Eğitim-Bir-Sen Sakarya Şube Başkanı Mengen Açıklaması
'Öğretmene kravat ve ceket giydirmenin, kulak ortasından aşağı favori bıraktırmamanın, sakalı yasaklamanın, uzunluğu üst dudak boyunu geçmeyecek bıyık standardı getirmenin öğretmenin mesleki yeterliliğine, verimliliğine, saygınlığına, motivasyonuna olumlu bir etkisi ve katkısı yoktur'.
Eğitim-Bir-Sen Sakarya Şube Başkanı Murat Mengen, 'Öğretmene kravat ve ceket giydirmenin, kulak ortasından aşağı favori bıraktırmamanın, sakalı yasaklamanın, uzunluğu üst dudak boyunu geçmeyecek bıyık standardı getirmenin öğretmenin mesleki yeterliliğine, verimliliğine, saygınlığına, motivasyonuna olumlu bir etkisi ve katkısı yoktur' dedi.
Basın mensuplarıyla kahvaltıda bir araya gelen Mengen, insan yetiştirmeyi amaçlayan eğitim kurumlarında insanları belli kıyafetlere mecbur ve mahkum etmenin son derece yanlış olduğunu söyledi.
İnsanların giyim kuşamına, saçına, sakalına, başörtüsüne takılıp kalmanın, koyu, kör bir şekilcilikle esası görmemek demek olduğunu belirten Mengen, 'Şöyle ya da böyle görünmeyle çağdaş olunacağı zehabına kapılanlar ilimde, sanatta, siyasette geri kalışımızın zeminini hazırladılar. Kaldı ki sadece psikolojik rahatlama duygusu ile değil, insan, inancının gereğine uygun olarak da istediği gibi giyinir, giyinmelidir. Bu anlayışa ancak saygı duyulur. O nedenle biz, öncelikle hadiseye en temel kişi hak ve özgürlükleri noktasında bakıyoruz' diye konuştu.
Mengen, yapılan ankette öğretmenlerin yüzde 55'inin öğretmenlere uygulanan kılık kıyafet zorunluluğunun özgürlüğü kısıtlayıcı olduğunu düşündüğünü, velilerin yüzde 36'sının öğrencilerin ise yüzde 47'sinin de öğretmenin özgürlüğünü kısıtladığını düşündüğünü aktararak, şunları kaydetti:
'Öğretmene kravat ve ceket giydirmenin, kulak ortasından aşağı favori bıraktırmamanın, sakalı yasaklamanın, uzunluğu üst dudak boyunu geçmeyecek bıyık standardı getirmenin, öğretmenin mesleki yeterliliğine, verimliliğine, saygınlığına, motivasyonuna olumlu bir etkisi ve katkısı yoktur ve 12 Eylül militarizminin, mutlak itaatçi askeri mantığın bize bıraktığı işlevsiz bir hatıradır.'
Kaynak: AA
Basın mensuplarıyla kahvaltıda bir araya gelen Mengen, insan yetiştirmeyi amaçlayan eğitim kurumlarında insanları belli kıyafetlere mecbur ve mahkum etmenin son derece yanlış olduğunu söyledi.
İnsanların giyim kuşamına, saçına, sakalına, başörtüsüne takılıp kalmanın, koyu, kör bir şekilcilikle esası görmemek demek olduğunu belirten Mengen, 'Şöyle ya da böyle görünmeyle çağdaş olunacağı zehabına kapılanlar ilimde, sanatta, siyasette geri kalışımızın zeminini hazırladılar. Kaldı ki sadece psikolojik rahatlama duygusu ile değil, insan, inancının gereğine uygun olarak da istediği gibi giyinir, giyinmelidir. Bu anlayışa ancak saygı duyulur. O nedenle biz, öncelikle hadiseye en temel kişi hak ve özgürlükleri noktasında bakıyoruz' diye konuştu.
Mengen, yapılan ankette öğretmenlerin yüzde 55'inin öğretmenlere uygulanan kılık kıyafet zorunluluğunun özgürlüğü kısıtlayıcı olduğunu düşündüğünü, velilerin yüzde 36'sının öğrencilerin ise yüzde 47'sinin de öğretmenin özgürlüğünü kısıtladığını düşündüğünü aktararak, şunları kaydetti:
'Öğretmene kravat ve ceket giydirmenin, kulak ortasından aşağı favori bıraktırmamanın, sakalı yasaklamanın, uzunluğu üst dudak boyunu geçmeyecek bıyık standardı getirmenin, öğretmenin mesleki yeterliliğine, verimliliğine, saygınlığına, motivasyonuna olumlu bir etkisi ve katkısı yoktur ve 12 Eylül militarizminin, mutlak itaatçi askeri mantığın bize bıraktığı işlevsiz bir hatıradır.'