CHP Altı Ok Grubu'ndan Öz Eleştiri

Antalya’da eski milletvekili, il yöneticisi ve ilçe başkanlarının da bulunduğu Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Altıok Grubu, yayımladıkları bildiriyle CHP’nin kurucu ve ulusal değerlerine dönmesi gerektiğini belirterek parti yönetimindeki aksaklıklar eleştirildi.

CHP Altı Ok Grubu'ndan Öz Eleştiri
CHP Antalya’da çeşitli kademelerinde görev yapan Altıok grubu CHP’nin kurucu ve ulusal değerlerine dönmesi gerektiğini belirterek bir bildiri yayımladı. Aralarında Zeki Durmaz, Behiye Yedigüller, Halil Bahar, Şefik Dirgen, Özgül Bahçe, Önder Kurnaz, Abdi Yavuz, Ahmet Başkaya, Songül Başkaya’nın yer aldığı grubun bildirisinde parti yönetimindeki aksaklıklar eleştirildi.

Felsefesini cumhuriyete yansıtan CHP’nin devleti kurarken heyecanla ortaya çıktığı, yoksulluk, yenilmişlik, eğitimsizlikle mücadele edildiği vurgulanan bildiride her şeye rağmen mezhep ve etnik kimlikleri bir kenara bırakan her işi en iyi yapana teslim eden bir insanlık macerası başlatıldığı ifade edildi. Bildiride Türkiye’nin iç ve dış politikası eleştirilerek öşyle denildi:

"Gittikçe ağırlaşan bu tabloya rağmen partimiz maalesef ki iktidar alternatifi olamamış arka arkaya girdiği tüm seçimleri kaybetmiştir. Göreceli artışların bir başarı gibi gösterilmesi kabul edilemez. Kaybedilen her seçimden sonra Parti Meclisi’nde, yönetim kademelerinde ve danışmanlarda değişiklik yapılması ne gerçeğin yaşanmasına ne de sorunun görünmesine engel olabilmiştir. Atatürk’ün partisinde Atatürk, Cumhuriyeti kuran partide Cumhuriyet ve kurucu ilkeleri tartışmaya açılmış partimiz sistemli bir yıpratmaya tabi tutulmuştur. Farklı düşüncelere sahip insanların oyuna talip olunması gerekirken birbirine zıt ve her şeyden önce parti ilkelerimize aykırı seslere üst yönetimlerde yer verilmesi partimize olan güveni sarsmıştır.”

“CUMHURİYETLE, ATATÜRK’LE, ALTI OK’LA PROBLEMİ OLAN TRUVA ATLARI AYRILMALI”

Partide Cumhuriyetle, Atatürk’le ve Altı Ok’la sorunu olan Truva atlarını ahlaki ve hukuki olmayan işgallerine son vermeye davet edilen bildiride partinin iktidarını değil, başka partilerde vücut bulan fikri hakim kılmaya çalışan Truva atlarından partinin biran evvel kurtulması gerektiğinin altı çizildi. Partinin altı okunun onu savunmak, tartışmak, bu bağlamda yapılan yanlışlara ses çıkarmanın bir disiplin suçu haline getirildiği kaydedilen bildiride ilkelerine ve partiye sahip çıkma sorumluluğu bulunduğu, Türkiye için bu durumun dünden çok daha önemli olduğu ifade edildi.

Partinin ilke, amaç ve değerlerini benimsemeyen,üye olabilme şartına bile haiz olamayacakların örgüt yok sayılarak belediye başkan adayı, milletvekili adayı ve Cumhurbaşkanı adayı yapıldığına dikkat çekilen bildiride şu görüşlere yer verildi:

“Aday belirleme sürecinde örgütler yok sayılarak ‘bir risk aldım’ hakkı kullanılıyor ise başarısızlığın da bir sonucu vardır ve bu sorumluluk alınmalıdır. Parti ilkelerini benimsemeyenler; etnik ayrımcılık, mezhep, rant, belediyelerde iş silahlarını kullanarak kendi iktidarını kurmuş, her yer benim gibi düşünenlerden olmalı iddiasıyla bir çok yerde il, ilçe örgütlerini dizayn etmiş, meclis üyelerini, milletvekili adaylarını sıralamış, parti emekçilerini, siyasal birikimi ve liyakatı hiçe saymıştır. Sonuç olarak hepimizin kendi illerinde yaşadığı benzer sorunlar heyecanımızı azaltmış, karamsarlık ve yılgınlık başlamıştır. Meclis üyeliği aday adaylığı sürecinde; adaylar parti kararlarına, parti kendi aldığı kararlara uymayarak adayları tespit etmiş, ilkesiz ve kişisel oluşumlar içine girilmiştir. Partimiz oyları ile seçilen meclis üyelerimiz arka arkaya AK Parti’ye geçmektedir. Sorulmayan hesap ve yasak savar açıklamalar geçmek isteyenlere cesaret vermiştir. Gideceği belli olanları kişisel hesaplarla destekleyenler, grubu bir arada tutacak siyasal heyecanı yaratamayanlar, birilerinin kaygıları nedeniyle Antalya’da yerel siyasete karşı ilkeli bir muhalefet görevi yapamayanlar en az gidenler kadar suçludur. Partimizin her bir üyesi, parti görevlileri, seçilmişler, bir araya gelinen her yerde gerçekleri konuşur hale gelmiştir. Türkiye’nin kurucu ayarlarına dönmesi için partimizin fabrika ayarlarına dönmesi gerekir. Sadece ifade edilmesi o an söylenip geçiştirilmesi yetmez, partimizin her biri ayrı öneme sahip bütün ilkelerinin, ciddiyetle, güvenle inançla savunulması, başarısızlık var ise bunları sağlayacak kadrolara yol verilmesi gerekir. CHP’nin kuruluş felsefesiyle kalınan yerden insanlık macerasına devam edilmesi, Türkiye’nin kurtuluş projesidir. Aksi sadece partimize değil, ülkemize ihanettir.”
Kaynak: İHA