi. Hatta merhum Valimiz Recep Yazıcıoğlu’nun “Aydın’ı yerin altındaki buhar uçurur’ sözünü pek çok kişi hatırlar. Aradan yıllar geçti. Yıllardır yer altında hapsedilen ve Aydın’ın özlemle beklediği yerin altındaki buhar çıkarılmaya başlandı. Ancak bu defa herkes farklı ve karşı görüş belirtmeye başladı.
Jeotermal ‘Günah keçisi’ ilan edildi. Evet şu anda jeotermalin Aydın şehrine henüz katkısı yok. Ancak kontroller ve gerektiği durumda yaptırımlar ciddi olursa jeotrmalin çok önemli bir değer olduğuna inanıyorum” dedi.
“BUHARIN ÇEVREYE ZARAR VERDİĞİ YOLUNDA SOMUT BİR DELİL YOK”
Çıkan jeotermal suyun reenjektesi konusunda hem fikir olduklarını ancak jeotermal enerji kaynaklı buharın çevreye zarar verdiği yolunda somut bir delilin buylunmadığını8 kaydeden Aydın Ziraat Odası Başkanı Rıza Posacı, “Buharın zararının araştırılması için 1 milyon TL ödenek ayrıldı. Bence herkes bu araştırma sonucuna baksın. İzlanda’da şehrin göbeğinde jeotermal enerji var. Bu da gösteriyor ki doğru yöntem ile çalıştırılırsa niye olmasın. Ama ‘Ben istemem’ mantığı ile bir yere varılamaz. Bu mantık da doğru değil. Jeotermal kaynak sularında alabalık üretildiğini bile biliyoruz. Herkesin kafası karışık ve bilgi kirliliği çevre kirliliği kadar insanları olumsuz etkiledi. Herkes jeotermal davulu çalıyor. Ne olur insanlar net bilgi sahibi olmadan bu kadar konuşmasın” dedi.
“BİRÇOK BELEDİYENİN ARITMASI BİLE YOK, ÇEVRECİLER BUNU GÖRMÜYOR”
Bugün jeotermalin çevreye verdiği zararlar üzerine dertlenip eylem yapanların aynı duyarlılığı objektif olarak diğer çevre felaketlerinde de göstermesini beklediklerini kaydeden Aydın Ziraat Odası Başkanı Rıza Posacı, öncelikle bir vatandaş, ardından çiftçi daha sonra Ziraat Odası Başkanı olarak ülke menfaatlerine, insan hayatının olmazsa olmazı tarımın geleceğine zararlı her şeyin karşısında olduğunu söyledi.
Öncelikle doğru ve net bilgilere ulaşılması gerektiğini kaydeden Posacı, “Çevre bilinci ve duyarlılık gerçekten çok güzel, ancak bu duyarlılık sadece jeotermal üzerine olunca bir çok kişinin aklına değişik sorular geliyor. Örneğin bugün Aydın’da Menderes Nehri’nin kirletilmesi en az jeotermal enerji kadar tehlikeli. Mesele şu anda arıtması olmayan birçok belediye, organize sanayi bölgesi atığını bir şekilde Büyük Menderes Nehri’ne bırakıyor. Çevrecilerin aynı duyarlılığı bu konuda da göstermesini bekliyoruz. Bugün Kore’de arıtmadan geçen su tekrar şebekeye verilirken bugün bizim şehrimizde ve ülkemizde hiç arıtmadan doğaya salınan su ile geleceğimizi yok ediyoruz” diye konuştu.
Kaynak: İHA
Jeotermal ‘Günah keçisi’ ilan edildi. Evet şu anda jeotermalin Aydın şehrine henüz katkısı yok. Ancak kontroller ve gerektiği durumda yaptırımlar ciddi olursa jeotrmalin çok önemli bir değer olduğuna inanıyorum” dedi.
“BUHARIN ÇEVREYE ZARAR VERDİĞİ YOLUNDA SOMUT BİR DELİL YOK”
Çıkan jeotermal suyun reenjektesi konusunda hem fikir olduklarını ancak jeotermal enerji kaynaklı buharın çevreye zarar verdiği yolunda somut bir delilin buylunmadığını8 kaydeden Aydın Ziraat Odası Başkanı Rıza Posacı, “Buharın zararının araştırılması için 1 milyon TL ödenek ayrıldı. Bence herkes bu araştırma sonucuna baksın. İzlanda’da şehrin göbeğinde jeotermal enerji var. Bu da gösteriyor ki doğru yöntem ile çalıştırılırsa niye olmasın. Ama ‘Ben istemem’ mantığı ile bir yere varılamaz. Bu mantık da doğru değil. Jeotermal kaynak sularında alabalık üretildiğini bile biliyoruz. Herkesin kafası karışık ve bilgi kirliliği çevre kirliliği kadar insanları olumsuz etkiledi. Herkes jeotermal davulu çalıyor. Ne olur insanlar net bilgi sahibi olmadan bu kadar konuşmasın” dedi.
“BİRÇOK BELEDİYENİN ARITMASI BİLE YOK, ÇEVRECİLER BUNU GÖRMÜYOR”
Bugün jeotermalin çevreye verdiği zararlar üzerine dertlenip eylem yapanların aynı duyarlılığı objektif olarak diğer çevre felaketlerinde de göstermesini beklediklerini kaydeden Aydın Ziraat Odası Başkanı Rıza Posacı, öncelikle bir vatandaş, ardından çiftçi daha sonra Ziraat Odası Başkanı olarak ülke menfaatlerine, insan hayatının olmazsa olmazı tarımın geleceğine zararlı her şeyin karşısında olduğunu söyledi.
Öncelikle doğru ve net bilgilere ulaşılması gerektiğini kaydeden Posacı, “Çevre bilinci ve duyarlılık gerçekten çok güzel, ancak bu duyarlılık sadece jeotermal üzerine olunca bir çok kişinin aklına değişik sorular geliyor. Örneğin bugün Aydın’da Menderes Nehri’nin kirletilmesi en az jeotermal enerji kadar tehlikeli. Mesele şu anda arıtması olmayan birçok belediye, organize sanayi bölgesi atığını bir şekilde Büyük Menderes Nehri’ne bırakıyor. Çevrecilerin aynı duyarlılığı bu konuda da göstermesini bekliyoruz. Bugün Kore’de arıtmadan geçen su tekrar şebekeye verilirken bugün bizim şehrimizde ve ülkemizde hiç arıtmadan doğaya salınan su ile geleceğimizi yok ediyoruz” diye konuştu.