Ankara bombacısı Neccar'ın akrabası: 'Utanç verici hainlik'

Ammar Salih ve Muhammed Neccar ikisi de 23 yaşında… Halep Üniversitesi Arap Edebiyatı bölümünde birinci sınıf öğrencisi iken başlayan iç savaşın içinde bulmuşlar kendilerini. Özgür Suriye Ordusu'na bağlı Cephetüş Şamiye grubundalar. Kestel Cindo bölgesinde PYD'nin Azez ablukasına karşı çarpışıyorlar. Kendi tabirleriyle Ribat (nöbet) bölgelerinde uzun uzun konuşma imkânı buluyorum.

- Ammar sizin için Suriye'de düşman kim? Kime karşı çarpışıyorsunuz?
Önce rejimdi ona karşı çarpışıyorduk. Çok zayıftı Esad, tam “bu iş bitti” demeye başlamıştık ki, peşine DAEŞ çıktı. Onlara karşı çarpışmaya başladık ve bulunduğumuz yerlerde onlara karşı zaferler kazandık. Çünkü halk bizimle beraberdi. O da iç bölgelere doğru püskürtüldü. Aldıkları yerleri bırakıp kaçtılar. Bu defa Suriye Demokrasi askerleri denilen 13 gruptan oluşan bir güç çıktı. Nerede hırsız, zalim, yol kesici varsa onlar bu grubun içinde. Devlet kötü adamları topladı, seçti. Bunlara para verip bizim karşımıza sürdü. Zalim insanla demokrasi olur mu? Bunların arasına son olarak PYD dahil oldu.

PYD Kürtler adına DAEŞ'e karşı bu mücadeleye katıldığını söylüyor. Amerika ve Rusya'dan da destek alıyor.
Kürtlerin temsilcisi olarak katıldığı kesinlikle doğru değil. Kürtler bizim kardeşimiz, Muhammed de Kürt. Burada bizimle. Biz bütün Kürtleri bir tutmuyoruz. Ama bunlar kesinlikle zalim.



- Muhammed sen bir Kürt olarak neden PYD'nin saflarında değilsin?
PKK yüzde bir Kürt'ü temsil etmiyor. Biz burada ayaklanmayı Araplarla, Türkmenlerle birlikte yaptık. O dönem PYD halkın yanında olmak yerine Esad ile pazarlık yapmayı tercih etti. ÖSO içinde çok sayıda Kürt komutan var. Dünya her şeyi yanlış anladığı gibi PYD'yi de anlamamış. DAEŞ nasıl Müslümanları temsil etmiyorsa bu adamlar da biz Kürtleri temsil etmiyor. Bu insanların içinde çok sayıda Suriyeli olmayan insan var, planları da kesinlikle farklı.

- Nasıl bir planları var sence?
Biz şu anda burada kimlerle çarpışıyoruz? İran, DAEŞ, Rusya, Rejim ve PYD… Hepsi birlikte Halep'e Tel Rıfat'a, Minnağ ve Azez'e ortak operasyon yapıyor. Birlikte hareket ediyorlar. Rus askerleri bizi önce havadan vuruyor, rejime ve PYD'ye yol açıyor. Ardından DAEŞ'i vuruyorum bahanesiyle ona karşı çarpışan muhalifleri vuruyor. DAEŞ buraya girmek isteyen herkesin bahanesi olmuş. Bakın Esad, Rusya, Amerika, PYD hepsi DAEŞ'le mücadele ettiğini söylüyor. Ama DAEŞ'i sadece biz vuruyoruz. Biz şu an üç cephede çarpışıyoruz. Ama kime yönelsek karşımıza PYD çıkıyor. En son DAEŞ'i püskürttük, onlar kaçtı arkalarından rejim ve PYD/PKK çıktı. Eğer DAEŞ ile PYD çarpışacaksa biz kontrollü olarak geçişlerini sağlayalım. DAEŞ çarpışmak istiyorsa onlara da Afrin yolunu açalım geçsinler. Ama dertleri bizi bitirmek.

- Ankara saldırısına ne diyorsunuz?
Bu olay bizim için utanç verici. Bu kadar Suriyeliye kucak açan Türkiye'ye bir Suriyeli hainin saldırması kabul edeceğimiz bir şey değil. Türkiye sınırdan aldığı insanları daha sıkı kontrol etmeli. Zira Azez düşerse bu tip saldırıların çok daha fazla olacağını düşünüyoruz. Zira sınırı artık PYD kontrol ediyor olacak.

ARAPLAR FİLM YERİNE BİZİ İZLİYOR
ÖSO'yu oluşturan gruplardan Nasır Suriye'nin komutanı Beşir Hacı ise dünyanın Suriye'de olup biteni menfaatleri doğrultusunda değerlendirdiğine inanıyor. Suriye'deki olayların bir özgürlük hareketi olarak başladığını ancak, önce iç savaşa sonra da bölgesel savaşa dönüştüğünü söyleyen Beşir Hacı, “Şimdi 3. Dünya Savaşından bahsediliyor” dedi.

- 2011 Şubat'ında Suriye'deki olaylar başladığında işlerin bu noktaya geleceğini tahmin ediyor muydunuz?
Mısır, Tunus, Libya gibi olur diye düşünüyorduk. DAEŞ geldi biraz gecikecek dedik. Hatta birileri aramızı bulur diye umutlandık. Ancak Ruslar destek vermeye başladığı anda işler zora girdi.

-Bu savaş nasıl biter?
Muhaliflere kimsenin desteği yok ki. Nasıl bitsin. Bizim Arap komşularımız, sinema izler gibi bizi izliyor. Çocuklar nasıl ölüyor diye seyrediyorlar. Bizim elimizdeki silahlar karada etkili ama uçağa gücümüz yetmiyor. Uçaklara karşı direncimiz yok.
Şu ana kadar hiçbirisi bize ahbap olmadı. Ama Türkiye hariç… Bacılarımıza kardeşlerimize sahip çıkıyor. Araplardan kimse gelip halimizi sormadı. Sormuş olsalardı zaten bu hale düşmezdik. Arap ülkelerinden kimseye hayır yok. Olsaydı Filistin meselesi çözülürdü. 50 yıldır orayı da izliyorlar. Biz ne yemek, ne su, ne de kalacak yer istemiyoruz. Bize uçaklara karşı direnecek silah lazım.

- Dünya, DAEŞ'le mücadele ettiği için PYD'yi desteklediğini söylüyor. Gerçekten etkililer mi?
Çarpıştığımız her cephede önden Esad, arkadan DAEŞ geliyor. Onlar etkili olamazsa arkalarından PYD geliyor. Nasıl oluyor da aynı anda aynı yerde oluyorlar. Çoğu defa bizi ortaklaşa çembere alıyorlar. Çok sayıda arkadaşımız sırtından, ensesinden vurularak öldü. Son olarak Nubbul Zehra'ya bakın aynı durumu yaşadık. Bir tarafta DAEŞ diğer tarafta ise PYD birlikte saldırdılar. Bizi Azez'e kadar sürdüler.

- Muhalifler çok zayıfladı deniliyor doğru mu?
Biz uçaklarla baş edemiyoruz. Elimizde sadece Marea ve Azez kaldı. Şu anda çarpıştığımız PYD'nin elinde her türlü silah var. Hepsi de Amerikan silahı. Biz keleşle nereye kadar direneceğiz. Zorlandıkları yerde Rus uçakları devreye giriyor. Onları da düşüremiyoruz. Son kanımıza kadar burada kalacağız. Kadınlar ve çocuklar sınıra kadar geldi. Azez'in nüfusu 300 bine ulaştı.

Türkiye Gazetesi