'Ankara Yazı-Veda Mektubu' 6 Mayıs'ta Vizyona Girecek
Yönetmen Uzun: 'Filmde, Türkiye'nin 30 yıl önceki sosyopolitik durumunu, sindirilmişliğini, hak gasplarını göreceksiniz' Oyuncu Uygun: 'Tarifsiz bir acı var ortada. O acıyı yaşamak istedim. Aktarabildiysem ne mutlu'
TRT TV Filmleri Projesi kapsamında yapımı gerçekleştirilen 'Ankara Yazı-Veda Mektubu' adlı sinema filminin basın gösterimi yapıldı.
Yönetmenliğini Kemal Uzun'un üstlendiği filmin Zorlu AVM'de yapılan basın gösterimine, filmin oyuncuları ve sinemaseverler katıldı.
Kemal Uzun, AA muhabirine yaptığı açıklamada, çekimlerin çok keyifli geçtiğini ve izleyicilerden yoğun ilgi beklediklerini söyledi. Uzun, senaryonun gerçek bir hikaye olmasından çok etkilendiğini ve adalet sistemindeki haksızlıktan dolayı idam edilen bir gencin ailesine yazdığı bir mektuptan hareketle çekildiği için, filmin duygu yoğunluğunun ağır olduğunu dile getirdi.
Darbe dönemini yaşayan biri olarak kendisini hikayeye yakın hissettiğini aktaran Uzun, şunları kaydetti:
'O dönemi bildiğim için çekimlerde zorlanmadım. O dönemdeki, bütün politik ve hukuksal davranışları, polis tavırlarını, halkın tepkilerini yakından bildiğim için kolay oldu benim için. Bu filmi izleyecek bir sürü arkadaşım var, bu filmi izleyecek. Filmde, Türkiye'nin 30 yıl önceki sosyo-politik durumunu, sindirilmişliğini, hak gasplarını göreceksiniz. İnsanların ideolojilerine göre sınıflandırılmalarını ve hukuk sisteminin nasıl yanlış çalıştığını görecek izleyici.'
Filmin başrol oyuncularından Gürkan Uygun ise insanların hayatına dokunabilecekleri bir iş olduğunu, objektif olmaya çalıştıklarını söyledi.
Dönem filmlerinin, yeni nesle tarihi anlatmada etkili olduğuna vurgu yapan Uygun, 'TRT, TV Filmleri projesiyle çok sağlıklı bir şey yapıyor. Kitaplardan okumaya üşenilen tarihi, filmlerle ve dizilerle izleyiciye sunuyor.' dedi.
- 'Belli bir ideolojiye yapılmış bir film değil'
Hikayede en çok, yaşanılan acıdan etkilendiği belirten Uygun, şunları kaydetti:
'Tarifsiz bir acı var ortada. O acıyı yaşamak istedim. Aktarabildiysem ne mutlu. İdeolojik bir hikaye değil. Öyle olsaydı ben tercih etmezdim. İdeolojik hikayelerde her zaman bir ön yargıya kurban gidiyorsunuz. Objektifliğinizi bazen yitirebiliyorsunuz. 'Ankara Yazı' daha ortada bir film. Sol görüşlü insanları rahatsız edecek bir duygu yok. Burada, bir ailenin parçalanışının hikayesi var. Belli bir ideolojiye yapılmış bir film değil, herkesi beklediğimiz bir film.'
Yapımcılığını Galip Güner ile Elin Ecealp'in üstlendiği 'Ankara Yazı-Veda Mektubu'nun başrollerini Gürkan Uygun, İpek Tuzcuoğlu, Münir Can Cindoruk, Burçin Abdullah paylaşıyor.
Ümit Acar, Tuncer Salman ve Sefa Zengin'in de rol aldığı film, Ankara'da solcuların gittiği bir kahvehanenin 1978'de taranmasından sonra, 20 yaşlarındaki Mustafa Pehlivanoğlu'nun gözaltına alınması üzerine, anne ve babasının hukuk mücadelesini anlatan gerçek bir hikayeden yola çıkıyor.
Gala Sinema ve Festival Tic. Ltd. Şti. ve Altın Koza Film Festival A.Ş'nin katkılarıyla hazırlanan filmin çekimleri, Adana ve Kozan'da yapıldı.
Senaryosunu Deniz Aydenk'in yazdığı film, 6 Mayıs'ta vizyona girecek.
Kaynak: AA
Yönetmenliğini Kemal Uzun'un üstlendiği filmin Zorlu AVM'de yapılan basın gösterimine, filmin oyuncuları ve sinemaseverler katıldı.
Kemal Uzun, AA muhabirine yaptığı açıklamada, çekimlerin çok keyifli geçtiğini ve izleyicilerden yoğun ilgi beklediklerini söyledi. Uzun, senaryonun gerçek bir hikaye olmasından çok etkilendiğini ve adalet sistemindeki haksızlıktan dolayı idam edilen bir gencin ailesine yazdığı bir mektuptan hareketle çekildiği için, filmin duygu yoğunluğunun ağır olduğunu dile getirdi.
Darbe dönemini yaşayan biri olarak kendisini hikayeye yakın hissettiğini aktaran Uzun, şunları kaydetti:
'O dönemi bildiğim için çekimlerde zorlanmadım. O dönemdeki, bütün politik ve hukuksal davranışları, polis tavırlarını, halkın tepkilerini yakından bildiğim için kolay oldu benim için. Bu filmi izleyecek bir sürü arkadaşım var, bu filmi izleyecek. Filmde, Türkiye'nin 30 yıl önceki sosyo-politik durumunu, sindirilmişliğini, hak gasplarını göreceksiniz. İnsanların ideolojilerine göre sınıflandırılmalarını ve hukuk sisteminin nasıl yanlış çalıştığını görecek izleyici.'
Filmin başrol oyuncularından Gürkan Uygun ise insanların hayatına dokunabilecekleri bir iş olduğunu, objektif olmaya çalıştıklarını söyledi.
Dönem filmlerinin, yeni nesle tarihi anlatmada etkili olduğuna vurgu yapan Uygun, 'TRT, TV Filmleri projesiyle çok sağlıklı bir şey yapıyor. Kitaplardan okumaya üşenilen tarihi, filmlerle ve dizilerle izleyiciye sunuyor.' dedi.
- 'Belli bir ideolojiye yapılmış bir film değil'
Hikayede en çok, yaşanılan acıdan etkilendiği belirten Uygun, şunları kaydetti:
'Tarifsiz bir acı var ortada. O acıyı yaşamak istedim. Aktarabildiysem ne mutlu. İdeolojik bir hikaye değil. Öyle olsaydı ben tercih etmezdim. İdeolojik hikayelerde her zaman bir ön yargıya kurban gidiyorsunuz. Objektifliğinizi bazen yitirebiliyorsunuz. 'Ankara Yazı' daha ortada bir film. Sol görüşlü insanları rahatsız edecek bir duygu yok. Burada, bir ailenin parçalanışının hikayesi var. Belli bir ideolojiye yapılmış bir film değil, herkesi beklediğimiz bir film.'
Yapımcılığını Galip Güner ile Elin Ecealp'in üstlendiği 'Ankara Yazı-Veda Mektubu'nun başrollerini Gürkan Uygun, İpek Tuzcuoğlu, Münir Can Cindoruk, Burçin Abdullah paylaşıyor.
Ümit Acar, Tuncer Salman ve Sefa Zengin'in de rol aldığı film, Ankara'da solcuların gittiği bir kahvehanenin 1978'de taranmasından sonra, 20 yaşlarındaki Mustafa Pehlivanoğlu'nun gözaltına alınması üzerine, anne ve babasının hukuk mücadelesini anlatan gerçek bir hikayeden yola çıkıyor.
Gala Sinema ve Festival Tic. Ltd. Şti. ve Altın Koza Film Festival A.Ş'nin katkılarıyla hazırlanan filmin çekimleri, Adana ve Kozan'da yapıldı.
Senaryosunu Deniz Aydenk'in yazdığı film, 6 Mayıs'ta vizyona girecek.