Tküugd Açıklaması 'Altunköprü Katliamı, Etnik Soykırımdır'

Türkçe Konuşan Ülkeler Uluslararası Gazeteciler Derneği Genel Başkan Vekili İsmail Cengiz, siyasi partileri TBMM’de Türkmenlere karşı tarihi sorumluluğu hatırlayarak, Altınköprü Katliamını kınayan bir tasarı hazırlayarak bu katliamı soykırım olayları listesine kaydetmeye davet ettiklerini söyledi.

Tküugd Açıklaması 'Altunköprü Katliamı, Etnik Soykırımdır'
Cengiz yaptığı açıklamada, "1959 Kerkük Katliamının ardından Irak Türkleri’nin tarihinde yaşanan ikinci dram olarak bilinen Kerkük’e bağlı Altınköprü’de Saddam’ın özel birliğine mensup gözü dönmüş askerler tarafından evlerinden teker teker toplanan 107 masum Türkmen, gözleri ve elleri bağlanarak katledilmişlerdir. 28 Mart 1991’de tamamen masum insanlara yönelik gerçekleştirilen bu katliamda alenen etnik soykırım hedeflenmiştir. Buna rağmen, katliamı gerçekleştiren askerler hakkında 25 yıldır hiç bir soruşturma açılmamıştır. Bir Kaplumbağa için ayağa kalkan dünya, çoluk-çocuk, kadın, yaşlı demeksizin 107 masum Türkmen’in katledilmesine neden olan vahşet karşısında sesini çıkarmamıştır. Bizim de kınadığımız Halepçe Katliamı karşısında dünyayı ayağa kaldıran insan hakları kuruluşlarının, aynı derecedeki Altınköprü Soykırımı karşısında sessiz kalmalarının nedeni, bu vahşete maruz kalanların Türkmen kimliğini taşıyor olması mıdır? diye sormadan geçemiyoruz” dedi.

‘Altınköprü’de katledilenler Hıristiyan olsalardı ne olurdu?’ diye soran Cengiz şöyle devam etti: “Hatta bugüne kadar bu insanlık suçunun kayıt altına alınmamış olması manidardır. Bu manzara karşısında acaba Altınköprü’de katledilenler Hıristiyan olsalardı ne olurdu? Eğer katledilenler Türk değil de bir başka etnik unsura mensup olsalardı dünya seyirci kalırlar mıydı? diye sormadan edemiyoruz. Ya da Türkiye, Türkmen kardeşlerinin yanında olduğunun küçük bir işaretini göstermiş olsaydı Saddam bu katliama cüret edebilir miydi? Elbette hayır. Ama dün 1959 katliamı karşısında sessiz kalan zihniyetin devam eden bu sorumsuzluğu 1991 Altınköprü katliamının yaşanmasına neden olmuştur. Vurdumduymazlığın devam etmesi, bugün Kerkük’te suni nüfus dengesinin değişmesine de sebep olmuştur. Irak Türkmeneli Bölgesi’ndeki soydaşlarımızın hak ve hukukunu koruyan milli siyasetin uygulanmaması durumunda, son haftalarda Tazehurmatu’da görüldüğü gibi kardeşlerimiz kimyasal saldırılar ile yok edilme tehlikesiyle karşı karşıya kalacaktır. Bölgede Türkmenlerin tamamen etkisizleştirilmesi, Türkiye’nin bölge menfaatlerini de olumsuz etkileyecektir. Dolayısıyla Irak Türkmenleri’nin bu acılı günlerinde; insan hakları kuruluşlarını Türkmenlere yönelik zulüm, baskı ve ihlaller karşısında duyarlı olmaya davet ediyoruz… Özellikle tüm Türk dünyasının göz bebeği, yegane istinatgâhı aziz Türkiyemizi Türkmen meselesinde daha hassas, daha milli ve daha cesur bir politika yürütmeye ve TBMM’nde Türkmenlere karşı tarihi sorumluluğu hatırlayarak “Altınköprü Katliamı”nı kınayan bir tasarı hazırlamaya ve bu şekilde bu katliamı tarihe kaydedilmesine vesile olmaya ve üzerinden 25 yıl geçmiş olsa da TBMM’ni bu insanlık dramını soykırım olayları listesine kaydetmeye davet ediyoruz.”
Kaynak: İHA