Şanlıurfalılar Sıcaktan Korunmak İçin Her Yolu Deniyor

Bazı vatandaşlar serinlemek için iş yerlerinde klimalı ortamda iftarı beklerken, bazıları ise ıslatıp kafalarına sardıkları havlu ve bezlerle çarşıda geziyor. Klimalı camilere gidip akşama kadar uyuyanların yanında ağaç gölgelerini tercih edenler de çimlerin üzerine uzanıyor. Balıklıgöl’deki camilere gidip namaz vaktini bekleyen bazı vatandaşlar, serin suya ayaklarını sokup serinlemeye çalışırken, çocuklar ise Balıklıgöl’den akan suya atlayarak serinliyor.

Ercan Alan isimli vatandaş, “Havalar çok sıcak, 40 dereceyi geçti. Bizler de mecburen çarşıda gezemiyoruz. Ya camilerdeki ya da resmi dairelerdeki klimaların önüne sığınıyoruz. Allah bize yardımcı olsun. Biz de çarşıya çıkalım dedik, pişman olduk, şimdi klimalı yerlere sığınıyoruz. Çocuklar havuzlarda serinliyor, biz de gölgelere sığınıyoruz. Sonuçta Şanlıurfa’da oruç çok zor” şeklinde konuştu.

NAMAZDAN SONRA CAMİLERDEKİ KLİMALARIN ALTINDA YATIYORLAR

İnsanların akşama kadar camilerdeki klimaların altında yatarak oruç tuttuğunu söyleyen Mustafa Köse, “Akşama kadar camide yatıyoruz, ikindi zamanı da eve gidiyoruz” dedi.

"EN İYİ ÇÖZÜM ISLAK ÖRTÜ"

Başına bağladığı örtüyü ıslatıp yeniden takan ve bu şekilde çarşıda gezerken güneşten korunmaya çalışan Mustafa Köse, “Başımdaki de sıcağı tutuyor. Güneşi engelliyor ve serin tutuyor. Şimdi bunu götürüp suya batırıp başıma koyayım, akşama kadar gidip tarlada çalışayım, hiçbir şey olmaz. Kafamın üzerine atacağım. Dışarı çıkacağım zaman tabi. Güneşin altına çıkacağım zaman yapıyorum ve buz gibi tutuyor” şeklinde konuştu.

CAMİLERİN OTEL GİBİ KULLANILDIĞINI İDDİA EDEREK TEPKİ GÖSTERDİ

İnsanların sıcaklar nedeniyle klimalı camileri otel gibi kullanmaya başladığını dile getiren bir vatandaş ise “Tabii ki bu gün 40-45 derece sıcaklığın üstünde oruç tutan ile tutmayan hiçbir olur mu. Bazen bazıları da tarım işçisi, o da çalışıyor, o da insan değil mi? Mesela amelelik yapıyorlar, onlar da insan değil mi? Tamam dinleneceksin ama camiler ibadethanedir ama biz otel diye kullanıyoruz. Niye, serinlemek için” diyerek camilerde uyuyup serinlemeye çalışanları eleştirdi.

AYAĞINI SUYA KOYUP HUZUR BULUYOR

Ayağını cami bahçesinden geçen suya koyduğunda serinleyip huzur bulduğunu söyleyen Hayri Özay, “Hava sıcak. Şu anda dışarıda çok büyük bir sıcaklık var ama biz burada huzur buluyoruz. Burada tüm dertlerden kurtuluyoruz. Su anda serinliğin içindeyiz” ifadelerine yer verdi.

ESKİLERE ZERZEMBE, YENİLERE KLİMA

Sıcaklar nedeniyle Balıklıgöl’de bulunan Hasanpaşa Camisi’nin bahçesinden akan suya ayaklarını koyup serinlemeye çalışan Mehmet Yaşar isimli vatandaş, eskiden insanların serinlemek için evlerinin bodrum katında bulunan ve zerzembe denilen kilerlerde serinlediklerini belirterek, ”Ayağımızı suya koyuyoruz. Evde klimanın altında uzanıyoruz. Eskiden bunlar yokken evlerde zerzembe vardı. Zerzembeye girerdik. Onlar eskidendi, şimdi klima var, su var. Şimdi bodrum diyorlar. Biz Şanlıurfa tabiriyle zerzembe deriz. Yer altında zerzembe vardı, serindi. Oraya girer ve uzanırlardı. 1960’lı yıllarda onu hatırlıyorum. Eskiden ilerde hal vardı ama kapattılar. Şimdi ise burası var. Çocuklar geliyor, biz de ikindi namazı için geliyoruz ve ayağımızı suya koyuyoruz” dedi.

“NİYET İYİ OLURSA SICAKLAR ETKİ ETMEZ”

Cami bahçesinde ağaç altında oturarak serinlemeye çalışan Mehmet Demir, “İnsan oruca niyet ederse inanın bu sıcaklığı hissetmez. Allah yardım eder ama niyetin yemekte ve gevşek olursa her an için susuz, her an için aç olursun. İnanın benim şimdi vücudum serin, acıkmamışım da susamamışım da. Niyete göredir, Allah yardım ediyor” şeklinde konuştu.

Eskiden sıcak olsa bile oruç tutmanın daha kolay olduğunu belirten Fevzi Behlül, “Eskiden oruç tutmak sıcak bile olsa daha kolaydı. Şimdi biraz daha zor olmuş. Sıcaklar biraz bizi sarsıyor” dedi.

“ŞANLIURFA’DA BÜYÜYENLER SICAĞA DAYANIR”

Şanlıurfa’da doğup büyüyen insanlara sıcağın etki etmediğini söyleyen Cemal Üşün ise "Bu toprakta yetişene bu sıcaklar etki etmez. Daha sıcak günler göreceğiz. Biz eskiden tarlada çalıştığımızda traktörün suyunu süzerek içerdik ve öyle çalışırdık. Sıcakta yumurta koysan pişerdi. Bu sıcaklar bize dokunmaz çünkü burada doğduk, burada büyüdük” dedi.

“ESKİDEN ASFALTTA YUMURTA PİŞERDİ”

Eskiden sıcak nedeniyle asfaltta yumurta piştiğini söyleyen Salih Azizi, "Ben 20-25 senedir burada oturuyorum. Biz artık bu sıcaklara alışkınız. Gün gelmiş ki yumurta pişmiş bu sıcaklarda ama şimdi her taraf sulu oldu, nemli oldu. Eskiye nazaran daha serin oldu ve çöl sıcakları da yok. Sadece mevsimlerde biraz değişiklik oldu. Ramazanda da Şanlıurfa’nın her zamanki hali” ifadelerini kullandı.