Ürdün'ün 'Gizli Hazinesi' Petra
Bir kanyonda gizlenmiş Ürdün'deki Petra Antik Kenti, yaklaşık 2 bin 400 yıllık gizemli tarihiyle turistleri kendine çekmeye devam ediyor Kumtaşından oluşan kaya bloklarına oyulmuş tiyatroları, tapınakları, barınma yerleri, mezarları, su kanalları ve ilkel barajlarıyla çok sayıda şaşırtıcı yapıya ev sahipliği yapan Petra'nın en bilinen yerleri ElHazne ve amfitiyatro Turistleri hayvan sırtında ya da faytonlarla gezdirmeyi bir sektör haline getiren yöre halkının bir kısmı geçimini bundan sağlıyor.
MEHMET TOSUN/YILDIZ AKTAŞ - Bir kanyonda gizlenmiş Ürdün'deki Petra Antik Kenti, yaklaşık 2 bin 400 yıllık gizemli tarihiyle turistleri kendine çekmeye devam ediyor.
Lut Gölü ile Akabe Körfezi arasındaki topraklarda yer alan kent, milattan önce 400 ile milattan sonra 106 yılları arasında Nebatiler'e başkentlik yaptı.
Göçebe bir kabile olan Nebatilerin Ürdün Kumtaşı Kayalıklarına kurduğu Petra, ticaret sayesinde çok zengin ve kalabalık bir şehir halini aldı.
Roma İmparatorluğu'nca işgal edilene kadar Nebatiler'in başkenti olarak varlığını sürdüren antik şehir, sonrasında yaşanan doğal afetler ve ekonomik sıkıntılar nedeniyle terk edildi.
Yakın döneme kadar sadece göçebe Arapların bildiği Petra, 1800'lü yıllarda yeniden keşfedildi.
UNESCO tarafından 6 Aralık 1985'de 'Dünya Kültürel Mirası' listesine dahil edilen antik şehir, 7 Temmuz 2007'de, 'Dünyanın Yeni Yedi Harikası'ndan biri' olarak seçildi.
Kumtaşından oluşan kaya bloklarına oyulmuş tiyatroları, tapınakları, barınma yerleri, mezarları, su kanalları ve ilkel barajlarıyla çok sayıda şaşırtıcı yapıya ev sahipliği yapan Petra'nın en bilinen yerleri ise El-Hazne ve amfitiyatro.
Kayalıklar arasından, dar bir kanyondan yaklaşık 2 kilometre yürünerek ulaşılan El Hazne'de, kraliyet mezarlarının yanı sıra çeşitli heykel ve figürler yer alıyor. Yüksekliği yaklaşık 40, genişliği ise 25 metre olan, büyük sütunlu bu görkemli yapı, her yıl yüz binlerce turisti kendine çekiyor.
- Kanyonda faytonla gezi
Yaklaşık 100 kilometre kare alana yayılan Petra'yı detaylı bir şekilde gezmenin günler alacağı belirtiliyor. Bu nedenle, antik kente giriş biletleri 1, 2 ve 3 günlük olarak satılıyor.
Kanyon, deve, eşek ve atların sırtında ya da faytonlarla da gezilebiliyor.
Turistleri hayvan sırtında ya da faytonlarla gezdirmeyi bir sektör haline getiren yöre halkının bir kısmı geçimini bundan sağlıyor.
Şaşırtıcı renk ve güzelliklerde kaya kütleleriyle çevrili kanyondaki rüzgar ve su aşındırması sonucu oluşmuş şekiller de turistlere görsel bir şölen sunuyor.
- 'Yöresel süs eşyaları'
Petra'nın güvenliği atlı polislerce sağlanırken, çöplerin alınması ve temizlikte ise en büyük yardımcı eşekler.
Antik kentte, bölge halkı tarafından yapılan yöresel süs ve takı eşyaları da satılıyor. Yöre halkı, el emeklerini daha çok El-Hazne ve amfitiyatro civarındaki boş alanlarda kurulan stantlarda satıyor.
Hediyelik eşyaların başında, Petra'daki farklı renkteki kumlardan yapılan süs eşyaları geliyor.
Aynı zamanda doğal bir film platosu olan Petra, gişe rekorları kıran çok sayıda filme de ev sahipliği yaptı. Bunlar arasında, Harrison Ford'un başrolünde oynadığı Indiana Jones serisinin 'Son Macera' filmi ile 'Mumya Geri Dönüyor' da yer alıyor.
Kaynak: AA
Lut Gölü ile Akabe Körfezi arasındaki topraklarda yer alan kent, milattan önce 400 ile milattan sonra 106 yılları arasında Nebatiler'e başkentlik yaptı.
Göçebe bir kabile olan Nebatilerin Ürdün Kumtaşı Kayalıklarına kurduğu Petra, ticaret sayesinde çok zengin ve kalabalık bir şehir halini aldı.
Roma İmparatorluğu'nca işgal edilene kadar Nebatiler'in başkenti olarak varlığını sürdüren antik şehir, sonrasında yaşanan doğal afetler ve ekonomik sıkıntılar nedeniyle terk edildi.
Yakın döneme kadar sadece göçebe Arapların bildiği Petra, 1800'lü yıllarda yeniden keşfedildi.
UNESCO tarafından 6 Aralık 1985'de 'Dünya Kültürel Mirası' listesine dahil edilen antik şehir, 7 Temmuz 2007'de, 'Dünyanın Yeni Yedi Harikası'ndan biri' olarak seçildi.
Kumtaşından oluşan kaya bloklarına oyulmuş tiyatroları, tapınakları, barınma yerleri, mezarları, su kanalları ve ilkel barajlarıyla çok sayıda şaşırtıcı yapıya ev sahipliği yapan Petra'nın en bilinen yerleri ise El-Hazne ve amfitiyatro.
Kayalıklar arasından, dar bir kanyondan yaklaşık 2 kilometre yürünerek ulaşılan El Hazne'de, kraliyet mezarlarının yanı sıra çeşitli heykel ve figürler yer alıyor. Yüksekliği yaklaşık 40, genişliği ise 25 metre olan, büyük sütunlu bu görkemli yapı, her yıl yüz binlerce turisti kendine çekiyor.
- Kanyonda faytonla gezi
Yaklaşık 100 kilometre kare alana yayılan Petra'yı detaylı bir şekilde gezmenin günler alacağı belirtiliyor. Bu nedenle, antik kente giriş biletleri 1, 2 ve 3 günlük olarak satılıyor.
Kanyon, deve, eşek ve atların sırtında ya da faytonlarla da gezilebiliyor.
Turistleri hayvan sırtında ya da faytonlarla gezdirmeyi bir sektör haline getiren yöre halkının bir kısmı geçimini bundan sağlıyor.
Şaşırtıcı renk ve güzelliklerde kaya kütleleriyle çevrili kanyondaki rüzgar ve su aşındırması sonucu oluşmuş şekiller de turistlere görsel bir şölen sunuyor.
- 'Yöresel süs eşyaları'
Petra'nın güvenliği atlı polislerce sağlanırken, çöplerin alınması ve temizlikte ise en büyük yardımcı eşekler.
Antik kentte, bölge halkı tarafından yapılan yöresel süs ve takı eşyaları da satılıyor. Yöre halkı, el emeklerini daha çok El-Hazne ve amfitiyatro civarındaki boş alanlarda kurulan stantlarda satıyor.
Hediyelik eşyaların başında, Petra'daki farklı renkteki kumlardan yapılan süs eşyaları geliyor.
Aynı zamanda doğal bir film platosu olan Petra, gişe rekorları kıran çok sayıda filme de ev sahipliği yaptı. Bunlar arasında, Harrison Ford'un başrolünde oynadığı Indiana Jones serisinin 'Son Macera' filmi ile 'Mumya Geri Dönüyor' da yer alıyor.