Van'da Aşı Haftası
Van Halk Sağlığı Müdürü Dr. Yakup İmren, “Aşı Haftası” sebebiyle yazılı bir açıklama yaptı.
Dr. İmren yaptığı yazılı açıklamada; “Toplumun aşılama ve aşı ile korunabilir hastalıklar konusundaki farkındalığını artırmak amacıyla 24-30 Nisan 2016 tarihinde ülke genelinde “Aşı Haftası” olarak kutlanmaktatır. Bu yıl11. kutlanacak olan Avrupa aşı haftası etkinlikleri ile sağlık personelinin duyarlılığının ve toplumun farkındalığının arttırılması, öncelikle kızamık ve polio eksik aşılı ve aşısız 5 yaş altı çocukların aşılarının tamamlanması, gelinen başarılı düzeyin devam ettirilmesi ve erişkinlerde de aşılanma talebinin arttırılması hedeflenmektedir” dedi.
Aşı, kişileri hastalıklardan ve onun kötü sonuçlarından koruyabilmesi için sağlam ve risk altındaki kişilere uygulanmakta olduğunu ifade eden Dr. İmren, “ Herhangi bir aşının koruyucu etki gösterebilmesi için uygun yaşlarda ve uygun aralıklarda yapılması şarttır dedi.
Mesela 3 aylıkken yapılması geciktirilirse diğer aşıların etkinliği ve koruculuğu azalır. Aşıların çocuklara; hastalıklara yakalanma riskinin en yüksek olduğu dönemlerden önce yapılması gerekmektedir. Geniş araştırmalar sonucunda belirlenen “Aşı Takvimi ”ne uyulması, en yüksek düzeyde korunma sağlanması açısından çok önemlidir. En değerli varlığınız olan bebeğinizi, ölümcül ve sakat bırakan hastalıklardan korumak ve onlara sağlıklı bir gelecek sunabilmek için en emin yol aşılamadır. Bebeklik döneminin en çok görülen hastalıkları olan hepatit B, verem, difteri, tetanos, boğmaca, çocuk felci, menenjit, kızamık, kabakulak, kızamıkçık, suçiçeği, hepatit A hastalıkları ile bunlara bağlı ölüm ve sakatlıkların engellenebilmesi için, yeni doğan bebeklerin hayatlarının ilk aylarından itibaren aşılanmalarının başlatılması gerekmektedir” şeklinde konuştu.
Aşıların üretildiği andan uygulandığı ana kadar etkinliğini kaybetmeyecek şekilde muhafaza ve sevkiyat işlemleri soğuk zincir kuralları çerçevesinde takip edilmekte olduğunu ifade eden Dr. İmren, “İlimizde bulunan soğuk hava depolarında muhafaza edilen aşılar dijital termometreler ve internete bağlı ısı takip sistemleri ile uygun sıcaklıkta saklanmaktadır. Aşı uygulama merkezlerinin (Aile Sağlığı Merkezleri, Toplum Sağlığı Merkezleri ve hastaneler) aşı ihtiyaçlarını karşılamak üzere düzenli olarak ısı takip sistemlerinin takılı olduğu aşı araçları ile sevkiyatı yapılmaktadır. Tüm aşı uygulama merkezlerimizde aşıların muhafaza edildiği buzdolaplarında bulunan ısı takip sistemleri ve kare kod okuyucu ile yapılan aşılar bilgisayar sistemine kayıt altına alındığından, aşıların üretildiği andan uygulandığı ana kadar güvenliği sağlanmaktadır. Aşılama her çocuk için hayati öneme sahiptir, her çocuğun sağlıklı ve hastalıksız yaşama hakkı vardır. Ülkemizde yalnızca aşı uygulayarak, her yıl yaklaşık 50 bin bebek ölümü önlenmektedir. Bireye yapılan her aşı sadece çocuğun kendi sağlığı için değil toplum sağlığı için de önemlidir. Etkili aşılama yapılarak hastalığa neden olan virüsün ürüyebileceği alanlar yok edilir. Yapılmayan her doz aşı, çocuğu aşı ile önlenebilir hastalıklara karşı korumasız bıraktığı gibi toplum sağlığı açısında da tehdit unsurudur” ifadelerine yer verdi.
Daha önce büyük salgınlar ve ölümlere yol açan çiçek hastalığı 1977 yılından itibaren tamamen yok edildiğini anımsatan Dr. İmren, “Hastalık etkeni yok edildiğinden çiçek aşısı uygulamalarına ihtiyaç kalmamış ve aşılama durdurulmuştur. Yine çok önemli bir çocukluk çağı bulaşıcı hastalığı olan poliomiyelit ‘çocuk felci’ hastalığına karşı dünya genelinde yaygın aşılama çalışmaları yapılmış ve hastalık yok edilme aşamasına getirilmiştir. Dünya geneli aşılama hizmetlerinin yakın zamandaki en büyük başarısı; Nisan 2016 tarihinden itibaren tip-2 polio virüsünün dünyada yok edilmesinden dolayı üç bileşenli OPA (tOPA) kullanımından iki bileşenli OPA (bOPA) kullanımına geçilmesidir. Aşılama her çocuk için yaşamsaldır ve her çocuğun sağlıklı ve hastalıksız yaşama hakkı vardır” şeklinde sözlerini tamamladı.
Kaynak: İHA
Aşı, kişileri hastalıklardan ve onun kötü sonuçlarından koruyabilmesi için sağlam ve risk altındaki kişilere uygulanmakta olduğunu ifade eden Dr. İmren, “ Herhangi bir aşının koruyucu etki gösterebilmesi için uygun yaşlarda ve uygun aralıklarda yapılması şarttır dedi.
Mesela 3 aylıkken yapılması geciktirilirse diğer aşıların etkinliği ve koruculuğu azalır. Aşıların çocuklara; hastalıklara yakalanma riskinin en yüksek olduğu dönemlerden önce yapılması gerekmektedir. Geniş araştırmalar sonucunda belirlenen “Aşı Takvimi ”ne uyulması, en yüksek düzeyde korunma sağlanması açısından çok önemlidir. En değerli varlığınız olan bebeğinizi, ölümcül ve sakat bırakan hastalıklardan korumak ve onlara sağlıklı bir gelecek sunabilmek için en emin yol aşılamadır. Bebeklik döneminin en çok görülen hastalıkları olan hepatit B, verem, difteri, tetanos, boğmaca, çocuk felci, menenjit, kızamık, kabakulak, kızamıkçık, suçiçeği, hepatit A hastalıkları ile bunlara bağlı ölüm ve sakatlıkların engellenebilmesi için, yeni doğan bebeklerin hayatlarının ilk aylarından itibaren aşılanmalarının başlatılması gerekmektedir” şeklinde konuştu.
Aşıların üretildiği andan uygulandığı ana kadar etkinliğini kaybetmeyecek şekilde muhafaza ve sevkiyat işlemleri soğuk zincir kuralları çerçevesinde takip edilmekte olduğunu ifade eden Dr. İmren, “İlimizde bulunan soğuk hava depolarında muhafaza edilen aşılar dijital termometreler ve internete bağlı ısı takip sistemleri ile uygun sıcaklıkta saklanmaktadır. Aşı uygulama merkezlerinin (Aile Sağlığı Merkezleri, Toplum Sağlığı Merkezleri ve hastaneler) aşı ihtiyaçlarını karşılamak üzere düzenli olarak ısı takip sistemlerinin takılı olduğu aşı araçları ile sevkiyatı yapılmaktadır. Tüm aşı uygulama merkezlerimizde aşıların muhafaza edildiği buzdolaplarında bulunan ısı takip sistemleri ve kare kod okuyucu ile yapılan aşılar bilgisayar sistemine kayıt altına alındığından, aşıların üretildiği andan uygulandığı ana kadar güvenliği sağlanmaktadır. Aşılama her çocuk için hayati öneme sahiptir, her çocuğun sağlıklı ve hastalıksız yaşama hakkı vardır. Ülkemizde yalnızca aşı uygulayarak, her yıl yaklaşık 50 bin bebek ölümü önlenmektedir. Bireye yapılan her aşı sadece çocuğun kendi sağlığı için değil toplum sağlığı için de önemlidir. Etkili aşılama yapılarak hastalığa neden olan virüsün ürüyebileceği alanlar yok edilir. Yapılmayan her doz aşı, çocuğu aşı ile önlenebilir hastalıklara karşı korumasız bıraktığı gibi toplum sağlığı açısında da tehdit unsurudur” ifadelerine yer verdi.
Daha önce büyük salgınlar ve ölümlere yol açan çiçek hastalığı 1977 yılından itibaren tamamen yok edildiğini anımsatan Dr. İmren, “Hastalık etkeni yok edildiğinden çiçek aşısı uygulamalarına ihtiyaç kalmamış ve aşılama durdurulmuştur. Yine çok önemli bir çocukluk çağı bulaşıcı hastalığı olan poliomiyelit ‘çocuk felci’ hastalığına karşı dünya genelinde yaygın aşılama çalışmaları yapılmış ve hastalık yok edilme aşamasına getirilmiştir. Dünya geneli aşılama hizmetlerinin yakın zamandaki en büyük başarısı; Nisan 2016 tarihinden itibaren tip-2 polio virüsünün dünyada yok edilmesinden dolayı üç bileşenli OPA (tOPA) kullanımından iki bileşenli OPA (bOPA) kullanımına geçilmesidir. Aşılama her çocuk için yaşamsaldır ve her çocuğun sağlıklı ve hastalıksız yaşama hakkı vardır” şeklinde sözlerini tamamladı.