Yatalak Üvey Oğluna 15 Yıldır Gözü Gibi Bakıyor
Ağrı'da yaşayan 50 yaşındaki Fatma Sala, epilepsi hastalığı nedeniyle felç kalan ve yatağa bağımlı hayat süren üvey oğluna 15 yıldır gözü gibi bakıyor Anne Sala: 'Bugüne kadar hiç şikayetçi olmadım çünkü Allah'ın takdiri. Biz de İsmail gibi yatağa mahkum kalabilirdik. O, benim canım' Baba Sala: 'Eşil, yatalak oğlum İsmail'e gözü gibi bakıyor. Hatta öz çocuklarından daha iyi bakıyor. Altını temizliyor, yemeğini yediriyor, üstlerini giydiriyor, banyosunu yaptırıyor'
Ağrı'nın Patnos ilçesine bağlı Suluca köyünde yaşayan 50 yaşındaki Fatma Sala, epilepsi hastalığı nedeniyle yatağa mahkum olan üvey oğluna 15 yıldır gözü gibi bakıyor.
Anne Sala, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 2001 yılında yatalak kalan 35 yaşındaki üvey oğlu İsmail Sala'ya hiç şikayet etmeden öz evladı gibi baktığını söyledi.
İsmail gibi 4 kız kardeşinin de bu hastalığa yakalandığını anlatan Sala, 'Bu eve gelin geldiğimde eşimin ilk evliliğinden 4 çocuğu vardı. Bu çocuklarda ben geldikten sonra bu hastalık belirtileri ortaya çıktı. Kızlardan Sevgül (22), Seher (19), Sevda (17) ve Fidan da (5) bu hastalığa yakalandı. Onlar da yatalak oldular ve onlara da yıllarca baktım ama belirli yaşa geldiklerinde hepsi vefat etti.' diye konuştu.
- 'O, benim canım'
İsmail'in askerden geldikten sonra yatalak hale geldiğini anlatan Sala, şöyle konuştu:
'İsmail askere gidip gelene kadar bu hastalık belirtileri yoktu. Askerden geldiği gibi genç yaşta yatalak kaldı. Ailede bu hastalığı taşıyan tek kişi. İsmail'in tüm ihtiyaçlarını karşılıyorum. Yemeğini yediriyorum, temizliğini yapıyorum, gece birkaç kez uyanıp kontrol ediyorum. Beni çok seviyor, tabii ben de onu çok seviyorum. Yanına oturduğumda elimi öpüyor. Yanaklarını okşadığımda mutluluktan gözleri doluyor. Yaşı ilerledikçe ağırlaşıyor, bazen tek başıma kaldırıyorum. İhtiyaçlarını gidermede zorluk yaşıyorum çünkü artık ben de yaşlandım. Bugüne kadar hiç şikayetçi olmadım çünkü Allah'ın takdiri.
Biz de İsmail gibi yatağa mahkum kalabilirdik. O, benim canım. Benim de 4 çocuğum var. İsmail, diğer dört kardeşini çok seviyor. Onlar eve gelince mutlu oluyor. Birlikte oynuyor, şakalaşıyorlar. Bu da beni çok mutlu ediyor. Çocuklarım da onu çok seviyor ve mutlu olması için ellerinden gelen her şeyi yapıyorlar.'
Ömrü yettiğince üvey oğluna bakacağını kaydeden Sala, 'Eşim işsiz. Büyük oğlum askerden yeni geldi ve şehir dışında çalışıyor. Devletimiz İsmail'e 3 ayda bir 900 lira ve bakıcı parası veriyor. Bu para da İsmail’in temizlik masrafı ve ilaçlarına gidiyor. İsmail'in daha hijyenik bir ortamda daha sağlıklı şekilde yaşaması için destek bekliyoruz.' ifadelerini kullandı.
- 'Allah eşimden ondan razı olsun'
Baba Seyithan Sala (60) da ilk eşini epilepsi hastalığı yüzünden 15 yıl önce kaybettiğini söyledi.
Baba Sala, 'Vefat ettiğinde çocuklarım ufaktı. Onlara yine ben 2 sene boyunca baktım. Artık onlara bakamayacağımı anladığım anda bana şu anki eşimi tavsiye ettiler ve onunla evlendim.' dedi.
İlk eşinden olan 4 kız çocuğunu da aynı hastalıktan kaybettiğini anlatan Sala, sözlerini şöyle tamamladı:
'Allah eşimden ondan razı olsun, ben ondan çok memnunum. Benim ilk eşimden olan 4 çocuğuma da bakarak onları büyüttü ama onlar da zamanla aynı hastalığa yakalandı. Kızlarım da yatağa düştü ve yine kızlarıma da o baktı. Kızlarımın hepsi belli yaşa geldikten sonra vefat etti. Yatalak oğlum İsmail'e gözü gibi bakıyor.
Hatta öz çocuklarından daha iyi bakıyor. Altını temizliyor, yemeğini yediriyor, üstünü giydiriyor, banyosunu yaptırıyor. Bugüne kadar ne bir 'of' dedi ne kızdı ne de çocuklarıma vurdu. Bugüne kadar böyle bir olayla karşılaşmadım, Allah ondan razı olsun. İyi ki onu eş olarak aldım.'
Kaynak: AA
Anne Sala, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 2001 yılında yatalak kalan 35 yaşındaki üvey oğlu İsmail Sala'ya hiç şikayet etmeden öz evladı gibi baktığını söyledi.
İsmail gibi 4 kız kardeşinin de bu hastalığa yakalandığını anlatan Sala, 'Bu eve gelin geldiğimde eşimin ilk evliliğinden 4 çocuğu vardı. Bu çocuklarda ben geldikten sonra bu hastalık belirtileri ortaya çıktı. Kızlardan Sevgül (22), Seher (19), Sevda (17) ve Fidan da (5) bu hastalığa yakalandı. Onlar da yatalak oldular ve onlara da yıllarca baktım ama belirli yaşa geldiklerinde hepsi vefat etti.' diye konuştu.
- 'O, benim canım'
İsmail'in askerden geldikten sonra yatalak hale geldiğini anlatan Sala, şöyle konuştu:
'İsmail askere gidip gelene kadar bu hastalık belirtileri yoktu. Askerden geldiği gibi genç yaşta yatalak kaldı. Ailede bu hastalığı taşıyan tek kişi. İsmail'in tüm ihtiyaçlarını karşılıyorum. Yemeğini yediriyorum, temizliğini yapıyorum, gece birkaç kez uyanıp kontrol ediyorum. Beni çok seviyor, tabii ben de onu çok seviyorum. Yanına oturduğumda elimi öpüyor. Yanaklarını okşadığımda mutluluktan gözleri doluyor. Yaşı ilerledikçe ağırlaşıyor, bazen tek başıma kaldırıyorum. İhtiyaçlarını gidermede zorluk yaşıyorum çünkü artık ben de yaşlandım. Bugüne kadar hiç şikayetçi olmadım çünkü Allah'ın takdiri.
Biz de İsmail gibi yatağa mahkum kalabilirdik. O, benim canım. Benim de 4 çocuğum var. İsmail, diğer dört kardeşini çok seviyor. Onlar eve gelince mutlu oluyor. Birlikte oynuyor, şakalaşıyorlar. Bu da beni çok mutlu ediyor. Çocuklarım da onu çok seviyor ve mutlu olması için ellerinden gelen her şeyi yapıyorlar.'
Ömrü yettiğince üvey oğluna bakacağını kaydeden Sala, 'Eşim işsiz. Büyük oğlum askerden yeni geldi ve şehir dışında çalışıyor. Devletimiz İsmail'e 3 ayda bir 900 lira ve bakıcı parası veriyor. Bu para da İsmail’in temizlik masrafı ve ilaçlarına gidiyor. İsmail'in daha hijyenik bir ortamda daha sağlıklı şekilde yaşaması için destek bekliyoruz.' ifadelerini kullandı.
- 'Allah eşimden ondan razı olsun'
Baba Seyithan Sala (60) da ilk eşini epilepsi hastalığı yüzünden 15 yıl önce kaybettiğini söyledi.
Baba Sala, 'Vefat ettiğinde çocuklarım ufaktı. Onlara yine ben 2 sene boyunca baktım. Artık onlara bakamayacağımı anladığım anda bana şu anki eşimi tavsiye ettiler ve onunla evlendim.' dedi.
İlk eşinden olan 4 kız çocuğunu da aynı hastalıktan kaybettiğini anlatan Sala, sözlerini şöyle tamamladı:
'Allah eşimden ondan razı olsun, ben ondan çok memnunum. Benim ilk eşimden olan 4 çocuğuma da bakarak onları büyüttü ama onlar da zamanla aynı hastalığa yakalandı. Kızlarım da yatağa düştü ve yine kızlarıma da o baktı. Kızlarımın hepsi belli yaşa geldikten sonra vefat etti. Yatalak oğlum İsmail'e gözü gibi bakıyor.
Hatta öz çocuklarından daha iyi bakıyor. Altını temizliyor, yemeğini yediriyor, üstünü giydiriyor, banyosunu yaptırıyor. Bugüne kadar ne bir 'of' dedi ne kızdı ne de çocuklarıma vurdu. Bugüne kadar böyle bir olayla karşılaşmadım, Allah ondan razı olsun. İyi ki onu eş olarak aldım.'