Aydın Sanayisinde İş Var Çırak Yok
Aydın Sanayisi zorunlu eğitimin 8 yıla çıkmasının ardından çırağa hasret kaldı. Yılda bir elin parmak sayısını geçmeyecek kadar gelen çırak sayısı da bir çok esnafın emekliliği ile birlikte dükkanı kapatması anlamına gelmeye başladı.
Zorunlu eğitimin 8 yıla çıkmasının ardından Türkiye’de diplomalı cahillerin artmaya başladığını belirten Aydın Eski Sanayi Sitesi ustalarından Ahmet Yalçın, “Şu anda herkes okuyor ama kimse bir şey bilmiyor. Diplomaları bakarsanız herkes mühendis olmuş ama, kimse taşıdığı diplomanın iş alanında maalesef bir şey bilmiyor. Pek çok siyasinin övünerek anlattığı zorunlu eğitim insanımızı tembelliğe ve adeta altın bilezik olan meslekten uzaklaşmasına neden oluyorsa bu sorun ileride ciddi bir sıkıntıya neden olacaktır. Bugün ziraat mühendisi tarımdan, inşaat mühendisi binadan, elektrik mühendisi ise elektrikten bihaber yetişiyor. Birçok genç de liseden sonra meslek de edinemeyince ülkemizde vasıfsız kişi sayısı her geçen gün artıyor.” dedi.
Aydın Eski Sanayide 36 yıldır çalıştığını ve usta olmasına rağmen kendi iş yerinde hem çırak hem usta olarak hizmet vermeye çalıştığını belirten Ahmet Yalçın, “Eskiden çocuklar meslek edinmek için sanayiye gelir ve okulu bittiğinde bir usta olarak çalışmaya başlardı. Şu anda herkes okuyor. Ama kimse bir iş tutmuyor. Ben 10 yaşında sanayiye geldim. 10 yıl çıraklık yaptım. 26 yıldır da ustalık yapıyorum ama öğrendiğimi ve bildiklerimi kimseye aktaramıyorum. Çünkü çırak yok. Liseyi tamamlayıp sanayiye gelen bir genci o yaştan sonra ne verebilirsin. Bence mesleki eğitime ağırlık verilmelidir” diye konuştu.
Küçük esnafın derdinin her geçen gün büyüdüğünü ve gelişen teknolojiye paralel olarak ustalığın da maharetin de bilgisayara kaldığını belirten Ahmet Yalçın, “Eskiden usta aracın sesinden arızasını anlardı. Şimdi nasıl hekimler her şeyi bilgisayar aracılığı ile yapılan tahlillerde bulmaya çalışıyorsa yeni ustalar da bilgisayar ne dedi onu yapmaya çalışıyor. Oysa insan beyni bilgisayardan daha üstündür. Ancak her şeyi sisteme bağladılar. Küçük esnaf bu bilgisayarlı cihazları alacak para da bulmadığı için çırak sıkıntısına ilave cihaz sıkıntısı da başladı.
Bu gidişle sanayide küçük esnaf kalmayacak” diye konuştu.
Kaynak: İHA
Aydın Eski Sanayide 36 yıldır çalıştığını ve usta olmasına rağmen kendi iş yerinde hem çırak hem usta olarak hizmet vermeye çalıştığını belirten Ahmet Yalçın, “Eskiden çocuklar meslek edinmek için sanayiye gelir ve okulu bittiğinde bir usta olarak çalışmaya başlardı. Şu anda herkes okuyor. Ama kimse bir iş tutmuyor. Ben 10 yaşında sanayiye geldim. 10 yıl çıraklık yaptım. 26 yıldır da ustalık yapıyorum ama öğrendiğimi ve bildiklerimi kimseye aktaramıyorum. Çünkü çırak yok. Liseyi tamamlayıp sanayiye gelen bir genci o yaştan sonra ne verebilirsin. Bence mesleki eğitime ağırlık verilmelidir” diye konuştu.
Küçük esnafın derdinin her geçen gün büyüdüğünü ve gelişen teknolojiye paralel olarak ustalığın da maharetin de bilgisayara kaldığını belirten Ahmet Yalçın, “Eskiden usta aracın sesinden arızasını anlardı. Şimdi nasıl hekimler her şeyi bilgisayar aracılığı ile yapılan tahlillerde bulmaya çalışıyorsa yeni ustalar da bilgisayar ne dedi onu yapmaya çalışıyor. Oysa insan beyni bilgisayardan daha üstündür. Ancak her şeyi sisteme bağladılar. Küçük esnaf bu bilgisayarlı cihazları alacak para da bulmadığı için çırak sıkıntısına ilave cihaz sıkıntısı da başladı.
Bu gidişle sanayide küçük esnaf kalmayacak” diye konuştu.