62 Cezaevinde Kalan Mahkumların Eserleri Antalya'da Görücüye Çıktı

Türkiye genelinde 62 ceza infaz kurumunda kalan tutuklu ve hükümlülerin cam süslemeden ayakkabıya, çini seramikten zeytinyağına çeşitli ürünleri ve sanat eserleri, Antalya’da sergilenmeye başladı.

62 Cezaevinde Kalan Mahkumların Eserleri Antalya'da Görücüye Çıktı
Ceza İnfaz Kurumları ile Tutukevleri İşyurtları Kurumu Ürün ve El Sanatları Antalya Sergisi, Cumhuriyet Meydanı’nda, Vali Muammer Türker, Adalet Bakanı Yardımcısı Bilal Uçar, Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Enis Yavuz Yıldırım, Antalya Cumhuriyet Başsavcısı İbrahim Bağcı ve Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal’ın katıldığı törenle açıldı.

"ÇAĞIN ADALET SİSTEMİ, TUTUKLARI YENİDEN TOPLUMA KAZANDIRMAK"

Törenin açılışında konuşan Cumhuriyet Başsavıcısı İbrahim Bağcı, çağın adalet sisteminin cezaevlerinde kalan hükümlüler ve tutukluların topluma yeniden kazandırılması üzerine kurulduğunu ifade etti.

Bağcı, "Ceza infaz kurumundaki hükümlü ve tutukluların iş yurtlarında ürettikleri ürünlerin satışı amacıyla yapılan fuara hoş geldiniz. Çağımızın adalet sistemi hükümlülerin hapsedilip toplumdan soyutlanması yerine toplum için yararlı bir birey olması için yeniden topluma kazandırılması fikri üstüne kurulmuştur. Atölyelerdeki çalışmalar gönüllülük esasına dayalı olup, ticari amaç güdülmemektedir. Hükümlülere çalışmalar kapsamında ücret ödenmekte ve sigortaları yapılmaktadır. Böylece hükümlüler az da olsa bir kazanç elde etmektedirler. Üreterek toplum içinde yeniden kabul edileceğini gören hükümlülerin suça olan eğilimleri büyük ölçüde azalmaktadır. Bizler böyle bir değerli amaca hizmet eden 62 iş yurdu katılımıyla 117 reyonu bulunan ürün ve el sanatları sergisine ev sahipliği yapmanın mutluluğunu yaşıyoruz" dedi.

"70 BİN HÜKÜMLÜ VE TUTUKLU MESLEKİ İŞ EĞİTİMİ ALDI"

Hapse düşen insanları yeniden topluma kazandırmak için çalıştıklarını dile getiren Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Enis Yavuz Yıldırım, serginin Antalya için 4’’ncü kez düzenlendiğini belirtti.

Yıldırım, "Çağdaş ceza infaz sistemlerinin hepsinin ortak amacı hiç şüphesiz kişiyi daha donanımlı bir şekilde, ceza infaz kurumuna her ne şekilde gelmiş olursa olsun geldiği güne göre sosyal, psikolojik olarak sosyal hayata daha hazırlıklı bir şekilde tekrar topluma kazandırmaktır. Buna göre faaliyetler düzenliyoruz. Bunun içerisinde en önemlisi belki de kişinin sosyal hayata dönüşünün ardından ayakta durmasını sağlayacak donanımları kazandırmaktır. Bu anlayış içerisinde iş ve meslek faaliyetlerine biz kurumlarımız olarak son derece önemsemekteyiz. Milli Eğitim Bakanlığı ile iş birliği içerisinde yaptığımız iş ve meslek eğitimleri ile beraber hükümlü ve tutuklularımızın mesleki donanımlarını tamamlayarak tahliye olmalarına yarımcı olmaya çalışmaktayız. Geçtiğimiz yıl yaklaşık 70 bin hükümlü ve tutuklu mesleki iş eğitimi almıştır. 2015 yılı içerisinden iş yurdu faaliyetlerinden sigortalı olarak istifade ettiğimiz yaklaşık 40 bin hükümlü ve tutuklu olmuştur. Bu rakamlar Avrupa ölçeğinde son derece büyük rakamlardır" şeklinde konuştu.

BAKAN YARDIMCISI UÇAR: "KALKINMANIN YEGANE ŞARTI ÜRETMEKTİR"

Serginin hayırlı olmasını temenni ettiğini söyleyen Adalet Bakanı Yardımcısı Bilal Uçar, kalkınmanın yegane şartının üretmek olduğunu dile getirdi.

Uçar, "Bir toplum üretiyorsa o zaman kalkınma yolunda ilerliyordur. Türkiye çok ciddi yol aldı. Geçmişte, demokrasi yolunda bazı sıkıntılar yaşamış olsa da geldiğimiz noktada ülkemiz her anlamda gelişiyor. Canımızı sıkan, ülkemizde yaşanan terör olayları maalesef bu topraklara geldiğimiz günden beri değişmeyen kaderi gibi. Terör olayları umarım son bulur ve Türk milleti yeni bir medeniyetin inşasına öncülük eder" dedi.

"SUÇA KARIŞAN İNSANLARI HAPSEDEREK SONUÇ ALMAK MÜMKÜN DEĞİL"

Suça karışmış insanların sadece hapsedilmesi ile bir sonuç almanın mümkün olmadığını sözlerine ekleyen Uçar konuşmasını şöyle tamamladı:

"Bir şekilde suça karışmış insanların da ceza evlerinden çıktıklarında bir daha suç işlemekten uzak durması açısından bugün çok ciddi faaliyetler yürütüyoruz. Son yıllarda büyük çalışmalar yapıyoruz. İnsan onuruna yakışır şekilde cezaevleri inşa ederken, açık cezaevlerimizde hükümlülerimizi meslek sahibi yapabilmek için üretime yönlendiriyoruz. Hem yörenin kalkınmasına hem de hükümlülerimizin cezaevlerinden çıktıklarında bir meslek sahibi yapıyoruz."

VALİ TÜRKER: "GELENEKSELLEŞMEYE GİDEN SERGİ BÜYÜK RAĞBET GÖRÜYOR"

Antalya Valisi Muammer Türker ise, eğitim sisteminin defter ile kitap arasına, okulla ev arasına sıkışan faaliyetler olmadığını söyleyerek, "Eğitimin ömür boyu süren bir faaliyet olduğu gerçeğinden hareket ile de o faaliyetten her kim istifade ederse, herkese yönelik olarak desteklenmesi gerekiyor. Bir şekilde cezaevine girmiş insanları yok sayamayız. Dışarıdaki insan için zaman ne kadar önemli bir değer ise, cezaevindeki insanlarımız için de zaman yine üzerinde durulması gereken bir değerdir. İş yurtlarında yürütülen faaliyetler hem bizim için uygun hem de çağdaş hukuk sisteminin bir sonucu olarak karşımıza çıkıyor. Antalya’da adım adım gelenekselleşmeye giden bu sergi büyük bir rağbet görüyor. 1 hafta açık kalacak sergide insanlar cezaevinde neler yapılabildiğini görecek. Ben bu sergide emeği geçen herkese teşekkür ediyorum" dedi.

Antalya’da 5 Nisan’a kadar gezilebilecek sergide Türkiye’nin farklı illerindeki 62 ceza infaz kurumunda bulunan iş yurtlarında üretilen dokuma, tekstil, deri, gümüş, bakır, çini ve mermer işlemeleri, süs eşyaları, sedef kakma, et, süt ve tarım ürünlerinin tanıtımı ve satışı yapılıyor.
Kaynak: İHA