Göçerlerin Zorlu Yayla Yolculuğu
Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde hayvancılıkla uğraşan göçerler, havaların ısınmasıyla yaylalara gitmek için yola koyuldu Kışı sıcak yerlerde geçiren göçerler, havaların ısınmasıyla birlikte Van, Şırnak, Bingöl, Erzurum ve Hakkari'deki yaylalara gitmek için sürüleriyle yola çıktı Göçerler, yaklaşık 40 gün süren yayla yolculuğunda karayollarını kullanırken araba, dağlık alanlardan geçerken de uçurum tehlikesiyle karşı karşıya kalıyor Van'daki yaylalara gitmek için sürüleriyle yola çıkan Kerem Çoban: 'Çocuklarımızı Van ve Bitlis'teki akrabalarımızın yanına bırakıyoruz. Çocuklarımızın çoğu eğitimden mahrum kalıyor'
EKİP - Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde hayvancılıkla uğraşan göçerler, havaların ısınmasıyla birlikte yüksek kesimlere ve yaylalara gitmek için yola çıktı.
Bölgede kışı sıcak yerlerde geçiren göçerler, bahar aylarıyla birlikte Van, Şırnak, Bingöl, Erzurum ve Hakkari'nin yüksek kesimlerine ve yaylalarına gitmek için at ve eşeklerin sırtlarında taşıdıkları eşyalarıyla yollara düştü.
Hayvanları için mevsim şartlarına göre sürekli yer değiştirmek durumunda kalan göçerler, hava sıcaklıklarının artmasıyla yaylalara doğru yolculuğa başladı.
Oldukça zorlu geçen yolculuk, konaklamalı şekilde yaklaşık 40 gün sürüyor. Yollara düşen göçerler, sürüleriyle gece gündüz demeden bazen karayollarından bazen de dağlık alanlardan yolları aşarak yaylalarına doğru hareket ediyor.
Göçerler, karayollarını kullanırken araba, dağlık alanlardan geçerken de uçurum tehlikesiyle karşı karşıya kalıyorlar.
Sürekli yer değiştirdikleri için bazı göçerler çocuklarını okula gidebilmeleri için yakınlarının yanına bırakırken, bazı göçerlerin çocuklar ise eğitimden mahrum kalıyor.
Göçerlerden Mehmet İnan (67), kış aylarında Şırnak'ın İdil ilçesinde konakladıklarını, havanın ısınmasıyla 20 gündür yola çıktıklarını belirterek, 40 günün sonunda yaylaya varmayı planladıklarını söyledi.
Bazı yaylaların terör olayları nedeniyle yasak olduğunu, ancak devletin verdiği kararlar doğrultusunda serbest olan yaylalara çıkacaklarını kaydeden İnan, yolculuğun çok zorlu geçtiğini belirtti.
Yol boyunca sürülerinin tarlalara zarar vermemesi için çok dikkat ettiklerini, bazı hayvanlarının yolda telef olduğunu dile getiren Mehmet İnan, gece de kurtların sürüye saldırdığı olayların yaşandığını kaydetti.
Nurettin Yayla (31) ise kışı Mardin'in Nusaybin ilçesinde geçirdiklerini anlatarak, göçer olarak pek çok sıkıntıyla baş etmek zorunda kaldıklarını aktardı.
Yayla, 'Yayla bölgesine gidene kadar günlerce uykusuz kalıyoruz. Ramazan ayı başlamadan yaylalara varacağız.' diye konuştu.
- Çocuklarını akrabalarının yanına bırakıyorlar
Kışı Mardin'in Nusaybin'in ilçesinde geçiren ve Van'daki yaylalara gitmek için sürüleriyle yola çıkan Kerem Çoban da yayla yolculuğunun çok zorlu geçtiğini, birçok zorluluklarla karşı karşıya kaldıklarını dile getirerek, yaklaşık 2 ayı yollarda geçirdiklerini ifade etti.
Yolculukları sırasında karayollarında araçların çarpması sonucu hayvanlarının telef olduğunu ifade eden Çoban, şöyle devam etti:
'Çoğu zaman gittiğimiz istikamet üzerinden vatandaşlarla karşı karşıya geliyoruz. Vatandaşlardan çok tepki alıyoruz. 'Niye buradan geliyorsunuz, buralardan gidemezsiniz' diyorlar. Karayolları üzerinden gittiğimiz zaman hayvanlarımız arabaların altında kalıp telef oluyor. Ekili olan arazi olduğu zaman mecburi karayolunu tercih ediyoruz. Çocuklarımızı Van ve Bitlis'teki akrabalarımızın yanına bırakıyoruz. Çocuklarımızın çoğu eğitimden mahrum kalıyor. Bazı çocuklar okuma yazma bile bilmiyor. Bu konuda bize yardımcı olunmasını istiyoruz.'
- Bingöl'de mera kiralıyorlar
Bingöl-Elazığ sınırı Kuruca ve Sarıcan bölgelerine gelen göçerler de burada kiraladıkları meralarda 1.5 ay kaldıktan sonra Erzurum'a gidiyor.
Elazığ'da oturan 4 çocuk babası Halis Elba da ağabeyiyle her yıl Bingöl ve Erzurum yaylalarında hayvanlarını otlattıklarını kaydetti.
'Bingöl-Elazığ sınırındaki Kuruca bölgesinde 45 günlüğüne mera kiralıyoruz ve koyunlarımızı Elazığ'dan yükleyip buraya getiriyoruz. Her zaman hayvancılıkla uğraşıyoruz. Burada 1.5 ay kaldıktan sonra tekrar hayvanları yükleyip Erzurum merkezindeki Gömbe Yaylası'na gidiyoruz.' diyen Elba, 3 ay orada kaldıktan sonra hayvanları yaya olarak otlatarak Bingöl'den Elazığ'a götürdüklerini bildirdi.
Yaylalarda 5 ay kaldıklarını aktaran Halis Elba, çocuklarının da köyde yaşayan anne ve babasının yanında kaldığını anlattı.
Elba, 'Çocuklar artık bu mesleği sevmiyor, istemiyor. Bizden sonra yapacak kimse yok. Bizler de yavaş yavaş bırakmak zorundayız, çünkü artık yapamıyoruz. Bu iş çok meşakkatli.' ifadelerini kullandı.
- Bingöl yaylalarına 100 göçer aile geliyor
Bingöl Damızlık Koyun ve Keçi Birliği Başkanı Ali Kaysadu ise havalar ısındığında yaylalara çıktıklarını, ama göçerler nedeniyle Bingöl'deki besicilerin yer sıkıntısı yaşadığını aktardı.
Bingöl'deki yayla ve meralara her yıl Diyarbakır, Şanlıurfa, Batman, Gaziantep, Mardin, Elazığ ve Adıyaman'dan yaklaşık 100 göçer ailenin, ortalama 60-70 bin hayvanla geldiğini söyleyen Kaysadu, 'Bu rakam oldukça yüksek. Bu aileler özellikle Erzurum bölgesini tercih ediyorlar, çünkü oranın mera ve yaylası oldukça geniş. Bu ailelerin bir çoğu devletin açtığı ihaleye girmeden, kişiler üzerinden mera ve yaylayı kiralıyorlar. Böyle bir yöntem uygulandığı için bizim yetiştiricilerimiz dışarıda kalıyor ve yer bulamıyorlar.' şeklinde konuştu.
Kaynak: AA
Bölgede kışı sıcak yerlerde geçiren göçerler, bahar aylarıyla birlikte Van, Şırnak, Bingöl, Erzurum ve Hakkari'nin yüksek kesimlerine ve yaylalarına gitmek için at ve eşeklerin sırtlarında taşıdıkları eşyalarıyla yollara düştü.
Hayvanları için mevsim şartlarına göre sürekli yer değiştirmek durumunda kalan göçerler, hava sıcaklıklarının artmasıyla yaylalara doğru yolculuğa başladı.
Oldukça zorlu geçen yolculuk, konaklamalı şekilde yaklaşık 40 gün sürüyor. Yollara düşen göçerler, sürüleriyle gece gündüz demeden bazen karayollarından bazen de dağlık alanlardan yolları aşarak yaylalarına doğru hareket ediyor.
Göçerler, karayollarını kullanırken araba, dağlık alanlardan geçerken de uçurum tehlikesiyle karşı karşıya kalıyorlar.
Sürekli yer değiştirdikleri için bazı göçerler çocuklarını okula gidebilmeleri için yakınlarının yanına bırakırken, bazı göçerlerin çocuklar ise eğitimden mahrum kalıyor.
Göçerlerden Mehmet İnan (67), kış aylarında Şırnak'ın İdil ilçesinde konakladıklarını, havanın ısınmasıyla 20 gündür yola çıktıklarını belirterek, 40 günün sonunda yaylaya varmayı planladıklarını söyledi.
Bazı yaylaların terör olayları nedeniyle yasak olduğunu, ancak devletin verdiği kararlar doğrultusunda serbest olan yaylalara çıkacaklarını kaydeden İnan, yolculuğun çok zorlu geçtiğini belirtti.
Yol boyunca sürülerinin tarlalara zarar vermemesi için çok dikkat ettiklerini, bazı hayvanlarının yolda telef olduğunu dile getiren Mehmet İnan, gece de kurtların sürüye saldırdığı olayların yaşandığını kaydetti.
Nurettin Yayla (31) ise kışı Mardin'in Nusaybin ilçesinde geçirdiklerini anlatarak, göçer olarak pek çok sıkıntıyla baş etmek zorunda kaldıklarını aktardı.
Yayla, 'Yayla bölgesine gidene kadar günlerce uykusuz kalıyoruz. Ramazan ayı başlamadan yaylalara varacağız.' diye konuştu.
- Çocuklarını akrabalarının yanına bırakıyorlar
Kışı Mardin'in Nusaybin'in ilçesinde geçiren ve Van'daki yaylalara gitmek için sürüleriyle yola çıkan Kerem Çoban da yayla yolculuğunun çok zorlu geçtiğini, birçok zorluluklarla karşı karşıya kaldıklarını dile getirerek, yaklaşık 2 ayı yollarda geçirdiklerini ifade etti.
Yolculukları sırasında karayollarında araçların çarpması sonucu hayvanlarının telef olduğunu ifade eden Çoban, şöyle devam etti:
'Çoğu zaman gittiğimiz istikamet üzerinden vatandaşlarla karşı karşıya geliyoruz. Vatandaşlardan çok tepki alıyoruz. 'Niye buradan geliyorsunuz, buralardan gidemezsiniz' diyorlar. Karayolları üzerinden gittiğimiz zaman hayvanlarımız arabaların altında kalıp telef oluyor. Ekili olan arazi olduğu zaman mecburi karayolunu tercih ediyoruz. Çocuklarımızı Van ve Bitlis'teki akrabalarımızın yanına bırakıyoruz. Çocuklarımızın çoğu eğitimden mahrum kalıyor. Bazı çocuklar okuma yazma bile bilmiyor. Bu konuda bize yardımcı olunmasını istiyoruz.'
- Bingöl'de mera kiralıyorlar
Bingöl-Elazığ sınırı Kuruca ve Sarıcan bölgelerine gelen göçerler de burada kiraladıkları meralarda 1.5 ay kaldıktan sonra Erzurum'a gidiyor.
Elazığ'da oturan 4 çocuk babası Halis Elba da ağabeyiyle her yıl Bingöl ve Erzurum yaylalarında hayvanlarını otlattıklarını kaydetti.
'Bingöl-Elazığ sınırındaki Kuruca bölgesinde 45 günlüğüne mera kiralıyoruz ve koyunlarımızı Elazığ'dan yükleyip buraya getiriyoruz. Her zaman hayvancılıkla uğraşıyoruz. Burada 1.5 ay kaldıktan sonra tekrar hayvanları yükleyip Erzurum merkezindeki Gömbe Yaylası'na gidiyoruz.' diyen Elba, 3 ay orada kaldıktan sonra hayvanları yaya olarak otlatarak Bingöl'den Elazığ'a götürdüklerini bildirdi.
Yaylalarda 5 ay kaldıklarını aktaran Halis Elba, çocuklarının da köyde yaşayan anne ve babasının yanında kaldığını anlattı.
Elba, 'Çocuklar artık bu mesleği sevmiyor, istemiyor. Bizden sonra yapacak kimse yok. Bizler de yavaş yavaş bırakmak zorundayız, çünkü artık yapamıyoruz. Bu iş çok meşakkatli.' ifadelerini kullandı.
- Bingöl yaylalarına 100 göçer aile geliyor
Bingöl Damızlık Koyun ve Keçi Birliği Başkanı Ali Kaysadu ise havalar ısındığında yaylalara çıktıklarını, ama göçerler nedeniyle Bingöl'deki besicilerin yer sıkıntısı yaşadığını aktardı.
Bingöl'deki yayla ve meralara her yıl Diyarbakır, Şanlıurfa, Batman, Gaziantep, Mardin, Elazığ ve Adıyaman'dan yaklaşık 100 göçer ailenin, ortalama 60-70 bin hayvanla geldiğini söyleyen Kaysadu, 'Bu rakam oldukça yüksek. Bu aileler özellikle Erzurum bölgesini tercih ediyorlar, çünkü oranın mera ve yaylası oldukça geniş. Bu ailelerin bir çoğu devletin açtığı ihaleye girmeden, kişiler üzerinden mera ve yaylayı kiralıyorlar. Böyle bir yöntem uygulandığı için bizim yetiştiricilerimiz dışarıda kalıyor ve yer bulamıyorlar.' şeklinde konuştu.