Çocuğunuz Size Gülmüyorsa Doktora Götürün Uyarısı
Çocuk Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Zeynep Çubukçuoğlu Taş, Otizm Farkındalık Gününde yaptığı açıklamada, otizmin tedavi edilebilen bir hastalık olduğunu söyledi. Erken tanı ve doğru bir eğitimle bu çocukların topluma kazandırılmalarının mümkün olduğunu kaydeden Taş, “Otizmin en erken belirtilerinden biri çocuğunuzun sizin gülmenize karşılık vermemesidir. Aileler, erken uyarı semptomlarını iyi şekilde takip etmelidir” dedi.
Doğuştan gelen ve genellikle doğumdan sonraki ilk üç yılda fark edilen bir gelişimsel farklılık olan otizmin gün geçtikçe arttığını belirten Yrd. Doç. Dr. Zeynep Çubukçuoğlu Taş, şöyle konuştu: “Otizm bir gelişim bozukluğudur ve çocuklarda görülür. Birçok farklı tanı grupları ve dönemlere göre belirtileri vardır. Otizmli çocuklar sıklıkla kendi dünyalarına dönük oldukları için, onlara ulaşılabilir olunması çok önemli. Otizm, erken tanı ve özel bir eğitimle tamamen geçebilen bir rahatsızlık. Ama 3-4 yaşından sonra tanı koyduğumuz vaka ile 1-2 yaşındaki tanı arasında çok büyük fark var. Farkındalığı artırmak istememizin sebebi bu.”
“İYİ GÖZLEMLEYİN”
Ailelerin, otizmin bazı belirtilerle kendisini gösterebildiğini kaydeden Taş, “Doğumdan sekiz aya kadar olan bebekler acıktığını çok belli etmiyorsa, odaya biri girdiğinde tepki vermiyorsa, siz odadayken gözleriyle sizi takip etmiyorsa, huzursuzsa, size veya anne ve babaya yakınlık göstermiyorsa bunlar erken uyarı semptomları arasında gösterilebilir” dedi.
Otizmin anne karnında belirlenemediğini anlatan Taş, "Yapılabilecek bir tahlil yoktur. Birebir etkileşim, görsel ve ruhsal muayene ile gelişim değerlendirilmesiyle tanımlanabilir” diye konuştu.
“TEPKİLERİNİ KONTROL EDİN”
Bebek, 9-10 aylıkken cisimleri elinde tutmaya başlaması gerektiğini anlatan Yrd. Doç. Dr. Zeynep Çubukçuoğlu Taş, şunları söyledi: "sese beklenen tepki yoksa, ismiyle seslenildiğinde tepki vermiyorsa, uzun bağırmalara başladıysa, diğer bebeklerle iletişime girmiyorsa bu size bir mesaj olabilir. İki yaşına gelince alıştığı durum karşısında bile ciddi tepki veriyorsa, korkulmaması gereken durumlarda korkuyorsa, konuşulduğunda tepki vermiyorsa ve konuşması gecikirse hiç beklemeden Çocuk Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Psikiyatristine götürmeniz çok önemli. Çünkü erken uyarı semptomlarını tanımak özellikli bir iştir.”
“TOPLUMA KARIŞMALILAR”
Otizmli çocukların bir birey olarak topluma karışmalarını ve büyümelerini istediklerini söyleyen Taş, açıklamasına şöyle devam etti: “Çocukların çoğunda zeka geriliği olmadığı için özel eğitimle birlikte diğer çocuklarla eşit haklara sahip olabilir. Bu nedenle toplumdan soyutlanmalarını istemiyoruz. Aileler otizmi iyi tanımalı ve çaba sarf etmeli. Kesinlikle çocuklarını sosyal hayattan tecrit etmesinler, diğer çocuklardan ayrı tutmasınlar. Eve kapanmak sorunları çözmez.”
Kaynak: İHA
“İYİ GÖZLEMLEYİN”
Ailelerin, otizmin bazı belirtilerle kendisini gösterebildiğini kaydeden Taş, “Doğumdan sekiz aya kadar olan bebekler acıktığını çok belli etmiyorsa, odaya biri girdiğinde tepki vermiyorsa, siz odadayken gözleriyle sizi takip etmiyorsa, huzursuzsa, size veya anne ve babaya yakınlık göstermiyorsa bunlar erken uyarı semptomları arasında gösterilebilir” dedi.
Otizmin anne karnında belirlenemediğini anlatan Taş, "Yapılabilecek bir tahlil yoktur. Birebir etkileşim, görsel ve ruhsal muayene ile gelişim değerlendirilmesiyle tanımlanabilir” diye konuştu.
“TEPKİLERİNİ KONTROL EDİN”
Bebek, 9-10 aylıkken cisimleri elinde tutmaya başlaması gerektiğini anlatan Yrd. Doç. Dr. Zeynep Çubukçuoğlu Taş, şunları söyledi: "sese beklenen tepki yoksa, ismiyle seslenildiğinde tepki vermiyorsa, uzun bağırmalara başladıysa, diğer bebeklerle iletişime girmiyorsa bu size bir mesaj olabilir. İki yaşına gelince alıştığı durum karşısında bile ciddi tepki veriyorsa, korkulmaması gereken durumlarda korkuyorsa, konuşulduğunda tepki vermiyorsa ve konuşması gecikirse hiç beklemeden Çocuk Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Psikiyatristine götürmeniz çok önemli. Çünkü erken uyarı semptomlarını tanımak özellikli bir iştir.”
“TOPLUMA KARIŞMALILAR”
Otizmli çocukların bir birey olarak topluma karışmalarını ve büyümelerini istediklerini söyleyen Taş, açıklamasına şöyle devam etti: “Çocukların çoğunda zeka geriliği olmadığı için özel eğitimle birlikte diğer çocuklarla eşit haklara sahip olabilir. Bu nedenle toplumdan soyutlanmalarını istemiyoruz. Aileler otizmi iyi tanımalı ve çaba sarf etmeli. Kesinlikle çocuklarını sosyal hayattan tecrit etmesinler, diğer çocuklardan ayrı tutmasınlar. Eve kapanmak sorunları çözmez.”