Yaşlı Destek Programı Tanıtım Toplantısı
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ramazanoğlu: 'Yaşlı kelimesini de yaşla beraber belki 'tecrübeli' diye değiştireceğiz, başka bir tanım getireceğiz, tecrübe birikimi diyeceğiz' 'Maalesef ülkemizde bizim bu tecrübe birikimiyle ilgili, bu değerlerimizi aktive etmeyle ilgili çok güzel organizasyonlarımız yok. İşte YADES bizim için ön açıcı olacak' '2012'de 63 huzurevi ve yaşlı bakım ve rehabilitasyon merkezimizde 4 bin 950 yaşlıya hizmet verilirken bugün bu sayı 133 huzurevinde toplam 12 bin 318 olmuştur. Özel sektör, dernekler ve azınlıkların işlettiği 218 huzureviyle birlikte toplam 351 huzurevinde 23 bin 347 yaşlımıza hizmet veriliyor'
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu, yaşlılık için başka bir tanım getirilebileceğini belirterek, 'Belki 'tecrübeli' diyeceğiz. Maalesef ülkemizde bizim bu tecrübe birikimiyle ilgili, bu değerlerimizi aktive etmeyle ilgili çok güzel organizasyonlarımız yok. İşte Yaşlı Destek Programı bizim için ön açıcı olacak' dedi.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından büyükşehir belediyelerinin yaşlılara yönelik evde bakım, evde destek ve gündüzlü bakım hizmetlerini geliştirmek üzere başlatılan 'Yaşlı Destek Programı'nın (YADES) tanıtım toplantısına, Bakan Ramazanoğlu'nun yanı sıra Engelli ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürü İshak Çiftçi ve çok sayıda davetli katıldı.
Ramazanoğlu, 18-24 Mart tarihlerinin 'Yaşlılar Haftası' olarak kutlandığını hatırlatarak, 50 yıl önce Türkiye'nin yaş ortalamasının 65, bugün ise ortalama ömrün kadınlarda 81-82, erkeklerde ise 76-77 olduğunu ifade etti.
Bir süre önce yasal düzenleme yaptıklarını vurgulayan Ramazanoğlu, 'Üniversitelerde ve hastanelerde öğretim üyesi olarak çalışma yaş haddi dediğimiz sınır 68 yaştı. 68 yaşına geldiğinde hocalarımız ve doktor arkadaşlarımız emekli oluyorlardı. 68 yaşına gelmiş, hayatın en dinamik dönemini yaşayan, en verimli eserlerini veren, ameliyatlarını yapan birisine 'siz emekli oluyorsunuz' demek bir acımasızlık diye düşündük ve bunu tekrar gündemimize aldık. Bakanlar Kurulunda yeni bir gözden geçirmeyle öğretim üyelerimizin emeklilik yaşını 72'ye yükselttik. Burada yaşlılık tanımını bir daha gözden geçirmiş olduk. Belki 30 yıl sonra bunu tekrar gözden geçirip 75 yaşına da çıkartabiliriz.' diye konuştu.
Yaşın göreceli olduğunu ifade eden Ramazanoğlu, biyolojik ve psikolojik yaşın ayrı ayrı değerlendirilebileceğini söyledi. İnsanın kendisini 18 yaşındayken 60, 60 yaşındayken de 18 yaşında hissedebileceğini anlatan Ramazanoğlu, bunun, kişinin üretkenliğiyle ve hayata bağlılığıyla ilgili olduğunu kaydetti.
Ramazanoğlu, 'Biyolojik yaşınız 50 olabilir ama kemik yaşınız 70 çıkabilir. Böyle göreceli bir şeydir yaş. O yüzden bugün yaşlı dediğimiz bir şey yok.' dedi.
Ömrün sonuna kadar maksimum aktivite içinde olunması gerektiğini vurgulayan Ramazanoğlu, 'Yaşlı kelimesini de yaşla beraber belki 'tecrübeli' diye değiştireceğiz. Başka bir tanım getireceğiz, 'tecrübe birikimi' diyeceğiz. Maalesef ülkemizde bizim bu tecrübe birikimiyle ilgili, bu değerlerimizi aktive etmeyle ilgili çok güzel organizasyonlarımız yok. İşte YADES bizim için ön açıcı olacak. Bu projemizle hem yerel yönetimlerle hem sivil toplum örgütleriyle beraber bu bilgi birikimini tekrar topluma kazandırma açısından yeni alanlar açmış olacağız.' değerlendirmesinde bulundu.
- 'Engelliler ve yaşlılar için ev modelli bakım hizmetlerini geliştirdik'
'Üretken insanlara yaşla ilgili bir demir kafes geçirerek 'artık sen bunu yapamazsın' deyip o demir kafes içine hapsetmeyeceğiz' ifadesini kullanan Ramazanoğlu, bilgelik ve tecrübeyi anlamlı hale dönüştürmek gerektiğini söyledi.
Yaşlıların dün ile bugün arasında köprü kuran değerli varlıklar olduğuna dikkati çeken Ramazanoğlu, bakanlık olarak yaşlıların hayata etkin biçimde katılmaları amacıyla hizmet ürettiklerini kaydetti. Ramazanoğlu, bir toplumun yüzde 10'unu yaşlı nüfusun oluşturması halinde o toplumun 'yaşlanmakta olan bir toplum' olarak nitelendirildiğine dikkati çekti.
Ramazanoğlu, Türkiye'de yaşlı nüfusun giderek arttığına işaret ederek 'O yüzden diyoruz ki gençlerimize minimum 3 çocuk ama ideali beş çocuk çünkü yaşlı nüfusun karşılığının da olması lazım, nüfusun bir taraftan gençleşmesi lazım.' ifadesini kullandı.
Bakanlığın yaşlılara yönelik hizmetlerine değinen Ramazanoğlu, evde bakımın önemine işaret etti. Ramazanoğlu, çocuklar, engelliler ve yaşlılar için ev modelli bakım hizmetlerini geliştirdiklerini söyledi.
Evde bakım hizmetlerinin, yaşlıların yaşadığı yerlerde yerel yönetimlerce verilmesinin en doğru yöntem olacağını dile getiren Ramazanoğlu, yaşlıların da evde bakımı tercih ettiğini aktardı.
Ramazanoğlu, '2012'de 63 huzurevi ve yaşlı bakım ve rehabilitasyon merkezimizde 4 bin 950 yaşlıya hizmet verilirken bugün bu sayı 133 huzurevinde toplam 12 bin 318 olmuştur. Özel sektör, dernekler ve azınlıkların işlettiği 218 huzurevi ile birlikte toplam 351 huzurevinde 23 bin 347 yaşlımıza hizmet veriliyor.' şeklinde konuştu.
2012 yılında aile yanında bakımı mümkün olmayan yaşlılar için 'yaşlı yaşam evi projesi' başlattıklarını anımsatan Bakan Ramazanoğlu, 40 yaşlı yaşam evinde 150 yaşlıya hizmet verildiğini belirtti.
- Her projeye 1 milyon 100 bin liraya kadar destek
Engelli ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürü İshak Çiftçi de, Türkiye'de toplam nüfusun artış hızı yüzde 13,3 iken, yaşlı nüfusun artış hızının 49,9 olduğuna dikkati çekerek, bu verinin bile yaşlı nüfus oranının diğer yaş gruplarından daha yüksek bir artışa sahip olduğunu gösterdiğini belirtti.
Türkiye'de 65 yaş üstü kişilerin genel nüfusa oranının yüzde 8.2'ye vardığını kaydeden Çiftçi, ülkede 6 milyon 192 bin 962 yaşlı olduğunu söyledi. Bu oranın 2023 yılında yüzde 10,2'ye, 2050 yılında yüzde 20,8'e, 2075 yılında ise yüzde 27,7'ye yükseleceğinin, 2075 yılında 24 milyon 700 bin yaşlı nüfusuna ulaşılacağının tahmin edildiğini dile getiren Çiftçi, bugünkü oranla Türkiye'nin yaşlı toplumlar sınıfına girmeye başladığını bildirdi.
YADES'in, Türkiye'de ikamet eden ve hizmete ihtiyaç duyan 65 yaş üstü yaşlıların korunması ve desteklenmesi için tasarlanan bir program olduğunu ifade eden Çiftçi, 'YADES kapsamında yaşlı bakımı ile ilgili hizmetlerin bütünleşik ve standardize edilerek sunulması ve bununla birlikte kaynak israfının ve muhtemel olumsuz diğer sorunların da önüne geçilmesini amaçlayan alan uygulamalarını da destekliyoruz.' diye konuştu.
Çiftçi, Sağlık Bakanlığının, belediyelerin ve diğer kuruluşların ayrı ayrı yürüttüğü hizmetlerin bir çatı altında birleştirilerek sistematik altyapısı oluşturulmuş bir hizmet olarak sunulmasını arzu ettiklerini vurguladı.
YADES kapsamında, büyükşehir belediyelerinin hazırlayacağı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığınca da uygun görülerek desteklenecek projelerin, valiliklerin denetiminde büyükşehir belediyeleri tarafından uygulanacağını anlatan Çiftçi, şunları kaydetti:
'Büyükşehir belediyeleri, diğer kurum ve kuruluşlarla veya sivil toplum kuruluşlarıyla da ortaklık veya işbirliği yapabilecektir. YADES kapsamında büyükşehir belediyelerine her proje için 1 milyon 100 bin liraya kadar proje desteği verilebilecektir. Ayrıca proje kapsamında hizmet ve faaliyetlerinin sunumu ve proje sonrasında sürdürülmesi için büyükşehir belediyeleri, bütçe ve kaynak sağlayacak başka kurum ve birimlerle işbirliği yapabileceklerdir. Uygulanan projelerde, yaşlılara yönelik evde bakıma destek veya evde bakım hizmetleri, evde teknik destek hizmetleri, mobil ekip hizmetleri ve koordinasyon merkezi hizmetlerinin verilmesini öngörmekteyiz. YADES projeleri onay sürecinde de bakanlığımız tarafından, yaşlıların hayatın tüm alanlarına ulaşabilmesini ve aktif yaşlanmayı içeren sürdürülebilir, yaygınlaştırılabilir, çözüm üreten, program ve model geliştiren projelere öncelik verilecektir.'
Kaynak: AA
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından büyükşehir belediyelerinin yaşlılara yönelik evde bakım, evde destek ve gündüzlü bakım hizmetlerini geliştirmek üzere başlatılan 'Yaşlı Destek Programı'nın (YADES) tanıtım toplantısına, Bakan Ramazanoğlu'nun yanı sıra Engelli ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürü İshak Çiftçi ve çok sayıda davetli katıldı.
Ramazanoğlu, 18-24 Mart tarihlerinin 'Yaşlılar Haftası' olarak kutlandığını hatırlatarak, 50 yıl önce Türkiye'nin yaş ortalamasının 65, bugün ise ortalama ömrün kadınlarda 81-82, erkeklerde ise 76-77 olduğunu ifade etti.
Bir süre önce yasal düzenleme yaptıklarını vurgulayan Ramazanoğlu, 'Üniversitelerde ve hastanelerde öğretim üyesi olarak çalışma yaş haddi dediğimiz sınır 68 yaştı. 68 yaşına geldiğinde hocalarımız ve doktor arkadaşlarımız emekli oluyorlardı. 68 yaşına gelmiş, hayatın en dinamik dönemini yaşayan, en verimli eserlerini veren, ameliyatlarını yapan birisine 'siz emekli oluyorsunuz' demek bir acımasızlık diye düşündük ve bunu tekrar gündemimize aldık. Bakanlar Kurulunda yeni bir gözden geçirmeyle öğretim üyelerimizin emeklilik yaşını 72'ye yükselttik. Burada yaşlılık tanımını bir daha gözden geçirmiş olduk. Belki 30 yıl sonra bunu tekrar gözden geçirip 75 yaşına da çıkartabiliriz.' diye konuştu.
Yaşın göreceli olduğunu ifade eden Ramazanoğlu, biyolojik ve psikolojik yaşın ayrı ayrı değerlendirilebileceğini söyledi. İnsanın kendisini 18 yaşındayken 60, 60 yaşındayken de 18 yaşında hissedebileceğini anlatan Ramazanoğlu, bunun, kişinin üretkenliğiyle ve hayata bağlılığıyla ilgili olduğunu kaydetti.
Ramazanoğlu, 'Biyolojik yaşınız 50 olabilir ama kemik yaşınız 70 çıkabilir. Böyle göreceli bir şeydir yaş. O yüzden bugün yaşlı dediğimiz bir şey yok.' dedi.
Ömrün sonuna kadar maksimum aktivite içinde olunması gerektiğini vurgulayan Ramazanoğlu, 'Yaşlı kelimesini de yaşla beraber belki 'tecrübeli' diye değiştireceğiz. Başka bir tanım getireceğiz, 'tecrübe birikimi' diyeceğiz. Maalesef ülkemizde bizim bu tecrübe birikimiyle ilgili, bu değerlerimizi aktive etmeyle ilgili çok güzel organizasyonlarımız yok. İşte YADES bizim için ön açıcı olacak. Bu projemizle hem yerel yönetimlerle hem sivil toplum örgütleriyle beraber bu bilgi birikimini tekrar topluma kazandırma açısından yeni alanlar açmış olacağız.' değerlendirmesinde bulundu.
- 'Engelliler ve yaşlılar için ev modelli bakım hizmetlerini geliştirdik'
'Üretken insanlara yaşla ilgili bir demir kafes geçirerek 'artık sen bunu yapamazsın' deyip o demir kafes içine hapsetmeyeceğiz' ifadesini kullanan Ramazanoğlu, bilgelik ve tecrübeyi anlamlı hale dönüştürmek gerektiğini söyledi.
Yaşlıların dün ile bugün arasında köprü kuran değerli varlıklar olduğuna dikkati çeken Ramazanoğlu, bakanlık olarak yaşlıların hayata etkin biçimde katılmaları amacıyla hizmet ürettiklerini kaydetti. Ramazanoğlu, bir toplumun yüzde 10'unu yaşlı nüfusun oluşturması halinde o toplumun 'yaşlanmakta olan bir toplum' olarak nitelendirildiğine dikkati çekti.
Ramazanoğlu, Türkiye'de yaşlı nüfusun giderek arttığına işaret ederek 'O yüzden diyoruz ki gençlerimize minimum 3 çocuk ama ideali beş çocuk çünkü yaşlı nüfusun karşılığının da olması lazım, nüfusun bir taraftan gençleşmesi lazım.' ifadesini kullandı.
Bakanlığın yaşlılara yönelik hizmetlerine değinen Ramazanoğlu, evde bakımın önemine işaret etti. Ramazanoğlu, çocuklar, engelliler ve yaşlılar için ev modelli bakım hizmetlerini geliştirdiklerini söyledi.
Evde bakım hizmetlerinin, yaşlıların yaşadığı yerlerde yerel yönetimlerce verilmesinin en doğru yöntem olacağını dile getiren Ramazanoğlu, yaşlıların da evde bakımı tercih ettiğini aktardı.
Ramazanoğlu, '2012'de 63 huzurevi ve yaşlı bakım ve rehabilitasyon merkezimizde 4 bin 950 yaşlıya hizmet verilirken bugün bu sayı 133 huzurevinde toplam 12 bin 318 olmuştur. Özel sektör, dernekler ve azınlıkların işlettiği 218 huzurevi ile birlikte toplam 351 huzurevinde 23 bin 347 yaşlımıza hizmet veriliyor.' şeklinde konuştu.
2012 yılında aile yanında bakımı mümkün olmayan yaşlılar için 'yaşlı yaşam evi projesi' başlattıklarını anımsatan Bakan Ramazanoğlu, 40 yaşlı yaşam evinde 150 yaşlıya hizmet verildiğini belirtti.
- Her projeye 1 milyon 100 bin liraya kadar destek
Engelli ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürü İshak Çiftçi de, Türkiye'de toplam nüfusun artış hızı yüzde 13,3 iken, yaşlı nüfusun artış hızının 49,9 olduğuna dikkati çekerek, bu verinin bile yaşlı nüfus oranının diğer yaş gruplarından daha yüksek bir artışa sahip olduğunu gösterdiğini belirtti.
Türkiye'de 65 yaş üstü kişilerin genel nüfusa oranının yüzde 8.2'ye vardığını kaydeden Çiftçi, ülkede 6 milyon 192 bin 962 yaşlı olduğunu söyledi. Bu oranın 2023 yılında yüzde 10,2'ye, 2050 yılında yüzde 20,8'e, 2075 yılında ise yüzde 27,7'ye yükseleceğinin, 2075 yılında 24 milyon 700 bin yaşlı nüfusuna ulaşılacağının tahmin edildiğini dile getiren Çiftçi, bugünkü oranla Türkiye'nin yaşlı toplumlar sınıfına girmeye başladığını bildirdi.
YADES'in, Türkiye'de ikamet eden ve hizmete ihtiyaç duyan 65 yaş üstü yaşlıların korunması ve desteklenmesi için tasarlanan bir program olduğunu ifade eden Çiftçi, 'YADES kapsamında yaşlı bakımı ile ilgili hizmetlerin bütünleşik ve standardize edilerek sunulması ve bununla birlikte kaynak israfının ve muhtemel olumsuz diğer sorunların da önüne geçilmesini amaçlayan alan uygulamalarını da destekliyoruz.' diye konuştu.
Çiftçi, Sağlık Bakanlığının, belediyelerin ve diğer kuruluşların ayrı ayrı yürüttüğü hizmetlerin bir çatı altında birleştirilerek sistematik altyapısı oluşturulmuş bir hizmet olarak sunulmasını arzu ettiklerini vurguladı.
YADES kapsamında, büyükşehir belediyelerinin hazırlayacağı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığınca da uygun görülerek desteklenecek projelerin, valiliklerin denetiminde büyükşehir belediyeleri tarafından uygulanacağını anlatan Çiftçi, şunları kaydetti:
'Büyükşehir belediyeleri, diğer kurum ve kuruluşlarla veya sivil toplum kuruluşlarıyla da ortaklık veya işbirliği yapabilecektir. YADES kapsamında büyükşehir belediyelerine her proje için 1 milyon 100 bin liraya kadar proje desteği verilebilecektir. Ayrıca proje kapsamında hizmet ve faaliyetlerinin sunumu ve proje sonrasında sürdürülmesi için büyükşehir belediyeleri, bütçe ve kaynak sağlayacak başka kurum ve birimlerle işbirliği yapabileceklerdir. Uygulanan projelerde, yaşlılara yönelik evde bakıma destek veya evde bakım hizmetleri, evde teknik destek hizmetleri, mobil ekip hizmetleri ve koordinasyon merkezi hizmetlerinin verilmesini öngörmekteyiz. YADES projeleri onay sürecinde de bakanlığımız tarafından, yaşlıların hayatın tüm alanlarına ulaşabilmesini ve aktif yaşlanmayı içeren sürdürülebilir, yaygınlaştırılabilir, çözüm üreten, program ve model geliştiren projelere öncelik verilecektir.'