Deprem Değil Su Yalıtımsız Bina Öldürüyor
Su yalıtımı yapılmadığı için çürüyen temel demirleri nedeniyle dayanma gücünü yitiren binaların depremlerde ölümleri üç katına çıkardığı bildirildi.

“SU YALITIMSIZ BİNALAR DİKEY MEZAR”
Su yalıtımsız binaların paslanıp çürümüş temel demirleri nedeniyle depremde kolayca yerle bir olması nedeniyle adeta “dikey mezar” olduğunu vurgulayan Özcan, şunları söyledi:
“Depremin ardından İstanbul Büyükşehir Belediyesi Hasar Tespit Komisyonu tarafından incelenen 55 bin 651 konut ve iş yerinin yüzde 79’u hasarlı bulundu. Bu binaların yüzde 64’ünde hasar nedeni nemin yol açtığı korozyondu. Sadece bu depremde resmi rakamlara göre 20 bine yakın kişi öldü, binlerce kişi yaralandı veya sakat kaldı. 16 milyon kişi şu ya da bu şekilde depremden etkilendi. Eğer bu binalarda su yalıtımı yapılmış olsaydı bu ölçekteki bir afetten çok daha az yara alarak çıkabilirdik. Araştırmalar açıkça ortaya koyuyor ki su yalıtımı yapılmış olsaydı yıkılan bu binaların yüzde 64’ü ayakta kalacaktı. Yani, ölümler de yaralanmalar da aynı oranda azalacaktı. Korozyona uğrayan, paslanan demir de en ufak bir sarsıntıda adeta toz haline geliyor. Yaşadığımız depremlerde binaların çoğu böyle yerle bir oldu. Yani yıkılma temelden başlıyor. Demek ki depremden çok bina, daha doğrusu su yalıtımı olmayan bina öldürüyor.”
BÜYÜK DEPREMİ BEKLERKEN BÜYÜK İHMAL DE DEVAM EDİYOR
Büyük Marmara depreminin üzerinden tam 16 yıl geçti. Resmi verilere göre 7,4 büyüklüğündeki depremde 285 bin 211 ev, 42 bin 902 iş yeri hasar gördü. Yıkılan binaların enkazı altında 17 bin 480 insan can verdi, 505 kişi sakat kaldı. Resmi olmayan bilgilere göre ise yaklaşık 50 bin kişinin öldüğü, 100 bine yakın insanın ağır-hafif yaralandığı, 133 bin 683 binanın çöktüğü deprem, yaklaşık 600 bin kişiyi evsiz bıraktı. Her an beklenen büyük İstanbul depremine rağmen yeterli önlem alınmadı.
Murat Özcan, Türkiye’de temelinde su yalıtımı olmayan apartmanlarda yaşayan milyonlarca insan bulunduğuna işaret ederek, “Su yalıtımsız binalarda yaşamak özellikle depremlerde ciddi risk. Önlem almak yerine sadece bekliyoruz ne zaman deprem olacak diye” dedi.
