Kartal Belediyesi'nden Kanserle Mücadele Ve Erken Tanı Semineri
Kartal Belediyesi tarafından düzenlenen ‘Kanserle Mücadele ve Erken Tanı Semineri’nde uzman doktorlar kanserde erken tanının önemine değindi.
Kartal Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü ile Türkiye Kanserle Savaş Vakfı tarafından Hasan Ali Yücel Kültür Merkezi’nde ‘Kanserle Mücadele ve Erken Tanı Semineri’ düzenlendi.
1-7 Nisan Kanser Haftası dolayısı ile düzenlenen ve Doç Dr. Hakan Özveri, Uzm. Dr. Emel Özveri ve Dr. Mehmet Teomete’nin konuşmacı olarak yer aldığı seminere; belediye personeli ve Kartallı vatandaşlar yoğun ilgi gösterdi. Kanser tedavisinde erken tanının önemine dikkat çekilen seminerde uzman doktorlar, kanserden korunma yolları, erken tanı ve tedavi noktasında yapılması gerekenlerle ilgili çeşitli sunumlar yaptı.
“MUAYENEDEN KORKMAYIN GEÇ KALMAKTAN KORKUN”
Gelişen sanayi ve teknolojiyle birlikte kanser vakalarının da her geçen gün attığını belirten Doç. Dr. Hakan Özveri, erken tanının çok önemli olduğunu ve hayat kurtardığını belirtti.
Prostat kanseri konusunda da katılımcıları bilgilendiren Özveri şunları söyledi: “ Erkekte 50 yaşından sonra en sık görülen kanser türü prostat kanseridir. Prostat kanseri tanısının koyulabilmesinin yegâne yolu prostat kontrolünden geçmektir. Burada amaç; ileri yaşlarda oluşma riski oldukça yüksek olan kanseri, önceden teşhis ederek hastalığı tamamen tedavi edebilir bir evrede yakalamaktır. Prostat kanserinin belirtilerini şu şekilde sıralayabiliriz; idrar yapmada güçlük, idrar akımında yavaşlama, ince idrar yapma, idrara başlamada gecikme veya bekleme, eskiye göre daha sık idrar ihtiyacı hissetme, gece uykudan uyanarak idrara gitme, idrarı tam boşaltamamış hissi duyma, ani idrar sıkışması hissetme, idrar kaçırma, idrarda ya da menide kan görme, cinsel hayatta sertleşme sorunları yaşama, sırt kalça ve bacaklarda önceden var olmayan ağrılar duymaya başlama, istemsiz kilo kaybı ve iştahsızlık.”
“ERKEN TANI HAYAT KURTARIR”
Uzm. Dr. Emel Özveri ise meme kanseri konusunda bilgilendirmede bulunarak şöyle konuştu: “Meme kanserinin belirtileri, zaman zaman kadının kendisi tarafından fark edilmektedir. Memede görülen her değişiklik kanser anlamına gelmemesine rağmen, yine de memede oluşan en ufak beklenmedik değişiklikleri, kanser ihtimaline karşı doktorunuza anlatmanız önemlidir. Yaşamınızın değişik dönemlerinde memenizde farklılıklar hissedebilirsiniz. Eğer normal zamanda memenizin nasıl göründüğü ve nasıl bir his verdiğini bilirseniz beklenmedik tüm değişiklikleri fark etme şansınız artacaktır. Banyoda, duşta veya kendinizi rahat hissedeceğiniz herhangi bir ortamda bu kontrolü düzenli aralıklarla yapmanız gerekmektedir. Kendi kendine meme muayenesinin 20 yaşından başlayarak her ay yapılmasını öneriyoruz. Klinik meme muayenesinin de 20-40 yaş arası kadınlarda 2-3 yılda bir, 40 yaş üzerindeki kadınlarda ise her yıl doktor tarafında yapılmasını öneriyoruz. Erken tanı hayat kurtarır. Meme büyüklüğünde ve şeklinde değişiklik, memede yumru şeklinde şişlik, meme dokusunda ya da koltuk altında kalınlaşma ve kabalaşma, meme cildinde veya başında büzüşme, çukurlaşma, meme başında yer değişikliği, isilik, kaşıntı, kızarıklık, meme başından akıntı, memede daha önce olmayan ağrı, rahatsızlık hissi. Bu değişikliklerin birini veya bir kaçını fark ederseniz, hemen doktorunuza başvurun.”
“KANSERİN FARKINDA OLUN”
Dr. Mehmet Teomete ise beslenme ve kanser ilişkilerine değinerek doğal beslenmenin önemine vurgu yaptı. Ton balığı, sardalya, uskumru, alabalık, somon gibi balıkların kalp ve damar hastalıklarının yanında kansere karşı da koruyucu olduğunu belirten Teomete, “Balık, yağda kızartılmamalı daha çok buğulama ve haşlama şeklinde tüketilmelidir. Kansere karşı fitik asit önemlidir. Antioksidan olarak çalışır, reaktif oksijen türlerini inhibe eder. Buğday, pirinç, arpa, çavdar gibi bitkilerde ve fasulyede bulunur. Süt ve süt ürünleri ile de kansere karşı korunmak önemlidir. Genelde yağların kanser oluşumunda kötü etkisi vardır; fakat süt yağı (konjuge lineloiç asit) koruyucu etki yapar. Kalsiyum ve süt ürünleri kolon kanserine karşı koruyucudur. Narenciye meyveleri, karpuz, havuç, lahana, turp, soğan, sarımsak, pırasa, siyah veya yeşil çay, soya fasulyesi, fasulye, bezelye, ıspanak, yeşil salata, marul, roka, tere, maydanoz, fındık, fıstık, çekirdek, ceviz antikanserojen olan ve kanserden koruyan besinlerdir. Kansere karşı önlemde birinci uyarım; kanser diye bir şeyin farkında olun, ikinci olarak çok korkmayın ve üçüncü olarak da hastalığın belirtilerini tanıyın. Sağlığınızla ilgili farklılıkları erken fark edip hemen bir hekime gidin, bir de tarama programlarının içinde olunması gerekiyor. Aşırı kilolu (obez) olmak over kanser riskini artırabilir. Sağlıklı kiloyu koruyarak hastalığa neden olan olasılıkları azaltabilirsiniz” şeklinde konuştu.
Konuşmacılar Doç. Dr. Hakan Özveri, Uzm. Dr. Emel Özveri ve Dr. Mehmet Teomete seminerin sonunda vatandaşların kanser konusunda sordukları soruları cevaplayarak kendilerini konu ile alakalı detaylı bir şekilde bilgilendirdi. Seminerin sonunda uzman doktorlar ayrıca 1-7 Nisan kanser haftasında halkı bilinçlendirici bir seminer düzenleyerek kendilerine bu fırsatı verdikleri için Kartal Belediye Başkanı Op. Dr. Altınok Öz’e teşekkür etti.
Kaynak: İHA
1-7 Nisan Kanser Haftası dolayısı ile düzenlenen ve Doç Dr. Hakan Özveri, Uzm. Dr. Emel Özveri ve Dr. Mehmet Teomete’nin konuşmacı olarak yer aldığı seminere; belediye personeli ve Kartallı vatandaşlar yoğun ilgi gösterdi. Kanser tedavisinde erken tanının önemine dikkat çekilen seminerde uzman doktorlar, kanserden korunma yolları, erken tanı ve tedavi noktasında yapılması gerekenlerle ilgili çeşitli sunumlar yaptı.
“MUAYENEDEN KORKMAYIN GEÇ KALMAKTAN KORKUN”
Gelişen sanayi ve teknolojiyle birlikte kanser vakalarının da her geçen gün attığını belirten Doç. Dr. Hakan Özveri, erken tanının çok önemli olduğunu ve hayat kurtardığını belirtti.
Prostat kanseri konusunda da katılımcıları bilgilendiren Özveri şunları söyledi: “ Erkekte 50 yaşından sonra en sık görülen kanser türü prostat kanseridir. Prostat kanseri tanısının koyulabilmesinin yegâne yolu prostat kontrolünden geçmektir. Burada amaç; ileri yaşlarda oluşma riski oldukça yüksek olan kanseri, önceden teşhis ederek hastalığı tamamen tedavi edebilir bir evrede yakalamaktır. Prostat kanserinin belirtilerini şu şekilde sıralayabiliriz; idrar yapmada güçlük, idrar akımında yavaşlama, ince idrar yapma, idrara başlamada gecikme veya bekleme, eskiye göre daha sık idrar ihtiyacı hissetme, gece uykudan uyanarak idrara gitme, idrarı tam boşaltamamış hissi duyma, ani idrar sıkışması hissetme, idrar kaçırma, idrarda ya da menide kan görme, cinsel hayatta sertleşme sorunları yaşama, sırt kalça ve bacaklarda önceden var olmayan ağrılar duymaya başlama, istemsiz kilo kaybı ve iştahsızlık.”
“ERKEN TANI HAYAT KURTARIR”
Uzm. Dr. Emel Özveri ise meme kanseri konusunda bilgilendirmede bulunarak şöyle konuştu: “Meme kanserinin belirtileri, zaman zaman kadının kendisi tarafından fark edilmektedir. Memede görülen her değişiklik kanser anlamına gelmemesine rağmen, yine de memede oluşan en ufak beklenmedik değişiklikleri, kanser ihtimaline karşı doktorunuza anlatmanız önemlidir. Yaşamınızın değişik dönemlerinde memenizde farklılıklar hissedebilirsiniz. Eğer normal zamanda memenizin nasıl göründüğü ve nasıl bir his verdiğini bilirseniz beklenmedik tüm değişiklikleri fark etme şansınız artacaktır. Banyoda, duşta veya kendinizi rahat hissedeceğiniz herhangi bir ortamda bu kontrolü düzenli aralıklarla yapmanız gerekmektedir. Kendi kendine meme muayenesinin 20 yaşından başlayarak her ay yapılmasını öneriyoruz. Klinik meme muayenesinin de 20-40 yaş arası kadınlarda 2-3 yılda bir, 40 yaş üzerindeki kadınlarda ise her yıl doktor tarafında yapılmasını öneriyoruz. Erken tanı hayat kurtarır. Meme büyüklüğünde ve şeklinde değişiklik, memede yumru şeklinde şişlik, meme dokusunda ya da koltuk altında kalınlaşma ve kabalaşma, meme cildinde veya başında büzüşme, çukurlaşma, meme başında yer değişikliği, isilik, kaşıntı, kızarıklık, meme başından akıntı, memede daha önce olmayan ağrı, rahatsızlık hissi. Bu değişikliklerin birini veya bir kaçını fark ederseniz, hemen doktorunuza başvurun.”
“KANSERİN FARKINDA OLUN”
Dr. Mehmet Teomete ise beslenme ve kanser ilişkilerine değinerek doğal beslenmenin önemine vurgu yaptı. Ton balığı, sardalya, uskumru, alabalık, somon gibi balıkların kalp ve damar hastalıklarının yanında kansere karşı da koruyucu olduğunu belirten Teomete, “Balık, yağda kızartılmamalı daha çok buğulama ve haşlama şeklinde tüketilmelidir. Kansere karşı fitik asit önemlidir. Antioksidan olarak çalışır, reaktif oksijen türlerini inhibe eder. Buğday, pirinç, arpa, çavdar gibi bitkilerde ve fasulyede bulunur. Süt ve süt ürünleri ile de kansere karşı korunmak önemlidir. Genelde yağların kanser oluşumunda kötü etkisi vardır; fakat süt yağı (konjuge lineloiç asit) koruyucu etki yapar. Kalsiyum ve süt ürünleri kolon kanserine karşı koruyucudur. Narenciye meyveleri, karpuz, havuç, lahana, turp, soğan, sarımsak, pırasa, siyah veya yeşil çay, soya fasulyesi, fasulye, bezelye, ıspanak, yeşil salata, marul, roka, tere, maydanoz, fındık, fıstık, çekirdek, ceviz antikanserojen olan ve kanserden koruyan besinlerdir. Kansere karşı önlemde birinci uyarım; kanser diye bir şeyin farkında olun, ikinci olarak çok korkmayın ve üçüncü olarak da hastalığın belirtilerini tanıyın. Sağlığınızla ilgili farklılıkları erken fark edip hemen bir hekime gidin, bir de tarama programlarının içinde olunması gerekiyor. Aşırı kilolu (obez) olmak over kanser riskini artırabilir. Sağlıklı kiloyu koruyarak hastalığa neden olan olasılıkları azaltabilirsiniz” şeklinde konuştu.
Konuşmacılar Doç. Dr. Hakan Özveri, Uzm. Dr. Emel Özveri ve Dr. Mehmet Teomete seminerin sonunda vatandaşların kanser konusunda sordukları soruları cevaplayarak kendilerini konu ile alakalı detaylı bir şekilde bilgilendirdi. Seminerin sonunda uzman doktorlar ayrıca 1-7 Nisan kanser haftasında halkı bilinçlendirici bir seminer düzenleyerek kendilerine bu fırsatı verdikleri için Kartal Belediye Başkanı Op. Dr. Altınok Öz’e teşekkür etti.